20 Ağustos 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Türkiye’siz olmaz

Polonya’nın Nobel ödüllü eski Cumhurbaşkanı Lech Walesa, Türkiye’nin Avrupa Birliğine kabul edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Türkiye’siz Avrupa olmaz.” dedi. 2011’in ikinci yarısında Avrupa Birliği dönem başkanlığını devralacak olan Polonya, Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor.

Türkiye’siz Avrupa olmaz Polonya’nin Nobel ödüllü eski Cumhurbaşkanı Lech Walesa, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Fransız haber ajansına konuşan Walesa, “Türkiye’siz Avrupa olmaz” dedi. Polonya eski Cumhurbaşkanı, “Türkiye yavaş yavaş Avrupa’nın kalkınma seviyesini yakalamalı ve yarın da girmeli” diye ekledi. 2011’in ikinci yarısında AB dönem başkanlığını devralacak olan Polonya, Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor. Türkiye’nin üyelik müzakereleri 2005’te başlamıştı; ancak Fransa ve Almanya’nın 75 milyon Müslüman nüfusu 27 üyeli bloğa almaktan duyduğu endişe bu süreci yavaşlatıyor. Koyu bir Katolik olmasıyla bilinen Walesa ise din kökenli endişelerin ise gündeme gelmemesi gerektiğini belirtiyor. Walesa, açıklamasında “Sınırlar ve ayrılıkla çatışmaya yol açtı, özellikle de dini tarafta” dedi. Walesa, “Din sömürüldü” ifadesini kullandı.

20.08.2010


 

Yargıda ideolojik direniş

Kritik hakim ve savcı atamaları HSYK'yı kilitledi. İstanbul, Diyarbakır ve Erzurum’daki Ergenekon ve Balyoz dâvâsı soruşturmalarını yürüten hakim ve savcıların da aralarında bulunduğu önemli isimlerin yer değiştirmesi isteği sert tartışmalara yol açtı. Adalet Bakanı kararnamenin geri çekilmesini isterken, müsteşarıyla birlikte toplantıyı terk etti.

ÖZBEK: HUKUKî SONUÇLARI OLUR

HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, Adlî Yargı 2010 Yaz Kararnamesi’yle ilgili olarak ‘’Taslak, kurulun gündemine alındıktan sonra kurulun malıdır. Gündemden çıkarılması kurul kararıyla olur’’ açıklamasında bulundu. Adalet Bakanını “mızıkçılık" yapmakla itham eden Özbek, “Kararnameyi çekmenin hukukî sonuçları olur” dedi. YARGIDA kritik hakim ve savcı atamaları kilitlendi. İstanbul, Diyarbakır ve Erzurum’daki Ergenekon ve Balyoz dâvâsı soruşturmalarını yürüten hakim ve savcıların da aralarında bulunduğu önemli isimlerin yer değiştirmesi talebi sert tartışmalara yol açtı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yüksek yargıdan gelen üyeleri, Ergenekon, Balyoz, faili meçhul cinayetler gibi kritik davalara müdahale girişiminde bulundu. Bu amaçla hazırlanan korsan liste Kurul’un gündemine getirilince Adalet Bakanı, atama taslağını geri çekti ve kurul toplantılarını bitirdi. Kamuoyunu bilgilendiren Bakanlık, söz konusu üyelerin 224 kişilik iki ayrı teklif listesi sunduğunu bildirdi. Bu tekliflerde başta İstanbul, Erzurum ve Diyarbakır olmak üzere özel yetkili mahkemeler ve savcılıkların yapısını tamamen değiştiren önerilerin olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Bunların görülmekte olan davalar ile yürüyen soruşturmalara doğrudan müdahale etme sonucunu doğuracağı açıktır” denildi. Görev değişikliği istenen isimler arasında “İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı, savcılar Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Mehmet Ali Pekgüzel, Balyoz soruşturmasında 31 kişiyi tutuklayan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Ali Efendi Peksak, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi İdris Asal, Diyarbakır Başsavcısı Durdu Kavak, Erzurum Cumhuriyet Başsavcıvekili Taner Aksakal, savcılar Mehmet Ali Kurt ve Ender Karadeniz, Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Sinan Kuş, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mustafa Karatay, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi İsmail Şahin gibi isimler de yer alıyor. ÖZBEK’TEN “MIZIKÇI OYUNCU” BENZETMESİ HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, ise Adalet Bakanını eleştirerek “mızıkçı oyuncu”ya benzetti. Özbek, HYSK’ya gelişinde gazetecilerin ‘’Adalet Bakanlığının taslak kararnameyi çekme yetkisi yok demiştiniz. Adalet Bakanlığı da ‘tamamlanmadığı için taslak geri çekilebilir’ demişti. Böyle bir durumda yetki kime ait’’ sorusu üzerine şöyle konuştu: ‘’Dün ifade ettim. Tekrar ediyorum, kararname taslağı, kararname imzalandıktan sonra kararname adını alır. Daha önceki safhada taslaktır. Taslak, personel genel müdürlüğünce ki bu personel genel müdürlüğü teşkilat kanuna göre, HSYK’nın sekreteryasını yerine getirir. Onun tarafından kurula sunulmak üzere hazırlanan taslak artık kurulun gündemine aldıktan sonra kurulun malıdır, o gündemin bir maddesidir. Gündemden çıkarılması ancak kurulun vereceği kararla olur, yoksa basit bir tabirle topunu getirip kendisine pas verilmediği için veya gol atamadığı için küsüp giden, topu koltuğunun altına alıp ‘ben eve gidiyorum, ben oynamıyorum’ diyen çocuğun işine benzer.’’ Özbek, ‘’Adalet Bakanlığının işlemleriyle ilgili suç duyurusunda bulunacak mısınız?’’ sorusunu ‘’Hukuki sonuçları olabilir, bunun hukuki sonuçları bizim tercihimiz midir, değil, çünkü buraya gelmiş gündemde yer almış bir kararnamenin soncunun bağlanması lazım. Sonucunun nasıl bağlanacağı, elbette hukuki birtakım kuralların işletilmesiyle söz konusu olabilir, değerlendireceğiz’’ diye cevapladı.

