"Gerçekten" haber verir 21 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

2 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN BABASINA NASIL KIYDINIZ?

Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Kayacık beldesi kırsalında teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen Jandarma er İsmail Uygun’un annesi Sultan Uygun, şehit oğlunun 2 yaşındaki kızı Beyza’yı kucağına alarak gözyaşları dökerek, “Şunun babasına nasıl kıydınız” diyerek PKK’ya lânet yağdırdı. “Vatan sağ olsun” demeyeceğim” diyen acılı anne, “Oğlum namaz kıldığı için komutanı gıcık kapmış, oğluma tepki gösteriyormuş” dedi.

KOMUTANINA SÖYLEYEMİYORDU, AMA...

Diğer kısa dönem askerler masa başında otururken 3 aylık er olan oğlu İsmail’e günde 7 saat nöbet tutturulduğunu anlatan Sultan Uygun, “Oğlum komutanına söyleyemiyordu, ama bunları telefonda bize söylüyordu” dedi. Şehir erin eniştesi Tekin Coşkun da 3 aylık bir askere Doğuda nöbet tutturulmasına anlam veremediğini belirterek “Silâh tutmasını bile bu kadar sürede bir asker öğrenemez” şeklinde konuştu.

1.5 ay sonra

terhis olacaktı

DİyarbakIr’In Lice ilçesindeki çatışmada şehit olan jandarma er İsmail Uygun, kısa dönem olarak yaptığı askerlik görevinden 1.5 ay sonra terhis olacaktı. Şehit jandarma er İsmail Uygun’un Turgut Reis Mahallesi’ndeki baba evi, şehit haberinin ardından, taziyeye gelenlerle doldu. Evin bulunduğu sokağın girişine Türk bayrağı asıldı. Baba Mürsel Uygun da oğluyla son olarak 3 gün önce telefonda konuştuğunu belirterek, ‘’Oğlumun şehit haberini dün gece aldık. 3 ay önce izinli geldiğinde görüşmüştük. Son olarak da 3 gün önce telefonla konuşmuştum. İyi olduğunu söylemişti’’ diye konuştu. İsmail Uygun’un 2.5 yıl önce Ayşe Uygun’la evlendiği, kısa dönem olarak yaptığı askerlik görevinden 1.5 ay sonra terhis olacağı öğrenildi. Kayseri / aa

21.11.2008


 

İşçi çıkararak kriz aşılamaz

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, ‘’ekonomik krizin panzehirinin sosyal devletin inşası ve bunun ilk adımlarından birisinin de asgarî ücretin vergi dışı bırakılması’’ olduğunu söyledi.

Kumlu, Türkiye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası’nın (TEKSİF) Başkanlar Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, dünyada siyasal alanda başlayan ve giderek bütün sektörleri etkileyen ekonomik krizin Türkiye’ye de yansımaya başladığını savundu. Türk-İş’in ‘’Krize Karşı Emek Masası’’na gelen bilgilere dikkati çeken Kumlu, kriz sebebiyle 5 bin 817, doğal gaz ve elektrik zamlarının etkisiyle de 18 bin 281 olmak üzere son bir yılda toplam 24 bin 98 işçinin işini kaybettiğini bildirdi.

Kumlu, krizden en çok etkilenen iş kollarından birinin tekstil olduğunu ifade ederek, dünya pazarlarının Çin istilâsından yavaş yavaş kurtulmaya başladığı bir dönemde patlak veren küresel krizin, zaten bıçak sırtında duran tekstil sektörüne büyük bir darbe indirdiğini söyledi. TEKSİF tarafından derlenen bilgilere göre, kayıt dışı dahil en az 200 bin tekstil ve konfeksiyon işçisinin işini kaybettiğini kaydeden Kumlu, kapanan fabrika ve atölye sayısının ise ilk tesbitlere göre bin 500 civarında olduğunu belirtti. Kumlu, dünyada yaşanan krizin temel sebebini ‘’sosyal devlet politikalarından uzaklaşılmasının bedeli’’ olarak gördüklerini belirterek, faturayı yoksul halka daha da yükleyerek krizin aşılamayacağını söyledi. Bunun yapılması halinde krizden çıkabilmenin tamamıyla hayal olacağını ifade eden Kumlu, şöyle konuştu:

‘’Bu dönemde işsizleştirme sistem açısından bir intihardır. Krizden çıkışın yolunu işçileri işten çıkarmakta bulan işverenlerimiz büyük hata yapmaktadır. Dönem, işsizleştirme değil, istihdamı geliştirme dönemidir. Bu sebeple İş Kanunu’nun iş güvencesine ilişkin yetersiz kalan hükümleri derhal gözden geçirilmeli, ‘çalışılan süre, iş yerindeki işçi’ gibi sınırlamalar işçi lehine genişletilmelidir.

