28 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Aile-Sağlık

Nano teknoloji ile kanser tedavisi

Maddeyi atomik ve moleküler seviyede kontrol eden nano teknoloji ile kanserin erken teşhisi ve kişiye özel tedavisi için yürütülen çalışmalar umut veriyor.

Emory Kanser Nano teknoloji Merkezi Direktörü Prof. Dr. Shuming Nie, son araştırmasında nadir kanser hücrelerini tesbit etmeyi başardı. Nano teknoloji ile kanser görüntüleme, moleküler tanı ve hedefli tedavi uygulamaları için yaptığı araştırmalarla dikkati çeken ve ABD Ulusal Kanser Enstitüsünün de destek verdiği Prof. Dr. Shuming Nie, ABD-Türkiye İleri Araştırmalar Enstitüsü’nün Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı Adrasan beldesinde düzenlediği ‘’Global Sağlıkta Fırsatlar ve Zorluklar’’ konulu foruma katıldı. Türkiye’ye ilk kez gelen biyomedikal ve kimya mühendisi Prof. Dr. Nie, yaptığı açıklamada, milimetrenin milyonda biri büyüklüğündeki yapılara yeni sentez özellikleri kazandıran nano teknoloji ile kanserin erken teşhisi ve tedavisi için değişik ülkelerdeki laboratuvarlarda yürütülen çalışmaların sürdüğünü söyledi. Araştırmalarıyla nano parçacıklarının tıpta kullanımına büyük katkı yapan Nie, kanser hastalarında erken teşhisin önemine işaret etti. Nie, moleküler seviyedeki yeni teknolojilerin kanserin erken teşhisi ile birlikte tedavisi için de umut taşıdığını belirterek, bilim dünyasının araştırmalarını bu yönde sürdürdüğünü kaydetti.

28.07.2010


İlk tam yüz nakli yapılan hasta konuştu

İspanya’da dünyanın ilk tam yüz nakli ameliyatını geçiren hasta, kamera karşısına geçti. 31 yaşındaki Oscar, Mart ayı sonlarında ameliyat olduğu hastaneden taburcu edilmesinden önce doktorlarına teşekkür etti.

Güçlükle konuştuğu gözlemlenen Oscar’ı ameliyat eden ekibin başındaki Doktor Joan Pere Barret, hastasının yüz fonksiyonlarının yüzde 90’ını geri kazanabileceğini söyledi.

28.07.2010


İşitme taraması, bebeklerin sesle tanışmasını sağlıyor

İşİtme kaybı erken teşhis ve tedavi ile büyük oranda önlenebiliyor.

İleri yaşlarda başlanan tedavilerde ise istenilen sonuç alınamıyor. Bebeğin kulağına, bilgisayar kontrollü küçük bir kulaklık yerleştirilerek yapılan birkaç dakikalık işitme testi Türkiye’nin her yerinde ücretsiz olarak uygulanıyor. Türkiye’de, doğan her bin bebekten ikisinde işitme kaybı bulunduğunu ifade eden Hacettepe Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Odyoloji Ses ve Konuşma Bozuklukları Derneği Başkanı Prof. Dr. Erol Belgin, erken teşhisle bunun büyük kısmının tedavi edilmesinin mümkün olduğunu dile getirdi. İşitme kaybının konuşma ve lisan gelişimini etkilediğine dikkat çeken Prof. Dr. Belgin, konuşma becerisi için ilk iki yaşın kritik bir dönem olduğuna vurgu yaptı. Prof. Dr. Belgin, çevredeki sesleri duyarak dünyayı anlamlandıran bebeklerin iki yaşından itibaren de konuşmaya başladığını bildirdi.

