18 Ağustos 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Yurt Haber

 

Çiftçinin imdadına salatalık yetişti

Alanya Toptancı Hali’nde, bu yılın 6 ayında 14 milyon kilogram salatalık satışı gerçekleşti.

Bu satışlardan 4,7 milyon lira gelir elde edildi. Alanya Toptancı Hal Müdürü Halit Parlayüksel, 1 Ocak-30 Haziran tarihleri arasında, halde 14 milyon 6 bin 260 kilogram salatalığın işlem gördüğünü ve bu işlemlerden 4 milyon 705 bin lira gelir elde edildiğini söyledi. Sebze satışlarında hıyarın ilk sırada yer aldığını anlatan Parlayüksel, 8 milyon 443 bin 843 kilogram satılan domatesten 4 milyon 203 bin 527 lira, 3 milyon 139 bin 964 kilogram satılan patlıcandan 2 milyon 59 bin 720 lira, 1 milyon 246 bin 356 kilogram satılan patatesten 742 bin 296 lira gelir elde edildiğini bildirdi. Meyve satışlarında da portakalın ilk sırada yer aldığını kaydeden Parlayüksel, 9 milyon 354 bin 515 kilogram satılan portakaldan 3 milyon 132 bin 645 lira gelir elde edildiğini belirtti.

18.08.2010


 

Sürücüler ‘kırmızı ışık’ tanımıyor

İstanbul genelinde 143 noktaya kurulan kameralar, sürücülerin en çok kırmızı ışık ihlâli yaptığını ortaya çıkarttı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, şehirde trafik ihlâllerini aza indirmek ve caydırıcılığı arttırmak amacıyla şehir genelinde ihlâllerin en çok olduğu noktalara 12 Nisan 2007 tarihinden itibaren kamera yerleştirmeye başladı. Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) adı verilen sistem kapsamında, kırmızı ışık ihlâllerinin tesbiti için 115, emniyet şeridi ve tramvay yolu ihlâllerini tesbit için de 14’er tane olmak üzere toplam 143 noktaya EDS kamerası yerleştirildi. Kurulum maliyeti 45 milyon TL olan sistemle, 2010 Mart ayı sonuna kadar 630 bin 575 sürücünün kırmızı ışık ihlâli yaptığı, 120 bin 747 kişinin emniyet şeridi ihlâlinde bulunduğu, 52 bin 783 kişinin de tramvay yolu ihlali yaptığı tesbit edildi. Kırmızı ışık ihlâllerine 77 milyon 39 bin 25 TL, emniyet şeridi ihlâllerine 8 milyon 512 bin 390 TL, tramvay yolu ihlaline de 3 milyon 262 bin 104 TL para cezası uygulandı. Böylece toplam 804 bin 105 adet ihlâle 88 milyon 813 bin 519 TL ceza uygulanmış oldu. Çalışmalar kapsamında güvenliğe yönelik olarak da İstanbul genelinde 1140 noktaya 3 bin 958 adet MOBESE kamerası yerleştirildi.

18.08.2010


 

Kül silkmeye rekor ceza

İngİltere’de yaşayan 70 yaşındaki Sheila Martin, sigarasının külünü kaldırıma silktiği gerekçesiyle 3 bin 920 dolarlık para cezasıyla karşı karşıya kaldı.

Otobüs durağında beklerken içtiği sigaranın külünü yere silken Martin 117 dolar para cezasına çarptırıldı. Cezayı ödemeyi reddeden kadın, eğer bu cezayı yedi gün içinde ödemezse bu miktarın 3 bin 920 dolara çıkacağı yönünde uyarı aldı.

18.08.2010


 

TRT Ramazan’da da çocukları unutmadı

Ramazan ayına özel birbirinden farklı programlar hazırlayan TRT, minik izleyicileri için de ‘’Süper Ramazan’’ adlı çizgi filmi ekrana getiriyor.

Çocuklara çeşitli hikâyeler üzerinden mizahi bir dille Ramazan ayında yaşanan değişiklikleri ve güzellikleri anlatmayı amaçlayan çizgi film, Ramazan süresince yayınlanacak. 8-10 yaşlarında Ramazan adlı bir çocuğun maceralarını anlatan, özgün karakterler ve mekânların kullanıldığı ‘’cut-out’’ tekniğinde hazırlanan çizgi film, 90 saniyelik 10 bölümden oluşuyor. ‘’Süper Ramazan’’ isimli çizgi karakterin yaşadığı olayları, Ramazan ayında yakın çevresindeki insanların sıkıntılarını giderme çabasını konu alan çizgi film, 4-11 yaş arası çocuklara hitap ediyor. Ramazan ayında toplumda görülen değişiklikleri, güzellikleri ‘’Süper Ramazan’’ın sakarlığı, merakı ve sevimliliğiyle harmanlanmış hikâyeler üzerinden mizahî bir dille anlatan çizgi film, Ramazan süresince TRT ekranlarında minik izleyiciyle buluşacak.