Kriz, sosyal devletin tahribi sonucu ortaya çıkmıştır, çözüm de sosyal devletin yeniden ve daha güçlü olarak uygulanmasındadır. Şu bilinmelidir ki sosyal devleti güçlendirecek her adım, kriz için panzehir niteliğinde olacaktır. Yapılması gereken satın alma potansiyeli en yaygın kesimi oluşturan işçilerin, memurların, emeklilerin, çiftçilerin yani dar gelirli halkın yaşam koşullarını iyileştirmek, alım güçlerini artırmak dolayısıyla iç talebin arttırılmasını sağlamaktır.’’

Krize karşı atılacak adımların başında asgarî ücretle ilgili düzenlemelerin geldiğini ifade eden Kumlu, ‘’Asgarî ücret 1 Ocak 2009 itibariyle yenilenecektir. Bu yenilenme bir fırsat olarak görülmeli, krizin aşılabilmesi için asgarî ücret 4 kişilik bir ailenin geçimini sağlayabilecek şekilde tüm ülke için tek rakam olarak belirlenmeli ve her şeyden önce vergi dışı bırakılmalıdır’’ dedi.

Mustafa Kumlu, Türk-İş’in krize karşı

alınabilecek tekliflerini şöyle sıraladı:

‘’Kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmalıdır. Kayıt içinde dönen bir ekonomi, krizin aşılabilmesinde önemli bir yer tutacaktır. Kriz, işten işçi çıkarmak, kemer sıkmakla aşılamaz, aksine derinleşir. Krizden çıkış insanlara harcayabilecekleri kadar gelir sağlamaktan geçmektedir.

İşsizlik sigortasının amacı dışında kullanılması bir yana, bu fondan yararlandırılma süresi ve miktarı arttırılmalıdır.

Özelleştirme uygulamaları derhal durdurulmalıdır.

Özel sektörü desteklerken, istihdamı genişletecek projelere öncelik vermelidir. Kamu kurum kuruluşlarının personel ihtiyacını bekletmeden gidermeli, emekli olanlar yerine derhal yeni personel istihdam edilmelidir.

İşverenler, esnaf ve sanatkârlar kredi faizlerinin düşürülmesini, borçlarının ve faizlerin yeniden yapılandırılmasını istemektedir. Bu talep karşılanmalıdır. Ama bu kesimleri harcamaları ile besleyen çalışanların tüketici kredileri ve borçları için onları rahatlatacak düzenlemeler de yapılmalıdır.

Şu ana kadar çalışan işçilerin dışında ek istihdam oluşturan işletmelerin sigorta primlerinin en az bir yıl için kamu tarafından üstlenilmesi halinde işsizlik sorununa karşı önemli bir adım atılmış olacaktır.

Doğal gaz zammı geri alınmalı elektrik ve doğal gaza yeni zam yapılmamalıdır.’’

21.11.2008


 

Kriz daha gelmedi, geliyor

DEVLET Bakanı Kürşad Tüzmen, küresel krizin Türkiye’ye daha tam olarak gelmediğini belirterek, ‘’Geliyor şu anda, teğet geçmesi söz konusu değil, beraber yaşayacağız’’ dedi.

