14 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

SP’de kongre tartışması

Necmettin Erbakan ile birlikte hareket eden SP eski Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, çift liste krizinin yaşandığı kongrenin yenileneceğini söylerken, SP lideri Numan Kurtulmuş, Kazan’ın sözleriyle ilgili olarak, ‘’Parti içinde olanlar dedikodu mekanizmasıyla milletin önünde konuşulmamalıdır’’ dedi.

SP’de kongre tartışması

Saadet Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, çift liste krizinin yaşandığı kongrenin yenileneceğini savunuruken, partinin lideri Numan Kurtulmuş, parti içinde olanların “dedikodu” mekanizmasıyla milletin önünde konuşulmaması gerektiğini söyledi.

Kapatılan Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan ile birlikte hareket eden Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kazan, partinin hiçbir zaman bölünmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Kazan, ortaya çıkan kötü tablonun gerçekleşecek olağanüstü bir kongreyle aşılacağını ifade eden Kazan, SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’tan bu yönde bir adım atmasını beklediklerini kaydetti. Kazan, ‘’Mevcut yönetim yaptığı hatayı yenilenecek bir kongre ile düzeltmelidir. Hata düzeltilmeli ve özür dilenecek bir kongre yapılmalıdır’’ dedi. Kazan, Kurtulmuş’tan vefa beklediklerini de sözlerine ekleyerek kendisine uyarılarda bulundu.

KURTULMUŞ: TASFİYE DEĞİL, TAKVİYE

KONGRESİ YAPTIK

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ise partisi genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 11 Temmuz’da gerçekleştirilen kongreye ilişkin açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, ‘’Türkiye’de çok az partiye nasip olacak muhteşem bir kongre gerçekleştirdiklerini’’ belirtti. Kongreyle birlikte Saadet Partisi’nde bir yenilenme ve gençleşme sağlandığını belirten Kurtulmuş, artık kongrenin geride kaldığını, bundan sonra birlikte hareket etmek gerektiğini söyledi. Kurtulmuş, ‘’Kongre sizi tasfiye kongresi miydi?’’ şeklindeki soruya ise ‘’Bu ülkede siyasetçileri millet tasfiye eder. Tasfiye değil, takviye kongresi yaptık’’ cevabını verdi. Kongrede ‘’yeşil liste’’yi hazırlayanların yeni bir parti hazırlığı yaptığına dair bazı basın yayın organlarında haberler yer aldığının hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, bu sözlerin kongre sırasındaki duygularla söylenmiş olabileceğini, partide bu konuda bir sorun olmadığını vurguladı. Kurtulmuş, ‘’Yeşil listeyi yapanlar, ‘Genel başkandan şikayetçi olmadıklarını’ kendileri söylüyor’’ ifadesini kullandı. Kurtulmuş, Saadet Partili Şevket Kazan’ın bazı basın yayın organlarında yer alan sözleriyle ilgili, ‘’Parti içinde olanlar dedikodu mekanizmasıyla milletin önünde konuşulmamalıdır’’ diye konuştu.

14.07.2010


 

SİVİL TOPLUM, GÖREVİNİ YERİNE GETİRECEK

Güneydoğu'da bütün STK'lar, demokratik açılımdaki tıkanmanın aşılması için inisiyatif almaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz günlerde PKK'ya eylemlerine son vermesi çağrısında bulunan STK'lar tekrar bir araya gelecek. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu “Sivil toplum, yükümlülüğünü yerine getirecek” dedi.

ÇÖZÜMÜN ÖTELENEMEYECEĞİ NOKTADAYIZ

Ensarioğlu: “Demokratik açılımda şu an tıkanıklık yaşanıyor. Bu tıkanıklığı çözüp sürece müdahil olmak için sivil ve tarafsız bir inisiyatif gerekli. Artık bu işin çözümünün ötelenemeyeceği ve mutlaka müdahale edilmesi gerektiği bir dönemdeyiz. Buna çalışıyoruz.”

STK’lar açılımda sorumluluk alacak

Geçtığımız günlerde PKK’ya eylemlerine son vermesi çağrısında bulunan Güneydoğu’daki sivil toplum kuruluşuları tekrar bir araya gelecek. Sivil toplum, tıkandığını düşündüğü demokratik açılım için bu serfer çağrı değil sorumluluk almaya hazırlanıyor.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Genel Başkanı Galip Ensarioğlu, geçtiğimiz günlerde yaptıkları ortak çağrının toplumun her kesiminden destek aldığını belirterek, Güneydoğu’daki bütün sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yeni bir çalışma içerisinde olduklarını söyledi.

Bu sefer çağrının ötesine geçeceklerini anlatan Ensarioğlu, “Demokratik açılımda şuan tıkanıklık yaşanıyor. Bu tıkanıklığı çözme ve müdahil olmak için daha sivil ve daha tarafsız bir inisiyatif gerekliydi. Biz sivil toplum olarak buna çalışıyoruz. İki gün sonra üzerinde anlaştığımız konuyu dile getireceğiz” diye konuştu. Sorunların artık ertelenemeyeceğini anlatan Ensarioğlu şunları söyledi:

“Böylesine bir dönemde artık bu işin çözümünün ötelenemez ve mutlaka müdahale edilmesi gerektiği bir dönemdeyiz. Bu anlamda yakın tarihte bütün bölgenin sivil toplum kuruluşlarını Diyarbakır’da toplayacağız. Güneydoğu’daki sivil toplum kuruluşlarının tamamını Diyarbakır’da toplayıp bir sivil inisiyatif geliştirmeyi düşünüyoruz. Artık bir şeyler yapmak gerekiyor. Eğer birileri bu işin çözümünü istiyorsa muhakkak sivil toplum bileşenleri bu yükümlülüğü yerine getirecektir.”

14.07.2010


 

LYS sonuçları yarın açıklanıyor

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, LYS sonuçlarının 15 Temmuz Perşembe günü saat 10.00’da basın toplantısıyla açıklanacağını bildirdi.

