Güncel |
Siyaset yapmak askerin işi değil |
Hukukçular Birliği, Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden 17 Aralık günü yapılan açıklamaya dikkat çekerek, “Genelkurmay, bu açıklama ile yine ve yeniden siyasî söylem içerisine girerek Türkiye’nin siyasetine müdahale etmek istemiştir” değerlendirmesi yaptı. Açıklamada, ayrıca genel seçimlere altı ay kalmışken iki dilli hayat girişiminin zamanlamasının dikkat çekici bulunduğu da belirtildi. HUKUKÇULAR Birliği Vakfı, Genelkurmay Başkanlığı’nın, dil tartışmaları üzerine internetten yaptığı açıklamayla yine ve yeniden siyasi söylem içerisine girerek Türkiye’nin siyasetine müdahale etmek istediğini kaydetti. Hukukçular Birliği Vakfı’ndan yapılan açıklamada, genel seçimlere 6 ay kalmışken iki dilli hayat girişiminin zamanlamasının dikkak çekici bulunduğu belirtildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Ne var ki yasama ve yürütmenin başı olan organlar tarafından dile getirilen tepkiler siyasî olarak tabii karşılanabilir ise de ancak çağdaş demokrasi kriterlerine göre olağan olmayanın, askerî bürokrasinin bu gündemde yerini almasıdır. Genelkurmay devletin vatandaş tarafından yönetildiği değil, vatandaşın devlet tarafından yönetildiği bir siyaset kültürüyle yetiştiğinden Kürtçenin tartışılmasını kesmek üzere böyle insan zihnini rahatsız eden bir müdahaleyi yine yapmıştır. Türk Silâhlı Kuvvetleri artık demokrasiyi özümseyerek sözde değil özde demokrat olmaları gerektiğini anlayarak söylenmesi gerekeni siyaset kurumuna, yargı kurumuna bırakmalıdır. Siyaset yapmak askerin görevi değildir. Elinde silâh olanın çıkıp ta taraf olduğunu ilan etmesi toplum tarafından açıkça darbe tehdidi olarak algılanmaktadır. Özünde devletlerin güç ve kuvvet kullanmasını gerektiren durumlarda, yasama ve yürütmenin ortak işlemi ile devreye soktuğu siyasî otoriteye bağlı olması gereken askerlerin, çok boyutlu sorunların çözümünde bir aktör olarak kendiliğinden devreye girmesinin, üniter devletin korunmasına hizmet etmeyeceği çok açık olan bir gerçektir. Çünkü askerlerin siyasî olaylarda bu şekilde devreye girmesi, toplum nazarında üniter devletin hukuk zemininde değil, askerî güçle korunduğu ve sürdürüldüğü izlenimi vermektedir. Bir ülke toplumunun bütün kesimlerinin birlikte yaşaması ve medeniyetin nimetlerinden faydalanması ancak hukuk yoluyla gerçekleşebilir.”
FATİH KARAGÖZ/ANKARA |
21.12.2010 |