Tüzmen, CNN Türk televizyonunda katıldığı bir programda, son aylarda düşük olmakla beraber Türkiye’nin ihracat artışının devam ettiğini, ancak 2009 yılında ihracat artışlarının olmadığı bir dönemin görüleceğini söyledi. Gelecek yılın bütün dünyada ihracat eğrisinin aşağı doğru indiği bir dönem olacağını belirten Tüzmen, bu ortamda, Türkiye’nin de 100 milyar doların üzerinde ihracatı muhafaza edebilmesinin bir başarı olacağını kaydetti. Bakan Tüzmen, dünya ticaretindeki gelişmelerin izlendiğini ve gelişmelere göre planların yapıldığını da ifade ederek, ‘’Kendimizi doğru aynada göreceğiz, bakacağız’’ dedi. Dünyada sanal bir ortamın oluşturulduğunu anlatan Tüzmen, ‘’Dünyada 5 kat fazla bir sanal dünya oluşturuldu. Borç senetlerinin, hisse senetlerinin, banka aktiflerinin toplamı 250 trilyon dolar. Halbuki bütün ülkelerin değerlerinin toplamı 50 trilyon dolar. Böylesine 5 misli bir sanal ortam oluşturulmuşsa onun acısı tabiî ki çekilecek’’ diye konuştu. Bakan Tüzmen, ‘’Kriz teğet mi geçiyor’’ sorusuna da ‘’Kriz daha tam olarak gelmedi, geliyor şu anda. Teğet geçmesi söz konusu değil, beraber yaşayacağız’’ cevabını verdi.

İstanbul / Yeni Asya

21.11.2008


 

Vergiler yüzde 12 artacak

Maliye Bakanlığı, 2009 yılı vergileri için de kullanılacak olan, 2008 yılı yeniden değerleme oranını yüzde 12 olarak belirledi. 1 Ocak’tan itibaren motorlu taşıtlar vergisi, damga vergisi, harçlar ve vergi cezaları yeniden değerleme oranına bağlı olarak yüzde 12 artacak.

MALİYE Bakanlığı, 2009 yılı vergileri için de kullanılacak olan, 2008 yılı yeniden değerleme oranını yüzde 12 olarak belirledi. Konuya ilişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği, Resmî Gazetenin dünkü sayısında yayımlandı. Tebliğde, Vergi Usul Kanunu uyarınca ‘’yeniden değerleme oranının’’, her yıl Ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre TÜİK’in Üretici Fiyatları Genel Endeksinde meydana gelen ortalama fiyat artışına göre tesbit edildiği kaydedilerek, 2008 yılı için yeniden değerleme oranının yüzde 12 olarak belirlendiği bildirildi. Tebliğe göre, sözkonusu oran, aynı zamanda 2008 yılına ait son geçici vergi dönemi için de uygulanacak. Tebliğde ayrıca, bu konuda daha önce yayımlanmış tebliğlerin de yürürlükte bulunduğu kaydedildi. Vergi Kanunları çerçevesinde 1 Ocak 2009’dan geçerli olmak üzere motorlu taşıtlar vergisi, damga vergisi, harçlar ve vergi cezaları yeniden değerleme oranına bağlı olarak yüzde 12 oranında arttırılacak.

Ankara / aa

21.11.2008


 

Ergenekon’da yargılananlar beni tehdit etti

Susurluk Araştırma Komisyonu Üyesi Fikri Sağlar, o dönemde birçok açık ve gizli tehdit aldığını söyledi.

Kendisini tehdit edenlerden bazılarının şu anda Ergenekon dâvâsında yargılandığını belirten Sağlar, “Şu anda bile ‘yakarız, yeriz, sıkarız’ diye tehdit edenler oluyor. Dikkate almıyorum, artık devletim beni koruyor” dedi. Sağlar, komisyon üyesi Bedri İncetahtacı ve Akman Akyürek’in hayatını kaybettiği kazaların ise şüpheli olduğunu savundu. Sağlar, komisyon çalışmasına ilişkin gizli toplantıların da dinlendiğini dile getirdi.

21.11.2008


 

Veli Küçük için yayın yasağı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon dâvâsının tutuklu sanığı Veli Küçük ve arkadaşlarıyla ilgili yayın yasağı kararı aldı. Kararda, sanıklara ait ses kayıtlarında “özel hayatın gizliliğini gerektirir görüşmeler olabileceği” için yayın yasağı getirildiği açıklandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘’Ergenekon’’ dâvâsının tutuklu sanığı Veli Küçük ve arkadaşlarıyla ilgili yayın yasağı kararı aldı. Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan (RTÜK) yapılan yazılı açıklamaya göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 19 Kasım 2008 tarihli yazısına istinaden İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından, yayın kuruluşlarına duyurulması talebiyle RTÜK’e gönderilen mahkeme kararında şöyle denildi: ‘’Mahkememizin 2008/209 esas sayılı dava dosyasının 14.11.2008 tarihli duruşmasında sanık Veli Küçük ve arkadaşları haklarında, (...) sanığın savunmalarına dayanarak yapılabilecek görüşmeler dışındaki diğer tüm görüşmeler hakkında yayın yasağı konulmasına karar verilmiştir.’’ İstanbul / aa

21.11.2008


 

GEZEGENLER ARASI İNTERNET MÜMKÜN

Amerİkan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), internet örnek alınarak Google ile birlikte geliştirilen derin uzay iletişim ağını başarıyla denediğini açıkladı.

