22 Ağustos 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

 

İslâm Ansiklopedisi tamamlanıyor

İSLÂM Araştırmaları Merkezi (İSAM) Başkanı Prof. Dr. M. Akif Aydın, İslâm Ansiklopedisi çalışmalarının sonuna geldiklerini ve 40. cildin yazımının bitmiş durumda olduğunu bildirerek, ‘’Şu ana kadar İslâm dünyasında kendi kültürleriyle, kendi medeniyetleriyle ilgili bir ansiklopedi çıkmış ve tamamlanmış değil.

Bu yönüyle bu ansiklopedi İslâm dünyasında ilk örneğini teşkil ediyor’’ dedi. Prof. Dr. Aydın, İslâm Ansiklopedisi çalışmalara 1983 yılında Türkiye Diyanet Vakfı’nın başladığını söyledi.

Daha öncesi Batıda 1900’lü yılların başında bugünkü şekliyle 5 ciltlik bir ansiklopedinin yayınlandığını anlatan Aydın, bu 5 ciltlik ansiklopediyi, Millî Eğitim Bakanlığı’nın Türkçe’ye tercüme ve tamamlanması vazifesini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne verdiğini, Edebiyat Fakültesi’nin de bu 5 cilde, Türk Tarihi ve Türk Edebiyatı ile ilgili maddeleri ekleyerek 15 ciltlik bir ansiklopedi çıkardığını anlattı. Aydın, ikinci bir edisyon olarak da 11 ciltlik ansiklopedi daha çıktığını kaydederek, ‘’Bu 11 ciltlik ansiklopedi tabiatıyla oryantalistlerin hazırladığı, onların ihtiyaçlarına, bakış açılarına göre hazırlanan bir ansiklopedi olduğu için, bazı maddeler eksik bilgilerle donatılmış, bize göre yanlış bilgiler içeriyor. Bu nedenle Türkiye Diyanet Vakfı bir telif ansiklopedisi hazırlama düşüncesine sahip oldu’’ dedi.

O zaman için böyle bir ansiklopediyi çıkarmanın cesaret istediğini ifade eden Aydın, bir hazırlık döneminin ardından, maddelerin tesbit edildiğini, bir kütüphane ve dokümantasyon merkezi oluşturulmaya çalışılarak önce deneme ansiklopedisi, bir fasikül çıkarıldığını, bu fasikülün de, Türkiye’deki ilim dünyasına da dağıtıldığını ve ilim adamlarının görüşleri doğrultusunda ansiklopedinin ilk cildinin 1988 yılında çıktığını aktardı. Yaklaşık 22 yıldır kesintisiz bir yayın söz konusu olduğunu belirten Aydın, ‘’Şu anda sonuna gelmiş bulunuyoruz. 40. cildin yazımı bitmiş durumda. 38. cilt zaten yayınlandı. 39. cilt matbaada basılıyor. 41. cilt üzerinde çalışmaya başladık. Toplam 43 veya 44 cilt olacak. İslâm ansiklopedisi tamamlanma aşamasına gelmiş bir ansiklopedi’’ dedi. Aydın, ansiklopedinin sadece Türkiye’de değil, bütün dünyadaki bilim adamlarınca faydalanabilecek bir kaynak olduğunu ifade ederek, ‘’Şu ana kadar İslâm dünyasında kendi kültürleriyle kendi medeniyetleriyle ilgili bir ansiklopedi çıkmış, tamamlanmış değil. Tamamlandığı zaman gerçekten Türkiye çok önemli bir işi başarmış olacak. Bu yönüyle bu ansiklopedi İslâm dünyasında ilk örneğini teşkil ediyor’’ diye konuştu.

22.08.2010


 

Ebussuud tefsiri Türkçe’ye çevrildi

KANUNİ Sultan Süleyman’ın Şeyhülislâm’ı olan ve ‘’İkinci Ebu Hanife’’ namıyla anılan âlim, hukukçu ve tefsirci Ebussuud Efendi’nin yazdığı, döneminin en önemli eseri olarak kabul edilen ‘’Ebussuud Tefsiri’’, beş asır sonra Türkçe’ye çevrildi. Tefsirin Türkçe’ye çevrilmesiyle ilgili Boğaziçi Yayınları Editörü Gazi Altun, asıl adı ‘’İrşad-ı Akl-ı Selim ila Mezayayi Kitab-il Kerim’’ olan ve Türkiye’de ‘’Ebussuud Tefsiri’’olarak yayımlanan eserin kültür dünyası için önemli bir kazanım olduğunu söyledi.