20.08.2010


 

TÜRKİYE BM GÜVENLİK KONSEYİNDE GÜNDEME GETİRMELİ

TÜRKİYE Cumhuriyeti’nin konuyu İslâm Konferansı örgütüne götürerek üye ülkelerin ve uluslar arası toplumun, Kudüs’ün İslâmî ve aslî varlığının korunmasıyla ilgili sorumluluklarını hatırlatacağını umduğunu söyleyen Ünsal, “Ayrıca Türkiye, üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde konuyu gündeme getirmeli ve İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayarak yapmış olduğu bu uygulamaların önlenmesi için girişimlerde bulunmalıdır” dedi.

20.08.2010


 

Başbakanlık manipüle iddialarını yalanladı

BAŞBAKANLIK Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada, son günlerde bazı internet sitelerinde Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantıları sırasında Başbakanlık danışmanlarının maksatlı olarak medyayı manipüle ettiğine ilişkin haberler yalanlandı.

Hiçbir mantıki tutarlılığı ve mesnedi olmayan bu iddiaların, tamamen gerçek dışı ve hayal ürünü olduğu kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: ‘’Son günlerde bazı internet sitelerinde Yüksek Askerî Şûra toplantıları sırasında Başbakanlık danışmanlarının maksatlı olarak medyayı manipüle ettiğine, YAŞ kararlarını ve atamalarını yönlendirmeye çalıştığına dair yalan haberler yer almaktadır. Hiçbir mantıki tutarlılığı ve mesnedi olmayan bu iddialar, tamamen gerçek dışıdır, hayal ürünüdür. Dezenformasyon amaçlı bu kötü niyetli yayınları yapanlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır.’’

20.08.2010


 

Başsavcı Engin: Merkez Komutanlığını aramadım

İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, “Merkez Komutanlığını telefonla arayarak ‘’Andıç Soruşturması’’ sebebiyle ifadeye çağırılan kişilerin rapor almalarını istediği” şeklinde bir öneride bulunmasının kesinlikle söz konusu olamayacağını söyledi.