NASA’nın proje sorumlusu Adrian Hooke, yaptığı açıklamada, bunun uzayda tamamen yeni bir iletişim sisteminin, gezegenler arası internet ağının oluşturulmasına yönelik ilk adım olduğunu belirterek, sistemin başarıyla denenmesinden büyük sevinç duyduklarını kaydetti. İnternet devi Google’ın Başkan Yardımcısı Vince Cerf ile işbirliği yapılarak geliştirilen sistemde, mühendisler, 32,4 milyon km ötedeki bir NASA uzay aracıyla 10 kadar görüntünün alışverişi için Disruption-Tolerant Networking (DTN) adı verilen bir yazılım kullandı. DTN yazılımını, yaza Uluslararası Uzay İstasyonunun (UUİ) cihazlarına da yüklenecek. New York / aa

21.11.2008


 

Arabuluculuk için Erdoğan’a red

nABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, İran’ın nükleer programına ilişkin Türkiye’nin arabuluculuk teklifiyle ilgili olarak, ‘’İran ile zaten potansiyel bir süreç bulunduğunu’’ söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığındaki günlük basın toplantısında bir gazeteci, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İran’ın nükleer programı konusunda Ankara’nın olumlu bir aracılık rolü oynayabileceği yönündeki sözlerini hatırlattı. McCormack, ‘’İranlılarla zaten potansiyel bir süreç bulunuyor, eğer (İranlılar) bunu kabul etmeyi seçerlerse. O da, BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya’dan oluşan süreç. Güvenlik Konseyinin desteğini almış bir süreç. Bu konuya ilgisi olan herkesi elbette cesaretlendiririz. İran’ın nükleer silâh elde etmemesinden çıkarı olan bütün komşularına, nüfuzlarını kullanarak İran’ı, bu mevcut öneriyi değerlendirmesi için cesaretlendirmesini tavsiye ederim’’ dedi. Washington / aa

21.11.2008


 

Obama’ya Ermeni mektubu

Türk Parlamenterler Birliği Başkanı Hasan Korkmazcan, ABD’nin yeni başkanı Barack Obama’ya gönderdiği mektupta, ‘’Çağ dışı ırkçı kampanyalara dönüştürülen soykırım iddiaları, öncelikle hukuksal ve tarihî açıdan yüksek derecede belirsiz ve ispattan yoksun yorumlar içermektedir.

Tarihî gerçeklerin bütünüyle ve eksiksiz olarak ortaya çıkmasından yana olan Türkiye, tarihin her yönüyle ve çok taraflı sorgulanmasını arzuluyor’’ dedi.

Korkmazcan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Obama’ya gönderdiği mektup hakkında bilgi verdi. Yeni Başkan Obama nezdinde kamuoyu oluşturulması için Türkiye’de bütün sivil toplum örgütlerini ve basın kuruluşlarını göreve çağıran Korkmazcan, özellikle 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddiaları konusunda girişimde bulunulmasını istedi. Fransa Meclisi’nde, tarihin siyaset yoluyla yazılamayacağına ilişkin komisyon görüşünün ortaya çıkmasını da olumlu karşıladıklarını ifade eden Korkmazcan, bunun Fransız Senatosu’nun kararı haline gelmesini beklediklerini söyledi.

