Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 03 Mart 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Darbeler çözüm değil

Diyorlar ki, ‘Kürtler bağımsızlığını ilan eder.’ Edemez! Aynı haklar tanınırsa niye ayrılmaya kalksınlar?’ ‘Kerkük’te haklarımız var ama gidip de işgal etmemize karşıyım. Türkiye, Kerkük’e girerse bütün dünyayı karşısına alır. Kürtlere kardeş muamelesi yapmalıyız. Kaç senesi var bilmem ama Türkiye ileride eyalet sistemine geçebilir.’ ‘Meclis’e komünist de İslamcı da giriyor. Bu [DTP] da girsin. Biz seçim barajını, bu partiler Meclis’e giremesin diye çıkarmış değiliz.’ ‘Leyla Zana’nın randevu talebi olmadı. Ama olsa görüşürüm. Kimseden çekinmem.’ ‘Biz istediğimiz kadar ‘hayır’ diyelim, orada bir Kürt devleti kuruldu. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, ‘Düşmanımızla bile konuşmalıyız’ sözlerine katılıyorum’.

12 Eylül Cuntasının lideri Kenan Evren söylüyor bunları. Hani ‘Türkçe’den Başka Dillerde Yapılacak Yayınlar Hakkında Kanun’u çıkararak, ‘her devletin tanınmış birinci resmi dili dışındaki dillerde yayın’ı (Kürtçe’yi kastediyor) yasaklayan 12 Eylül’ün lideri Evren. İnsanların ana dilini yasaklamak gibi akıl ve vicdan dışı bir girişimle durduk yere huzuru ve barışı bozan askeri darbenin lideri Evren. Diyarbakır Askeri Hapisanesi’nde cehennemi yaşatan, orada bulunup da intihar eden veya kendisini yakan insanların arasından kurtulanın doğrudan dağa çıkmasına, onbinlerce insanın canına mal olan çatışmaların yaşanmasına, yani oradaki cehennemin tüm ülkeye yayılmasına sebep olan 12 Eylül’ü kotaran Evren.(...)

Şimdi bu kişi, geçmişte dile getirmiş olsaydı tarihin bu kadar acılı yaşanmamasını mümkün kılacağı kesin olan bu sözleri söylüyor.

Bu durumda ne yapmalı? Ona duyduğumuz içerlemeyle, ‘şimdi mi söylüyorsun?’ mu diyeceğiz?

Hayır, eğer adalet ve barış gibi değerlerle, bu ülkenin geleceğiyle, bu toplumun huzuruyla ilgili endişelerimiz varsa, bu lükse sahip değiliz demektir. Doğruyu kim, ne zaman söylüyorsa söylesin, ona sahip çıkmak ve desteklemek zorundayız. Tıpkı DYP lideri Ağar’ı dinlememiz, dile getirdiği doğruların üstünü onun geçmişiyle örtmememiz gerektiği gibi.

İttihat Terakki’den beri bütün muhtıra ve darbeler bu ülkeye, bu topluma tamiri imkânsız zararlar verdi. Asker mantığıyla siyasi ve sosyal sorunlara kestirmeden ‘çözüm’ getirmek için yapılanlar, sosyal bünyemizde onulmaz yaralar açtı. Ama bütün bunlar yaşandığına ve geçmişi geri getirmek mümkün olmadığına göre, eğer bugün, yaşanan onca acının da öğreticiliğiyle biri çıkıp ezberi bozacak sözler söylüyorsa, ona kulağımızı tıkamamalıyız.

Evren ne yapar bilmiyorum, ama İspanya’da demokrasi tesis edilebildiyse ve Bask sorununa barışçı çözüm bugün geçmişe göre çok daha ulaşılabilir bir hedef haline geldiyse, bu sadece Kral’ın ve demokratik güçlerin gayretiyle olmadı. Geçmişte Franco’nun saflarında görev yapmış, ETA sempatizanlarına karşı cinayete varıncaya kadar ‘şahin’ yöntemler uygulamış, ama zaman içinde sosyal sorunların böyle çözülemeyeceğini görmüş olan vatansever asker ve sivil bürokratların da hatırı sayılır katkısıyla oldu.(...)

Star, 2 Mart 2007

Berat ÖZİPEK

03.03.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  ‘Azgın demokrat’

  Hükümet frene bastı

  Faiz oyunu

  Darbeler çözüm değil

  Büyükanıt’ın kurumsal görüşleri


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004