Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

ABD-İsrail duvar ittifakı

Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon, ABD’nin, Meksika sınırına bir duvar inşa edilmesini onaylamasını ‘’büyük hata’’ olarak niteleyerek, bu duvarı ‘’Berlin Duvarı’’ ile karşılaştırdı.

Meksika Seçim Komisyonu tarafından geçen ay başında devlet başkanı ilân edilen ve 1 Aralık’ta görevine başlayacak Felipe Calderon, Kanada’nın başşehri Ottawa’da, Kanada Başbakanı Stephan Harper ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, iki ülkenin sınırı üzerine duvar inşa etmenin hiçbir sorunu çözmeyeceğini söyledi.

Calderon, ‘’İnsanlık, Berlin Duvarı’nı inşa ederek bir hata yaptı. Şimdi ABD de ülkelerimiz arasına bir duvar dikerek büyük bir hata yapıyor’’ diye konuştu. Meksika ve Latin Amerika ülkelerinden kaçakların girmesini engellemek isteyen ABD Başkanı George W. Bush, Meksika ile ilişkilerinde krize sebep olan 1200 kilometre uzunluğundaki sınır duvarının inşasını başlatacak yasayı dün imzalamıştı.

ABD’nin Meksika sınırı üzerinden her yıl 500 bin Meksikalı ve Latin Amerikalı’nın ABD’ye kaçak girdiği ve ABD’de kaçak yaşayanların sayısının 11 milyon civarında olduğu belirtiliyor.

/ OTTAWA

28.10.2006


 

Batı Şeria'da inşaat sürüyor

İsrail Yüksek Mahkemesi, Filistinliler’in Batı Şeria’da inşa edilen tartışmalı duvarın güzergâhının değiştirilmesi için verdiği dilekçelerini reddetti.

Uluslararası Adalet Divanı, 2004’te bu duvarın inşasının yasadışı olduğu ve derhal yıkılması gerektiği yönünde görüş bildirmişti. Mahkeme, kararında, güvenlik endişelerine yer verdi ve dâvâya konu olan ve duvarın içine alacağı ‘’Emanuel, Maale Şomron ve Karnei Şomron’’ adlı Yahudi yerleşim yerlerinin yakın zamanda terör saldırılarına hedef olduğu ileri sürüldü.

Bu yerleşim yerlerinin yakınındaki Filistin köylerinin sakinleri, sundukları dâvâ dilekçelerinde, ‘’duvarın 6 kilometrelik bölümünün bu yerleşim yerlerini de içine alacak biçimde inşa edilmesi durumunda tarlalarına ulaşamayacaklarını’’ savunmuşlardı. Yüksek mahkemenin kararında, Filistinliler’in, tarlalarına ulaşabilmeleri için yapılacak hazırlıklar tatmin edici bulunmadığı takdirde temyize gidebileceklerine hükmedildi.

İsrail, intihar eylemcilerini durdurmak için güvenlik tedbiri olarak gösterdiği Batı Şeria’daki 670 kilometre uzunluğundaki duvarın inşasına 2002’de başlamıştı. İsrailli yetkililer, inşasının 3’te 1’i tamamlanan duvarın bugüne dek birçok intihar saldırısını önlediğini ileri sürüyor. Batı Şeria’daki 2.4 milyon Filistinli arasında, yaklaşık 240 bin de Yahudi yerleşimci yaşıyor.

/ KUDÜS

28.10.2006


 

Anglikan Kilisesi: Dinî sembollere yasak olmaz

İngiliz Anglikan Kilisesinin ruhani lideri, Canterbury Başpiskoposu Rowan Williams, insanların dinî inançlarını temsil eden peçe, türban, haç gibi sembolleri kullanmakta serbest bırakılması gerektiğini söyledi.

İngiltere’de gündemde olan tartışmalar konusunda politikacıları uyaran Williams, insanların inançları çerçevesindeki kişisel uygulamalarına karışılmaması gerektiğini belirterek, “hiçbir dinî sembol barındırmayan bir toplum hedeflemenin politik açıdan tehlikeli olacağını” ifade etti.

Kadınların peçesine ya da benzeri dini sembollerin kullanılmasına karışılmasının İngiliz toplumunu yanlış bir laiklik anlayışına sürükleyeceğini savunan Williams, hükümetin hangi dinî sembollerin kullanılabileceğine karar ya da izin verecek bir otorite haline getirilmemesi gerektiğini kaydetti.