Korkmazcan’ın, ABD’nin yeni başkanı Barack Obama’ya gönderdiği mektupta, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin yeni döneme bir girdiğine işaret edilerek, şu görüşlere yer verildi: ‘’Ermenistan dışındaki fanatik unsurlar tarafından; ikili ilişkilerin gelişimini engelleyebilecek şekilde yönlendirildiği görülen sabote edici saldırgan yaklaşımlar, geleceğe dönük büyük tereddütlerin doğmasına sebep olmaktadır. Bir başka yönüyle çağ dışı ırkçı kampanyalara dönüştürülen ‘soykırım’ iddiaları, öncelikle hukuksal ve tarihi açıdan yüksek derecede belirsiz ve ispattan yoksun yorumlar içermektedir. Kaldı ki öne sürülen iddialar, taşıdığı şaibe ve gerçek dışı çelişkileri nedeniyle hâlen devam eden gayriresmî ve sonuçsuz tartışmalara sebep olmaktadır. Dolayısıyla ABD’li saygın bilim adamlarının tüm bulgularını hiçe sayan Ermeni aşırılıkçı gruplarının süregelen sığ ve saldırgan tutumları, dolaylı ve direkt bir şekilde dostane çabaların, arzulanan pozitif gelişim sürecini engellemektedir. Bu noktada, 1915 olaylarının objektif bir şekilde ve arşivler ışığında tartışılması amacıyla Türkiye tarafından geliştirilen ortak tarih komisyonu önerisinin, Ermenistan tarafından reddedilmesi de üzücü olduğu kadar, son derece manidardır. Oysa tarihî gerçeklerin ve eksiksiz olarak ortaya çıkmasından yana olan Türkiye, tarihin her yönüyle ve çok taraflı sorgulanmasını arzulamaktadır.’’

Ermenistan’ı da etki altına aldığı görülen baskıcı dış politik söylemlerin, sağduyulu adımları engellediği belirtilen mektupta, ‘’Yeni dönemde kararlarınızdaki tarafsız, cesur, sağduyulu ve adaletli tutumun, ortamdaki ön yargılı ve ırkçı söylemlerden arınarak, etki altında kalmaksızın sürekliliğini koruyacağına inanmak ve başkanlığınızın uzun süredir beklenen değişimine şahit olabilmek en büyük arzumuzdur’’ denildi. Ankara / aa

21.11.2008


 

Aktan için tören düzenlendi

Bİr süredir tedavi gördüğü hastanede önceki gün ölen, MHP İstanbul Milletvekili Gündüz Suphi Aktan için TBMM’de tören düzenlendi. Törene; Aktan’ın eşi Ülkü, oğlu Uygar ve kızı Nazan Aktan, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Cemil Çiçek, Nazım Ekren, Hayati Yazıcı, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Devlet Bakanları Nimet Çubukçu, Said Yazıcıoğlu, Murat Başesgioğlu, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu katıldı. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bazı eski bakanlar, eski Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Hasan Korkmazcan, eski ve yeni bazı milletvekilleri ve diplomatlar Aktan’ın cenaze töreninde hazır bulundu. Ankara / aa

21.11.2008


 

Ergenekon’un 16. duruşması yapıldı

“Ergenekon’’ dâvâsının 16. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde görülen dâvânın dünkü duruşmasına, Hayrettin Ertekin, Sevgi Erenerol ve Orhan Tunç dışındaki 42 tutuklu sanık getirildi. Duruşmada, başka suçtan hükümlü Sedat Peker, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Güler Kömürcü Öztürk ve Ali Yasak’ın da aralarında olduğu 10 tutuksuz sanık da hazır bulundu. Duruşmaya, tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediliyor. İstanbul / aa

21.11.2008


 

Pakistan: ABD, saldırıları durdursun

Pakİstan, Afganistan’da konuşlanan ABD liderliğindeki güçlerin insansız uçaklarla Pakistan topraklarına düzenlediği füze saldırılarının durdurulması çağrısında bulundu.

Pakistan ordusundan yapılan açıklamada, çağrının, Pakistan Genelkurmay Başkanı General Eşfak Kayani tarafından, Brüksel’deki NATO askerî komitesinde yapıldığı bildirildi. Kayani’nin, Pakistan toprakları içinde insansız hava aracı kullanımının duruldurulmasını istediği kaydedildi. Açıklamada, ayrıca Kayani’nin dün NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer ve ABD Genelkurmay Başkanı Michael Mullen ile görüştüğü ifade edildi. İslamabad yönetimi, insansız uçaklarla düzenlenen ve El Kaide militanlarını hedef aldığı belirtilen sınırötesi füze saldırılarının egemenlik ihlâli olduğunu açıklıyor. Eylül ayından bu yana Pakistan’ın Kuzey ve Güney Veziristan bölgelerine insansız uçaklarla yaklaşık 20 füze saldırısı düzenlendi, bu saldırılarda onlarca kişi vefat etti. Son olarak, önceki gün Bannu bölgesine düzenlenen saldırıda 5 militanın öldüğü bildirilmişti. İslamabad / aa

21.11.2008


 

Rehn’den kötü haber

AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn, AB üyesi olması halinde Türk işçilerinin Avrupa’da serbest dolaşımına izin vermeyebileceklerini söyledi.

