14 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

 

‘Çarşının öyküsü’ bir kitapta toplandı

BURSA Büyükşehir Belediyesi, şehrin tarihî, kültürel ve sosyal hafızasının uzun soluklu bir çalışmayla ele alındığı ‘Bursa Kütüğü’ ve Osmanlı döneminin ilk yerleşim bölgeleri olan Kızık Köylerini anlatan ‘Uludağ’ın Beşibirliği; Bursa Kızık Köyleri’ adlı eserlerin ardından şehir kültürünü anlatan yeni bir kitap hazırladı.

Osmanlı’nın ilk çarşıyı kurmasından şehirde çarşı kültürünün oluşmasına kadar geçen süreç, yangınlarda yaşanan acılar, yardımlaşma ve dayanışma örnekleri bizzat o dönemin şahitlerinin ağzından yer alan ‘çarşının öyküsü’ adlı eser, kamuoyuna katıldı.

Toplantıya Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa’nın hafızasına önemli bir belge ve önemli bir eser daha kazandırmanın heyecanını yaşadıklarını söyledi. Medeniyetlerin beşiği olan ve Osmanlı’yı kuran şehir Bursa’nın her köşesinin Osmanlı’nın ilk eserleriyle donatıldığını hatırlatan Başkan Altepe, çarşı kültürünün de burada oluştuğunu ve dünyaya Bursa’dan ihraç edildiğini kaydetti. Tarihî çarşı ve hanların misafirlerini binlerce yıllık birikimle ağırladığını hatırlatan Altepe, “Yüzlerce yıllık tarihi birikime sahip olan, Koza Han, Aynalı Çarşı, Emir Han, İpek Han, Pirinç Han, Kapalı Çarşı birbirleriyle iç içe geçmiş, günlük hayatın en yoğun yaşandığı alış veriş noktaları olan sahaflar, aktarlar, bakırcılar, kunduracılar, havlucular şehrin adeta gelenekten gelecek dokuyan tüm potansiyelini bağrında taşımaktadır” dedi.

Kitabın editörlerinden Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdarî Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Gürsakal ise eserin çok önemli bir çalışmanın ürünü olduğunu söyledi. Bugüne kadar gerek üniversitelerde gerekse belediyelerde çok sayıda eser hazırlandığını hatırlatan Gürsakal, şu değerlendirmede bulundu: “Ancak bu kez üniversite, belediye, esnaf, sivil toplum örgütü gibi toplumun tüm kesimleri bir araya gelerek bir çalışma yaptı. Bu güne kadar ekip çalışmasını pek beceremiyorduk. Ancak bu eser iyi bir ekip çalışmasının ürünü olması bakımından da büyük önem taşıyor.”

170 YIL ÖNCEKİ DÜKKÂNLAR VAR

Edİtörlerden Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, Bursa’nın özellikle 15’inci yüzyıl ortalarından 17’inci yüzyıla kadar önemli bir üretim ve ticaret merkezi konumunda olduğunu hatırlatarak, toplumun bütün katmanlarıyla bir araya gelerek yapılan bu çalışmada yer almanın kendisi için büyük bir mutluluk olduğunu söyledi. Dr. Hasan Basri Öcalan, Bursa Araştırmaları Merkezi elemanlarıyla uyumlu bir çalışma sergileyerek önemli bir eser hazırladıklarını belirterek, bu eserin iltifat görmesi halinde daha nice eserlerin ortaya çıkabileceğine değindi. Prof.Dr. Yusuf Dr. Yusuf Oğuzoğlu, 170 yıl önceki dükkân sahiplerinin bile gerek fotoğraflar, gerekse belgeler ve anılarla bu kitapta yer almasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Prof.Dr. Mustafa Kara ise kitap tanıtımı için düzenlenen bu toplantının aynı zamanda 600 yıl önce çarşının kurulmasında emeği geçenlerin anılması anlamına geldiğini ifade etti.

14.07.2010


 

O gün, Üstadla beraberdik

İNSANA, bazı tabiî mekânların gidip görülmesinde azim bir tefekküre kapı açılır. İşte Barla böyle bir yer.

Daha Nur’un otobüsünde başlayan ileriye dönük kalp atışları... Zihni dinlendiren ve kalbi rahatlatan bir hengâme. Ve sabahın seherinde Çam Dağı’na gidiş ve orada yapılan bir kahvaltı... İlerleyen vakitlerde güneş tefekkürü canlandırırcasına canlıydı adeta ve yer yerinden oynuyordu. Üstadın “Ben buraları Yıldız Sarayına değişmem” diye yad ettiği bir mekâna teşrif etmek, gerçekten Üstadı orada yaşamaktı. Bizi karşılayan o çam ağaçlarının manevî atmosferi unutulmayacaktı.