Yarımağan yaptığı yazılı açıklamada, 19-20 ve 26-27 Haziran 2010 tarihlerinde yapılan LYS değerlendirilmesi ve ortaöğretim kurumlarından alınan diploma notlarından adayların Ortaöğretim Başarı Puanı hesaplanması çalışmalarının tamamlandığını belirtti. Sonuçların 15 Temmuz Perşembe günü saat 10.00’da YÖK toplantı salonunda basına açıklanacağını kaydeden Yarımağan, adayların ise sonuçları saat 10.30’dan itibaren ÖSYM'nin internet sitesinden öğrenilebileceğini ifade etti.

14.07.2010


 

“Tam Gün”de karar günü

Anayasa Mahkemesi, “Tam Gün” yasasının bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle açılan davayı yarın esastan görüşecek.

CHP, 5947 sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11 maddesinin bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle Anayasa Mahkemesinde dâvâ açmıştı. 5947 sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle açılan davayı yarın esastan görüşecek olan Yüksek Mahkeme, bugün ise Türk Tabipler Birliğinin sözlü açıklamalarını dinleyecek.

14.07.2010


 

Teröristler, Tunceli'de bir kişiyi kaçırdı

Tuncelı’de terör örgütü PKK üyeleri, bir vatandaşı kaçırdı. Alınan bilgiye göre, Tunceli il merkezinde gıda toptancılığı yapan Hüseyin Ateş (47), önceki gün merkeze bağlı Erdoğdu köyüne aracıyla giderken bir grup terörist tarafından durduruldu.

Özel aracıyla köyden kaçırılan ve daha sonra kendisinden haber alınamayan Ateş’in ailesi, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak olayla ilgili bilgi verdi. Bunun üzerine, güvenlik güçleri Ateş’in bulunması için bölgede arama çalışması başlattı.

14.07.2010


 

THY, haftada 4 gün Gana’ya uçacak

Türk Hava Yolları (THY), 15 Temmuzdan itibaren Gana’nın başkenti Akra’ya sefer düzenleyecek.

THY Basın Müşavirliği’nden yapılan açıklamaya göre, İstanbul-Akra seferleri, Lagos (Nijerya) üzerinden aktarmalı olarak Pazartesi, Salı, Perşembe ve Cumartesi olmak üzere, haftada 4 gün yapılacak. İstanbul’dan Akra’ya gidiş-dönüş bilet ücretlerinin, 15 Ağustosa kadar tüm vergiler dahil 498 avrodan başlayacağı belirtilen açıklamada, Akra ile birlikte THY’nin yurt dışı uçuş noktasının 127’ye ulaşacağı ifade edildi.

14.07.2010


 

Dink: Farklılıklara rağmen kardeşliğimizi sürdüreceğiz

Agos Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, yaşatılmak istenen acıların inadına, farklılıklara rağmen kardeşliklerin sürdürülmesi gerektiğini söyledi.

Samandağ Temmuz Festivali kapsamında Türkiye’nin tek Ermeni Köyü olan Vakıflı’ya gelen Rakel Dink, 3 buçuk yıl önce yaşanan acıların burada sanki yeniymiş bir hatırlandığını söyledi. Dink, Vakıflı köyünde yaşayan Ermeni vatandaşların kendisine sarılarak acısını paylaşırken samimiyetlerini gözlerinde gördüğünü dile getirerek “Eşim tehdit edilirken gazete manşetlerinde hedef gösterilirken bana her zaman ‘Tek silâhım samimiyetimdir’ diyordu. Ben de sizlerin samimiyetine güveniyorum. Burada samimiyeti birlikte yaşatıyorsunuz. Eşim adına, bıraktığı iz adına seviniyorum. Çok duygulandım” dedi. Yaşatılmak istenen acıların inadına farklılıklara rağmen kardeşliklerin sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Dink “Bundan sonra öldüren değil, yaşatan politikaların izlenmesini istiyoruz” diye konuştu.

14.07.2010


 

İBB işçileri, grev kararını belediye binasına astı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı birimler ile bazı ilçe belediyelerinde çalışan Belediye-İş Sendikasına üye işçiler, grev kararını İBB’nin Saraçhane’deki hizmet binasına astı.

2010-2012 dönemi toplu iş sözleşmeleri kapsamında işveren ile 5 aydır devam eden görüşmelerde anlaşmaya varılamaması üzerine, Belediye-İş’e üye çok sayıda işçi, ‘’grev kararı ilânını’’ asmak amacıyla Edirnekapı’dan, İBB’nin Saraçhane’deki hizmet binasına, ellerindeki sarı kartlarla sloganlar atarak ve ‘’vuvuzela’’ çalarak yürüdü. Saraçhane’deki basın açıklamasında bir konuşma yapan Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul, grev kararı ilanının yasal bir gereklilikten kaynaklandığını belirtti. Grev kararı ilanına mecbur bırakıldıklarını dile getiren Yurdakul, işçilerin alın terlerinin karşılığını istediklerini ifade etti. Konuşmanın ardından Yurdakul ile beraberindekiler İBB’nin hizmet kapısına ‘’grev kararı ilanını’’ astı. Geniş güvenlik önlemleri altında açıklamalarını tamamlayan işçiler, İBB’nin karşısındaki parkta yarına kadar kalacak olan ‘’grev uyarı çadırını’’ kurdu. Grev kararı ilanının asılmasından sonraki 60 gün içerisinde, işveren ile işçiler arasında anlaşmaya varılmaması durumunda işçiler greve gidebilecek.