18.08.2010


 

Mardin’de camiler gül kokuyor

Mardİn Belediyesi, Ramazan ayı dolayısıyla bütün camileri yıkayıp gül suyu sıkıyor.

Selçuklu ve Artuklululardan kalma bir çok tarihî caminin halıları, şampuan ve deterjanla yıkandıktan sonra kurutuluyor. Güzel kokması için temizlik çalışmasından sonra camilerin içine gül suyu sıkılıyor. Camilerin temiz ve hijyen olması için çalıştıklarını belirten Mardin Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu, “Ramazan ayında camilere giden vatandaşların temiz bir ortamda ibadet yapabilmeleri için bütün camileri yıkadık. Hoşgörü şehri olan Mardin’de Ramazan ayı farklı bir manevî havada kutlanıyor. Şu anda 35 camide temizlik işleri devam ediyor. Camiler yıkandıktan sonra gül suyu sıkılıyor” dedi.

18.08.2010


 

Yapılacak çok işimiz var

BaşbakanlIk Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Mehmet Ersoy, ‘’Kamusal hazırlıklar anlamında çok ciddi çalışmalar yapılmış olsa bile insanlarımız hala deprem güvenli konutlarda oturmayı başaramamışsa yapılacak çok işimiz var demektir’’ dedi.

Ersoy, yaptığı açıklamada, 1999 yılındaki Gölcük ve Düzce depremlerinin Türkiye’nin afet algılaması bakımından bir milat olduğunu söyledi.

1999 yılından bu yana, afetlere karşı çok daha dirençli bir toplum meydana getirme çalışmalarının kamuoyunda ciddî yankılar bulduğunu ifade eden Ersoy, eskiye göre, yapmak istediklerinin karşılığını çok daha fazlasıyla alabilir bir hale geldiklerini dile getirdi. ‘’Toplumun algısındaki bu değişiklik, ülke olarak belki en önemli kazancımızdı’’ diyen Ersoy, devlet, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin bu algının üzerine yapmaya çalıştıkları faaliyetlerin, artık çok daha rahat bir zemin bulduğunu kaydetti. 1999’daki depremden sonra, binaların depreme karşı güvenli olmadığının anlaşıldığını belirten Ersoy, ‘’Süratle bununla ilgili mevzuat çalışmaları yapıldı. Yapı denetimi ile ilgili olsun, yapılacak yapıların standartlarıyla ilgili olsun birçok düzenleme yapıldı’’ dedi. Çağdaş bir afet yönetimi anlayışının, yapılan hiçbir çalışmayı yeterli görmediğini ifade eden Ersoy, ‘’Sonuçta can kaybı ihtimaliniz varsa yapılacak çok işiniz var demektir. Onun için, elbette ki 17 Ağustostan sonra yaptığımız faaliyetlerle uluslar arası alanda gerçekten örnek gösterilen, çalışmaları takdirle izlenen ve uygulama alanında da faydalanılmaya çalışılan bir ülke olduk. Bu anlamda çok ciddî bir prestijimiz ve ağırlığımız var’’ diye konuştu.

Türkiye’nin yüzde 92’sinin afetlerden etkilenecek bir coğrafyada bulunduğunu, yüzde 66’sının ise birinci ve ikinci derece deprem kuşağında yer aldığını anlatan Ersoy, böyle bir ülkede, yapılan çalışmaların yeterli olduğundan söz edilemeyeceğini kaydetti. ‘’Kamusal hazırlıklar anlamında çok ciddî çalışmalar yapılmış olsa bile insanlarımız hâlâ deprem güvenli konutlarda oturmayı başaramamışsa yapılacak çok işimiz var demektir’’ görüşünü dile getiren Ersoy, ilgili kurumların yaptığı her çalışmada Türkiye’nin bir afet bölgesi olduğu gerçeğinin kabul edildiğini ve buna uygun bir yapılaşma sistemine geçildiğini belirtti. Deprem konutları hakkında da bilgi veren Ersoy, mahkemeyle ilgili bir süreç yaşamayan vatandaşların sorunlarının büyük oranda bittiğini söyledi. Kendilerinden hâlâ afet konutu bekleyen kişilerin olmadığını anlatan Ersoy, ‘’Bugün ülkemizde artık 1999’dan sonra depreme dayanıksız bina yapılmamaktadır. Buna izin verilmemektedir’’ dedi. Bölgedeki 50 binin üzerindeki hasarlı konuttan 43-44 bininin güçlendirilme işinin önemli oranda tamamlandığını dile getiren Ersoy, İstanbul ve İzmit gibi, binalarının yarıya yakını plansız, projesiz ve imara aykırı olan şehirlerde hala birtakım sorunların devam etttiğini ifade etti. KONUTLAR BÜROKRATLARA TAHSİS E DİLEBİLİRMİŞ Özellİkle Kocaeli’ndeki deprem konutlarının bazı bürokratlara verildiği iddiaların hatırlatılması üzerine Ersoy, 1999 depreminden sonra bölgede yaptırılan afet konutlarının kullanımıyla ilgili herhangi bir sorun ya da kendilerine ulaşan bir şikâyet olmadığını bildirdi. İzmit’te Irak devletinin yaptığı yardımlarla inşa edilen bazı konutların kamu görevlilerine tahsis edilmesinden kaynaklı bir ihtilaf olduğunu dile getiren Ersoy, ‘’Sonuç itibariyle bu tür takdirler, il valilikleri tarafından kullanılan, valilerimizin yetkisinde olan tasarruflar olduğu için hukukî anlamda da başkanlığımızı ilgilendiren, müdahil olmamızı gerektiren bir durum yoktur’’ dedi. Afetzedelerin yalnızca bölgede yaşayan vatandaşlar olmadığını, bazı kamu görevlilerinin de afetzede kapsamına girdiğini kaydeden Ersoy, il valilerinin o günün şartlarını dikkate alarak birtakım kamu görevlileri için bazı binaları tahsis etmesinin doğal karşılanması gerektiğini söyledi. Ersoy, o günün şartlarında valilerin böyle bir tasarrufta bulunmalarının normal olduğunu savundu.

