08 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Dünya

 

15 yıldır unutulamayan acı

Bosna-Hersek’teki savaş sırasında binlerce kişinin katledildiği Srebrenitsa kentinde BM bünyesinde görev yapan Hollanda askerlerinin tercümanlığını yapan Hasan Nuhonviç, görev yaptığı kampa sığınan annesi, babası ve kardeşinin gözleri önünde Çetniklere teslim edilmesinin acısını 15 yıldır unutamıyor.

Srebrenitsa katliâmının şahidi anlatıyor

Bosna-Hersek’teki savaş sırasında binlerce kişinin katledildiği Srebrenitsa"da BM bünyesinde görev yapan Hollanda askerlerinin tercümanlığını yapan Hasan Nuhonviç, görev yaptığı kampa sığınan annesi, babası ve kardeşinin gözleri önünde Çetniklere teslim edilmesinin acısını 15 yıldır unutamıyor. Bosna’nın doğusunda bulunan Srebrenitsa, BM’nin ‘’Korunaklı Bölge’’ ilân ettiği Saraybosna, Bihaç, Gorajde, Zepa ve Tuzla gibi yerlerden biriydi. Srebrenitsa’nın bu özelliğinden dolayı komşu bölgelerden de mülteci akını yaşandı ve katliâm öncesinde 45 bine yakın bir nüfus Srebrenitsa’da toplandı. Hollanda askerlerine sığınan bu mülteciler, kampı kuşatan Bosnalı Sırpların generali Ratko Mladiç’e bağlı birliklerce alınarak götürüldükleri ormanlık alanlarda, kapatıldıkları fabrikalarda katledildi. Tam 8 bin 372 kişinin katledildiği, BM ve Lahey’deki uluslararası mahkemenin soykırım olarak tanıdığı bu olayı, en acı şekilde yaşayanlardan biri de Hasan Nuhonviç idi... Hasan Nuhanoviç, o gün yaşadığı olayları 11 Temmuzda anılacak Srebrenitsa soykırımının 15. yıl dönümünden önce anlattı. Nuhanoviç, 11 Temmuz 1995"te Ratko Mladiç ve birliklerinin Hollanda askerî gücünün hiçbir direnişiyle karşılaşmadan, silâhlardan arındırılmış Srebrenitsa’ya girdiğini ifade etti.

08.07.2010


 

Keşmir’de sokağa çıkma yasağı

Keşmİr’de geçen ay polisle göstericiler arasında patlak veren şiddet olaylarının durdurulamaması üzerine bölgenin Hindistan’ın kontrolündeki bazı kasabalarında sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başlandı.

Keşmir’in başşehri Srinagar’da polisin göstericilere ateş açması sonucu üç gencin vefat etmesi üzerine artan protestoları önlemek için şehre salı gününden beri polisin yanında diğer silâhlı güçler de sevk ediliyor. Anantnag, Pulwana ve Kakapora kasabaları sokağa çıkma yasağının devam ettiği yerler. Bölgeden gelen bilgilere göre, Ocak ayından beri protestolara katılan sivillerden 14’ü güvenlik güçlerinin kurşunuyla vefat etti. Sivillerin ölümünden Hindistan’ın Merkez Koruma Polis Güçleri (CRPF) sorumlu tutuluyor. Keşmir halkı, uzun yıllardır bölgeyi işgal altında tutan Hindistan hükümetini sık sık protesto ediyor. Hindistan’ın, yüz binlerce silâhlı güç bulundurduğu bölgede güvenlik güçleri sivillerin ölümünden sorumlu tutuluyor.

08.07.2010


 

Bulgaristan’da din ve vicdan özgürlüğüne darbe

Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Abdullah Buksur, toplum içinde insanların huzur içinde insanca yaşayabilmesi için, hangi dine ve inanca sahip olurlarsa olsunlar, inandıklarının gereklerini yerine getirme özgürlüğüne sahip olmaları gerektiğini belirterek, “Oysa Bulgaristan’ın otoriter yaklaşımı; ‘ancak bizim atadığımız insanlar size inancınızın gereğini yapmanızı sağlar’ anlayışından başka bir şey değildir.

