Sözler - page 984

‹kinci Mevk›f
W
1
o
ón
ª° s
üdG *n
G @ l
ón
Mn
G *G n
ƒo
g r
?o
b
fiu Mevk›f›n Üç Maksad› var.
Birinci Maksat
Bir y›ld›z›n tokad›yla yere sukut eden ehl-i flirk ve da-
lâletin vekili, zerrelerden y›ld›zlara kadar hiçbir yerde
zerre miktar flirke yer bulamad›¤›ndan, o tarzdaki dava-
dan vazgeçip, fakat fleytan gibi, vahdete dair teflkikat
yapmak için üç mühim sual ile, ehadiyete ve vahdete da-
ir ehl-i tevhide vesvese yapmak istedi.
Bir inci Sual:
Z›nd›ka lisan›yla diyor ki: “Ey ehl-i
tevhit! Ben, kendi müvekkillerim nam›na bir fley bulama-
d›m, mevcudatta bir hisse ç›karamad›m, mesle¤imi ispat
edemedim. Fakat, siz ne ile nihayetsiz bir kudret sahibi
bir Vahid-i Ehadi ispat ediyorsunuz? Neden Onun kudre-
tiyle beraber baflka eller kar›flmas›n› kabil görmüyorsu-
nuz?”
Elcevap:
Yirmi ‹kinci Sözde kat’î ispat edilmifl ki, bü-
tün mevcudat, bütün zerrat, bütün y›ld›zlar, her biri Vaci-
bü’l-Vücud’un ve Kadîr-i Mutlak’›n vücub-u vücuduna
birer bürhan-› neyyirdir; bütün kâinattaki silsilelerin her
bürhan-› neyyir:
parlak ve nurlu
bürhan.
dalâlet:
iman ve ‹slâmiyetten ay-
r›lma.
dava:
takip edilen fikir, iddia.
ehadiyet:
Allah’›n her bir fleyde
birli¤inin tecelli etmesi.
ehl-i flirk:
Allah’a ortak koflanlar.
ehl-i tevhit:
Cenab-› Hakk›n birli-
¤ini bilip inanan ve sadece bir Al-
lah’a ba¤lan›p ibadet eden kimse.
hisse:
pay.
ispat:
do¤ruyu delillerle göster-
me.
kabil:
olabilir, mümkün.
Kadîr-i Mutlak:
hiç bir kay›t ve
flarta tâbi olmaks›z›n her fleye
gücü yeten sonsuz kudret sahibi,
Allah.
kâinat:
bütün âlemler, varl›klar.
kat’î:
kesin.
kudret:
kuvvet, iktidar.
lisan:
dil.
maksat:
gaye, meram.
mevcudat:
var olan her fley,
mahlûklar.
mühim:
önemli.
müvekkil:
vekâlet veren.
nihayetsiz:
sonsuz.
Rahîm:
sonsuz merhamet sahibi
olan Allah.
Rahman:
rahmeti bütün herkese
yay›lan ve bütün yarat›lm›fllar›n
r›z›klar›n› ve geçim flekillerini içi-
ne alan rahmetin sahibi Allah.
Samed:
her fley kendisine muh-
taç oldu¤u hâlde, kimseye ve hiç-
bir fleye muhtaç olmayan, her fle-
yin varl›¤› ve bekas› kendisine
ba¤l› bulunan Allah.
silsile:
zincir.
sual:
soru.
sukut:
düflme.
fleytan:
iblis, sapk›n.
flirk:
Allah’a ortak koflma.
tarz:
biçim, flekil.
teflkikat:
flek ve flüpheler.
Vacibü’l-Vücud:
varl›¤› baflkas›-
n›n varl›¤›na ba¤l› de¤il, kendin-
den olup ezelî ve ebedî olan Al-
lah.
vahdet:
birlik.
Vahid-i Ehad:
bir olan ve bir-
li¤i her bir fleyde tecelli eden
Allah.
vekil:
baflkas›n›n yerine hare-
ket eden, konuflan.
vesvese:
flüphe, kuruntu.
vücub-u vücut:
varl›¤›n› za-
rurî ve vacip olmas›.
zerrat:
zerreler.
zerre:
maddenin en küçük
parças›.
z›nd›ka:
dinsizlik, inançs›zl›k.
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’›n ad›yla. De ki: O Allah birdir. • O Allah’t›r, Samed’dir; her fley
Ona muhtaçt›r, O ise hiçbir fleye muhtaç de¤ildir. (‹hlâs Suresi: 1-2.)
984 | SÖZLER
O
TUZ
K‹NC‹
S
ÖZ
1...,974,975,976,977,978,979,980,981,982,983 985,986,987,988,989,990,991,992,993,994,...1482
Powered by FlippingBook