14.07.2010


 

Cezaevleri doldu taştı

Adalet Bakanlığı verilerine göre, tutuklu ve hükümlülerin toplam sayısı, ceza infaz kurumlarının toplam kapasitesini aştı.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, 1 Temmuz 2010 itibarıyla Türkiye’de, çocuk eğitimevleri dahil olmak üzere, 369 ceza infaz kurumu bulunuyor. Bu kurumların toplam kapasitesi ise 110 bin 740. Ceza infaz kurumlarında, 30 Nisan 2010 itibarıyla ise 39 bin 138’i tutuklu, 20 bin 69’u hükmen tutuklu, 59 bin 905’i hükümlü olmak üzere, toplam 119 bin 112 kişi bulunuyor.Dikkat çekici bir diğer nokta, tutuklu ve hükmen tutuklu kişi sayısı ile hükümlü sayısının adeta başa baş olması. Tutuklu ve hükmen tutukluların toplamı 59 bin 207 iken, hükümlü sayısı 59 bin 905.

14.07.2010


 

Kamyonlar çarpıştı: 3 ölü

Afyonkarahısar’da meydana gelen trafik kazasında 3 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Halis Emiroğlu idaresindeki 42 EF 562 plakalı kamyon, Sultandağı ilçe girişi kavşağında, sürücüsünün kimliği henüz tesbit edilemeyen 01 YP 653 plakalı kamyon ile çarpıştı. Kazada, sürücü Halis Emiroğlu ile M. Şirin Aktaş, Kemal Epcelev hayatını kaybetti. Yaralanan Mehmet Aktaş, Afyonkarahisar Kocatepe Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Aktaş’ın durumunun ağır olduğu bildirildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

14.07.2010


 

Bakana saldıran kişi serbest

Kayserı 3. Asliye Ceza Mahkemesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a yumruklu saldırıda bulunan tutuklu sanık Şahin Şimşek hakkında tahliye kararı verdi.

Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına müşteki Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın avukatları Mehmet Savruk, Hamdi Öksüzkaya, Aynur Küçük ve Ali Aydın ile tutuklu sanık Şahin Şimşek katıldı. Şahin Şimşek savunmasında, olay günü öğrencilerinin şehit cenazesine gittiklerini, kendisinin de şehitliğe sonradan geldiğini belirterek, ‘’Yaptığım için çok pişmanım. Özür diliyorum. Bu olay bana yakışmadı. Psikolojik tedavi görüyorum. Olay anıda çok duygusaldım’’ diye konuştu. Müşteki avukatlarından Mehmet Savruk ise sanığın kişisel nedenlerle bu saldırıyı gerçekleştirmediğini, Bakan Taner Yıldız’ın da ‘’bakan’’ olduğu için cenaze törenine katıldığını dile getirerek, sanığın cezalandırılması istedi. Avukat Hamdi Öksüzkaya da, sanığın örgüt bağlantısının olabileceğini belirterek, hazırlanan iddianamenin değiştirilmesini talep etti. Mahkeme, tutuklu sanık Şahin Şimşek’in adres ve işinin sabit olması, delillerin toplanması ve 3 ay kadar cezaevinde yatmasını göz önünde tutarak tahliye edilmesine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın talimatla alınacak ifadesinin mahkeme dosyasına getirilmesine karar verdi.

14.07.2010


 

Mesai baskısı CHP’yi kızdırdı

KP, TMK kapsamında yargılanan çocuklar, Akkuyu’da kurulacak nükleer enerji santrali ile Mâlî Kural tasarıları ve ‘’torba tasarı’’yı yasalaştırmak için ay sonuna kadar Meclisi gecegündüz çalıştırmayı planlıyor.

CHP: BİZ MİLLETVEKİLİYİZ, GECE KUŞU DEĞİLİZ

“Meclis tatil yapmasın” diyen CHP Grup Başkanvekili Anadol, sabaha kadar sadece TBMM ile bar ve pavyonların çalıştığını belirterek, ‘’Biz milletvekiliyiz, Erdoğan’ın marabası, pavyon fedaisi, gece kuşu değiliz’’ dedi.

Meclis’te yeni kavga

AKP’nİn, bazı tasarıların yasalaşan kadar TBMM Genel Kurulu’nun saat 24.00’e kadar çalıştırılması planına CHP’den itiraz geldi. TBMM İçtüzüğünde öngörülen çalışma saatleri çerçevesinde, Meclisin tatile girmeden çalışmasını teklif eden CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, sabaha kadar sadece TBMM ile bar ve pavyonların çalıştığını söyledi.

AKP’nin Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında yargılanan çocuklar, Akkuyu’da kurulacak nükleer enerji santraline ilişkin tasarılar ile Malî Kural Tasarısı ve ‘’torba tasarı’’ yasalaşana kadar Meclisi çalıştırmayı önerdi. Öneriye göre, TBMM Genel Kurulu bu ayın sonuna kadar çalışacak. AKP, bu süre içerisinde, tasarılanan bitirilmesini planlanıyor.

Genel Kurulun, yarın, görüşmeleri yarım kalan bazı üniversitelerin kurulmasına ilişkin tasarı, bugün TMK kapsamında yargılanan çocuklara ilişkin tasarı, yarın ise Mali Kural, daha sonra da nükleer enerjiye ilişkin tasarılar üzerindeki görüşmelerinin bitimine kadar çalışması öngörülüyor. Gelecek hafta ise ‘’Torba tasarı’’ ile gündemin ön sıralarında yer alacak düzenlemelerin görüşülmesi ve TBMM Genel Kurulu’nun saat 24.00’e kadar çalıştırılması düşünülüyor.

BARLARIN, PAVYONLARIN VE

TBMM’NİN ÇALIŞMA SAATLERİ AYNI

AKP’nin önerisine CHP’den itira geldi. CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Muharrem İnce ve Akif Hamzaçebi, TBMM’nin çalışma programına ilişkin parlamentoda basın toplantısı düzenledi. Anadol, parlamentonun nasıl çalışacağını TBMM İçtüzüğünün belirlediğini, içtüzüğün, parlamentonun çalışma düzeninin Anayasası olduğunu ifade etti. Anayasa ve içtüzüğe göre, aksi karar alınmadıkça Meclisin 1 Temmuz’da tatile girip, 1 Ekim’de yeniden açıldığını hatırlatan Anadol, Parlamentonun Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri toplanarak, saat 19.00’a kadar çalıştığına işaret etti. Anadol, çok olağanüstü bir durumda, yılda 3-5 kez Meclisin gerekirse sabahlara kadar da çalışabileceğini söyledi.

