12 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

12 Eylül darbesi protesto edildi

Başkentte, 30. yıl dönümünde 12 Eylül askerî müdahalesi protesto edildi. Çeşitli dernek ve sivil toplum örgütlerine üye bir grup, sabaha karşı TRT Ankara Radyosu önünde toplandı.

Burada grup adına basın açıklamasını okuyan 78’liler Birlik ve Dayanışma Derneği Başkanı Hüseyin Gevher, 12 Eylül askerî müdahalesinin sıradan bir yönetim değişikliği değil sisteme ciddî bir müdahale olduğunu söyledi. 12 Eylül’de eğitim, bilim ve kültürün yeni baştan yazıldığını kaydeden Gevher, ‘’Sendikalar, partiler, kitle örgütleri asker postalları altında ezildi’’ dedi. Açıklamanın ardından gruptakiler dağıldı.

12.09.2010


 

Kilisede bayram duâsı, Sinagogda Cuma namazı

ABD’de başşehir Washington civarında yaşayan Müslüman toplulukları, ülkedeki Kur’ân-ı Kerim yakma tartışmalarına, Ramazan Bayramı dolayısıyla, bazı kilise ve sinagoglarda ibadet edip birlik konuşmaları yaparak cevap verdi.

Florida eyaletindeki bir kilisede papazın 11 Eylülde Kur’ân-ı Kerim’i yakacağını açıklamasıyla gerginlik yaşanan ABD’de, girişimden geri adım atılmasına rağmen tartışmalar son bulmazken, Washington civarındaki Müslümanlar, sergiledikleri örnek davranışla bütün tartışmaları geride bıraktı. Ramazan Bayramı dolayısıyla, cami ve topluluk merkezlerinin yanı sıra kapılarını kendilerine açan kilise ve sinagoglarda bir araya gelen Müslümanlar, burada bayram duâsı edip Cuma namazı kıldı. Küçük çocuklardan yürümekte zorluk çeken yaşlılara, bayramı kutlamak isteyen birçok Müslümanın buluştuğu bu faaliyetlerde, birlik ve hoşgörü mesajı verildi. Kilise ve sinagoglara giriş-çıkışlarda üç dinin sembollerinin yan yana gelmesi de dikkat çekti.

“BU BİRBİRİMİZE

HOŞGÖRÜNÜN GÖSTERGESİ”

KIzIyla birlikte “Mclean Trinity United Methodist Kilisesi”ndeki bayram duâsına gelen McLean İslâm Merkezi Direktörü Zafar Farooqi, Kur’ân-ı Kerim’i yakmayı savunanların İslâm’ın mesajını anlamayan kişiler olduğunu söyledi. Bayram duâsı için bir kilisede bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Farooqi şunları kaydetti: “Buradaki faaliyet, bütün din ve inanışlara sahip kişiler olarak bir araya gelebileceğimizi ve birbirimize hoşgörü gösterebileceğimizi gösteriyor. Kur’ân’da ‘Sizin dininiz size, benim dinim banadır’ denir. Bizim inançlarımızı yaşamamızı kimse engelleyemez, biz de başkalarının inançlarına saygılı olmalıyız. Bu faaliyet ve dinlerin birbirleriyle etkileşimi, Florida’daki kilisenin ve oradaki papazın yaptığını tam tersi. Çünkü buradaki kilise, Kur’ân-ı Kerim’in birlik ve kardeşlik üzerine olan mesajını anlıyor.” All Dulles Area Muslim Society Merkezi üyelerinden Zuhair Shaath da kilisenin kapılarını kendilerine açmasıyla bütün Hristiyanların Kur’ân-ı Kerim’in yakılmasını savunmadığını gösterdiğini söyledi. Dinlerin birbirini tanımasının önemine değinen Shaath, “Burada bayramı kutluyor olabilmemiz, farklı inançlar olarak bir araya gelebileceğimizi gösteriyor” yorumunda bulundu. “BİZ DE AMERİKA’NIN PARÇASIYIZ” Cuma namazını Reston NVHC Sinagogunda kıldıran imam Hassan İbrahim ise, bayram dolayısıyla çeşitli kilise ve sinagoglarda ibadette bulunduklarını, buradaki kuruluşlarla etkileşim içinde olmaktan mutlu olduklarını söyledi. Bu farklı dinî gruplarla, İslâm’ı ve onun barış mesajıyla, karşılıklı saygıyla yaşayabilmenin önemini ABD geneline anlatmak için birlikte çalışmayı umduklarını belirten İbrahim, Amerikan toplumuna seslenerek, “Biz de her ne kadar bu ülkenin en yeni kesimi olsak da biz de bu ülkenin bir parçasıyız. Bizim de Amerika’nın daha iyi bir ülke olması için fikirlerimiz, yeteneklerimiz ve kaynaklarımız var” ifadesini kullandı. İbrahim, 11 Eylül saldırılarını anmak için de 12 Eylülde düzenlenecek “birlik yürüyüşüne” diğer dinî gruplarla birlikte katılacaklarını ve saldırılarda vefat edenler için duâ edeceklerini kaydetti.

12.09.2010


 

Genelkurmay 12 Eylül için özür dilesin

Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz'ün de aralarında bulunduğu 114 yazar ve çizerin 12 Eylül'ü anlattığı yazı ve karikatürlerle fotoğraflardan oluşan “12 Eylül Sabahı” kitabı, Heyamola Yayınları arasında çıktı. Editörlüğünü Ömer Asan'ın yaptığı kitapta, 12 Eylül sabahının ve sonrasının toplu bir fotoğrafı sunuluyor.

EN YÜKSEK RÜTBELİDEN EN ALT RÜTBELİYE KADAR

Kitabın sunum yazısında “12 Eylül 1980’de TBMM’yi kapatıp yönetimi ele geçiren Ordu/ Genelkurmay’ın geçmişe yönelik somut bir özeleştiri yapması gerekiyor. Kurumsal olarak yapılması gereken tarih özeleştirisi, en yüksek rütbeliden en düşük rütbeli askere kadar, Türkiye halkının tanıklığında yapılmalıdır” deniliyor.

