Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 25 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

‘O zat’ diye diye gelmedik mi bugünlere...

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar son zamanlarda yaptığı çıkışlarla bu ülkenin sorunlarına çözüm bulmayı arzulayan her vatandaş tarafından takdirle karşılanıyor olmalı.

Peki... Mehmet Ağar’ın çıkışlarına “O zat” diye küçümsemesi ile cevap yetiştiren Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ülkenin sorunlarına çözümü arzu etmiyor mu ki, herhangi problemin nirengi noktasına yapılan bir çözüm önerisini küçümsüyor, reddediyor? Böyle düşünenler olabilir. Ama biz böyle düşünmüyoruz. Genelkurmay Başkanı olsa olsa Mehmet Ağar’ın önerdiği çözümden başka bir çözümü düşünüyordur. Ama burada şu noktayı dikkatlice vurgulamalıyız:

Eğer bir demokratik ülkede yaşıyorsak, ülkemizin bütününü, vatandaşlarımızın tamamını etkileyen sorunlarımıza herkesin çözüm önerilerini Mehmet Ağar gibi rahatlıkla ve kimseden korkmadan söyleyebilmesi gerektiğini kabul etmeliyiz!

Problemlere önerilerimizi dile getirirken acaba “birileri ne der”, “Mehmet Ağar’a söyledikleri gibi bizden de ismimizden bahsetmeden, sanki bir siyasi parti genel başkanından değil de terörist bir örgütten bahseder gibi isim anmadan bizden de bahsederlerse” sendromu olmadan, samimi ve içten duygularımızı kimseden korkmadan söyleyebilmeliyiz. Madem öyle... 30 yıldır devam eden bir sorunun neden bugüne kadar çözülemediği, onlarla dövüşmekten başka neler yaptığımızı, şehirlerde irtica nutukları atarken teröristlerin dağlardan ovalara silahları ile inerek askerlerimizi şehit ederken güvenlik güçlerimizin bunları niçin engelleyemediğini, niçin 30 bin 40 bin şehitten, niçin bir o kadar kendilerini Türk olarak kabul etmeseler de bu ülkenin vatandaşından söz edebildiğimizi, birilerinin açıklaması gerekir! Adama sorarlar neden 30 yıldır önlenemiyor bu terör diye. Adama sorarlar neden 30 yıldır memleket kaynaklarının önemli bölümü bu işe ayrıldığı ve harcandığı halde önlenemiyor diye.

Adama sorarlar “Önlemek istemiyorlar” yorumlarına karşılık göstereceğiniz şehitlerimizden başka söyleyeceğiniz bir şey var mıdır? Neden dağlardan ovalara değil de ovalardan dağlara yürüyüş var?

Ve neden bu akım sürekli olarak geometrik artış şeklinde gelişiyor ve neden neden neden bu insanlarla tarih boyunca bir arada yaşamışken 30 yıldır birbirimizi öldürüyoruz? Neden, neden, neden?

Soramaz mıyız yani, öneremez miyiz, silahlarınızı bırakın, gelin düz ovada siyaset yapın, terörden vazgeçin, bu ülkeyi, yüzyıllardır beraber yaşadığımız bu ülkeyi el birliği ile kalkındırıp refah içinde bu verimli topraklarda yaşayalım diyemez miyiz? Bölücü mü oluruz o zaman, irticacı mı oluruz, veya “O zat” mı oluruz? Bravo Mehmet Ağar’a... Cesareti ve sağduyusu ve basireti için bravo...

Genelkurmay’dan tepki görmesi hiç önemli değil. Elbette Mehmet Ağar kendisine “O zat” diye hitap edenler gibi mukabele etmeyecektir onlara. Ve Sayın Ağar “Bu ülkede askerle karşı karşıya gelip de iktidar olmak mümkün değildir” aldatmacasına aldırmamalıdır. Askerle karşı karşıya gelmek ne demek? Düşman mıyız ki karşı karşıya gelmiş olalım!

Tam tersine, bilakis her askerî darbeden sonra seçimleri kazanan siyasî partiler mutlaka askerin müdahale ettiği siyaset alanında, daralttığı siyaset alanında ezmeye, sıkıştırmaya çalıştığı liderlerin partisi olmuştur. Özal iktidarı 1980 darbesinin, Tayyip Erdoğan 28 Şubat darbesinin ürünüdür.

Süleyman Demirel denilen zat askerin baskıları ve darbeleri sonucu defalarca gitmiş ve ilk fırsatta halk onu yeniden baş tacı etmiştir. Tayyip Erdoğan 28 Şubat’ın baskıları neticesinde bağımsızlığını yitirdiği söylenen bir yargı tarafından şiir okudu diye hapse atıldıktan sonra ilk fırsatta tek başına iktidara gelmiştir. Eğer buradan bir sonuç çıkaracaksak...

Genelkurmay Başkanı Mehmet Ağar’a karşı çıkarak DYP’nin de oyunu artırmış olmalı! Dün bayramın birinci günüydü ve Mehmet Ağar ülkenin çok satan iki gazetesinin manşetindeydi, hem de kendisine “O zat” dedirtecek yeni sözlerle...

Ne güzel söylemiş: “Üniter devlet yetmez, üniter halk da olmalı.” Elbette... Devlet üniter ve halkı bölük pörçük bir üniter devlet neye yarar ki?

“Kodum mu oturtan paşa cephede lâzım. Halk öyle paşayı cephede mücadelede ister... Halk öyle kahramanı ancak cephede dinler...”

Bu sözler de rahmetli Turgut Özal’ın “Bize savaşacak paşalar lazım” sözünün tercümesi gibi... “Ağar şimdi muhalefette bunları söylüyor, yarın iktidara geldiğinde böyle konuşmaz” diyenler çıkacaktır. Demirel’in deyimiyle muhalefet şanlıdır, olabilir. Ama o zaman Mehmet Ağar’ın karşısına bu manşetleri koyarız ve ona deriz ki, “Siz muhalefette böyle söylemiştiniz, şimdi iktidardasınız, farklı konuşuyorsunuz.” Böyle bir durumda Demirel “Dün dündür bugün bugündür” diyebilir.

Ama Mehmet Ağar gördüğüm kadarıyla böyle bir pozisyona düşecek adama benzemiyor! Tabiî ki izleyip göreceğiz!

Bugün, 24 Ekim 2006

Nuh GÖNÜLTAŞ

25.10.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Dinî ve millî bayramlar

  ‘O zat’ diye diye gelmedik mi bugünlere...

  Din yükseliyor

  Türkiye AB’siz, AB Türkiye’siz yapamaz


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004