Saat 13.00’de başlayan Meclisin, sabah saat 04.00’e kadar çalışmaya devam ettiğini dile getiren Anadol, şöyle konuştu: ‘’Saat 03.00’te, 04.00’te iki kurum çalışıyor; biri TBMM, diğeri bar ve pavyonlar. Biz milletvekiliyiz, Recep Tayyip Erdoğan’ın marabası, pavyon fedaisi, gece kuşu değiliz. Sayın Başbakan ortadan kayboldu, yurt içinde mi, yurt dışında mı, mavi yolculukta mı, inzivaya mı çekildi, bilen yok. Ondan sonra da ‘bitinceye kadar çalışacaksınız...’ Sen demokratik bir ülkenin Başbakanı mısın yoksa piramitlerde işçi çalıştıran firavun musun?’’

14.07.2010


 

Aktif dış politika AB için de sergilensin

İKTİSADÎ Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, ‘’Hükümetimizin, AB reformlarını sürdürerek ve hukukun üstünlüğü ve kaliteli bir demokrasi yolundan sapmayarak, dış politikada başta Orta Doğu olmak üzere gösterdiği aktivizmi AB için de sergilemesini ümit ediyoruz’’ dedi.

Kabaalioğlu, yaptığı yazılı açıklama ile Avrupa Birliği (AB) Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Catherine Ashton ve Komisyon’un Genişleme ve Komşuluk politikasından sorumlu üyesi Stefan Füle’nin gerçekleştirtiği Türkiye temaslarını değerlendirdi. Bakanlar düzeyindeki siyasî diyalog toplantısının AB’nin yasal temellerini revize eden Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe girmesinden sonra ve İsrail’in Mavi Marmara operasyonu gibi önemli bölgesel olaylar sonrasında yapılan ilk siyasi diyalog toplantısı olması sebebiyle önem taşıdığına işaret eden Kabaalioğlu bu toplantı ile AB’nin Türkiye’nin katılım sürecine olan bağlılığını vurguladığını dile getirdi. Kabaalioğlu, şunları kaydetti:

‘’Son olarak Almanya’da koalisyon ortağı Hür Demokrat Parti lideri ve Dış işleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Guido Westerwelle’nin imtiyazlı ortaklık önerilerinin demode olduğu yönünde yaptığı açıklama ile birlikte ele alındığında AB’de Türkiye’nin üyeliği yönündeki olumsuz yaklaşımın değişmekte olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, Türkiye’de özellikle bazı AB ülkelerinin geçirdiği ekonomik krizi de ileri süren birtakım çevreler bu koşullarda AB’ye üye olmamanın daha iyi olduğunu savunmaktadır. Böyle düşünenlere, AB üyeliğinin Türkiye için bir devlet politikası olduğunu ve 1959’dan bu yana devam ettiğini, konjonktürel gelişmelerin Türkiye’nin yönü ile ilgili bir tercihi de ifade eden böylesine köklü bir politikayı değiştiremeyeceğini hatırlatmak isterim. Gıda güvenliğinden, hayvan refahına, tüketici güvenliğinden, ileri çalışma koşullarına kadar birçok alanda çağdaş ve müreffeh bir yaşam için rehber ilkeler ve uygulamalar ihtiva eden AB dünyada önemli bir aktör olmaya devam etmektedir.’’ Öte yandan, Türkiye için de gerek ülke içinde hedeflenen refah, demokrasi ve çağdaşlık düzeyine ulaşılması, gerekse bölgede ve dünyada etkinliğin artırılması açısından AB’nin öneminin büyük olduğuna değinen Kabaalioğlu, AB üyesi bir Türkiye’nin her türlü bölgesel ve uluslararası platformda itibarını arttıracağını ve Batı’nın kabul gören değerlerini diğer bölgelere taşıyan bir model olarak etkinlik alanını genişleteceğini belirtti.

Kabaalioğlu, ‘’Bunu değerlendiren hükümetimizin, AB reformlarını sürdürerek ve hukukun üstünlüğü ve kaliteli bir demokrasi yolundan sapmayarak, dış politikada başta Orta Doğu olmak üzere gösterdiği aktivizmi AB için de sergilemesini ümit ediyoruz’’ dedi.

14.07.2010


 

Cindoruk: Yol kazasında 8’de 8 kusurlu olan iktidar

DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Kandil’den gelen terör örgütü PKK üyelerinin Habur’daki karşılanmalarına ilişkin, ‘’İktidarın 8’de 8 kusurlu’’ olduğunu ileri sürdü.

Cindoruk, yazılı açıklamasında, Kandil’den gelen PKK’lıların Habur’da karşılanış şekillerine ilişkin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın, ‘’yol kazası’’ ifadesinin yer aldığı haberleri hatırlattı. Yol kazalarında trafik bilirkişileri olduğunu ve kusur oranlarını dağıttığını belirten Cindoruk, şunları kaydetti: ‘’Bu kazada 8’de 8 kusurlu olan iktidar partisidir. İktidar tam suçludur, çünkü tanzim eden o. Tanzim ettiği hadiseyi sonuca erdiremeyen ya da yanlış sonuca vardıran o. Muhalefet partisini ya da gelenleri suçlamak, son derece dikkat isteyen bir hadise. Gelenlerin büyük bir kamptan geldiğini biliyorsunuz, oranın iç yüzünü biliyorsunuz. Hükümet tüm olanları istihbarat olarak bilmek zorunda ve de biliyor. Oradan gelen insanların ne söyleyecekleri ve ne yapacakları belli. Üstelik kusurunuzu artıran bir şey de yargıyı, yargıcı, savcıyı kullanmanız.’’ Cindoruk, açıklamasında, hükümetin terörle mücadele etmediğini, terörün hükümetle mücadele ettiğini de öne sürdü.