Oysa dinî özgürlüğün devlet otoritesi tarafından karşılanması gereken tarafı, insanların günlük yaşamlarında, dinlerinin gereğine uygun olarak, diledikleri kişi veya kişileri tanıma / yetkilendirme hakkını kullanma, devletinde bunun gerektirdiği şartları sağlama yükümlüğü, şeklinde tanımlanmaktadır” dedi.Bulgaristan’da din ve vicdan özgürlüğünü ilişkin bir açıklama bayan Abdullah Buksur, her bireyin ibadetlerini serbestçe yapabilmesi, devletin bireyleri dinsel inançlarından dolayı baskı altına almaması, yönlendirmemesi ve onlar adına tercihler yapmaması gerektiğini, tam tersine vatandaşını her türlü baskılara karşı koruması gerektiğini söyledi. Buksur, “Bulgaristan devlet yöneticileri, Avrupa Birliği üyesi bir ülke olarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini hiçe sayan, hukukî olmayan, tamamen siyasî nitelikteki bir kararla, Müslümanların dini işlerine müdahale ederek, bütün teamülleri hiçe sayarak, Bulgaristan Baş Müftülüğüne 1,5 milyon Müslüman’ın oylarıyla seçilmiş olan Mustafa Aliş Haci’nin Baş müftülük yetkisini, Bulgaristan Yüksek Temyiz Mahkemesinin, Jivkov dönemini aratan bir kararına dayanarak adaletsiz bir şekilde iptal etmiştir. Bu insanlık adına kabul edilemez” diye konuştu. Abdullah Buksur, “Bulgaristan devleti tarafından yapılan Müftü ataması, Bulgaristan Müslümanlarının karşı baskıcı, yok sayma anlayışının açık bir göstergesidir” dedi.

08.07.2010


 

Obama’dan Netanyahu’ya teslİm bayrağI

Washİngton Post gazetesinde yer alan bir köşe yazısında, ABD Başkanı Barack Obama’nın, Beyaz Saray’ın kınamasına rağmen İsrail’de yeni yerleşim yerleri inşaatına izin veren ve Gazze yardım gemilerine karşı ABD’nin ‘itidal’ uyarısına aldırmayan İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya “teslim bayrağı” çektiği savunuldu.

Gazetenin eleştirel yazılarıyla dikkati çeken köşe yazarı Dana Milbank, “Netanyahu, Obama’dan cesaretini kıracak hiçbir söz duymadı” başlığıyla kaleme aldığı yazıda, “Netanyahu’nun Obama’yı ziyaretinin gerçek önemini ifade etmek için, Beyaz Saray’a ABD bayrağı yerine beyaz teslim bayrağı çekebileceği” ifadesi kullanıldı.

Obama yönetiminin 4 ay önce “siyasî açıdan tehlikeli bir karar” alarak İsrail’i, yeni yerleşim yerleri inşası planları dolayısıyla kınadığını belirten Milbank, bu durumun Yahudi lobisini ayaklandırdığını ve Netanyahu’nun Amerikan yönetimine sert eleştirilerde bulunmasına yol açtığını aktardı.

Milbank, “İsrailli meslektaşı tarafından küçük düşürülen” Obama’nın Netanyahu’yu tekrar Beyaz Saray’a dâvet ettiğini, iki lider arasında gerçekleşen görüşme için “Yüz bakım yağı zirvesi” denilebileceğini ve “görünüşü kurtarmakla” alâkalı olduğunu belirtti.

