Mektubat - page 470

Hem,
p
Ör
«n
¨r
dG p
ôr
¡n
¶p
H
yani “gıyaben ona dua etmek,”
Hem hadiste ve kur’ân’da gelen me’sur dualarla dua
etmek; meselâ,
(1)
p
In
ôp
N'
’r
Gn
h Én
«r
f t
ódGn
h p
øj
u
ódG?p
a o
¬n
dn
h
p
‹ n
án
«p
aÉn
©r
dGn
h n
ƒr
Øn
©r
dG n
?o
?n
Ä°r
Sn
G
u
Êp
G-n
G
(2)
p
QÉs
ædG n
ÜGn
òn
Y Én
æp
bn
h k
án
æn
°ùn
M p
In
ôp
N'
’r
G p
n
h k
án
æ°n
ùn
M Én
«`r
f t
ódG?p
a Én
æp
J'
G BÉ n
æ s
`Hn
Q
gibi cami dualarla dua etmek,
Hem hulûs ve huşû ve huzur-i kalp ile dua etmek,
Hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından
sonra,
Hem mevaki-i mübarekede, hususan mescitlerde,
Hem Cuma’da, hususan saat-i icabede,
Hem şuhur-i selâsede, hususan leyali-i meşhurede,
Hem ramazan’da, hususan leyle-i kadirde dua et-
mek, kabule karin olması rahmet-i İlâhiyeden kaviyyen
me’muldür.
o makbul duanın ya aynen dünyada eseri görünür;
veyahut dua olunanın ahiretine ve hayat-ı ebediyesi cihe-
tinde makbul olur. demek, aynı maksat yerine gelmez-
se, dua kabul olmadı denilmez, belki daha iyi bir surette
kabul edilmiş denilir.
afiyet:
sağlık, esenlik.
ahiret:
dünya hayatından sonra
başlayıp ebediyen devam edecek
olan ikinci hayat.
azap:
günahlara karşı ahirette çe-
kilecek ceza.
bilhassa:
özellikle
cami:
pek çok manaları ve haki-
katleri içinde toplayan, birçok
şeyle alâkalı olan; kapsamlı.
cihet:
yön, taraf.
gıyaben:
hazır ve mevcut bulun-
maksızın, ardından.
hadis:
Hz. Muhammed’e (
ASM
) ait
söz, emir, fiil veya Hz. Peygambe-
rin onayladığı söz, iş veya davra-
nış.
hayat-ı ebediye:
ebedî ve son-
suz hayat, ahiret hayatı.
hulûs:
saflık, gönül temizliği, sa-
mimîlik.
hususan:
özellikle, bilhassa.
huşû:
Allah’a karşı korku ve say-
gı ile boyun eğme.
huzur-i kalp:
kalp huzuru, gönül
rahatlığı.
karin:
yakın, bir şeye kavuşan,
bir şeyi elde eden.
kaviyyen:
kesinlikle, kuvvetle.
leyali-i meşhure:
meşhur, müba-
rek geceler.
Leyle-i kadir:
Kadir Gecesi; Ra-
mazan ayının son on günü
içinde bulunan en hayırlı ge-
ce.
makbul:
geçerli, kabul gören.
maksat:
kastedilen, istenilen
şey.
me’mul:
umulan, ümit edilen.
mescit:
cami, namaz kılınan
yer.
meselâ:
misal olarak, örnek.
me’sur:
tesirli, etkili.
mevaki-i mübarek:
müba-
rek, temiz yerler.
Rab:
her şeyin sahibi, yara-
tan, büyüten, terbiye eden.
rahmet-i İlâhiye:
Allah’ın
sonsuz rahmeti, İlâhî rahmet.
Ramazan:
oruç ayı, Kur’ân-ı
Kerîm’in nazil olmaya başla-
dığı mübarek ayların en
önemlisi.
saat-i icabe:
duaların kabul
olduğu gizli vakitler.
suret:
biçim, görünüş.
şuhur-i selâse:
üç aylar; Re-
cep, Şaban ve Ramazan ayla-
rı.
1.
Allah’ım, Senden kendim ve onun için dinde, dünyada ve ahirette af ve afiyet diliyorum.
(Hâkim, Müstedrek, 1:517.)
2.
Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver ahirette de iyilik ver. Ve bizi Cehennem azabından
koru. (Bakara Suresi: 201.)
Y
irmi
Ü
çÜncÜ
m
ekTup
| 470 | Mektubat
1...,460,461,462,463,464,465,466,467,468,469 471,472,473,474,475,476,477,478,479,480,...1086
Powered by FlippingBook