14.07.2010


 

MHP ve BDP’ye eleştiri

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP ve BDP’yi eleştirerek, “Terörden nemalanan bu iki partiyle görüşmeyi biz teröre destek olarak gördük ve her ikisiyle de görüşmeyeceğiz” dedi.

Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, son gelişmeleri değerlendirdi. Erdoğan, “Kimse, erken seçim beklemesin. Bizim kitabımızda bu yok” dedi. Terör konusunda yaptıkları görüşme talebini MHP’nin baştan reddettiğini ifade eden Erdoğan, “Terörle mücadelede MHP yok. Erzurum meydanında halat atmakla bir yere varamazsın. Yasal değişiklikler yokken halat elindeydi, o zaman niye gereğini yapmadın?” diye konuştu. “MHP, terörle mücadelede yok. ülkenin ekonomik, sosyal, siyasi sorunlarında, uluslararası ilişkilerinde MHP zihniyeti diye bir anlayış yok” diyen Erdoğan, MHP tabanının referanduma “evet” diyeceğine inandığını söyledi. BDP’yi de eleştiren Erdoğan, “‘MHP ile aynı paralelde, aynı minvalde siyaset üreten BDP’yi aziz milletime havale ediyorum. Neyin avukatlığına, şu çatı altında soyunduğunu gayet iyi görüyoruz, biliyoruz. Yaptıkları konuşmalarda, yaptıkları açıklamalarda bunu görüyoruz. Terör örgütünün bir temsilcisi olarak neleri yaptığını yaptığını bizzat görüyoruz. Dolayısıyla terörden nemalanan bu iki partiyle görüşmeyi biz teröre destek olarak gördük ve her ikisiyle de görüşmeyeceğiz” diye konuştu.

14.07.2010


 

Bahçeli: Hayır oyu vereceğiz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “MHP, olgunlaşırken katkısının sorulmadığı ve başkası tarafından dayatılmış kararlara katılmayarak, anayasa değişikliklerine hayır oyu verecektir” dedi.

MHP’nin referandumda izleyeceği yol haritasının açıklanacağı toplantı, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin başkanlığında, milletvekilleri, il ve belediye başkanlarının da katılımıyla Balgat Anadolu Gösteri Merkezi’nde yapılıyor. Bahçeli, yaptığı konuşmada, “MHP olgunlaşırken katkısının sorulmadığı ve başkası tarafından dayatılmış kararlara katılmayarak, anayasa değişikliklerine hayır oyu verecektir” diye konuştu. Bahçeli, anayasaların siyasal ve toplumsal huzurun, barışın, kardeşliğin, uzlaşmanın ve işbirliğinin asgari ölçüde yaşandığı ortamlarda vücut bulan ortamlarda oluşacağını söyledi.

14.07.2010


 

Pehlivan AKP’ye, İçli CHP’ye katıldı

ESKİ Başbakanlardan Bülent Ecevit’in doktorluğunu da yapan Ankara Bağımsız Milletvekili Mücahit Pehlivan, AKP’ye, Eskişehir Bağımsız Milletvekili Tayfun İçli ise CHP’ye katıldı.

AKP Grup toplantısının son bölümünde, oturumu yönetin Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı Pehlivan’ı kürsüye davet etti. Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti rozetini Pehlivan’ın yakasına takarak, ‘’Hayırlı olsun’’ dedi. Eskişehir Bağımsız Milletvekili Tayfun İçli, CHP’ye katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısı öncesinde, Tayfun İçli’nin parti rozetini yakasına taktı. Mücahit Pehlivan İçli’nin yeni partilerini katılımlarını ardından TBMM’deki sandalye dağılımı şöyle: AKP 336, CHP 103, MHP 69, BDP 20, Bağımsız 6, DSP 6, DP 1, TP 1, Boş 8, Toplam 550.

14.07.2010


 

Diyanet’e 17 bin 774 kadro

DİYANET İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kanuna göre, Diyanet İşleri Başkanının görev süresi 5 yıl olacak ve bir kişi en fazla 2 kez başkan olarak atanabilecek. İmam-hatiplik mesleği, adaylık döneminden sonra kariyer basamaklarına ayrılacak. Kanun’a göre, vekil imamlara kadroya geçme imkânı tanındı. 30 Haziran 2010 tarihi itibarıyla Diyanet İşleri Başkanlığı taşra teşkilatında halen vekil imam-hatip veya müezzin-kayyım olarak görev yapanlar ile 3 Mayıs 2005’ten düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, taşra teşkilatında en az 4 ay süreyle vekil imam-hatip veya müezzin-kayyım olarak görev yapanlar, KPSS’den Başkanlığın belirleyeceği yeterli puanı almaları ve alanlarında yeterlilik belgesine sahip olmaları şartıyla bir defaya mahsus olmak üzere kadroya geçirilecek. Sayısı 4 bini geçmeyecek bu kişilerin yapılacak sınavda da başarılı olmaları gerekecek.Diyanet İşleri Başkanı ve Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerinin görevleri ile ilişkilerinin kesilmesini gerektiren yaş sınırı 67 olarak belirlendi. Yasaya göre, 2010 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nda yer alan sınırlamalara tabi olmaksızın, 2010 yılı içerisinde, Diyanet İşleri Başkanlığına ait boş kadrolara 5 bin açıktan atama yapılabilecek. Başkanlığa ihdas edilen toplam kadro sayısı ise 17 bin 774 oldu.

14.07.2010


 

Liderler turu başladı

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, siyasî partileri ziyaretleri kapsamında DSP Genel Başkanı Masum Türker ile DSP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

Erdoğan’ı DSP’ye gelişinde Masum Türker kapıda karşıladı. Bugün saat 14.30’da Saadet Partisi’ne gidecek olan Erdoğan, saat 16.00’da ise Büyük Birlik Partisi Genel Merkezini ziyaret edecek. Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile de yarın görüyecek.

