Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Nejat EREN

Mutlu bir hayat için altın prensipler



Mutluluk, muhabbet, sevgi, saygı ve hürmet insanlık âleminde, hem fert, hem aile, hem de toplum hayatında en büyük aranılan, ihtiyaç olan ama maalesef ki, belki de son asırda ve yıllarda en az bulunan değerler.

Aşağıda bu arzu edilen değerleri hakikî kaynağından küçük bir demet halinde sunmaya çalışacağım, kaynağını tam olarak keşfetmeyi ve bire bir yaşamayı da Rabbim hepimize kısmet eder inşallah.

* Ahlâkî değer olarak: Âdet üzere sarf edilen hiçbir kötü sözü ağzına almamak.

* Allah’a karşı: Allah’tan devamlı af ve mağfiret dilemeyi unutmayan bir hayat sürdürebilmek.

* Şecaat ve kahramanlıkta öncü ve örnek olabilmek.

* Dünyevî noktada: Dünya işleri için kızmamak.

* Evden ayrılırken: Sabahları evden çıkarken “İlâhî, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım” diye duâyla güne başlayabilmek.

* Giyinmede: Sade kıyafetler giyebilmek, gösterişten hoşlanmamak.

* Günlük hayatta: Boş şeylerle uğraşmamak. Çok konuşmamak.

* İç dünyasında: Affediciliği hiç elden bırakmamak. İntikamı kalp, his ve ruh dünyasından uzaklaştırabilmek.

* Daima düşünceli ve tefekkür âlemlerinde olabilmek.

* Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmemek.

* Hoşlanmadığı şeylere karşı susabilmek.

* Kendi şahsı için asla öfkelenmemek ve öç almayı gündeminden kaldırabilmek.

* Her zaman mütebessim bir haletle durabilmek.

* İnsanî münasebetlerde: Umanı umutsuzluğa düşürmemek.

* İnsanlık ve insanlara karşı: Düşmanlarını sadece affetmekle kalmayıp, onlara şeref ve değer de vermek.

* Fakirlerle birlikte yemek; onlardan kendini ayırt etmemek.

* Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınamamak ve ayıplamamak.

* İnsanlık ve insanlara karşı: Kendisini üç şeyden alıkoyabilmek. Hiç kimsenin kusurunu araştırmamak. Hiç kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylememek. Hiç kimseyle çekişmemek.

* İnsanlık ve yardımlaşmada: Kapıya yardım için gelen hiç kimseyi geri çevirmemek.

* Konuşurken: Konuşurken kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berrak söyleyip telâffuz edebilmek.

* Lüzumsuz yere konuşmamak; hikmetli konuşabilmek, konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanabilmek.

* Konuşurken ses tonu, tavır ve davranışlarıyla çevresindekileri sıcak bir şekilde kuşatabilmek.

* Konuşurken yüzünü muhataplarından başka tarafa çevirmemek, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmamak.

* Sıkıntılı hallerde: Sıkıntılı hallerinde kabalaşmamak, bağırmamak.

* Söz söylerken: Kötü söz söylemeden, günlük ve ömürlük hayat yaşamayı başarabilmek.

* Toplum hayatında: Bulunduğu toplulukta o topluluğa uyarak, gülünecek şeye gülmek; hayret edilecek şeye uyarak hayret edebilmek.

* Sıradan insanlar gibi yaşayabilmek.

* Susmayı konuşmaktan uzun sürdürebilmek.

* Şefkat ve merhamette en zirvede olabilmek.

* Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinleyebilmek.

* Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürümek; ayaklarını yerden canlıca kaldırmak, iki yanına salınmamak, adımlarını geniş atmak, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilip, vakar ve sükûnetle rahatça yürüyebilmek.

* Hak ve adaletten hiçbir şart ve halde asla ayrılmamak.

* Her zaman ağırbaşlı olabilmek.

* Yeme içmede: İsraf ve tiryakilikten uzak, sabır ve şükrün gereği olan, önüne ne konulursa yiyebilmek.

Evet yukarıda aldığımız hakikatler hiç şüphesiz ki Peygamberin örnek hayatındandır. Allah (cc) başta dâvâ arkadaşlarımız olmak üzere bütün inananlara ve insanlığa örnek alıp yaşamayı nasip etsin.

20.01.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.01.2007) - Mutlu bir hayat için altın prensipler

  (13.01.2007) - Gönül ve kalp hayatımızın aynasına bir bakış

  (06.01.2007) - Gerçek İslâmın tarifi, anlayışı ve yaşanması

  (30.12.2006) - Otomatik devreli manevî şartelimiz var mı?

  (23.12.2006) - Farklılıklar, zenginlik kaynağımızdır

  (16.12.2006) - Çekirdek sağlam olmalı

  (09.12.2006) - İki general/paşa portresi

  (02.12.2006) - Denizli’nin Risâle-i Nur hizmetleri tarihindeki yeri

  (01.12.2006) - Denizli vefa borcunu ödedi

  (25.11.2006) - KEYDP projesine karşı RNYBOBYY projesi

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004