Rehn, EurActiv’e yaptığı açıklamada, ‘’(AB üyesi olması halinde Türk işçilerinin) serbest dolaşımı için geçiş süreci ve hatta kalıcı kısıtlamalar getirebiliriz. Bu, vatandaşlarımızın iş gücü piyasası ve göçmenlerle ilgili korkularını hafifletmek için olacaktır’’ dedi. Kendi kişisel görüşünün AB’nin ‘’genç ve iyi eğitilmiş Türk iş gücünden faydalanacağı’’ yönünde olduğunu belirten Rehn, bazı AB üyelerinde kültürel farklılıktan kaynaklanan direnç ve büyük Müslüman azınlığın entegrasyonu gibi çekincelerin gözlemlendiğini anlattı. Rehn, ‘’Meselâ Fransa’da, küçük bir bölümü Türk olan 5-6 milyonluk (Müslüman) toplumu azınlık olarak adlandırırsanız, Türkiye’nin AB’ye katılımına Müslüman azınlığın entegrasyonuyla ilgili bazı sorunların perdesinden bakılıyor’’ şeklinde konuştu. Bu tür yaklaşımlara ‘’çok fazla sempatiyle bakmadığını’’ belirten Rehn, ‘’AB’nin bir Hristiyan kulübü olmadığını’’ vurguladı. Yine de AB kamuoyundaki korkuları giderecek tedbirler alınması gereğini kabul eden Rehn, AB’nin Türkiye için Ekim 2004’te yayımladığı müzakereleri başlatma tavsiyesinde ve 2005 Müzakere Çerçeve Belgesi’nde işçilerin serbest dolaşımı konusunda ‘’uzun geçiş dönemi’’ ve ‘’kalıcı tedbirler’’ ihtimaline yer verildiğini hatırlattı. Brüksel / aa

21.11.2008


 

Bir provokasyon daha

Peygamberlerİ tasvir eden ve oyunun baş figürleri haline getiren tahta oyununda, üç ilâhi dinin peygamberleri zorba ve despot birer karakter olarak gösteriliyor. Oyun sitesi olan Christian-gaming.com’un editörlerinden Drew Koehler USA Today gazetesine verdiği demeçte, bu oyunu üretenlerin pazarlama stratejilerini Hıristiyan, Budist, Musevi ve Müslüman insanlara hakaret etmek ve saldırmak olarak nitelendiriyor.

“Oyuncu Tanrılar: İlâhi Egemenliğin Oyunu” adıyla pazarlanan oyun kendini ‘dinlerin mücadelesini hicveden ilk oyun olarak’ lanse ediyor. Bu oyunda, oyuncular plastikten yapılmış ve peygamberleri sembolize eden heykelcikleri kullanarak, bir tahta üzerinde ilerleyerek rakiplerini ya kendi dinlerine geçirmeye yahut öldürmeye çalışıyor. Üç boyutlu üretilen figürlerden sözde Hz. İsa’yı tasvir eden heykelcik elinde bir haç taşırken, sözde Hz. Musa’yı temsil eden heykelcik ise elinde on emrin yazılı bulunduğu bir tabletle gösteriliyor. İyice hadlerini aşan oyunun üreticileri Peygamber Efendimiz’i ise elinde Arap kıyafetleri içinde elinde bomba ve hançer taşıyan bir karakter olarak tasvir etmişler.

Tahta üzerinde kartlar çekerek ve zar atarak ilerleyen oyuncuların amacı rakiplerini doğal felaketlerle yahut ödül vaatleriyle alt etmeye çalışıyorlar. Örneğin korkunç bir sözde Hz. İsa tasviri bulunan bir kartın altında: “Günahlar konusunda dayatılan baskı milyonlarca insanı depresyon ve intihara sürüklemektedir. Üç Hıristiyan öldür ve onlardan kurtul” ibaresi yer alıyor. İslamiyetle ilgili olan bir oyun kartının üzerinde- yse: “Bitmeyen terörle savaş mücadelesi, sürekli yeni terörist elde etme ihtiyacı doğuruyor. Hemen üç Müslüman kazan.”