The Times’a konuyla ilgili makale yazan Williams, son günlerde din üzerine yapılan tartışmaların İngiltere’de panik havası meydana getirdiğine işaret etti. “Şu anda bir başka gezegenden İngiltere’ye bir misafirin gelmesi halinde İngiliz toplumunun karşısındaki en büyük tehlikenin bir din savaşı olduğunu düşünmesi işten bile değil” diyen Williams, “İngiltere’nin laik bir yer olmasının zamanının gelip gelmediği sorgulanıyor. Bu bir hatadır” ifadesini kullandı.

Devletin bu tür konulara müdahalesinin yanlış olduğunu belirten Williams, bunun Çin gibi bazı yerlerde denendiğini, ancak başarısız olduğunun anlaşıldığını kaydetti.

Williams’a destek veren Anglikan kilisesi ileri gelenlerinden Southwark Başpiskoposu Tom Butler da Williams’ın ortaya son derece yapıcı bir bakış açısı koyduğunu söyledi.

Butler, dinî sembollerin İngiliz toplumunun zenginlikleri olduğunu belirtti. Bölgesinde çok sayıda Müslüman yaşayan Woolwick Başpiskoposu Colin Buchanan da dinî sembollerin yasaklanmaya kalkışılmasının huzuru bozabileceği uyarısında bulundu.

/ LONDRA

28.10.2006


 

İran’ın nükleer dosyası, insan haklarını unutturdu

İranlı Nobel Barış Ödülü sahibi avukat Şirin Ebadi, İran’ın nükleer dosyasının, bu ülkedeki insan hakları meselesini unutturduğunu söyledi.

Kanada’da bulunan Ebadi, burada yaptığı açıklamada, “Son 2 yıldır, uluslar arası toplumun İran ile yaptığı tek diyalog nükleer enerji konusuyla sınırlı kaldı. Uluslar arası toplum, İran’daki insan haklarını tamamen unuttu ve bu meseleyi bir kenara kaldırdı” dedi bu yüzden de İran’da insan haklarının durumunun son 2 yılda gerilediğini belirtti. İnsan hakları meselesi hakkında bir diyalog başlatmak gerektiğini ifade eden Ebadi, BM’nin insan haklarına saygı duyması için İran’a baskı yapabileceğini düşündüğünü kaydetti.

Batılı ülkeleri ‘’İslâmı daha iyi tanımaya ve bu dinden endişelenmemeye de’’ çağıran Ebadi, İslâm dininde insan haklarına saygının yer aldığını belirtti.

Fransa’da okullarda başörtüsünün yasaklanması konusuna da değinen Ebadi, “İslâm ülkelerinde türban takılması dayatılıyor ve kadınlar gerçekten mutsuz. Fransa’da da bunun tersi ve kadınlar yine mutsuz. Neden sadece istedikleri gibi giyinmelerine izin verilmiyor?” ifadesini kullandı. Daha önce İspanya’ya giden, Kanada’da okuyan kızını görmek ve Montreal Üniversitesinde bir konferansa katılmak üzere bu ülkede bulunan Ebadi’nin Norveç’e ve ardından da 16 Kasımda bir Legion d’honneur nişanı alacağı Fransa’ya gitmesi bekleniyor.

/ MONTREAL

28.10.2006


 

Edelman: Irak’ın siyasî birliği korunacak

ABD Savunma Bakan Yardımcısı Eric Edelman, Irak hükümetinin ülkenin bölünmesine karşı olduğunu ve ABD’nin de Irak’ın birliğini desteklediğini söyledi.

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy tarafından, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Washington Büyükelçiliğinde bir resepsiyon verildi. Resepsiyona katılan Edelman, Amerikalı eski diplomat Peter Galbraith başta olmak üzere, Irak’ın etnik üç bölgeye bölünmesini destekleyen çevrelere ilişkin yorumu sorulması üzerine, Amerikan yönetiminin Irak’ın birliğini başından beri desteklediğini ve bu durumda bir değişiklik olmadığını söyledi. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Edelman, Irak hükümeti yetkililerinin de bu yönde çeşitli vesilelerle görüş belirttiğini vurguladı.

ABD’nin eski diplomatlarından Richard Holbrooke’un, kısa süre önce Washington Post gazetesinde yer alan ve Amerikan askerlerinin Kuzey Irak’a konuşlandırılmasını öngören görüşlerine ilişkin bir soru üzerine Edelman, Washington’da böyle bir şeyin tasarlanmadığını kaydetti.

Edelman, Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün Pazartesi günü Washington’da ABD Savunma Savunma Bakanlığında yapacağı görüşmeleri de değerlendirdi ve terör örgütü PKK ve savunma sanayii konuları başta olmak üzere iki ülkeyi ilgilendiren her şeyin konuşulacağını ifade etti.

