Tarihçe-i Hayat - page 288

kald›rmak, mahiyet-i befleriyenin tebdiliyle, akl›n söndü-
rülmesiyle, kalbin öldürülmesiyle, ruhun mahvedilmesiy-
le olabilir. Evet, flu hürriyet perdesi alt›nda müthifl bir is-
tibdad› tafl›yan flu asr›n gaddar yüzüne çarp›lmaya lây›k
iken ve Hâlbuki o tokada müstahak olmayan gayet mü-
him bir zat›n yanl›fl olarak yüzüne savrulan kâmilâne flu
sözün,
Ne mümkün zulm ile, bîd’âd ile imha-i hürriyet?
Çal›fl, idraki kald›r, muktedirsen âdemiyetten!
sözünün yerine, bu asr›n yüzüne çarpmak için ben de
derim
:
Ne mümkün zulm ile, bîd’âd ile imha-i hakikat?
Çal›fl, kalbi kald›r, muktedirsen âdemiyetten!
Veyahut,
Ne mümkün zulm ile, bîdâd ile imha-i fazilet?
Çal›fl, vicdan› kald›r, muktedirsen âdemiyetten!
Evet, imanl› fazilet, medar-› tahakküm olmad›¤› gibi,
sebeb-i istibdat da olamaz. Tahakküm ve tagallüp etmek
faziletsizliktir. Ve bilhassa ehl-i faziletin en mühim mefl-
rebi, acz ve fakr ve tevazu ile hayat-› içtimaiye-i befleri-
yeye kar›flmak tarz›ndad›r. Lillâhilhamd, bu meflrep üs-
tünde hayat›m›z gitmifl ve gidiyor. Ben kendimde fazilet
var diye fahir suretinde dava etmiyorum. Fakat nimet-i
‹lâhiyeyi tahdis suretinde flükretmek niyetiyle diyorum ki
:
Cenab-› Hak, fazl ve keremiyle, ulûm-i imaniye ve
Kur’âniyeye çal›flmak ve fehmetmek faziletini ihsan
acz:
zay›fl›k, güçsüzlük.
ademiyat:
insaniyet, insanl›k,
adaml›k.
bîdâd:
zulüm, iflkence.
bilhassa:
her fleyden önce, baflta,
hele, en çok, hususen, hususî ola-
rak, özellikle, mahsus.
ehl-i fazilet:
güzel huylu, üstün
ahlâkl›, fazilet sahibi, erdemli
olanlar.
fahr:
övünme, böbürlenme, bü-
yüklenme, fleref, onur, k›vanç.
fakr:
fakirlik, yoksulluk, muhtaç-
l›k, zü¤ürtlük.
fazilet:
kifliyi ahlakl›, iyi hareket
etmeye yönelten manevi kuvvet,
erdem.
fazl:
alicenapl›k, ihsan, cömertlik.
fehmetmek:
anlamak, kavra-
mak, idrak etmek.
gaddar:
çok fazla gadreden, zu-
lüm, haks›zl›k, merhametsizlik
eden.
gayet:
çok, fazla, son derece.
hâlbuki:
hakikat ve do¤rusu flu-
dur ki, öyle iken, oysa ki, hakikat
flu ki.
hayat-› içtimaiye-i befleriye:
in-
sanlara ait olan sosyal hayat.
hürriyet:
iradenin ve seçme ka-
biliyetinin serbestçe kullan›lmas›.
idrak:
anlay›fl, ak›l erdirme, anla-
ma, kavrama kabiliyeti.
ihsan:
iyilik etme, güzel davran-
ma, ba¤›fllama, ikram etme, lütuf,
ba¤›fl, yard›m.
imha-y› fazilet:
faziletin yok edil-
mesi; kifliyi, ahlâkl›, iyi yönde ha-
reket etmeye sevk eden manevî
kuvvetin yok edilmesi.
imha-y› hakikat:
hakikatin imha-
s›, gerçe¤in ortadan kald›r›lmas›.
imha-y› hürriyet:
özgürlük ve
serbestiyetin ortadan kald›r›lma-
s›, hürriyetin yok edilmesi.
istibdat:
hak ve hukuku tan›ma-
ma, keyfî uygulama, zulüm ve ta-
hakküm.
kâmilane:
kâmil bir flekilde, ol-
gunluk ve mükemmellik içinde.
kerem:
cömertlik, lütuf, ihsan,
ba¤›fl; bu vas›flara sahiplikten do-
¤an yard›m severlik, hay›r ve gü-
zel ifller.
lây›k:
uygun, yak›fl›r, münasip.
lillâhilhamd:
ne kadar hamd ve
flükürler varsa ve olmuflsa, cüm-
lesi Allah’a mahsustur, Ona gider,
Ona aittir.
mahiyet-i befleriye:
insanl›¤›n
mahiyeti, özelli¤i, vazifesi.
mahv:
yok, etme, ortadan kald›r-
ma, harap etme, periflan etme.
medar-› tahakküm:
zorbal›k se-
bebi, tahakküm vesilesi.
meflrep:
gidifl, hareket tarz›, tav›r,
288 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
B
ARLA
H
AYATI
tutum, meslek.
muktedir:
iktidarl›, gücü ye-
ten, güçlü, kuvvetli, ifl becere-
bilen.
müstahak:
hak eden, hak et-
mifl.
nimet-i ‹lâhîye:
Allah’›n ni-
meti, Allah’›n lütfu, Allah’›n
ihsan›, Allah’›n bahfletti¤i her
türlü r›z›k.
niyet:
maksat, meram.
sebeb-i istibdat:
bask›, zorla-
ma nedeni.
suret:
biçim, görünüfl, k›l›k,
k›yafet.
flükür:
görülen bir iyili¤e kar-
fl›l›k hoflnutluk, memnunluk
ve minnettarl›k ifade etme,
teflekkür.
tagallüb:
zorbal›k, zorla hü-
küm sürme.
tahakküm:
zorbal›k etme,
zorla hükmetme, hükmü alt›-
na alma.
tahdis:
nimete karfl› flükret-
me.
tebdil:
de¤ifltirme, döndür-
me, dönüfltürme, baflka bir
hâle getirme.
tevazu:
alçak gönüllülük, ki-
birsizlik, bir kimsenin baflka-
lar›n› kendinden küçük gör-
memesi, onlara sayg› ve sev-
gi göstermesi, mütevazilik.
vicdan:
iyiyi kötüden, hayr›
flerden ay›rt etmeye yard›mc›
olan ahlâkî duygu.
zat:
kifli, flah›s, fert.
zulüm:
ifli yerli yerince yap-
mama, hak eden kimseye
hakk›n› vermeme, adalete
ayk›r› davranma, adaletsizlik.
1...,278,279,280,281,282,283,284,285,286,287 289,290,291,292,293,294,295,296,297,298,...1390
Powered by FlippingBook