14.07.2010


 

İslâm dünyası gençleri birleşiyor

İslÂm Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Uluslararası Gençlik Buluşmalarının dördüncüsünü düzenledi.

Dünyanın pek çok ülkesinden 150’ye yakın gencin katıldığı organizasyonda “İslâm Medeniyeti” konusu işlendi. “Maalesef salgın ve bulaşıcı bir illet gibi Batı’dan tüm İslâm dünyasına yayılan maneviyatsızlık ve dünyevileşme hastalığı gençlerimizi ve dolayısıyla aileleri ve toplumu kıskıvrak yakalamakta ve adeta eritmektedir” diyen Sadıkoğlu, iyi yetişmiş Müslüman bir gencin, imanının gereği sahip olduğu güzel seciyeleri ile dinine, vatanına, milletine hayır getireceğinin altını çizdi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) kurucu Başkanı ve Filistin Platformu Başkanı Erol Yarar, ise gençlik döneminin sıkıntılı geçtiğini belirterek “Biz Üniversitede silâhların atıldığı, kardeşin kardeşi vurduğu zamanlarda büyüdük. Bizim yaşadığımız dönemde her gün gençler ölüyordu. O günler geride kaldı. Bu gibi toplantılar bizim o zamanki hayallerimizdi, dualarımızdı Allah’a hamd ediyorum ki bu niyazlar gerçek olmaya başladı” dedi.

ÖLENLER OLMASA

FİLİSTİN UNUTULUR

Büyük zulümler ve ölümlerle İslâm dünyasının kendine gelmeye çalıştığını kaydeden Yarar, “Filistin hür olsa dünyanın her derdi hallolacakmış zannediyoruz. Bizim uğradığımız en büyük işgal, gönüllerimizin işgalidir. İslâm toplumunun her yeri, en özgür insanların gönülleri dahi, büyük bir saldırı ve işgal altındadır. Bu işgali göremezsek, idrak edemezsek bunun çözümü noktasında birlik ve beraberlik içinde olmazsak, bizler çok basit şekilde mutlu edilebilen insanlar haline geliriz.” şeklinde konuştu.

Dünyada Filistin meselesinin ölümler olduğu zaman akla geldiğini belirten Erol Yarar, Filistin’de ölen olmasa kimsenin onları hatırlamayacağını dile getirdi. İslâm âleminin yıllarca bir lokma bir hırka denerek yanlış anlayışlarla yönlendirilip, tembelliğe teşvik edildiğini aktaran MÜSİAD Kurucu Başkanı Yarar, 1,5 milyar İslâm âleminin, Almanya kadar iktisadî güce sahip olmadığını söyledi. İslâm dünyasının yanlış fikirlerden kurtulması gerektiğine dikkati çeken Erol Yarar, aksi takdirde her zaman Batıya muhtaç, himmete muhtaç, yönlendirilmeye muhtaç olunacağını sözlerine ekledi.

Dünyanın pek çok ülkesinden 18-25 yaş arası çok sayıda gencin katıldığı 4. Uluslararası Gençlik Buluşması, 18 Temmuz tarihine kadar sürecek. Toplam 45 ülkeden 185 üyesi bulunan İDSB, biri Türkiye’de olmak üzere yılda iki kez gençlik buluşması organize ediyor. İslâm dünyasının genç sivil toplum temsilcilerini bir araya getiren bu buluşmada ‘’İslâm Medeniyeti’’ konusu tartışıldı. Program kapsamında ‘’Grup Yürüyüş’’ adlı müzik topluluğu da konser verdi.

GENÇLİĞE DOĞRU ŞUUR VERİLMELİ

İstanbul Ali Emiri Kültür Merkezi’nde açılışı yapılan Uluslararası Gençlik Buluşması, biri Türkiye’de olmak üzere yılda iki defa tertip ediliyor. Çeşitli konuşmacıların yer aldığı program, Türkiye Kur'ân-ı Kerim okuma birincisi Abdullah Demir’in Kur'ân tilâveti ile başladı. Ardından konuşma yapan İDSB Genel Sekreteri Necmi Sadıkoğlu, “İDSB Gençlik Buluşmaları gittikçe kurumsallaşıyor, çapı ve derinliği her geçen sene daha da artıyor. Bu buluşmalarla İslâm dünyasının genç liderleri, aktivistleri, entelektüelleri bir araya geliyorlar. Birlik ve beraberlik şuurunu özümsüyorlar. Tecrübelerini paylaşıyorlar. Büyük bir şevk ve motivasyonla hizmetlerine devam ediyorlar” şeklinde konuştu. İslâm dünyasının küreselleşme ve batı hegemonyası altında pek çok felâketle maruz kaldığını vurgulayan Sadıkoğlu, genç nüfusa doğru şuur verildiği takdirde, İslâm dünyasının muhteşem bir geleceği olacağına dikkati çekti.

ELİF NUR KURTOĞLU

14.07.2010


 

Beykoz Çayır Festivali başladı

Her yıl geleneksel olarak düzenlenen Beykoz Çayır Festivali başladı. İlçede bulunan 16 İl Derneği’nin stant açtığı ve kültürel değerlerini sergilediği festivalde ‘Kardeşlik Mesajları’ verildi.

Beykoz Çayır Festivali’nin ilk akşamı, Gürcistan’a bağlı Batumlular ile Samsunlular Derneği’nin faaliyetleri yer aldı. Her iki yöreye ait folklör gösterilerinin yapıldığı gecenin açış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Beykoz Çayır Festivali’nin en önemli amaçlarından birinin, ilçede yaşayan bölge halkları arasında dayanışma, kardeşlik duygularının pekişmesi olduğunu belirtti. Başkan Çelikbilek, festivalin bu yıl 10 gün yapılacağını söyleyerek, “Bu yıl 12 ayrı ülkeden gelen misafirlerimiz Beykozlular ile buluşacak. 500 çocuğumuz için sünnet şöleni, 42 çiftimiz için ise nikâh şöleni düzenleyeceğiz” dedi. Festival'de Karadeniz derneklerinin ortak faaliyetleri yer alıyor.