/ WASHINGTON

28.10.2006


 

Müftüye vaaz yasağı

Kadınların giyim tarzlarıyla cinsel tacize dâvetiye çıkardığını söyleyen Avustralya müftüsü Taceddin El Hilali’ye üç aya kadar vaaz yasağı getirildi

Sydney’deki Lakemba Camii Cemiyetinin yönetim kurulu, önceki gün geç saatlerde El Hilali ile bir araya geldi. Yönetim kurulu üyeleri, El Hilali’nin tepkilere yol açan, başörtüsü takmayan kadınların “açıkta et”e benzediği yolundaki sözleri sebebiyle dilediği özrü kabul etti, ancak 2 ila 3 ay vaaz vermesini yasakladı.

Cemiyet Başkanı Tufik Zreyka da kurulun, “müftünün bazı sözlerinin yanlış tercüme edildiğine ve sözlerinde tahrifat yapıldığına kanaat getirdiğini”, üstelik müftünün açık bir şekilde özür dilediğini belirtti. Bu arada gazetecilerin sorusu üzerine El Hilali, “dünya Beyaz Saray’dan kurtuluncaya kadar istifa etmeyeceğini” söyledi, ancak ayrıntılı açıklama yapmadı. Irak savaşının önde gelen muhaliflerinden olan El Hilali, daha önce de İngiltere Başbakanı Tony Blair, Avustralya Başbakanı John Howard ve ABD Başkanı George Bush için “şer ekseni” nitelendirmesinde bulunmuştu.

/ CANBERRA

28.10.2006


 

Rumsfeld medyayı suçladı

ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, ABD’deki Kongre seçimlerine az bir süre kala, Amerikan medyasını, Irak hakkındaki haberler konusunda” kötü niyetli olmakla” suçladı.

Rumsfeld, önceki gece düzenlediği basın toplantısında, “Seçim dönemindeyiz. Bu konuda herkes kötü niyetli olmaya, bu konuyu manşete taşımaya ve Iraklılarla Amerikalıların söyledikleri arasında küçük bir çatlak bulmaya çaba gösteriyor” dedi.

/ WASHINGTON

28.10.2006


 

NATO, Afganistan’da sivil katliâmını kabul etti

Afganistan’da görev yapan NATO birliklerinin sözcüsü, ülkenin güneyinde 12 sivilin öldüğünü kabul etti.

NATO’ya bağlı ISAF sözcülerinden yüzbaşı Andre Sallum, Salı günü Taliban militanlarının mevzilerine yönelik bombardımanlarda 12 sivilin öldüğünü kabul etti ve “12 kişinin öldüğünü doğrulayabiliriz ve başlatılan soruşturmalarda Afganistan Savunma Bakanlığı ile birlikte çalışıyoruz” dedi. NATO, Çarşamba günü, Kandahar eyaletinde düzenlenen 3 operasyonda 48 Taliban militanının öldüğünü açıklamıştı. Afganistan İçişleri Bakanlığı da, sivil ölümlerin olduğunu duyurmuş, ancak kaç sivilin öldüğü konusunda bir açıklama yapmamıştı. Görgü şahitleri ise 60 kadar sivilin öldüğünü söylemişti.

/ KABİL

28.10.2006


 

HAMAS, Filistinlilere özgürlük istiyor

AB Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana, “Hamas, Filistinliler’e özgürlük istiyor, İsrail’i yok etmek değil” dedi. Solana, İsrail’in Jerusalem Post gazetesine yaptığı özel açıklamada, Hamas için değişmenin ve İsrail’in varlığını tanımanın “imkansız olmadığı” görüşünü aktardı.

Tarihin, insanların ve milletlerin gerçekleri kabul ettiğini gösterdiğini ifade eden Solana, “Bu umudu yitirmek istemiyorum” diye konuştu. Hamas’ın ideolojisindeki köktenci dini motiflerle ilgili kaygıların aktarılması üzerine Solana, şunları söyledi:”Gerçek dini emirlerin, birinin diğer bir ülkeyi ortadan kaldırmasına cevaz verdiğini düşünemiyorum. Bu, dinin kötüye kullanılmasıdır. Hamas’ın temelinde, İsrail’i yok etmenin olduğunu düşünmüyorum. Hamas’ın temelinde Filistinlilere özgürlük sağlamak var. Halkına özgürlük sağlamak, İsrail’i yok etmek değil.” Solana, “Güvenlik duvarlarının inşasının iyi bir fikir olduğunu asla düşünmedim” diye konuştu. Solana, güvenlik duvarlarının, yüzlerce kişinin hayatını kurtardığının hatırlatılması üzerine, “Bunun için başka yollar da olduğunu düşünüyorum. Her halükarda, bu duvarlar, 1967 sınırları üzerinde inşa edilebilirdi” dedi.

/ KUDÜS

28.10.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004