“OBAMA, İÇ SİYASETİN ACI DERSİNİ ŞİMDİ

ÖĞRENDİ”

YazIda, Obama’nın, Oval Ofis’teki görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD-İsrail ilişkileri için övgü dolu sözler kullandığı belirtildi. Obama’nın, Arap dünyasına hitap ederek ve kendisini dürüst bir aracı konumuna koyarak Ortadoğu barış çabalarını yeniden canlandırma umuduyla göreve geldiği ancak iç siyasetin bu tür bir duruşa izin vermeyeceği yönündeki “acı dersi” şimdi öğrendiği yorumunda bulunuldu. “Obama’nın Netanyahu’ya teslim olmasından önce bile, Müslümanların, kendilerine geçen yıl Kahire’den hitap eden Obama’nın değişimci bir şahsiyet taşıdığına yönelik inançları azaldı” ifadesine yer verilen yazıda, Pew araştırma kuruluşunun, Obama’ya güven duyan Müslümanların yüzdesinin azaldığını ortaya koyan anketine değinildi ve bu oranın Türkiye’de yüzde 33’ten yüzde 23’e, Mısır’da ise yüzde 41’den yüzde 31’e düştüğü belirtildi. ABD Başkanı Obama’nın, İsrail’in Doğu Kudüs’te yeni konut inşası planlarını açıklamasının hemen sonrasında, Mart ayında Netanyahu ile Beyaz Saray’daki görüşmesinden görüntü aldırılmadığı ve açıklama yapılmadığı belirtilen yazıda, “Ancak İsrail geri adım atmadı. Gazze yardım gemilerine saldırısından önce, Amerikan yönetiminin, ‘itidal göstermesi’ telkinine de aldırmadı” denildi. Beyaz Saray’ın bahçesindeki inşaat çalışmalarıyla, Obama’nın ABD ile İsrail arasındaki ilişkileri yeniden inşa etme çabaları arasında ironik bir benzetme yapılarak, “Netanyahu, görüşme için Beyaz Saray’a geldiğinde buldozerler ve enkaz yığınları gördü. İçeride ise, daha fazla inşaat çalışması buldu: Obama’nın ABD-İsrail ilişkilerini hararetle yeniden inşa etme çalışması...” denildi. Yazıda, Obama’nın kameralar önündeki açıklamalarının İsrail hakkında tek bir eleştiri ifadesi içermediğine de dikkat çekildi.

08.07.2010


 

İsraille gizli üst düzey temas iddiası

İsraİl’de yayımlanan Yedioth Ahranot gazetesi, İsrail’in 31 Mayısta Gazze’ye yardım götüren gemilere, 9 Türk’ün ölümüyle sonuçlanan saldırısının ardından iki ülkenin Cumhurbaşkanları arasında temas kurulduğunu yazdı.

Gazete, Cumhurbaşkanı Abdullah ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in üçüncü bir ülkede görüşme konusunda mutabakata vardıklarını iddia etti, ancak daha sonra bunun gerçekleşmediğini belirtti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu ile İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanı Binyamin Ben Eliezer’in Brüksel’de görüşmesiyle sonlanan temasların iki ülke arasında ilk olmadığını kaydeden gazete, gemi olayından üç gün sonra Gül ile Peres arasında mesaj teatisi yapıldığını, üçüncü bir ülkede görüşme konusunda hem fikir olunduğunu öne sürdü. Gazetenin haberinde, Peres’in İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya bu görüşme ihtimalini anlattığı ve fikrini sorduğu, Netanyahu’nun ise Peres’ten, Gül’ün yanı sıra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşmesini istediği kaydedildi.

08.07.2010


 

Aşkenazi: Başbuğ ile görüşme halindeyiz

İsraİl Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile temas halinde olduklarını, askerî alandaki ilişkilerin korunmasına gayret ettiklerini söyledi.