Yeni Asya: 12 Eylül’ün

470 gün kapattığı

gazete

12 Eylül’ün basına uyguladığı ağır baskılardan en çok pay alan gazete, o dönemde toplam 470 gün kapalı tutulan Yeni Asya olsa gerek.

“12 Eylül Sabahı” kitabı

12 EYLÜL darbesi için halktan dilenecek bir özür, geleceğimizi teminat altına almanın ilk adımı olacaktır.

Bu kitap, 12 Eylül Sabahı yaşananları kaleme almak için halka yapılan çağrı üzerine gelen yazı, karikatür ve fotoğraflardan oluştu. Heyamola Yayınları tarafından neşredilen, editörlüğünü Ömer Asan’ın yaptığı bu eser, 114 yazar ve çizerin yer aldığı yayın tarihimizde az rastlanılan kolektif bir çalışma.

12 Eylül 30 yıl sonra tartışılırken, muhakkak öncesi de tartışılacak. Binlerce insanın öldürülmesinde yer alan katillerin yöneticilerini, örgütlerini, kurumlarını afişe etmek bir zorunluluktur. Çünkü bu kişiler –emekli olanlar dahi- hâlâ vatan kurtarıcıları kisvesiyle aktif rol almakta/çalmaktadırlar. 12 Eylül’den bugüne dek işlenen (17.000) faili meçhul cinayetler, bu katillerin artan bir azimle görevlerini yerine getirdiklerinin en acı kanıtıdır.

Türkiye’nin dört bir yanında yaşayan yurttaşlarımızın, tanınan yazar ve gazetecilerimizin birebir tanıklığıyla oluşan 12 Eylül Sabahı adlı kitabı, demokrasi ve insanlık tarihimize ışık tutacak. Çünkü belki de ilk defa bu kitapta, bilindik isimler dışında 30 yıl sonra 12 Eylül ve sabahı halkımız tarafından açık ve cesaretle dile getiriliyor. Her düşüncenin yer aldığı -12 Eylül’ü umursamayan, alkışlayan ve savunanlar dâhil- bu kitap o sabahın panoramik bir fotoğrafını da çekmiş oluyor.

Çıkan sonuç şu: Dünya tarihinde var olan ve var olma mücadelesi veren her devletin ordusu var. Bu tartışılmaz bir gerçektir. Dolayısıyla kuramsal olarak “orduya karşı/düşman olmak” bir ütopyadan öteye geçmez. Tüm devletler ordusuyla birlikte, belki de yüzyıllarca birlikte yaşayacaklar. Ancak silâhları sürekli kendi halkına dönük bir “ordu” başka birşeydir.

Son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti ordusu tartışma konusu haline geldi. Ordusu tartışılan bir devletin, giderek varlığı da tartışılır hale gelir ve bu en tehlikeli durumdur. Dolayısıyla, şimdi, orduyla birlikte hukuken nasıl yaşamamız gerektiğine dair taleplerimizi olabildiğince dile getirme ve belirleme zamanıdır. Ülkemizin siyasî-iktisadî geleceğine yönelik mücadelelerde haksız rekabetin önüne geçmenin ve demokrasi dışı müdahaleleri engellemenin olmazsa olmaz koşulu bu olmalıdır.

Öncelikle, 12 Eylül’ün öncesi ve sonrasının tasarlayıcısı, müsebbibi olan ve “iktidarı” bugüne dek sarsılmaz konumda olan Genelkurmay’ın, son yıllarda en yetkili ağızları tarafından sözde dile getirilen “demokrasiye bağlılık” söylemleri gerçekliğe kavuşturulmalı, hukuken, siyaseten teminat altına alınmalıdır. O nedenle, 12 Eylül 1980’de TBMM’yi kapatıp yönetimi ele geçiren -silâhlı bir kurum olan- Ordu/ Genelkurmay’ın geçmişe yönelik somut bir özeleştiri yapması gerekiyor. Kurumsal olarak yapılması gereken tarih özeleştirisi, en yüksek rütbeliden en düşük rütbeli askere kadar, Türkiye halkının tanıklığında yapılmalıdır. Beraberinde halktan dilenecek bir özür, geleceğimizi teminat altına almanın ilk adımı olacaktır. Sonrasında tüm askerî-sivil bürokrasi, hukukun, halkın, parlamentonun denetimini kabul ettiğini beyanla politik ilişkilerden tamamen uzaklaşmalıdır. Böylece, siyasî-iktisadî mücadele alanları iktidar partisi, iktidar mücadelesi veren partiler, sivil toplum örgütleri ve halka bırakılmış olacaktır ki, doğrusu da budur.

12 Eylül'ler ancak böylece son bulabilir ve geleceğimize umutla bakabiliriz.

Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz’ün

“12 Eylül Sabahı” kitabı için yazdığı makale:

12 Eylül’ün

470 gün

kapattığı gazete: Yeni Asya

12 Eylül’ün basına uyguladığı ağır baskılardan en çok pay alan gazete, o dönemde toplam 470 gün kapalı tutulan Yeni Asya olsa gerek.

İhtilâlin daha ilk ayı sona ermeden, 4 Ekim 1980’de sıkıyönetimin ilk kapatma kararı geldi. Gazetenin niçin kapatıldığı ve ne zaman açılacağı sorularına ilgililerden tatminkâr bir cevap alınamadığı için, hemen başka isim altında yeni bir gazete çıkarma hazırlıklarına girişildi ve 14 Kasım 1980’de Yeni Nesil doğdu.

Yeni Nesil çıkmaya başladıktan kısa bir süre sonra, 22 Kasım’da Yeni Asya’ya izin verildi. Ama gazete yönetimi, Yeni Asya’nın haklarının Yeni Nesil’e devredilerek, gazetenin yeni ismiyle devamını kararlaştırdı.

O günlerde bütün gazeteler gibi Yeni Nesil de sıkıyönetimin sıkı kontrol ve takibi altındaydı. Hiç tahmin edilmedik yazı ve haberlerden dolayı sık sık uyarıldı ve yöneticileri Selimiye’ye çağrılarak hesaba çekildi.

Sıkıyönetimden gelen “12 Eylül’e niçin ihtilâl diyorsunuz? ‘Ordu idareye el koydu’ diyeceksiniz” ikazları, gazetede yayınlanan bir şiirde “nur” kelimesi geçtiği için uyarıda bulunulması veya Mahrukatçılar Derneğiyle ilgili bir haber üzerine “Biz derneklerin faaliyetlerini askıya aldık, siz nasıl böyle bir haber yayınlarsınız?” gibi bir tepki verilmesi, o dönemde yaşanan ilginç örneklerden sadece birkaçıydı..

Bunların dışında “Filan haberi niye yazdınız? Niye böyle yayın yapıyorsunuz? Devam ederseniz kapatırız ha! Bu son ikaz!” uyarı ve ihtarlarının ardı arkası gelmiyordu.

Gazete yayınlarında, ihtilâlin ilk günlerinde aksi yönde verilen sözlere rağmen bilâhare siyasî partilerin kapatılmasına, Kenan Evren’in dinî konularda olur olmaz ahkâm kesmesine, uygulamaya konulan başörtüsü yasağına, anayasa taslağına, siyasî partiler ve seçim kanunlarına, Millî Güvenlik Konseyinin yeni kurulan partilerdeki yönetici kadrolarına yönelik vetolarına, 1983 seçimine bazı partilerin sokulup bazılarının sokulmamasına, Büyük Türkiye Partisinin kapatılmasına… yönelik eleştiriler ihtilâl yönetimini hep rahatsız etti.

Özellikle başörtüsü yasağına karşı çıkan yayınlar, peş peşe yapılan “Bu konuda bir daha yazmayacaksınız dediğimiz halde niçin yazıyorsunuz? Başka yazacak konu mu yok? Diğer gazeteler sesini kesti. Size mi düştü bu şimdi? Yazmayın” uyarılarına rağmen devam edince, Yeni Nesil 26 Mayıs 1982’de yine kapatıldı ve 26 Haziran’a kadar bir ay kapalı kaldı.

Gazetenin bir yıl boyunca kapatılmasına sebep olan yayınları ise, anayasa taslağıyla ilgiliydi. Bilhassa 21 Ekim 1982’deki “Bu anayasa ile hürriyetçi parlamenter rejimi ile kurmak mümkün değil” manşeti, bardağı taşıran son damla oldu ve Yeni Nesil 4 Kasım 1982’de, anayasa referandumundan iki gün önce kapatıldı, bir yıl boyunca da kapalı kaldı.

Bunun üzerine Yeni Nesil kadrosu, resmî ilân hakkı olmayan Tasvir gazetesinde fikirlerini dile getirmeye devam etti. 17 Kasım 1982’de yayına başlayan Tasvir de sık sık yapılan uyarılar eşliğinde yayınını devam ettirdi. Ama 1 Ekim 1983’e gelindiğinde o da kapatıldı.

Bu defa Hür Yurt gazetesini

devreye sokmanın hazırlıklarına girişildi. Kısa bir süre tabloid boyda basılarak sadece resmî makamlara dağıtılan Hür Yurt’u genel dağıtıma verme aşamasına gelinmişken, 16 Ekim’de Tasvir’in yayınına izin verildi. Ardından da, tam bir yıl aradan sonra, 5 Kasım 1983’te Yeni Nesil açıldı.

Bütün bu kapanmaların toplam süresi 470 günü buluyordu. Ve bu, herhalde bir dünya rekoruydu.

12.09.2010


 

SÖZ SIRASI MİLLETTE

Seçmenler, anayasa değişikliği paketinin halk oyuna sunulması sebebiyle bugün sandık başına gidecek. Halk oylamasında, 49 milyon 446 bin 369 :seçmen, 151 bin 546 sandıkta oy kullanacak.

Oy verme işlemi, doğudaki illerde 07:00-16:00, batıda ise 08:00-17:00 saatleri arasında yapılacak. TÜRK seçmeni, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un halkoyuna sunulmasıyla bugün halk oylaması için sandık başına gidecek. Halk oylamasında, 49 milyon 446 bin 369 seçmen, 151 bin 546 sandıkta oy kullanacak. Vatandaşlar, seçmen bilgi kağıtları ve üzerinde TC vatandaşlık numarası bulunan geçerli kimlik belgeleriyle oyunu verecek. TC kimlik numarası nüfus cüzdanı üzerinde olmayan vatandaşlar da nüfus idaresinden alınacak, seçmen vatandaşın TC kimlik numarasını taşıyan mühürlü ve imzalı nüfus kayıt örneğinin aslını Sandık Kurulu Başkanlarına nüfus cüzdanı, resmi daireler veya iktisadi devlet teşekküllerince verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik belgesi, sürücü belgesi, avukatlık kimlik belgesi gibi belgelerle birlikte ibraz etmesi halinde oylarını kullanabilecekler. Seçmen bilgi kağıdı gelmeyen vatandaşlar da oy kullanabilecek. Seçmen bilgi kâğıdı bulunmayıp kütüğe kayıtlı olanlar, ibraz edecekleri kimlik belgeleriyle (nüfus kâğıdı, resmî daireler veya iktisadi devlet teşekküllerince verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, ehliyet, evlenme cüzdanı) oy verebilecekler. Bu belgelerden birini ibraz edemeyen seçmen oyunu kullanamayacak. Seçmenler, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) ‘’www.ysk.gov.tr’’ internet sitesinden de hangi sandıkta oy kullanacaklarını öğrenebilecek. Her seçmen, hangi sandık seçmen listesine yazılmış ise ancak o sandıkta oy kullanacak. Seçmen kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliği bulunduğu halde halk oylamasına, hukuki veya fiili mazereti olmaksızın katılmayanlar, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından para cezasıyla cezalandırılacak. ÖNCELİKLE ‘’TERCİH’’ MÜHRÜ KULLANDIRILACAK HALK oylamasında, beyaz renk üzerine ‘’Evet’’, kahverengi üzerinde ‘’Hayır’’ ibareleri bulunan iki ayrı renkten oluşan birleşik oy pusulası kullanılacak. Halk oylamasına katılanlar, üzerinde ‘’tercih’’ yazılı mührü birleşik oy pusulasında tercih ettiği kısmın üzerine basarak oyunu verecek. İl ve ilçe seçim kurulları yeterli ‘’tercih’’ mührü olmaması durumunda ‘’evet’’ mührünü kullandırabilecekler. Halk oylaması sonrası sandık, ilçe ve il seçim kurullarınca düzenlenecek tutanaklarda; sandık listesinde kayıtlı olanların sayısı, halk oylamasına katılanların sayısı, geçerli olan oyların sayısı, geçerli olmayan oyların sayısı, Anayasa değişikliğine ‘’Evet’’ oyu, ‘’Hayır’’ oyu verenlerin sayısı ayrı ayrı gösterilecek. Yüksek Seçim Kurulu, İl Seçim Kurullarından gelen sonuçları birleştirerek ilan edecek. Yasaya göre, halk oylamasına katılım oranıyla ilgili herhangi bir düzenleme bulunmuyor. Oylama sonucu geçerli oyların yarısından çoğu ‘’Evet’’ ise Anayasa değişikliği Türk milleti tarafından kabul edilmiş sayılacak. OY VERME DOĞU İLLERİNDE SAAT 07.00’DE BAŞLAYACAK OY verme işlemi, Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkâri, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Kilis illerinde 07.00-16.00, diğer illerde 08.00-17.00 saatleri arasında olacak. Yüksek Seçim Kurulunca belirlenen oy vermenin bitiş saati geldiği halde sandık başında oylarını vermek üzere bekleyen seçmenler varsa, sandık kurulu başkanı bunları saydıktan sonra sıra ile oylarını kullanmalarına izin verecek. Ceza infaz kurumları ve tutukevinde oy verme saat 08.00’de başlayacak ve Yüksek Seçim Kurulunca başka bir süre belirlenmemiş ise saat 17.00’de sona erecek. Pazar günü ceza infaz kurumları ve tutukevlerine de sandık konulacak. Ceza infaz kurumlarına, tek bir tutuklu bulunsa dahi sandık konulacak. “Boykot edin”tehdidine gözaltı ÇEŞİTLİ illerde ‘’Halk oylamasını boykot edin’’ diyerek vatandaşları tehdit ettiği iddia edilen çok sayıda kişi, gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, bugün yapılacak halk oylaması öncesinde aralarında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) yöneticilerinin de bulunduğu kişilerce vatandaşlara baskı yapıldığı bilgisine ulaşan Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, şehir merkezindeki çeşitli mahallelerde çalışma başlattı. Çalışmalar kapsamında vatandaşları, ‘’halk oylamasını boykot edin’’ diyerek tehdit ettiği belirlenen kişilere ait adreslere, sabah saatlerinde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda, aralarında BDP’li bazı yöneticilerin de bulunduğu 19 kişi gözaltına alındı. Batman’da halk oylamasının boykot edilmesi yönünde tehdit içerikli bildiri dağıtan 12, Hakkari’de 60, Mersin’de de 17 kişinin gözaltına alındığını belirtildi.

12.09.2010


 

Evet de çıksa, hayır da çıksa yeni anayasa şart

Referandumda herkesin vereceği oya saygı duymak gerektiğini vurgulayan Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak, referandum da ‘evet’ de çıksa, ‘hayır’ da çıksa anayasa değişikliğinin mutlaka yapılması gerektiğini söyledi.

YİNE PARTİLER DEĞİŞTİRECEK

Özak, ‘’Evet de çıksa, hayır da çıksa anayasa değişikliği mutlaka yapılmalıdır. Çıkmazsa kim yapacak? Yine partiler yapacak. Bu partiler Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan insanların partileri’’ diye konuştu. Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak, referandum da ‘evet’ de çıksa ‘hayır’ da çıksa anayasa değişikliğinin mutlaka yapılması gerektiğini söyledi. Özak, partisinin Trabzon il başkanlığının Zağnos Vadisi’nde düzenlediği bayramlaşma töreninde gazetecilere yaptığı açıklamada, referandumda herkesin vereceği oya saygı duymak gerektiğini belirtti. Bakan Özak, ‘’Biz iktidarın devamı için rey istemiyoruz. ‘Hayır’ da çıksa bu iktidar devam edecek. Ama karşı taraf bu işi partisel boyuta çekti. Bu, AK Parti’nin anayasası değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası’’ dedi. Bir ay daha zaman olsa referandumda çıkacak ‘evet’ oranının yüzde 10 daha artacağını ifade eden Özak, ‘’(Evet) de çıksa (hayır) da çıksa anayasa değişikliği mutlaka yapılmalıdır. Çıkmazsa kim yapacak? Yine partiler yapacak. Bu partiler Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan insanların partileri’’ diye konuştu. ‘’Milletin reyinde ipotek olmaz’’ diyen Özak, yapılan anketlerde ‘evet’ oranının yüzde 50’yi geçtiğini, temennisinin de bu yönde olduğunu kaydetti. Ergin: Sonuç ne olursa olsun, 73 milyon kardeştir Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bugün yapılacak referandumda 26 maddelik Anayasa değişiklik paketinin oylanacağını belirterek, ‘’Referandumdan ‘’evet’’ de çıksa ‘’hayır’’ da çıksa 73 milyon kardeştir’’ dedi. Ergin, Memur-Sen Dörtyol Şubesi tarafından Alparslan Türkeş Parkı’nda düzenlenen bayramlaşma törenine katılarak, vatandaşların bayramını kutladı. Bazı siyasî partilerin pakete kendi pencerelerinden baktığını ifade eden Ergin, referandumda partilere oy verilmeyeceğini söyledi. Referandumda yer alan maddeleri tek tek vatandaşlara anlatan Ergin, şöyle devam etti: ‘’Anayasa değişiklik paketiyle bireysel hak ve özgürlükler genişleyecek. Memurlara, emeklilere bir takım haklar getirilecek. Bu bir siyasî parti seçimi değil. Ülkenin geleceğiyle ilgili karar vereceğimiz bir seçim olacak. Referandumda ‘evet’’ de çıksa ‘hayır’ da çıksa 73 milyon bir kardeştir. Bu dünyanın sonu değildir, sadece bir demokrasi örneğidir. O nedenle vatandaşlarımız hür iradeleriyle sandığa gidip oy kullanacaklar.’’

12.09.2010


 

Hava soğuyacak

Türkiye'nin bu akşamdan itibaren Balkanlar'dan gelen serin ve yağışlı havanın etkisi altına gireceği bildirildi.

Türkiye'nin akşam saatlerinden itibaren Balkanlar'dan gelen serin ve yağışlı havanın etkisine gireceğini bildiren Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Mehmet Çağlar, İstanbul başta olmak üzere bazı illerde şiddetli ve kuvvetli yağış beklendiğini, sıcaklıkların 8 ilâ 10 derece düşeceğini söyledi. DEVLET Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Mehmet Çağlar, bugün akşamdan itibaren İstanbul başta olmak üzere bazı illerde şiddetli ve kuvvetli yağış beklendiğini, sıcaklıkların 8 ila 10 derece düşeceğini bildirdi. Çağlar, yaptığı açıklamada, yurdun bugün akşam saatlerinden itibaren Balkanlardan gelen serin ve yağışlı havanın etkisine gireceğini söyledi. ‘’Referandum akşamı İstanbul başta olmak üzere bazı illerde şiddetli ve kuvvetli yağış bekleniyor’’ diyen Çağlar, bugün akşam saatlerinde Marmara’nın batısında başlayacak sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların; bugün akşam saatlerinden itibaren İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Zonguldak ve Bartın çevrelerinde şiddetli olacağını kaydetti. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Çağlar, yağışların Tekirdağ, Bursa, Yalova, Balıkesir ve Çanakkale çevrelerinde ise kuvvetli olmasını beklediklerini söyledi. Hava sıcaklıklarının ise halen yurt genelinde mevsim normallerinin 2 ila 4 derece üzerinde seyrettiğine işaret eden Mehmet Çağlar, ‘’Sıcaklıklar bugünden itibaren batı kesimlerinden başlamak üzere, iç ve kuzey kesimlerde hissedilir derecede, 8 ila 10 derece azalacak’’ dedi.

12.09.2010


 

Yıldız: Her şey şeffaf olmalı

ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’de iletişim teknolojilerinin çok geliştiğini ve gizli hiçbir şeyin kalmadığını aktararak, “Herkes şeffaf olmalı.

Biz parti olarak şeffafız. Her şeyimiz paylaşıyoruz” dedi. Enerji Bakanı Yıldız, Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD) tarafından üyelerine yönelik düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. Sanayicilerin bayramını kutlayan Yıldız, Türkiye’nin geleceğinin aydınlık olduğunu söyledi. Yıldız, iletişim teknolojilerinin Türkiye’de önemli bir gelişme kaydettiğini ve herkesin yaşanan olayları anında öğrenme imkanları olduğunu belirtti. Bakan Yıldız, bu dönemde hiçbir şeyin gizli kalmayacağına işaret ederek, “Biz parti olarak her şeyimizi şeffaf yapıyor ve halkımızla paylaşıyoruz. Türkiye’de birçok kurum ve kuruluş bunun farkında ve yaptığı her çalışmayı şeffaf olarak paylaşıyor. Sivil toplum örgütleri de bu şekilde çalışıyor ve ülkenin geleceği adına fikirler üretiyor. Hükümetler, partiler de sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu bu fikirleri dikkate alıyor. Almak zorundalar. Ülkemiz adına sivil toplum örgütlerinin bu denli faaliyet göstermesi çok önemlidir. Bu konuda çalışmalar yapan sivil toplum örgütlerine teşekkür ediyoruz. GESİAD da bu yönde ülke ekonomisine katkı sağlayacak çalışmalar ve faaliyetler yapıyor. Kendilerine teşekkür ediyorum” dedi.

12.09.2010


 

Kirli provokasyona tepki

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu, ‘’Amerika’da tezgahlanan Kur’an yakma planını şiddetle kınadıklarını, bunun eyleme dönüşmesi halinde gerekli tepkinin ortaya konulacağını’’ bildirdi.

Abdi İpekçi Parkı’nda toplanan platform üyeleri adına yapılan açıklamada, inancı gereği giyinen kadınların rahiplere benzetilmesinin toplumda ayrımcılığa zemin hazırladığı ifade edildi. ‘’Adalet dağıtması gereken yargı mensuplarının kirli tezgâhlar içinde yer aldığı’’ iddia edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘’Bu durum bizleri ‘tuz kokarsa ne yapmalı?’ darb-ı meselini düşünmeye teşvik ediyor. Adaletin merkezi olması gereken yerler adil olmazsa ne yapmalı? Amerika’da tezgâhlanan ve geniş ölçüde tepki toplayan Kur’ân yakma eylemi, beraberinde toplumlar arası şiddeti getirmekten başka bir şeye sebep olmayacaktır. Kaos plancıları yeni planları ile akacak kanlar yenilerini eklemek istiyorlar. Bizler bu aşağılık eylem planını şiddetle kınıyor ve eyleme dönüşmesi halinde gerekli tepkimizi ortaya koyacağımızı şimdiden ilan ediyoruz.’’

12.09.2010


 

Nüfus müdürlükleri bugün de açık olacak

HALK oylamasında Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası taşıyan belge ibrazı zorunluluğu sebebiyle nüfus müdürlükleri bugün de açık olacak.

İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’nın 2010/381 sayılı kararı ile bugün yapılacak halk oylamasında seçmenlerin kimliğinin belirlenmesinde Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası taşıyan belge ibrazının zorunlu kılındığı hatırlatıldı. Açıklamada, vatandaşların artan nüfus cüzdanı değiştirme taleplerinin karşılanmasına yönelik, nüfus müdürlüklerinde ihtiyacı karşılayacak sayıda nüfus cüzdanı bulundurulduğu hatırlatılarak, Türkiye genelinde tüm nüfus müdürlüklerinin bugün de vatandaşlara hizmet verecek şekilde açık bulundurulacağı bildirildi.

12.09.2010


 

Tatilciler dönüş yolunda

RAMAZAN Bayramı’nı Ege ve Akdeniz bölgelerinde geçiren tatilciler, bugün yapılacak referandumu da dikkate alarak dönüş yolculuğuna başladı.

Bayramı Ege ve Akdeniz yörelerindeki çeşitli tatil merkezlerinde geçiren tatilciler, sabahın erken saatlerinden itibaren yola çıktı. Tatilciler, İstanbul ve Trakya bölgesine geçmek için Çanakkale güzergahını kullandı. Yolcular ve otomobiller, Çanakkale-Kilitbahir Köyü ile Çanakkale-Eceabat hattında araba vapurlarıyla taşındı. Çanakkale Boğazı ile adalar arasında deniz ulaşımını sağlayan GESTAŞ AŞ yetkilileri, tatilcilerin mağdur olmaması için Çanakkale-Eceabat hattında 3, Gelibolu-Lapseki hattında ise 4 araba vapurunun kalkış saatlerini beklemeden sefer yaptığını söyledi.

12.09.2010


 

Halk oylamasında basına kolaylık sağlanacak

YÜKSEK Seçim Kurulu (YSK), halk oylamasında il ve ilçe seçim kurullarınca basın ve yayın organlarına gerekli kolaylığın sağlanmasını kararlaştırdı.

YSK’nın internet sitesinde yer alan ve bir basın yayın organının başvurusu üzerine alınan kararda, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak halk oylamasına ilişkin seçim sonuçlarının alınmasından sonra, işlemlerin aksatılmasına meydan verilmemek koşuluyla, seçim sonuçları ile ilgili olarak basın ve yayın organlarına gerekli kolaylığın il ve ilçe seçim kurullarınca sağlanması kararı verildiği bildirildi. Oy birliği ile alınan kararda, karar örneğinin iç mail olarak tüm il ve ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderilmesi hususu da yer aldı.

12.09.2010


 

Müzakere ve diyalog eş zamanlı sürsün

AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, “Türkiye-AB stratejik diyaloğu ve üyelik müzakereleri eşzamanlı devam etsin” dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Ashton ile görüştü. Davutoğlu’nun kaldığı Conrad Otel’de gece geç saatlerde gerçekleşen görüşme, 2 saate yakın sürdü. Diplomatik kaynaklara göre görüşmede Ashton, “uluslar arası camiada önemi her geçen gün daha da artan Türkiye ile AB arasındaki stratejik diyaloğun önemini” vurgulayarak, bunun tam üyeliğe alternatif olmadığını belirtti. “Türkiye-AB stratejik diyaloğu ve üyelik müzakereleri eşzamanlı devam etsin” diyen Ashton, Türkiye’nin tam üyeliğini desteklediğini ifade etti. Edinilen bilgiye göre, görüşmede Davutoğlu da Ankara’nın AB’ye tam üyelik hedefine bağlılığını teyit ederek, bunun için Türkiye’nin reformları sürdürürken AB’nin de yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Görüşmede, Orta Doğu barış süreci ve İran’ın nükleer dosyası ayrıntılı ele alındı.

AB’DEN TÜRKİYE’YE ÖVGÜ

Bu arada, Ashton, Türkiye’nin, henüz AB’ye üye olmamasına rağmen dünyadaki birçok konuda birliğin ortağı olduğunu söyledi. Asthon, Brüksel’de AB dışişleri bakanlarının yaptığı toplantının amacının, Türkiye’nin, henüz AB’ye üye olmamasına rağmen, dünyadaki birçok konuda birliğin ortağı olduğunu göstermek olduğunu söyledi. Finlandiya Dışişleri Bakanı Alexander Stubb da, Türkiye’nin dış politika açısından bugün dünyanın en tepedeki 5 ülkesinden biri olduğunu belirterek, Türkiye’nin tartışmasız olarak bugün dünyada AB üyesi ülkelerin hepsinden daha etkili olduğunu kaydetti. Stubb, Türkiye’nin Ortadoğu’da, Afrika Boynuzunda, Basra Körfezinde, İran’da büyük etkiye sahip olduğunu belirterek, Türkiye’nin gerçekten bir küresel oyuncu olduğunu, AB’nin güvenlik ve dış politika konularında hemen Türkiye ile çalışması gerektiğini ifade etti.

12.09.2010


 

Yakınlarıyla bayramlaşmak için geldiler

YakInlarIyla bayramlaşmak isteyen Suriyelilerin, Öncüpınar sınır kapısından Türkiye’ye geçişleri dün de devam etti

. Kilis Valiliği ile Halep Valiliği arasında imzalanan protokol kapsamında sınırın Türkiye tarafına geçen Suriyeliler, Öncüpınar Gümrük Kapısı’nda kayıtları yapıldıktan sonra Kilis Valiliğinin tahsis ettiği araçlarla şehir merkezine taşındı. Suriye’de bayramın birinci günü kabul edilen önceki gün çok fazla geçiş olmazken, dün ise sınırda daha fazla hareketlilik yaşandı. Önceki gün bin 750 kişi yakınlarıyla bayramlaşmak için Türkiye’ye geldi. Dün saat 08.00’de yeniden başlayan geçişlerle birlikte öğlen saatlerine kadar bayramlaşmak için sınırdan giriş yapan Suriyelilerin sayısı toplam 4 bin 300 kişiye oldu. Yakınlarıyla bayramlaşmaya gelen Suriyelilerin beraberlerinde getirdikleri hediyelik ürünler giriş noktalarında kontrol ediliyor. En fazla 500 liralık ürünle geçiş yapılmasına izin veriliyor. Suriyeliler, yakınları için hediye olarak en fazla çay, şeker, karabiber ve limon tozu gibi baharat getiriyorlar. Protokol kapsamında, 48 saatlik süreyi dolduran Suriyelilerin dün akşam dönüşleri başladı.

12.09.2010


 

Yarbay Dönmez hakkındaki karar bozuldu

AskerÎ Yargıtay, Ankara Zir Vadisi’nde bulunan mühimmatla ilgili olarak 4 yıl hapis cezasına çarptırılan Yarbay Mustafa Dönmez hakkındaki kararı ‘’usûle aykırılık ve noksan soruşturma’’ sebebiyle bozdu.

Edinilen bilgiye göre, Askerî Yargıtayın kararında, ‘’usule aykırılık ve noksan soruşturma sebebiyle, hukuka aykırı bulunan mahkumiyet hükmünün, sanık ve müdafisinin temyizlerine atfen ve resen 353 Sayılı Askerî Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usûlü Hakkında Kanunun 221. maddesi uyarınca bozulduğu’’ belirtildi. Askerî Yargıtay, Dönmez’in, savunma hakkının kısıtlandığı yönündeki temyiz sebebini ise yerinde görmedi. Genelkurmay Askerî Mahkemesi, Dönmez’i, ‘’bir kısmı cephane niteliğinde olan askerî eşyayı gizlemek’’ suçundan dört yıl hapis cezasına çarptırmış ve Türk Silâhlı Kuvvetlerinden çıkarılmasına karar vermişti. Dönmez hakkındaki dâvâ, Genelkurmay Askerî Mahkemesinde 29 Eylülde, saat 14.00’te görülecek.

12.09.2010


 

Özürlülerin maaşı devletten

Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, her ay asgarî ücret tutarında ödenen evde bakım ücretinden, halen Türkiye genelinde 266 bin 898, Ankara’da da 12 bin 415 özürlü ve ailesinin yararlandığını bildirdi.

Devlet Bakanı Kavaf, yazılı açıklamasında, özürlüler için verilen 1 asgari ücret tutarındaki evde bakım ücretlerinin, özürlü aileleri için adeta ‘’can suyu’’ olduğu ifade edildi. Halen Türkiye genelinde 266 bin 898 özürlünün, bu ücret sayesinde yakınlarıyla birlikte sıcak bir yuvada hayata tutunduğu belirtilerek, ‘’Yalnızca Ankara’da 12 bin 415 özürlü evde bakım ücretinden yararlanıyor. Eylül ayı itibariyle Türkiye genelinde evde bakım ücreti için 145 milyon 309 bin 947 TL ödenek aktarılırken, bu rakam Ankara için 6 milyon 759 bin 223 TL olarak gerçekleşti’’ denildi. SHÇEK bünyesindeki bakım hizmetleri değerlendirme heyetlerinin zaman zaman ikametgâhlara ziyaretlerde bulunarak, evde bakım ücretinin yerini bulup bulmadığını kontrol ettiği kaydedildi. Devlet Bakanı Kavaf, ‘’Evde bakım ücretleri sayesinde ailelerimiz ve özellikle de hayatlarını özürlü çocuklarına adayan anneler istedikleri sürece engellilerine evinde bakmakta ve bakım ücretinden yararlanmaktadır. Tek istediğimiz bu uygulamanın özürlülerimizin ve ailelerinin hayatına olumlu bir katkı sağlamasıdır’’ görüşünü paylaştı. Özürlü yakınlarının özürlü evde bakım hizmetinden yararlanabilmeleri için özürlünün sağlık kurulu raporunda özür oranının yüzde 51 ve yukarısında olması, özürlüye bakanların gelir durumunun ise asgari ücret tutarının 3’te 2’sinin altında (326 TL) olması şartı arandığı kaydedildi.

12.09.2010


 

Türkiye, KKTC’ye 12 yılda 6 milyar yardım yaptı

Türkİye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) 1998’den bugüne 6 milyar 191 milyon 576 bin 58 TL hibe ve kredi kullandırdı.

Savunma ve altyapı projelerine hibe, kamu sektörü, reel sektör, mali sektöre kredi şeklinde yardım yapan Türkiye, ayrıca teşvik kredileri de veriyor. Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği Yardım Heyeti Başkanlığı’nca hazırlanan ‘’KKTC’ye Yapılan Türkiye Cumhuriyeti Yardımları 2009 Yılı Faaliyet Raporu’’na göre, 2009’da 1 milyar 105 milyon 69 bin 286 TL’lik kaynak tahsis edilirken, bunun 928 milyon 690 bin 272 TL’si harcamaya dönüştü. Kitap halinde yayımlanan rapora göre, sürekli artış gösteren Türkiye yardımları yıl bazında, 2001;de 201 milyon dolarken 2006’da iki katına çıkarak 438 milyon dolara, geçen yıl da 3 katına çıkarak 600 milyon dolara ulaştı. Geçen yıldan 176 milyon 613 bin 845 TL, 2010 yılına devretti. Bunun 15 milyon 288 bin 408 TL'si savunma; 101 milyon 475 bin 578 TL’si altyapı yatırımları; 36 milyon 897 bin 660 TL’si kredi ve 22 milyon 952 bin 200 TL’si de teşvik ödeneklerinden oluşuyor.

12.09.2010


 

ESENYURT’TA FECİ KAZA

Esenyurt’ta meydana gelen trafik kazasında bir kişi hayatını kaybetti. E-5 Karayolu’ndan Beylikdüzü yönüne giden ve sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 34 YM 0596 plakalı otomobil, Haramidere mevkisinde sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle yolun solundaki bariyerlere çarptıktan sonra savrularak sağ taraftaki yön levhası direğine çarptı.

Kazada, direğe yapışan aracın içinde sıkışan sürücü, itfaiye ekiplerinin yaklaşık bir saatlik çalışmalarının ardından sıkıştığı yerden güçlükle çıkartıldı. Sağlık ekiplerince yapılan incelemede, sürücünün hayatını kaybettiğini belirlendi. Bu arada, kazada kullanılamaz hale gelen otomobilin motoru ve lastikleri ile bazı parçalarının çarpmanın etkisiyle olay yerinden yaklaşık 100 metre uzağa savrulduğu görüldü.

12.09.2010


 

Parktaki kamyonete çarptı: 4 ölü, 3 yaralı

Kars’ta otomobilin, park halindeki kamyonete çarpması sonucu 4 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Erzurum’dan Kars istikametine giden Mustafa Kılıker yönetimindeki 36 EU 675 plâkalı otomobil, Kümbetli Köyü mevkisinde yol kenarında park halinde bulunan 36 SA 709 plâkalı kamyonete çarptı. Kazada sürücü Mustafa Kılıker, otomobilde bulunan İpek Şahan, Yusuf Şahan ve Mehmet Ali Er olay yerinde öldü. Yaralanan Teymen Er, Elvan Er ve Melisa Cengiz, Kars Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.Bu arada, 36 SA 709 plâkalı kamyonetin Kümbetli Köyü mevkisinde arızalandığı bu sebeple yol kenarına park edildiği öğrenildi. Kars / aa

BAYRAMLAŞMAYA

GİDEN KARDEŞLER

KAZA YAPTI

Kilis-İslahiye karayolunun 29. kilometresi Martavan mevkiinde ise Remzi Pehlivan yönetimindeki 79 DH 769 plâkalı motosiklet, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole devrildi. Kazada, motosiklet sürücüsü Remzi Pehlivan (22) ve motosiklette bulunan ağabeyi Ökkeş Pehlivan (24) olay yerinde vefat etti. Kazada ağır yaralanan kardeşleri Murat Pehlivan (12) ise Kilis Devlet Hastanesine kaldırıldı. Üç kardeşin, Musabeyli ilçesine bağlı Hasanceli Köyünden yakınlarıyla bayramlaşmak için Kilis’e geldikleri öğrenildi.

12.09.2010


 

Eskipazar’da 2 hükümlü firar etti

Karabük’ün Eskipazar ilçesindeki Açık Ceza İnfaz Kurumundan 2 hükümlü firar etti.

Alınan bilgiye göre, adam öldürme suçundan hükümlü olan ve cezasının bitmesine 4 yıl kalan Ramazan Oltuoğlu (36) ile yaralama suçundan yatan ve 1 yıl sonra tahliye olacak Çetin Caner (31) firar etti. Hükümlülerin yakalanması için çalışmalar sürdürülüyor.

12.09.2010


 

Şimşek, Baydemir ve Türk’e de saldırmayı planlamış

BarIş ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) Bursa’da düzenlediği miting sırasında Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’a kafa atan Bilgehan Şimşek’in daha önce kapatılan DTP’nin genel başkanı Ahmet Türk ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e saldırmayı planladığı, yoğun güvenlik tedbirleri sebebiyle bunu gerçekleştiremediği öğrenildi.

Bilgehan Şimşek’in, BDP’nin 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla düzenlediği miting sırasında Batman’a bulunduğu da belirlendi. Batman polisi, 1 ve 2 Eylül gecesi Şimşek’in şehirde iki ayrı otelde konakladığını ve daha sonra şehirden ayrıldığını belirledi. Polis, mitinge Şimşek’in katılıp katılmadığını belirlemek için çekilen kamera görüntülerini inceliyor. Polis, Şimşek’in şehirde nelere gittiğini belirlemek için de MOBESE kameralarının görüntülerini tarıyor.

12.09.2010


 

AKP Şırnak İl Başkanlığına molotofkokteylli saldırı

AKP İl Genel Meclis Üyesi Süleyman Erener, AKP Şırnak İl Başkanlığı’na molotofkokteylli saldırı düzenlendiğini söyledi.

Erener, parti binası önünde düzenlediği basın açıklamasında, önceki gün akşam 23.00 sıralarında yapılan saldırıda parti binasının camlarının kırıldığını ve küçük çaplı hasarın meydana geldiğini belirtti. Güvenlik güçlerinin olayla ilgili soruşturma başlatıldığını kaydeden Erener, şunları söyledi: ‘’Siyasî partilere yapılan her türlü saldırı demokrasiye ve dolayısıyla halka yapılan saldırılardır. Siyasî partiler egemenliğin halk tarafından kullanılabilmesinin temel aracıdır. Fikri, düşüncesi ne olursa her siyasi partinin görüşleri, politikaları kayda değerdir. Saygıyla karşılamak gerekir. İşte bu nedenle dün akşam partimize yapılan menfur saldırıyı AK Parti teşkilâtı olarak nefretle kınıyor, bu saldırıyı acizliğin ve memleket için siyaset üretememenin göstergesi olarak anlıyoruz. Bu saldırı asla bizleri yıldırmayacaktır.’’

12.09.2010


 

Alman üniversitesi imam yetiştirecek

Almanya’nIn Baden-Württemberg eyaletindeki Tübingen Üniversitesi’nin Alman hükümetinin desteği ile imam yetiştireceği bildirildi.

Focus dergisinde, Baden-Württemberg eyalet hükümetinden alınan bilgiye göre, Tübingen Üniversitesi’nde “İslâm araştırmaları” (İslamische Studien) adlı öğrenim dalının açılacağı kararının alındığı ve burada gelecekte Almanya’daki camilerde çalışacak imam ve pedagogların yetiştirileceği ifade edildi. Freiburg ve Heidelberg üniversitelerinin de söz konusu öğrenim dalını açmak için başvurduğu belirtilen haberde, bu bölgedeki Müslüman kuruluşlarının Baden Württemberg eyaleti Başbakanı Stefan Mappus’a bir mektup yazarak “İslâm araştırmaları” dalının Tübingen Üniversitesi’nde açılmasını istedikleri kaydedildi. Haberde, derslere bu yıl başlanabileceği ifade edilirken, Müslüman din adamlarının yetiştirilmesinin ülkedeki başka üniversitelerde de planlandığı belirtildi. Alman Bilim Konseyi, bu yılın başında Alman üniversitelerinde Müslüman din adamlarının yetiştirilmesini önermişti.

12.09.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.