14.07.2010


 

Tır şoförleri yemekten zehirlendi

Edİrne’nİn İpsala Sınır Kapısı’nda yedikleri yemekten zehirlenen 9 tır şoförü, tedavilerinin ardından taburcu edildi.

Edinilen bilgiye göre, İpsala Sınır Kapısı’ndaki bir yemek firmasında yemek yiyen tır şoförleri İ.G, E.D, H.D, O.Ö, İ.A, Ö.V, C.B, E.K. ve K.M. baş dönmesi ve kusma belirtileri yaşayınca İpsala Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. İpsala Kaymakamı Mehmet Ali Gürbüz, yaptığı açıklamada, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirterek, ‘’İlgili kişilerin ifadeleri alınıyor ve olayın adlî makamlarca soruşturması yapılıyor’’ dedi. Gürbüz, zehirlenen şoförlerin hayatî tehlikesinin olmadığını ve kısa bir tedavilerinin ardından taburcu edildiklerini söyledi.

14.07.2010


 

Sağlık çalışanları YÖK’e 3 bin dilekçe verdi

SağlIk Bakanlığında, görev yapan 84 bin ön lisans ile 86 bin lise mezunu sağlık çalışanı uzaktan eğitim hakkı istiyor.

Bu talebin yer aldığı 3 bine yakın dilekçe, Türk Sağlık Sen tarafından YÖK’e sunuldu. Sendika, Gazi Üniversitesi’ne de yazılı başvuruda bulundu. Türk Sağlık-Sen, sağlık çalışanlarına uzaktan eğitim ile lisans ve ön lisans hakkı verilmesi için Sağlık Bakanlığı, YÖK ve Gazi Üniversitesi’ne başvurdu. YÖK’e lisans tamamlama ve ön lisans hakkı isteyen çalışanların 3 bine yakın dilekçesi teslim edildi. Gazi Üniversitesi’ne de sağlık çalışanlarının ön lisans ve lisans hakkı sağlayacak programların açılması için yazılı başvuruda bulunuldu. Yapılan başvuruda Ebe, Hemşire, Sağlık Memurları ve Tıbbi Teknologlara (Sağlık Eğitim Enstitüsü mezunlarına) lisans tamamlama hakkı verilerek önemli bir adım atıldığı ifade edildi. Bunların dışında kalan Sağlık Hizmetleri Sınıfında görev yapan diğer sağlıkçılar için de lisans programlarının açılması istendi.

14.07.2010


 

Çocuklar tatilde Kur’ân öğreniyor

AdIyaman’da ilk ve ortaöğretim öğrencileri tatillerini Yeni Asya Vakfı’nın yaz Kur’ân kursu programına katılarak değerlendiriyor.

Programda günlük Kur’ân-ı Kerim derslerinin yanı sıra günlük olarak Risâle-i Nur dersleri ve ilmihal-görgü dersleri de yapılıyor. Program hafta içi hergün olup Temmuz ayı sonuna kadar devam edeceği bildirildi.

Bilal Nacir

14.07.2010


 

Siirt’e tarifel uçuşlar başladı

Bora Jet firması, Siirt Havaalanına tarifeli uçak seferleri başlattı. Bora Jet, TC-YAB tipi 66 kişilik uçaklarla haftanın 2 günü karşılıklı olarak Siirt-Ankara seferlerini başlatırken, ilk seferin gerçekleştirilmesi dolayısıyla Siirt Havaalanında tören düzenlendi.

Vali Musa Çolak, törende, Siirtlilerin, Siirt Havaalanından yapılan uçuşları tercih etmesinin önemine işaret ederek, şunları söyledi: ‘’Bu sefer sayılarının daha da artması yolcu sayısına bağlıdır. Bugün Siirtlilerin mutluluk günüdür. İlin valisi olarak bu seferlerin başlaması dolayısıyla büyük mutluluk duyuyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.’’ Bora Jet Temsilcisi M. Faruk Sualp da uçakların Ankara’dan Pazartesi ve Cuma günleri saat 15.00’de kalkacağını ve Siirt Havaalanına indikten sonrada saat 18.00’de yolcularını alıp tekrar Ankara’ya döneceğini söyledi.

14.07.2010


 

BİR MİLYAR İNSAN AÇ

Dünyada 1970’li yıllardan bu yana ilk defa aç veya yetersiz beslenen insan sayısı bir milyarı aştı.

Filipinler’in başşehri Manila’da geçtiğimiz hafta düzenlenen gıda güvenliği konferansındaki sunumlara göre, 2009’a ait bu rakam bütün insanlığın altıda birine denk geliyor ve aç insan sayısı artmaya devam ediyor. Manila merkezli Asya Kalkınma Bankası, Tarımsal Kalkınma Uluslararası Fonu ve Gıda ve Tarım Organizasyonu tarafından düzenlenen üç günlük konferans boyunca gıda güvenliği uzmanları ve siyasetçiler dünyada artan açlık problemine çareler aradı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu verilerine göre, geçen yıl aç veya yetersiz beslenen insan sayısı 2008’e göre 100 milyon daha arttı. Asya-Pasifik bölgesinde bu durumda yaşayan 650 milyon insan olduğu kaydedildi.

Gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için Asya-Pasifik tarım sektörüne 2050 yılına kadar her yıl 120 milyar doların üzerinde yatırım yapılması gerekiyor. Gıda ve Tarım Organizasyonu yardımcı müdürü ve Asya-Pasifik bölge temsilcisi Hiroyuki Konuma, bölgede tarıma yapılan yıllık yatırımın sadece 80 milyar dolar olduğunu söyledi. Konuma, dünya nüfusunun 2050’ye kadar 9 milyara ulaşacağını ve gıda üretiminin de yüzde 70 artmasının gerekeceğini kaydetti.

Asya Kalkınma Bankası başkanı Haruhiko Kuroda, Asya ekonomilerinin petrol ve gıda krizinin etkilerinden kurtulmuş gibi görünse de dünya gıda fiyatlarının 2003’e kıyasla bugün yüzde 85 daha pahalı olduğunu ve önümüzdeki 10 yıl boyunca yüzde 15 ile 40 artmasının beklendiğini ifade etti. Kuroda, birçok insanın düşündüğünün aksine tahıl azlığının son yaşanan gıda krizine sebep olmadığını iddia etti. Kuroda, krizin koruyucu gıda politikaları ve hükümetlerin uzun zamandır özel sektörün tarıma yatırım yapmasını teşvik etmemesi gibi karmaşık birçok sebepten dolayı başgösterdiğini savundu.

Asya Kalkınma Bankası’nın her yıl bu sektöre 2 milyar dolarlık yardım sözü verdiğini hatırlatan Kuroda, hükümetler, özel sektör ve kar amacı gütmeyen organizasyonların gıda temin zincirinin geliştirilmesi için beraber çalışması gerektiğini söyledi.

14.07.2010


 

IBM, dünyayı tuz zerresine sığdırdı

IBM araştırmacıları, Zürih ve Kaliforniya’daki laboratuvarlarda, nano ölçekte 3 boyutlu bir dünya haritası oluşturdu.

Araştırmacılar, kurşun kalemin ucundan 100 bin kat daha ince bir uç kullanarak, dünyanın 3 boyutlu haritasını bir tuz tanesinin 1/1.000’i büyüklüğündeki yüzeyde oluşturmayı başardı. Bin adedinin tek bir tuz tanesine sığdırıldığı 3 boyutlu haritanın yapımında, 15 nanometre kadar küçük desenler kullanıldı.

14.07.2010


 

Bunamaya karşı ceviz

Bİlİm adamları, kalp ve damar sağlığı açısından oldukça yararlı olduğu bilinen cevizin, bunamaya karşı da koruyucu olabileceğini ortaya koydu.

İtalyan La Stampa gazetesinde yayımlanan habere göre, yapılan araştırmada, ceviz türü kuruyemişlerin içerdiği vitaminlerin, antioksidanların ve yağ asitlerinin bunama riskini azaltmak ve Alzheimer hastalığının gelişim sürecini yavaşlatmakta etkili olabileceği gözlemlendi. Bunama belirtisi gösteren fareler üzerinde yapılan testlerde, cevizle beslenen farelerdeki beyin faaliyetlerinin diğerlerine nazaran düzelme gösterdiğini gözlemleyen bilim adamları, kuruyemiş verilmeyen hayvanlar da ise belirtilerin her geçen gün arttığını tespit etti.

14.07.2010


 

Türkiye, kira geliri en cazip ülke

Avrupa ülkelerinde konuta yapılan yatırımın kira gelirleri ile karşılanmasını öngören rapor açıklandı.

Emlak sektörü haber portallarından GdeEtotDom.ru’ya göre, 13 yılda kira gelirleri ile emlak değerini yakalayan Türkiye ilk sırada yer aldı. Çalışmada, son 12 ayın kira gelirleri ve konut maliyet fiyatları metrekare üzerinden değerlendirildi. Emlak vergileri ve konut giderleri ise dikkate alınmadı. 92 yılda kira gelirleri ile emlak değerini yakalayan Monaco, ev sahipleri için en geç gelir getiren ülke oldu. 34 yılla Fransa sondan ikinci ve 32 yılla da Andorra ve İsveç üçüncü sırayı paylaştı.

14.07.2010


 

Meksika Körfezi’ne BP’den geçici çözüm

ABD’nİn Meksika Körfezi’nde çevre felaketine sebep olan kuyunun ağzına yeni bir kapak takıldı.

Kapağın yerleştirilme işlemi, internette BP’nin çalışmalarının canlı olarak verildiği video görüntülerine yansıdı. Uzmanlar, yeni takılan kapağın da sızıntıyı tamamen durduracağı konusunda karamsar. Yeni kapak kuyunun ağzında geçici olarak yer alacak.

14.07.2010


 

Türkler nanoteknolojiyi uzaya çıkarıyor

Türk mühendisler, uzaydaki yüksek radyasyona karşı mevcutlarına oranla 100 kata kadar dayanıklılık sağlayan nanoteknoloji temelli malzeme geliştirdi.

TÜBİTAK tarafından desteklenen ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından yürütülen bir uzay projesi kapsamında geliştirilen yeni ürünün Türkiye’de üretilecek uydularda kullanımı hedefleniyor. Yeni nesil nanoteknolojik malzeme, uyduların yüksek hızlı elektronik devrelerinin uzaydaki kullanım süresini önemli ölçüde uzattığından uydu maliyetlerinde büyük maliyet avantajları getiriyor. Uzmanlar, Türkiye’nin bu teknolojiyi uzayda kullanan ilk ülke olmasını planlıyor.

14.07.2010


 

Sigara yasağında büyük ceza

Türkİye’de kapalı alanlarda sigara içilmesinin yasaklanmasından bu yana geçen süre içinde 700 binin üzerinde denetim gerçekleştirildiği, 33 bin 327 tutanak tutulduğu, 21 bin kişi ya da iş yerine cezai işlem uygulandığı belirtildi.

Cezaların toplam tutarının 5.6 milyon TL olduğu kaydedildi. Bu arada Ulusal Tütün Kontrol Programı kapsamında Türkiye’de kapalı alanlarda tütün kullanımına yönelik kapsamlı yasakların uygulamaya geçişinin birinci yılını doldurduğu belirtildi.

14.07.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.