Reuters’ın haberine göre, İsrail parlamentosunda kapalı bir oturumda milletvekillerine bilgi veren Aşkenazi, Gazze’ye yardım götüren “Mavi Marmara” ve diğer gemilere müdahale olayından beri, “Orgeneral Başbuğ ile kişisel temas halinde bulunduğunu” ifade etti. İsrail Genelkurmay Başkanının kapalı oturumda yaptığı konuşma hakkında bir grup gazeteciye bilgi veren bir milletvekilinin ifadelerine göre Aşkenazi, Türkiye’nin NATO üyesi olmasından ötürü siyasî yöneliminin değişeceği ihtimalini saf dışı etti.

08.07.2010


 

Kırgız bakandan yardımlar için teşekkür

KIrgIzİstan’da yaşanan kardeş kavgasının ardından mülteci konumuna düşen ve evlerini, yurtlarını kaybeden Kırgız vatandaşlarına tonlarca gıda yardımında bulunan Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği heyetiyle bakanlık binasında görüşen Kırgızistan Gençlik Bakanı Aliyas Bek Alimkuluf, bu yardımların çok büyük önem taşıdığını ve Kırgız halkının asla unutmayacağını söyleyerek, “Türkiye milletiyle kardeşiz. Kardeşin kardeşe yaptığı yardımlar asla unutulmayacaktır.

Bizim sizlere kapımız da gönlümüz de açıktır” dedi. Kırgızların ve Türk vatandaşlarının kardeş olduklarını önemle vurgulayan Kırgız Bakan Alimkuluf, Türkiye’den gönderilen yardımlardan dolayı kardeşlerinin yanlarında olduğunu hissettiklerini ve büyük sevinç duyduklarını ifade etti. Alimkuluf, “Cansuyu Yardım Derneği’ne ve yardımlarını bu dernek aracılığı ile Kırgızistan’a gönderen hayırsever vatandaşlarınıza çok teşekkür ediyoruz. En kötü günümüzde her anlamda yardımlarınızı esirgemediniz. İnşallah sizin gibi kardeşlerimiz olduğu sürece Kırgızistan daha hızlı bir şekilde toparlanacak ve dünya sahnesinde hak ettiği yerini alacaktır. Bizim Cansuyu’na ve Türk milletine kapımız da, gönlümüz de açıktır” diye konuştu.

08.07.2010


 

NATO yine “yanlışlıkla” vurdu

NATO’nun Afganistan’ın güneyinde düzenlediği hava saldırısında, ‘yanlışlıkla’ Afganistan ordusuna bağlı askerî birliği vurduğu bildirildi.

Saldırıda 5 Afgan askerin öldüğü ve ikisinin de yaralandığı belirtildi. Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) öncülüğündeki NATO kuvvetlerinin Ghazni eyaletinin Andar bölgesinde isyancılara karşı düzenledikleri operasyonda Afgan askerlerini vurduğu kaydedildi. Afganistan ordusundan General Zahir Azimi, NATO’nun hava saldırısında beş Afgan askerin öldüğünü ve ikisinin de yaralandığını ifade etti. NATO’nun Afgan askerleri vurmasını ilk defa olmadığını belirten Azimi, “Geçmişte de birkaç defa oldu. Ümit ederiz ki bir daha olmaz.” dedi.

08.07.2010


 

Barak: Soruşturma yapılacak

İsraİl Savunma Bakanı Ehud Barak, İsrail güçlerinin, Gazze’ye yardım malzemesi götüren gemilere kanlı baskını konusunda yaptığı açıklamada, ‘’operasyon konusunda soruşturma yapılacağını’’ söyledi.

Barak, parlamentoda yaptığı açıklamada ayrıca, ‘’Gazze Şeridi’ne karşı uygulanmakta olan ablukanın farklı yollarla sürdürülmesi üzerinde de çalışma yapıldığını’’ belirtti. Barak bu açıklamaları, muhalefetin operasyon konusunda hükümete karşı verdiği gensoru önergesinin görüşülmesi sırasında yaptı.

08.07.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.