Engin, yaptığı açıklamada, bazı yayın organlarında yer alan ‘’İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in, Merkez Komutanlığını telefonla arayarak ‘Andıç Soruşturması’ sebebiyle ifadeye çağrılan kişilerin rapor almalarını istediği veya önerdiğine’’ dair haberlerin doğru olmadığını belirtti. Aykut Cengiz Engin, şunları kaydetti: ‘’Bizim, Merkez Komutanlığını arayarak bu veya benzeri şekilde bir öneride bulunmamız kesinlikle söz konusu olamaz. Olay, İstanbul Başsavcılığının iş bölümü ve çalışma talimatları ile Adalet Bakanlığı genelgeleri doğrultusunda bazı kamu görevlileri hakkında yapılan soruşturmalarda Başsavcı Vekilinin de görevli olmasından ibarettir.’

20.08.2010


 

Kafes dosyası Malatya’da

MALATYA'DA yayınevindeki cinayetlerle ilgisi olabileceği gerekçesiyle İstanbul’dan istenen ‘’Kafes Eylem Planı’’ dava dosyası ve ek klasörleri, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesine ulaştırıldı.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin talebi üzerine, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianamenin ardından ‘’Kafes Eylem Planı’’ davasına ait dosya ve ek klasörleri de gönderdi. Malatya’da Zirve Yayınevi’nde biri Alman uyruklu 3 kişinin bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili, 5’i tutuklu 9 sanığın yargılandığı davanın bugün yapılacak 28. duruşmasını yürüten Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin dosya ve ek klasörlerini incelemesi sonucunda ‘’Kafes Eylem Planı’’ ile ‘’Zirve Yayınevi’’ davalarının birleştirilmesi konusunda görüş bildirmesinin beklendiği belirtildi.

20.08.2010


 

AKP: İllegal örgütle masaya oturmayız

AKP’den yapılan açıklamada, Abdullah Öcalan ve PKK ile uzlaşıldığı yönünde haber ve yorumlar bulunduğu belirtilerek, AKP’nin ve AKP Hükümeti’nin illegal bir örgütle masaya oturmasının, müzakere yapmasının söz konusu olamayacağı bildirildi.

AKP’nin resmi internet sitesinden, Medya ve Tanıtım Başkanlığı imzasıyla yayımlanan açıklama şöyle: ‘’Son günlerde bazı basın yayın organlarında, PKK kaynaklarına dayalı olarak, Abdullah Öcalan’la, PKK ile uzlaşıldığı, anlaşıldığı yönünde haber ve yorumlar yer almaktadır.Tüm halkımız şunu çok iyi bilmelidir ki, AK Parti’nin ve AK Parti hükümetinin illegal bir örgütle masaya oturması, müzakere yapması söz konusu değildir ve olamaz. Bu konu ile ilgili tüm söylenenler ve yazılıp çizilenler, halk oylaması sürecini olumsuz etkilemeye ve vatandaşlarımızın kafasını karıştırmaya yönelik spekülasyonlardan ibarettir. Halkımızın, bazı muhalefet partilerinin ve onların uzantısı olan medya organlarının AK Parti’ye yönelik bu hasmane tutumunu açıklamalarımız çerçevesinde değerlendireceğinden şüphemiz yoktur.’’

20.08.2010


 

Başbuğ’un son MGK’sı

Mİlli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında İstanbul’da toplandı.

İlk kez üst üste iki toplantısını İstanbul’da yapan MGK’nın, Harp Akademileri Komutanlığında gerçekleştirilen toplantısı, saat 13.45’te başladı. Toplantıda, iç ve dış gelişmelerin değerlendirilidiği belirtildi. Toplantıya, 30 Ağustos itibarıyla emekliye ayrılacak olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ son kez katıldı. Bu toplantı, Genelkurmay Başkanlığı görevini 27 Ağustosta Orgeneral İlker Başbuğ’dan devralacak olan Orgeneral Işık Koşaner’in ise Kara Kuvvetleri Komutanı olarak katılacağı son toplantı olacak. Toplantıya, 11 Ağustosta Jandarma Genel Komutanlığı görevini Orgeneral Atila Işık’tan devralan Orgeneral Necdet Özel ise ilk kez katıldı. MGK, Haziran ayı olağan toplantısını da 24 Haziranda İstanbul’da yapmıştı.

20.08.2010


 

Demir: Hep birlikte yaşamak zorundayız

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, ‘’Bu güzel ülkede, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünnisi, Müslümanı, gayrimüslimi ile hep birlikte yaşamak zorundayız’’ dedi.

Ardahan’da gezi ve incelemelerini sürdüren Yılmaz, Ardahan-Artvin il sınırındaki 2 bin 600 rakımlı Bilbilan yaylasında, Ardahan Valisi Mustafa Tekmen, AKP Ardahan Milletvekili Saffet Kaya, Belediye Başkanı Faruk Köksoy ve vatandaşlarla iftar yemeğinde bir araya geldi. Vatandaşlarla bir süre sohbet eden Yılmaz, samimî bir ortamı kendisine yaşatan Ardahanlılara teşekkür etti. Bilbilan yaylasındaki her etnik kökenden insanların birlikte yaşamasının güzel bir örnek teşkil ettiğini belirten Yılmaz, ‘’Bu ne kadar güzel bir örnektir. İşte her gün güçlenen ülkemizin daha güçlü olması ve daha ilerilere taşınması için bu birlikteliği her alanda göstermek zorundayız. Bu güzel ülkede, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünnisi, Müslümanı, gayrimüslimi ile hep birlikte yaşamak zorundayız’’ diye konuştu.

20.08.2010


 

TÜSİAD: Ayrımcılığı reddediyoruz

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi, Bölgesel Gelişme ve İş Dünyası ile İlişkiler Komisyonu Başkanı Muharrem Yılmaz, TÜSİAD’ın her türlü ayrımcılığı reddettiğini bildirdi. Yılmaz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘’Anadolu sermayesiyle ilgili yaptığı değerlendirme ve iş dünyasını ayrıştıran açıklamalarına’’ ilişkin TÜSİAD adına yazılı açıklama yaptı.

Yılmaz, şunları kaydetti: ‘’Uluslararası rekabet gücümüzü arttırma ve sürdürme çabası, İstanbul-Anadolu ayrımı olmadan, tüm iş dünyasının hedefidir. Bu yüzden, böyle bir çabayı en üst düzeyde desteklemesi gereken Sayın Başbakanın iş dünyasını bu şekilde ayrıştırmak isteyeceğine inanmak istemiyoruz. TÜSİAD olarak, her türlü ayrımcılığı reddediyoruz ve esasen Türkiye’nin kalkınmasına, gelişmesine ve Türk insanının refahına ilişkin idealleri, Türkiye’ye olan inançları ve yurt sevgileri bakımından iş dünyası mensuplarının birbirinden farklı olmadığı görüşündeyiz.’’

20.08.2010


 

Heron iddiaları cevaplansın

‘Her konuda beyanat vermeyi alışkanlık haline getiren Genelkurmay Başkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı temsilcilerinin ‘’Heron’’ olarak adlandırılan insansız hava uçaklarına yönelik iddialarına derhal açıklama getirmesi istendi.

AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, yaptığı açıklamada, Heronlarla ilgili iddia ve görüntülerin yaklaşık 20 gündür kamuoyunu meşgul ettiğini, bazı gazete ve televizyonların Heron görüntülerinin gerçek olduğuyla ilgili iddiaları olduğunu kaydetti. Söz konusu iddiaların muhatabı olan kişilerin bugüne kadar hiçbir şekilde açıklama yapmadığına işaret eden Elitaş, ‘’Her konuda beyanat vermeyi alışkanlık haline getiren Genelkurmay Başkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı temsilcileri, bu kadar önemli bir iddia karşısında sessiz sakin durmaları, açıkçası bir Türk vatandaşı olarak, 4 erkek evlat babası olarak beni endişelendiriyor, beni şüpheye düşürüyor’’ dedi.

Genelkurmay Başkanlığı’nın bir an önce Heronlarla ilgili açıklama yapmasını isteyen Elitaş, ‘’İhmal var ise hata var ise derhal soruşturma başlatmalı. Soruşturmayla ilgili sonuçlar alınmalı, suçlular varsa derhal cezalandırılmalı, suç varsa Türk Milleti’nden, şehit ailelerinden derhal özür dilenmelidir’’ diye konuştu.

