26 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Görüş

Pisi pisi, sen nesin be?

Gece oldu, girdim yatağa, tabiî yanı başımda kombi ara sıra ‘’harıl hurul’’ diye ses çıkartıyor. Her neyse tam uyuyacağım ‘’miyevvvvıv miyivvv’’ diye bir ses daha duydum gece karanlığında. Bir ‘fesuphanallah’ çektim. ‘’Yahu’ dedim, ‘’bu ne başımıza gelen, gece gece?’’ Yorgun, argın açtım pencereyi, baktım dışarı. Gördüm bir kulübe. Kulübenin üstünde bir yamuk çatı, çatıda cadaloz bir kedi. ‘’Aha, çıksa çıksa ses bundan çıkıyor’’ dedim. Beni gördü, tuhaf bir bakış atı, yine başladı mivivivlemeye. Dedim ‘’git ya belâ mısın?’’ dedi ‘’Gitmem’’ dedim huşt, pışt, kışt, tışt. Dedi ‘’mivovivv.’’ Asabilendim aldım cebimdeki ufak paraları attım ona doğru. Paralar yanına düştü, büyük hışımla geldi, paraları kokladı. Yine başladı mivivilemeye.

Kendisine “Ruh sağlığın yerinde mi arkadaş?’’ dedim. Baktım söz dinleyeceği yok. Kapadım odanın penceresini. Yorganı başıma sarıp kıvrıldım yatağa. Ama neyleyeyim bir türlü kapatmıyor çenesini. Yatakta sağa sola takla attım, bir türlü uyku iştahı bulmadım. Saate baktım 06.00 olmuştu. Sersem bir şekilde kalktım. ‘’Yan dükkândan simit alıp, Haliç'e inip, bu halsizlik gitsin’’ diye evden çıktım. Baktım benimki çatıda tüylerini yalıyor, utanmadan yüzünü temizliyor. Tavır yaptım görmemezlikten geldim.

Aldım simitleri indim Haliç’e. Bir yandan simitleri yiyiyorum, bir yandan etrafı kolaçan ediyorum. Tam simidi bitirip poğaçaya geçmiştim ki, yola bir baktım kedi bana doğru son hızla geliyor. ‘’Yine mi sen, senden kurtuluş yok mu?’’ diye seslendim. Yerden bir taş aldım attım, nihayet kaçtı. Uzakta durdu, biraz baktıktan sonra yine gelmeye başladı. Geldi ayaklarıma sürtündü. ‘’Ne var’’ dedim. ‘’Miyav’’ dedi. ‘’Yine ne var? Beni sıcak yataktan ettin, daha ne istiyorsun’’ dedim. Kalktım öteye gittim. Bankta oturan birini gördüm. İyice bakınca, liseden arkadaşım Taha. ‘’Vay Taha n’aber’’ dedim. ‘’Buyur simit, poğaça ye’’ dedim. ‘’Yok, abi afiyet olsun’’ dedi. ‘’Ben sadece özür dileyip gidecem’’ dedi. ‘’Ne özrü’’ dedim. Ağladı, gözyaşlarını silip, yanıma oturttum.

Her şeyi başından anlatırdım. Anlattı; ‘’Abi ben aslında derslerden ve okumalardan kaçmak için memlekete gidiyordum. Oysa size hep bizim arabanın başı ağrıyor da onu tamir etmek için gidiyorum, diyordum. Bu sebeple bütün herkesin bilmesi için gezip gerçeği anlatıyorum. Şimdi buradan gidip Kemal’e anlatacağım’’ dedi. Durumu olgunlukla karşıladım. ‘’Otur biraz’’ dedim. İştahım kapandı. Başımı kazana çeviren kediye simitleri verdim. Taha’yla sahile indik. Hoşbeşten sonra Taha ayrıldı. Kedi tıka basa midesini doyurup gitti. Ben de buz gibi olmuştum. Eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Ama kapıda Münir Abi beni donmuş vaziyette görünce ‘’Keçeli neredesin yavu?’’ dedi. ‘’Bir kedi bizi ziyarete gelmişti, onu uğurladım’’ dedim. Kendisi de şişkin gözlerini göstererek ‘’Bak beni de uyutmadı’’ dedi. Birden bizim kedi damdan ‘’mivivvv’’ diye bir ses çıkardı. Hay aksi dedimm…..

ÇETİN KASKA [email protected]

26.04.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım