29 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

 

EL YAZMASI ESERLER BAKIM İSTER

KONYA Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin, el yazması eserlerin insanlığın ortak kültürel değeri haline geldiğini belirterek, bu kitapların özel ortam ve bakım istediğini, naylon poşetlerin içine konulmaması, havasız ortamlarda bırakılmaması, uzun süre rafta tutulmaması ve iklimlendirmeye azamî dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi.

Şahin, hava kirliliğinin insan sağlığına verdiği zarar kadar, kitaplara da zarar verebildiğini belirtti. Bu sebeple insanlığın ortak kültürel değeri haline gelen el yazması eserlerin titizlikle korunması gerektiğini ifade eden Şahin, ‘’Yazma eserler uzun süre rafta tutulmamalı. Çünkü uzun süre aynı rafta tutulan eserlerin minyatür, tezhip veya yazıları hava almadığı için bozulabiliyor’’ dedi. Şahin, el yazması kitapların yıpranmasının önlenebilmesi için belirli aralıklarla tek tek elden geçirilerek, tozlarının alınması ve eserlerin havalandırılması gerektiğini bildirdi. El yazması eserlerin her rafa, her odaya da konulamayacağını vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:

‘’El yazması eserlerin bulunduğu yerin ısısı kışın 16 derece, yazın ise 24 derece olması gerekir. Ani ısı değişimlerinden kaçınılması ve nem oranının yüzde 50, ışık şiddetinin de 50 lux olmasına dikkat edilmelidir. Konya bu anlamda bu gibi eserlerin tam yaşayacağı yerdir. Meselâ, Kurtuluş Savaşı sırasında bir takım önemli belgelerin İstanbul’dan Konya’ya binamızın karşısındaki Anber Reis Camii’ne getirilerek saklandığını gösteren bir belgeye rastladık. Yani Konya nem, ısı ve deprem konusunda oldukça şanslı bir bölgemiz.’’

Kitapların değerinden insanları haberdar etmenin önemine de değinen Şahin, ‘’Evlerdeki bazı el yazması kitaplar, ya bodrum katlarında ya da tavan aralarında, rutubetli, tozlu, topraklı yerlerde muhafaza ediliyor. Bunlar ancak eğitimle önlenebilir’’ diye konuştu.

BATIL İNANÇLAR

KİTAPLARIN dostu olduğu kadar düşmanlarının da olduğunu, hatta düşmanları kadar dostların da kitaplara zaman zaman zarar verdiğini dile getiren Şahin, sözlerine şöyle devam etti: ‘’Bir insan art niyeti olmadan nasıl kitaba zarar verir? Bunlar bizim batıl inanç diyebileceğimiz geleneklerdir. Kitabın içindeki muhteva hiç önemli değildir. Bakıyor kitaba, ‘Ha bu Arap harfli demek ki kutsaldır’ diyor. Bizdeki kutsallık kavramı da çok yanlış yorumlanıyor. Arap harfleriyle yazılmış kitaplara el değmenin bile zor olduğu düşünülüyor. ‘Madem biz okumuyoruz. Okumamak da günah. Bunları ocakta yakalım. Küllerini de ayak değmedik bir yere koyalım’ gibi yanlış düşüncelere sahip insanlar var. Bunlara hâlâ rastlıyoruz. Bizde kâğıt da kutsaldır, kalem de kutsaldır. Bunlar ayak altında durmasın, bunlara ayak basılmasın düşüncesiyle, götürülüp mezara gömülmüştür. Meselâ bundan 3-4 yıl önce Hoca Cihan Mezarlığı’ndan bize bir ihbar geldi. Gittiğimizde gördük ki küreği nereye saplasak, sanki kitap tarlası. Kitaplar oraya gömülmüş. Kim tarafından gömüldüğü bilinmiyor. Kitaplar çürümüş vaziyette bulundu. Bizde bununla ilgili yaşanmış birçok örnek var. Neden? Ayak basılmasın diye. Mezarlık da kutsal atfediliyor, orada çok gezilmiyor, mezara ayak basılmıyor. Yine suya kitap atma batıl bir gelenek.’’

29.09.2010


 

Bakan Günay: Tarihe sahip çıkarak, marka ülke olalım

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, Skal International ve Anadolu Turizm İşletmecileri Derneğince 27 Eylül Dünya Turizm Günü dolayısıyla Ankara Cer Modern Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen faaliyete katıldı.

Türkiye’de tarihî ve tabiî çevreyi koruyarak turizmi geliştirmeyi amaçladıklarını ifade eden Bakan Günay, Türkiye’nin turizm alanında sürekli yükselen bir çizgiye sahip olduğunu vurguladı. Turizmi ‘’toplumsal dönüşüm’’, ‘’barış projesi’’ ve ‘’toplumsal gelişme projesi’’ olarak nitelendiren Günay, şunları söyledi: ‘’Benim hayalim, önümüzdeki 5-10 yıl içinde Türkiye’nin doğasına sahip çıkarak, tarihine sahip çıkarak, arkeolojisine, damak tadına folkloruna sahip çıkarak dünyada çok tanınan, sadece mavi deniz kıyılarına insanların gelip gittiği değil, bütün bu özellikleriyle tanınan bir ülke haline gelmesi, marka bir ülke haline gelmesidir. Belli bir kültür düzeyine erişmiş insanların, belli bir ekonomik gelişmişlik düzeyine erişmiş insanların yaşamlarında bir kez olsun Türkiye’yi görmemişlerse eksiklik hissetmeleridir. Türkiye’yi görmemiş olmanın bir prestij kaybı olarak dünyada algılanmasıdır. Umudum, hayalim bu. Bunu da öyle zannediyorum ki en geç cumhuriyetin 100. yılına varana kadar mutlaka gerçekleştireceğiz. O zaman galiba cumhuriyetin asıl idrakine varmış olacağız ve Cumhuriyeti kuranlara saygımızı o zaman gerçekleştirmiş olacağız.’’ Faaliyete Ankara Valisi Alaaddin Yüksel’in yanı sıra çok sayıda dâvetli katıldı.

29.09.2010


 

“Hicaz ve Bağdat Demiryollarının 100 yılı”

‘’HİCAZ ve Bağdat Demiryollarının 100 Yılı’’ fotoğraf sergisi, Gaziantep’te açıldı. Alman Büyükelçiliği, Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) ve Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünün birlikte düzenlediği fotoğraf sergisi, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Sergi Salonu’nda yapılan törenle açıldı.

Açılış törenine katılan Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, sergide emeği geçenlere teşekkür etti. Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Hicaz demiryolunun yapılması gerektiğine herkesin inandığını ifade eden Vali Kamçı, ‘’Belki biraz zaman alacak ama 5-10 yıl içerisinde 100 yıl önceki demiryolunun yapılacağına inanıyorum’’ dedi. Başbakanlık Basın-Yayın Enformasyan Genel Müdürü Murat Karakaya, ana faaliyetlerinin yanı sıra, sosyal sorumluluk projeleri ve diğer kurumlarla ilgili kültürel faaliyetler de gerçekleştirdiklerini söyledi. Karakaya, Bağdat-Hicaz demiryollarının 100. yılı hatırasına Alman Büyükelçiliği ve Devlet Demiryolları ile başlattıkları bu projenin çok büyük ilgi çektiğini belirterek, serginin hayırlı olmasını diledi. Sergide, Alman tarihçi Peter Heigi tarafından derlenmiş tarihî fotoğraflar, Nürnberg Alman Demiryolları Müzesi Müdürü Dr. Jürgen Franzke’nin 2000 yılında demiryolu güzergâhı boyunca yaptığı gezide çektiği fotoğraflar ile BYEGM ve Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü arşivlerinden temin edilen fotoğraflar yer alıyor. Sergi, 30 Eylül’e kadar gezilebilecek.

29.09.2010


 

‘Hacivat ve Karagöz Gezici Anaokulu’ köy yollarında

ANKARA’NIN Elmadağ ilçesinde anaokulu eğitimi ihtiyacını gidermek amacıyla hayata geçirilen ‘’Hacivat Karagöz Gezici Anaokulu’’ otobüsü, eğitime başladı.

Gezici okulun açılışı, Elmadağ Belediyesi hizmet binasının yanında bulunan alanda yapıldı. Açılış törenine AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir Aksu, Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Esengül Civelek, Ankara İl Millî Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, Elmadağ Kaymakamı Ejder Sarıçiçek, Elmadağ Belediye Başkanı Gazi Şahin, daire amirleri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Elmadağ Belediye Başkanı Gazi Şahin de Millî Eğitim Müdürlüğünün emrine verilecek olan gezici anaokulunun, bütün mahallelerde, bütün köylerde hizmet vereceğini söyledi. Eğitimin herkes için önemli olduğunu ifade eden Şahin, ‘’İnşallah bundan sonraki günlerde sadece gezici anaokulu ile kalmayacağız. Eğitime katkı olarak daha başka projelere de imkânlar dahilinde imza atmaya devam edeceğiz. Günün birinde bekli de gezici olmayan bir tren vagonundan bir anaokulunu da Elmadağlı hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız’’ diye konuştu. Millî Eğitim Müdürü Kâmil Aydoğan, Ankara’nın eğitim alanında Türkiye’nin çok sayıda şehrinin önünde olduğunu bildirdi. Ankara’nın, ilköğretim çağındaki çocukların okullaşması ve ortaöğretim öğrencilerinin okula devamı açısından Türkiye’nin en iyi ili konumunda olduğunu ifade eden Aydoğan, gezici anaokulu için çalışan herkese teşekkür etti.

29.09.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.