Yapılacak soruşturma sonunda iddiaların asılsız olması halinde bu iddiaları ortaya atanların cezalandırılmasını da isteyen Elitaş, ‘’Genelkurmay Başkanlığı’nın yetkilileri derhal açıklamalarını yaparak Türk Ordusu’nun daha da yıpranmasına fırsat vermemeli, meydan vermemelidir’’ dedi.

Genelkurmay Başkanlığı’nda 27 Ağustos’ta devir teslim töreni yapılacağını hatırlatan Mustafa Elitaş, Heronlarla ilgili açıklamanın bu tarihten önce yapılmasını da istedi.

20.08.2010


 

TÜRKER: SORU İŞARETLERİ AYDINLATILSIN

DSP Genel Başkanı Masum Türker de Hantepe’de çekilen skandal Heron görüntüleriyle ilgili olarak Genelkurmay’ın, kafalardaki soru işaretlerini aydınlatmasını istedi.

Türker, “Heron’da çıkan konuşmaların muhakkak açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Genelkurmay Başkanı’nın ya da Genelkurmay adına bir yetkilinin, bu konuda halkı tatmin edecek açıklama yapması gerekiyor” dedi. Hiçbir askerin, beraber çalıştığı silâh arkadaşının öldürülmesine sebep olabilecek basiretsiz bir yapı içinde olduğunu düşünmediğini de dile getiren Türker, şunları söyledi: “Burada askerlik sistemini ve şehitlik mertebesini sulandırmak isteyen isimler, bazı şehit ailelerini, ‘Sizin çocuklarınız şehit olmadı. Ordunun içindeki yanlışlıklardan dolayı öldüler.’ şeklinde yönlendiriyor. Böylesi bir yönlendirme doğru değildir, ama yapıldığına göre Genelkurmay’ın çıkıp apaçık tavır koyması gerekiyor. Aslında bu konuda Başkomutan’ın, yani Cumhurbaşkanı’nın açıklama yapması gerekiyor. Heron’larla ilgili bir olumsuzluk varsa mutlaka açıklığa çıkarılmalıdır ama ben hiçbir subayın, komutanın kendi silah arkadaşını tehlikeye sokup öldürtebilecek noktaya getireceğine inanmıyorum.” şeklinde konuştu.

20.08.2010


 

2 terörist ölü ele geçirildi

Van’da iki teröristin ölü ele geçirildiği bildirildi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan duyuruya göre, Van’ın Erciş ilçesi Şehirpazar mevkiinde, dün saat 00.20’de güvenlik güçlerince yapılan faaliyet esnasında bir grup bölücü terör örgütü PKK mensubu ile karşılaşıldı.

Çıkan çatışmada iki terörist öldürüldü. Teröristlerle birlikte iki kalaşnikof piyade tüfeği, 10 şarjör, bir telsiz ve bir dürbün ele geçirildi.

20.08.2010


 

Van’da KCK’ya 10 tutuklama

Van’da terör örgütü PKK’nın şehir yapılanması olan KCK’ya yönelik düzenlenen operasyonda, gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 14 kişiden 10’u tutuklandı.

Alınan bilgiye göre, Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şubesi ekiplerinin, 5 gün önce PKK’nın şehir yapılanması KCK’ya yönelik düzenlediği operasyonda gözaltına alınan ve işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen 14 kişiden 10’u, mahkemece tutuklandı. 4’ü ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

20.08.2010


 

Kartal’da trafik kazası: 1 ölü, 5 yaralı

Kartal’da meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 5 kişi de yaralandı. Alınan bilgiye göre, Gökhan Özeser yönetimindeki 34 FZ 0165 kamyon, D-100 Karayolu Soğanlık yan yolda ara sokaktan yola çıkan Engin Dereli yönetimindeki 34 AR 5004 plakalı bir otomobille çarpıştı.