Altun, eserin çevirisinin 2003’te başladığını ve 2008’de tamamlandığını, eserin 6 bin sayfa ve çift renk baskılı olarak 12 ciltlik takım halinde basıldığını belirterek, ‘’Eser için şöyle bir tabir kullanılmaktadır; Nasıl ki Süleymaniye o devrin, hatta bütün devirlerdeki İslam mimarisinin şaheseridir, bu eser de tefsirlerin şaheseri, tabiri caizse Süleymaniye’sidir.’ Zira nasıl Süleymaniye’yi Kanuni Sultan Süleyman Mimarbaşı Sinan’a yaptırmışsa, bu eseri de Kanuni Sultan Süleyman, Şeyhülislâm’ı Ebussuud Efendi’ye yazdırmıştır’’ diye konuştu.

İslâm dünyasının en muhteşem camisinin İstanbul’a kısmet olması gibi, İslâm dünyasının en önemli tefsirinin de İstanbul’a nasip olduğunu dile getiren Altun, Ebussuud Efendi’nin tefsiri kısmen (1.cildi) yazıp oğluyla birlikte Sultan Süleyman’a gönderdiğini, Sultan Süleyman’ın da onu kapıda hürmetle karşıladığını, Kanuni’nin eseri hazırlayan Şeyhülislâm’ın maaşına iki yüz akçe zam yaptığını, eseri tamamlayınca da yüz akçe daha ilâve ettiğini anlattı. Altun, bu eserle gurur duyan Kanuni’nin iki nüsha yazdırarak, Mekke ve Medine’ye (Haremeyn) gönderilmesini emrettiğini, Arapça yazılan eserin Arap dünyasında da büyük bir itibar kazandığını belirterek, eserin hâlâ İslâm âleminde basıldığını ve üniversitelerde ders olarak okutulduğunu söyledi. Ebussuud Efendi’nin âyetlerin iniş sebeplerini, muhtelif yorumlarını ve başka âyetlerle olan münasebetlerini mükemmel şekilde verdiğini anlatan Altun, yerine göre konuyla ilgili hadisleri ve şiirleri de ihmal etmediğini bunun da esere hem derinlik, hem de edebilik kazandırdığını dile getirdi.

22.08.2010


 

Eski âletleri, gençler için sergiliyor

İSTANBUL’DA yaşarken memleketi olan Bayburt’a 15 yıl boyunca gelerek evinin bahçesinde eski tarım aletlerini toplayan Selami Ziypak’ın oluşturduğu koleksiyon, özel bir amaç taşıyor. İstanbul’da taksicilik yapan Selami Ziypak, her yaz memleketi Bayburt’a gelerek, merkeze bağlı Yolaltı Köyündeki evinde, zamanını kendisi için büyük önem taşıyan koleksiyona harcadı.

Bayburt’taki köyleri tek tek dolaşarak eski tarım aletlerini toplayan Ziypak’ın sergisinde, kara saban, kağnı boyunduruğu, el değirmeni ve ahşap yayık gibi üç yüze yakın tarım aleti yer aldı. Adeta müze niteliğindeki sergiyi köy halkının beğenisine sunan Selami Ziypak, belkide hayatta yapmayı istediği en önemli şeyi tamamlamasının ardından geçen ay vefat etti. Babasının bu koleksiyonu oluşturmak için gösterdiği çabayı bizzat takip ettiğini ve ölümüyle birlikte çok etkilendiğini anlatan oğlu Ahmet Ziypak, ‘’Gelecek nesillere bugünlere nasıl gelindiğini anlatabilecek şeyleri bırakabilmenin telâşı içindeydi’’ dedi. Babasının yaptığı gibi her yaz köyüne gelerek müzeyi ziyarete açacağını kaydeden Ziypak, ‘’Buradaki tarım aletlerini görmek isteyen ve ziyarete gelen herkes için ölene dek buraya geleceğim" diye konuştu.

22.08.2010


 

Kocaeli’nde minaresiz cami kalmayacak

KOCAELİ Büyükşehir Belediyesi, şehrin çeşitli ilçelerinde bulunan 25 köy camisine minare yaptıracak.

Kocaeli’nde bu sayede minaresiz cami kalmayacak. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 5 ilçede belirlediği 25 köyde minaresiz camilere çelik minare yaptıracak. “Minaresiz cami kalmasın” sloganıyla yapılışında minaresi olmayan camilere tek şerefeli minare dikilecek. Çelikten yapılacak minareler camilerin uygun yerlerine monte edilecek. Bu sayede Kandıra’nın 21 köyündeki mahalle camisi, Kartepe’nin 2 köyü ve Derince’nin 1 köyündeki camiler minarelerine kavuşacak.

22.08.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.