18.08.2010


 

Sıvılaşma olan zeminlere bina yapılması doğru değil Sıvılaşma olan zeminlere bina yapılması doğru de

Kandilli Rasathanesi Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, ‘’Türkiye’de deprem bilinci yüksek toplum haline gelme ve mutlaka dayanıklı binada oturma zorunluluğumuz var’’ dedi.

Gölcük Belediyesince Kavaklı Sahili’nde düzenlenen ‘’Deprem’’ konulu panelde konuşan Kalafat, Türkiye’de her gün ortalama 25 depremin kaydedildiğini, 10 yılda bir de 6 ve üzerindeki şiddette deprem meydana geldiğini bildirdi. Depremden korunma bilincinin geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Kalafat, herkesin bu anlamda sağlam yapıda oturup oturmadığını sorgulaması gerektiğini vurguladı. Marmara Depremi sonrası hasarlı binalarla ilgili çelişkiler yaşandığına işaret eden Kalafat, bazı kişilerin ağır hasarlı binalara orta hasar raporu verdiğini de ileri sürdü. Kalafat, yapılarda zemin şartının önemli olduğuna da değinerek, sulak zeminlerin depremin şiddetini azaltmadığını, kayalık zeminlerin ise deprem dalgalarını yuttuğu için depremin şiddetini azalttığını vurguladı. Kalafat, sıvılaşma olan zeminlerde bina yapılmamasını önerdi. Eski Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan da deprem konusunda, kültür, siyaset, inanç ile ilgili yönler bulunduğunu ifade ederek nüfusunun yüzde 45’inin birinci derecede deprem bölgesinde yaşayan Türkiye’de depremin hiç bir zaman unutulmaması gerektiğini söyledi.

18.08.2010


 

Gemlik’e hizmet merkezi temeli

Bursa’nIn liman şehri olan Gemlik’te geçtiğimiz hafta sonu, hizmet binası temel atma merasimi yapıldı. Çeşitli bölgelerden gelen Nur Talebelerinin katılımıyla yapılan merasimde, samimiyet hakimdi. Kesilen kurbanın ardından, yapılan dualarla, hayırlara vesile olması dileğiyle, hizmet binasının temeline ilk harç atılmış oldu. İlçede Risâle-i Nur hizmetleriyle yakından ilgilenen Tevfik Boz, yeni hizmet binasına ihtiyaç duyulduğunu, bu yüzden bir an önce binanın tamamlanması gerektiğini ifade etti. Yüzbine yakın nüfusu ve liman şehri olması sebebiyle, hizmetlere ihtiyaç olacağını ifade eden Boz, üniversitenin çeşitli bölümlerinin de bu ilçede bulunmasının bina ihtiyacını arttırdığını kaydetti. Ramazan ayında yapılan hayır ve yardımlarınbina inşaattı için kabul edileceğini ifade eden Boz, ”Allah’ın inayetiyle binamızı tamamlayıp, hizmetlerimize devam edeceğiz” dedi.

Yalova / Mehmet ÇALIŞKAN

18.08.2010


 

İHH gezici aşevi Anadolu yollarında

On bir ayın sultanı Ramazan’a ait faaliyetler başladı.

