(1)
          
        
        
          n
        
        
          Ön
        
        
          bn
        
        
          h Gn
        
        
          Pp
        
        
          G m
        
        
          ?°p
        
        
          SÉn
        
        
          Z
        
        
          kelimeleri bu zamana değil, belki
        
        
          m
        
        
          ?°p
        
        
          SÉn
        
        
          Z
        
        
          bin yüz altmış bir (1161) ve
        
        
          n
        
        
          Ön
        
        
          bn
        
        
          h Gn
        
        
          Pp
        
        
          G
        
        
          sekiz yüz on (810)
        
        
          ederek, o zamanlarda ehemmiyetli maddî manevî şerle-
        
        
          re işaret eder. eğer beraber olsa, Milâdî bin dokuz yüz
        
        
          yetmiş bir (1971) olur. o tarihte dehşetli bir şerden ha-
        
        
          ber verir. Yirmi sene sonra şimdiki tohumların mahsulü
        
        
          ıslah olmazsa, elbette tokatları dehşetli olacak.
        
        
          @@@
        
        
          On Birinci Meselenin Haşiyesinin
        
        
          Bir Lâhikasıdır
        
        
          w
        
        
          Ayete’l-kürsînin tetimmesi olan
        
        
          
            (2)
          
        
        
          u
        
        
          ?n
        
        
          ¨r
        
        
          dG n
        
        
          øp
        
        
          e o
        
        
          ór
        
        
          °T t
        
        
          ôdG n
        
        
          øs
        
        
          «n
        
        
          Ñn
        
        
          J r
        
        
          ón
        
        
          b p
        
        
          øj
        
        
          u
        
        
          ódG p
        
        
          ‘ n
        
        
          ?Gn
        
        
          ôr
        
        
          cp
        
        
          G n
        
        
          ’
        
        
          bin üç yüz elli
        
        
          (1350);
        
        
          
            (3)
          
        
        
          p
        
        
          äƒo
        
        
          ZÉs
        
        
          £dÉp
        
        
          H r
        
        
          ôo
        
        
          Ø`r
        
        
          µn
        
        
          j r
        
        
          øn
        
        
          ªn
        
        
          a
        
        
          bin dokuz yüz yirmi dokuz
        
        
          (1929) veya 1928;
        
        
          
            (4)
          
        
        
          n
        
        
          ?n
        
        
          °ùr
        
        
          ªn
        
        
          à°r
        
        
          SG p
        
        
          ón
        
        
          ?n
        
        
          a $Ép
        
        
          H r
        
        
          øp
        
        
          erD
        
        
          ƒo
        
        
          jn
        
        
          h
        
        
          dokuz yüz
        
        
          kırk altı (946), “risaletü’n-nur” ismine muvafık;
        
        
          
            (5)
          
        
        
          »n
        
        
          ? r
        
        
          K o
        
        
          ƒr
        
        
          dG p
        
        
          In
        
        
          hr
        
        
          ôo
        
        
          ©r
        
        
          dÉp
        
        
          H
        
        
          bin üç yüz kırk yedi (1347);
        
        
          
            (7)
          
        
        
          Gƒo
        
        
          æn
        
        
          e'
        
        
          G n
        
        
          øj/
        
        
          òs
        
        
          dG t
        
        
          »p
        
        
          dn
        
        
          h *n
        
        
          G @
        
        
          
            (6)
          
        
        
          l
        
        
          º«/
        
        
          ?n
        
        
          Y l
        
        
          ™«/
        
        
          ªn
        
        
          °S *Gn
        
        
          h Én
        
        
          ¡n
        
        
          d n
        
        
          ?ɰn
        
        
          üp
        
        
          Ør
        
        
          fG n
        
        
          ’
        
        
          eğer
        
        
          
            ayetelkürsî:
          
        
        
          Bakara Suresinin 255.
        
        
          ayeti.
        
        
          
            dehşetli:
          
        
        
          ürkütücü, korkunç.
        
        
          
            ehemmiyetli:
          
        
        
          önemli.
        
        
          
            haşiye:
          
        
        
          dipnot.
        
        
          
            ıslah:
          
        
        
          iyi duruma getirme, iyileştir-
        
        
          me, düzeltme.
        
        
          
            lâhika:
          
        
        
          ek, ilave.
        
        
          
            maddî:
          
        
        
          madde ile alakalı, cismanî.
        
        
          
            mahsul:
          
        
        
          verim.
        
        
          
            manevî:
          
        
        
          manaya ait, maddî olma-
        
        
          yan.
        
        
          
            mesele:
          
        
        
          önemli konu.
        
        
          
            Milâdî:
          
        
        
          Hz. İsa’nın doğumunu baş-
        
        
          langıç alan takvim.
        
        
          
            muvafık:
          
        
        
          uygun, münasip.
        
        
          
            Risaletü’n-Nur:
          
        
        
          Nur Risalesi, Bedi-
        
        
          üzzaman Said Nursî’nin eserlerinin
        
        
          adı.
        
        
          
            şer:
          
        
        
          kötülük.
        
        
          
            tetimme:
          
        
        
          bit konuyu veya eseri
        
        
          tamamlamak için eklenen kısım,
        
        
          ek
        
        
          on BirinCi mesele
        
        
          
            | 140 |
          
        
        
          
            M
          
        
        
          
            eYve
          
        
        
          
            R
          
        
        
          
            isalesi
          
        
        
          
            AsA-yı MûsA
          
        
        
          
            1.
          
        
        
          Karanlık çöktüğünde geceden. (Felâk Suresi: 3.)
        
        
          
            2.
          
        
        
          Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
        
        
          Dinde zorlama yoktur; doğruluk sapıklıktan, iman küfürden iyice ayrılmıştır. (Bakara Suresi:
        
        
          256.)
        
        
          
            3.
          
        
        
          Kim insanları Allah‘ın yolundan saptırıp isyana sürükleyen ve birer mâbud gibi kıymet ve-
        
        
          rilen tağutları reddeder. (Bakara Suresi: 256.)
        
        
          
            4.
          
        
        
          ve Allah’a iman ederse, işte o yapışmıştır, (Bakara Suresi: 256.)
        
        
          
            5.
          
        
        
          sapa sağlam bir kulpa. (Bakara Suresi: 256.)
        
        
          
            6.
          
        
        
          Ki, o kırılmaz ve kopmaz. Allah ise herşeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla bilendir. (Baka-
        
        
          ra Suresi: 256.)
        
        
          
            7.
          
        
        
          Allah iman edenlerin dostu ve yardımcısıdır. (Bakara Suresi: 257.)