Kâinatı sanki Üstad yanımızdaymış gibi temaşa ediyor ve her bir çam ağacının konuşsa, anlatmak istediklerini hissediyor gibiydik. Ve orada anladık ki Üstadın, “Ey Kardeşlerim! Dikkat ediniz, vazifeniz kudsiyedir, hizmetiniz ulvîdir. Her bir saatiniz bir gün ibadet hükmüne geçebilecek bir kıymettedir. Biliniz ki elinizden kaçmasın” sözü akılları doldurmuştu.

Ve ehl-i imanın manevî imdadına gönderilen Risâle-i Nur Külliyatının telif edilmeye başlandığı ilk merkez olan Üstadın evine geldik. Üstad, burada daimî ve çok şiddetli bir istibdat ve tarassut altında bulundurulmuş, kalabalık şehirlerden uzaklaştırılıp, böylesine ücra bir köye atılarak ruhundaki mevcut hamiyet-i İslâmiyenin feveran etmesine mani olunmuştu. Orada Üstadın birçok dile tercüme edilmiş eserlerini, kaldığı ortamı ve evinin önündeki çınar ağacının sırlarını müşahede ettik. Buradaki yaşayan insanların değişik bir havaları vardı. “Üstadı nasıl bilirdiniz?” diye sorduğumuzda bir yaşlı teyzeye, “Üstad hep ağlardı, ağlardı. Onun ağlamasından etkilenir, biz de ağlamaya başlardık” diye verdiği cevap onların ruhlarında bir nur bırakmıştı. Bayram Yüksel, Ali Uçar ve sair ağabeylerin kabirlerini ziyaret ettikten sonra ruhların maneviyatını devam ettirmeye Cennet Bahçesine koştuk. Cenneti hiç görmedik, ama bu Cennet Bahçesinin Cenneti andırır birçok yanı vardı. 28. Söz olan Cennet bahsinin yazıldığı bu yer, eğer ki konuşsa anlatmak istediği çok şey vardı elbette. Gerçekten buraların insanın imanındaki tezayüdü arttıran bir havası vardı. Ayrılırken gözlerdeki dolgunluk bunun bir ifadesiydi.

Yeni Asya Sosyal Tesislerinde kılınan öğle namazının ardından Eğirdir Gölüne indik. Eğirdir Gölü, Çam Dağının, Üstadın evinin, Cennet Bahçesinin tamamlayıcısıydı. Hepsi birbirine muhabbet edercesine, birbirinin temaşasını tamamlamasına yardım ediyordu sanki. Gezimizdeki kardeşlerimiz Üstadla yaşanılan bu bir günün sanki bir seneymiş gibi bir tesir bıraktığını söyleyerek, memnuniyetlerini dile getirdiler.

Rabbim! Sen kendine hayırlı bir kul ve hizmet-i Kur’âniye ve Habibine hayırlı bir ümmet ve Üstadımıza hakikî bir Nur Talebesi olabilmeyi hepimize nasip eyle. Amin.

MURAD CEMİL

14.07.2010


 

Herkes kitap okusun

KOCAELİ Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Körfez ilçede gerçekleştirilen kitap okuma kampanyasına tam destek verdi.

Körfez Kaymakamlığı’nın okuma kültürü projesini destekleyen Başkan Karaosmanoğlu, herkese günde en az 15 dakika kitap okumaları tavsiyesinde bulundu. Körfez Kaymakamı Mahmut Şirinoğlu öncülüğünde ilçe merkezindeki okullarda başlatılan, ardından köylere yayılan kitap okuma kampanyasına en büyük destek Başkan Karaosmanoğlu’ndan geldi. Kitapların insanların en büyük dostu olduğunu ifade eden Başkan Karaosmanoğlu, ‘’Günde 15 Dakika Kitap Okuyun’’ kampanyasına tam destek verdiğini dile getirdi. Körfez ilçenin Sevindikli Köyü’nü ziyaret eden Başkan Karaosmanoğlu, kaymakam Şirinoğlu tarafından ilçede başlatılan kitap okuma kampanyasına köydeki kütüphanede katıldı. Sevindikli Köyü sakinleri de, kampanyadan duydukları memnuniyeti aktardı.

14.07.2010


 

DERGİLERDEN

Semerkand dergisi Temmuz sayısı, dinimizin “mübarek” saydığı vakitler üzerine bir dosya ile okuruyla buluşuyor. Ali Yurtgezen’in hazırladığı dosyanın başlığı “Kutlu Zamanlar”.

-----------------------------

Gülistan Dergisi, bir toplumsal yara olan boşanmayı ele aldığı Temmuz sayısında, boşanma olaylarının ve aile felâketlerinin altında yatan sebepleri ön plâna çıkarıyor.

-----------------------------

Mostar, Temmuz sayısında Osmanlı Saray Mektebi Enderun’a dair bir okuma sunuyor. Mostar, 2010 Temmuz tarihli 65. sayısında ana dosya konusunu Osmanlı bürokrasisinin yetiştiği okul olan Enderun’a ayırıyor.

14.07.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.