DİL GELİŞİMİ İÇİN SESLERİ NET

OLARAK

DUYMALI

DİL ve konuşmanın gelişebilmesi için bebeğin çevredeki sesleri mutlaka net olarak duyması gerektiğini vurgulayan Prof. Belgin, duyamayan çocukların dil gelişimlerinin mümkün olamayacağına dikkat çekti. Belgin, bebeğin dünyaya gelmesinin ardından birkaç ay içinde işitme kaybı ile ilgili teşhis konması ve tedavi ve eğitim programlarının uygulanması halinde normal dil gelişiminin sağlanabileceğini kaydetti. İşitme kaybında erken teşhis için, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ve Hacettepe Üniversitesi’nin öncülüğünde Ulusal Yeni Doğan İşitme Taraması programının yürütüldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Belgin, Gazi, Marmara, Dokuz Eylül üniversitelerinin ve çok sayıda devlet hastanesinin de katılımı ile yeni doğan işitme tarama merkez sayısının 350’nin üzerine çıktığını ve her yıl doğan 1 milyon 360 bin bebeğin büyük kısmının işitme taramasının yapıldığını bildirdi.

ÜCRETSİZ

BİR HİZMET

Her aileye bebeklerine tarama yaptırması uyarısında bulunan Belgin, bu hizmetin ücretsiz olduğuna dikkat çekti. Bebeklere doğar doğmaz işitme taraması yapılabildiğini hatırlatan Prof. Dr. Belgin’in verdiği bilgiye göre taramalar iki özel aletle yapılıyor. Bebeğin kulağına, bilgisayar kontrollü küçük bir kulaklık yerleştiriliyor. Kulaklıkla bebeğin kulağına ses veriliyor, sesin iç kulaktaki yansımasını aynı cihazla toplayarak kulağın duyup duymadığı araştırılıyor. İşlem, birkaç dakika sürüyor. Bebeğe hiçbir şekilde zarar verilmiyor, ağrı ya da acı hissetmiyor. İşitme kaybı tesbit edildiğinde işitme cihazı verildiğini belirten Belgin, uygun vak'alara da bir yaş civarında ameliyatla koklear implant takıldığını ve özel eğitim programlarına alındığını sözlerine ekledi.

CİHAZ SATICILARI EĞİTİM GÖRECEK

İşİtme cihazları satanlar, Sağlık Bakanlığı'nın düzenlediği bir programla eğitimden geçirilerek sertifika sahibi olacak. Ankara Üniversitesi'nin vereceği eğitimlerle işitme cihazı satışı yapanlar, teorik ve pratik eğitimlerden geçecek. İşitme sisteminin anatomisinden işitme kayıplarının sınıflandırılmasına, işitme cihazı tanı ve teknolojisinden hasta psikolojisine kadar farklı alanlardan teorik eğitim görecek olan işitme cihazı satıcıları, ayrıca kulak kalıbı hazırlanması, odyolojik ölçümler, işitme cihazı uygulaması alanlarında da pratik eğitim alacak. İşitme cihazı uygulama ve eğitim sertifikasyon programıyla Türkiye'de bulunan 500 civarındaki işitme cihazı satıcıları bakanlık onayıyla sertifika sahibi olacak.

28.07.2010


Sıca havada çocukları ishalden korumak için bol sıvı verin

Bu mevsİmde çocuklarda görülen ishale karşı anne ve babaların daha dikkatli olmaları gerektiği, bol sıvı vermeleri gerektiği belirtildi.

Yozgat Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Yavuz İrişti, ishalde tedbir alınmadığı sürece ölüme varan sonuçlar yaşanabileceğini ifade etti. Dr. Yavuz İrişti, “İshalin asıl nedeni, mikroplu gıdaların ağız yoluyla vücuda girmesi. Yediğimiz meyve ve sebzelerin iyi yıkanmaması da ishal sebebi olabilir. Aşırı sıcaklarda mikroplar kolaylıkla çoğaldığı için tüketilen gıdalar çabuk bozulmakta, dolayısıyla ishal olasılığı artmaktadır. Bu nedenle tüketilen gıdalar uygun koşullarda saklanmalı, sıcakta bekleyen besinler tüketilmemelidir” dedi. İshal olan çocuklara bol sıvı verilmesi gerektiğini belirten Dr. İrişti, böyle bir durumda, eğer bebeğe anne sütü veriliyorsa, bebeğin daha çok emzirilmesi gerektiğini belirtti.

28.07.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.