Pek çok kurum ve kuruluşun, Ramazan bereketini, bazı nimetlerden yoksun insanlara ulaştırmak amacıyla geliştirdiği faaliyetler bulunuyor. Bu kurumlardan biri de İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsanî Yardım Vakfı (İHH). Ramazan dolayısıyla birçok ülkede ihtiyaç sahiplerine Türkiye halkının yardımlarını ulaştıran İHH, bu anlamda Türkiye’de de önemli bir çaba içerisinde. 60 ilde 25 bin 500 ihtiyaç sahibine kumanya ve 5 bin yetim çocuğa bayramlık elbise dağıtacak olan İHH, 26 ilde de insanlarla birlikte iftar etmenin mutluluğunu yaşayacaklar. İHH İnsanî Yardım Vakfı’nın gezici aşevi Anadolu şehirlerini gezip, ihtiyaç sahiplerine iftar yemeği veriyor. Gezici aşevi ilk durağı Sinop oldu. Pek çok Sinoplu birlikte iftar etmenin mutluluğunu yaşadı. Tır Ramazan boyunca 26 ilde iftar verecek. İHH Gezici Aşevi’nde Ramazan boyunca 65 bin insana iftar yemeği verecek.

18.08.2010


 

Deprem dâvâları sonuçlanamadı

17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde yakınlarını ve mallarını kaybedenlerin açtıkları tazminat dâvâları, aradan geçen 11 yıla rağmen sonuçlanmadı. İdare mahkemelerinde, üç yıl önce sonuçlandıktan sonra temyize götürülen dâvâlar, Danıştay 6. Dairesi’nin kararını bekliyor.

Zorunlu deprem sigortasına ilgi az NÜFUSUNUN yüzde 98’i deprem riski altına olan Türkiye’de, zorunlu deprem sigortasına yeterli ilginin olmadığı bildirildi. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, Türkiye’de 12 milyon 988 bin 664 konut bulunduğunu, zorunlu deprem sigortası kapsamında sigortalı olan konut sayısının ise 3 milyon 221 bin 587 olduğunu söyledi. Türkiye’de, 10 yıl öncesine göre daha fazla kişinin depreme karşı sigorta yaptırdığına dikkat çeken Yazıcı, ‘’Ancak sigorta yapılmış konut sayısı riske göre yeterli değil’’ dedi. Yazıcı, Türkiye’nin, değişmez gerçeği olan depremle yaşamayı öğrenmek, depremden korunmaya yönelik önlemleri almak zorunda olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

‘’Önlemlerin başında da, konutlarımızın, iş yerlerimizin depreme karşı dayanıklılığına dikkat etmek geliyor. Bugün Türkiye’deki konutların yüzde 24’ü yani 3 milyon 221 bin 587’si zorunlu deprem sigortası ile güvence altına alındı.’’

Türkiye’deki zorunlu deprem sigortalı olma oranının bölgelere göre farklılık gösterdiğini anlatan Yazıcı, şu bilgileri verdi: ‘’Marmara Bölgesi yüzde 32,72’lik oranla başı çekerken, yüzde 27,77 ile İç Anadolu Bölgesi ikinci, yüzde 23,15 ile Ege Bölgesi üçüncü sırada yer alıyor. Bunları yüzde 17,42 ile Akdeniz, yüzde 17,06 ile Karadeniz, yüzde 14,54 ile Doğu Anadolu, yüzde 11,78 ile Güneydoğu Anadolu bölgeleri takip ediyor.’’ Yazıcı sigortalı konut oranlarının il bazında incelendiğinde ise en fazla sigortalı konutun bulunduğu kentin yüzde 52,29 ile Bolu, yüzde 48,23 ile Düzce olduğunu kaydedildi.

18.08.2010


 

Iğdır'daki 12 Eylül Mahallesi’nin adı değişti

IĞDIR'DA ‘’12 Eylül Mahallesi’’nin adı, ‘’Emek Mahallesi’’ olarak değiştirildi.

Iğdır Belediye Başkan Vekili Hüseyin Malk, gazetecilere yaptığı açıklamada, vatandaşlardan gelen istek ve bir meclis üyesinin verdiği dilekçeyle, konunun meclise taşındığını söyledi. Şehirde 14 mahallenin bulunduğunu ifade eden Malk, ‘’Belediye meclisimiz, isim değişikliğiyle ilgili gelen talep üzerine konuyu meclise taşıdı. 12 Eylül Mahallesi’nin adı oy birliğiyle değiştirilerek, Emek Mahallesi olmasına karar verildi. Karar, Valiliğe sunuldu ve oradan da onay geldi. Alınan karar gereği, mahallenin yeni tabelası ilgili yere asıldı’’ dedi. Mahallenin eski adı olan 12 Eylül’ün yerleşim birimindeki insanları mutlu etmediğini belirten Malk, isim değişikliğinin halk arasında hoşgörüyle karşılandığını kaydetti.

18.08.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.