Otomobilde bulunan Engin Dereli, Ali Uz, Mustafa Ümit Başaran ve Ertuğrul Efendioğlu ile kamyonda bulunan Gökhan Özeser ve Ziya Karakaş yaralandı. Olay yerine çağrılan ambulanslarla Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralılardan Ertuğrul Efendioğlu, burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

20.08.2010


 

1 günde 52 kaçak yakalandı

Güvenlık güçleri önceki gün 52 kaçak yakaladı. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan duyuruya göre, kolluk kuvvetlerince, Edirne ve Muğla il merkezlerindeki önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan, 13 Afganistan ve 2 Irak uyruklu toplam 15 kaçak ve bu kaçaklarla bağlantılı 3 Türk vatandaşı gözaltına alındı.

Türkiye’den Yunanistan’a yasa dışı yollardan geçmeye çalışan, 11 Afganistan, 10 İran, 6 Filistin, 4 Pakistan ve 1 Myanmar uyruklu toplam 32 kaçak ile İran’dan Türkiye’ye yasa dışı geçen 5 Afganistan uyruklu kaçak ve bu kaçaklarla bağlantılı 1 Türk vatandaşı da güvenlik güçlerince yakalandı.

20.08.2010


 

Biz kilise yakmadık

Başmüftü Dr. Mustafa Çeriç, ülkesinde yaşanan savaşta 600’ün üzerinde cami Sırplar tarafından yerle bir edilirken, kendisinin o dönemde ‘Hiçbir Boşnak asla kilise ve sinagoglara zarar vermeyecek, onlar da Allah’ın evidir’ şeklindeki çağrısına kulak verildiğini ve hiçbir kilisenin zarar görmediğini belirtti.

Camilerimiz yıkıldı, biz karşılık vermedik

Bosna-Hersek Başmüftüsü ve Reisülulema Dr. Mustafa Çeriç, ülkesinde 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaşta 600’ün üzerinde cami ve 400’ün üzerinde vakıf eseri Sırplar tarafından yerle bir edilirken, kendisinin o dönemde ‘Hiçbir Boşnak asla kilise ve sinagoglara zarar vermeyecek, onlar da Allah’ın evidir’ şeklindeki çağrısına kulak verildiğini ve hiçbir kilisenin zarar görmediğini belirtti.

Bosna-Hersek’te 17 yıldır Başmüftülük (Diyanet İşleri Başkanlığı) görevini yürüten, El Ezher ve Chicago üniversiteleri mezunu Dr. Mustafa Çeriç, entelektüel birikimi, diyaloğa verdiği önem, Türkiye’ye ve Türklere olan sempatisiyle biliniyor. Ülkede görüşleri dikkate alınan, fikirlerine saygı duyulan bir lider olan Dr. Çeriç, 1992-1995 yılları arasında ülkede yaşanan savaşta 600’ün üzerinde cami ve 400’ün üzerinde vakıf eserinin Sırplar tarafından yerle bir edildiğini ifade etti. Çeriç, buna rağmen kendisinin o dönemde, ‘Hiçbir Boşnak asla kilise ve sinagoglara zarar vermeyecek, onlar da Allah’ın evidir’ şeklindeki çağrısına kulak verildiğini ve hiçbir kilisenin zarar görmediğini ifade etti. ‘’Bir yeri yıkma gereği duyanlar, kendi güçsüzlüklerini, korkak yanlarını gösteriyorlar’’ diyen Çeriç, ‘’bu nedenle kuvvetin hoşgörüde olduğunu’’ vurguladı. Güçsüz olanların başkalarına karşı hoşgörüsüz davrandığına, başkalarından korktuğuna ve başkasını görmeye tahammül edemediğine işaret eden Dr. Çeriç, şöyle konuştu:

‘’Ama inancında, kimliğinde güçlü olan hoşgörülüdür. Boşnaklar güçlü ve onurlu bir millettir, bu nedenle de yıkmak gibi bir harekete gereksinim duymaz. Bizim o yıllardaki kilise yıkmama çağrımıza kulak verildi ve bildiğiniz üzere savaş yıllarında hiçbir kilise yıkılmadı. 7 Mayıs 1993 yılında Banya Luka’da Ferhadiye Camii yıkıldığında yanımıza gelip Saraybosna’daki Ortadoks kilisesini yıkmak için izin isteyen Boşnaklar oldu. Tabii ki bu bizim başkalarıyla olan iletişim şeklimiz değildir ve buna müsaade etmedik. Bundan dolayı da gururluyuz.’’

20.08.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.