Oyunu üretenler kendilerini anti-bağnaz olarak nitelendiriyorlar. Oyunu dizayn eden Ben Radford ise “Dünyadaki çoğu şiddetin kaynağını dinler oluşturuyor” diyor. Denver Üniversitesi’nden ilâhiyat profesörü Carl Raschke de USA Today gazetesine verdiği demeçte “Bu oyunun tarihsel gerçekliklerle uzaktan yakından bağdaşır bir yanı yoktur ve gerçekte hiç bir dini doğru bir şekilde yansıtmamaktadır” diyor.

Uzmanlar ise oyunu din karşıtlığını körüklediği gerekçesiyle ağır bir dille eleştiriyorlar. Oyun uzmanı Drew Koehler ise “Bence bu oyunu üretenler şu anda dünyada revaçta olan din karşıtlığı ikliminden maddi kazanç sağlamayı planlayan bir takım işgüzarlardan başkası değildir” diyor. Oyunu üretenlerin aslında kendilerinin fanatik ve bağnaz olduğunu düşünen Koehler açıklamalarına şöyle devam ediyor: “Onların düşünce anlayışı rijit, düşmance ve saldırganca.. Kendi dogmatik perspektiflerinden hareket etmişler. Asıl bu insanlar birer fanatiktir.”

UMUT YAVUZ

21.11.2008


 

Dünyanın en yaşlı kutup ayısı öldü

DünyanIn en yaşlı kutup ayısı, Kanada’daki hayvanat bahçesinde öldü. Winnipeg’deki Manitoba’s Assiniboine hayvanat bahçesinin yetkilisi Gordon Glover, birkaç defa felç geçiren ve organ yetmezliği bulunan 42 yaşındaki Debby adlı kutup ayısının önceki gün uyutulduğunu söyledi. 1966 yılında Rusya’nın Kuzey Kutup bölgesinde dünyaya gelen ayının, bir yaşındayken Kanada’ya getirildiği belirtildi. Debby, yıl başında dünyanın en yaşlı kutup ayısı olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmişti. Kutup ayılarının çok azı 20 yıl yaşayabiliyor. Bu hayvanların çoğu, korunaklı ortamlarda 30’lu yaşlarının başlarını görebiliyor. Winnipeg / aa

21.11.2008


 

Brokoli kansere karşı koruyor

nBrokolİ ve benzeri sebzelerin, sigara tiryakilerinin ve sigarayı bırakmış kişilerin akciğer kanserine yakalanma riskini azaltabileceği bildirildi.

ABD’deki Roswell Park Kanser Enstitüsü’nden Li Tang ve ekibinin sigara içenler ve sigara kullanıp bırakmış kişiler üzerinde yapılan araştırma, krusifer grubundan lahana, karnabahar, brüksel lahanası ve brokoliyi özellikle çiğ tüketenlerin akciğer kanserine yakalanma riskinin, tüketilen bu sebzelerin miktarı ve günde içilen sigara sayısına göre yüzde 20 ila 55 azaldığını gösterdi. Bu sebzelerin koruyucu etkileri konusunda yapılan en kapsamlı araştırmanın başındaki Li, brokolinin bir ilaç olmadığını ancak sigarayı bırakamayan ya da kanser riskini azaltmak için hiçbir şey yapmayan kişiler için olumlu bir etkisi olduğunu belirtti. Li, sigarayı bırakanların bu sebzelerden daha fazla yarar sağladığını da vurguladı. Bilimadamları, tiryakilerin akciğer kanserine yakalanma riskini azaltmalarının bu sebzeleri çiğ tüketmelerine bağlı olduğuna dikkati çektiler. Genel olarak sebze ve meyve tüketmenin akciğer kanserine yakalanma riskini kesin olarak azalttığına ilişkin bir sonuç alınamadı. Araştırma, Amerikan Kanser Araştırma Derneği’nin Washington’da düzenlenen 7. konferansında sunuldu. Washington / aa

21.11.2008


 

Kidman, oyunculuğu bırakıp anne olacak

nOscar ödüllü Nicole Kidman (41), bir oyuncu olarak hayatına devam edip etmeyeceğini bilmediğini, “çünkü hayatta yapmak istediği başka şeyler bulunduğunu” söyledi. Ünlü oyuncu, rol aldığı yeni filmi “Avustralya” nın galasından önce geldiği Avustralya’nın Sidney şehrinde düzenlenen basın toplantısında, oyuncu olarak geleceğinden emin olmadığını, daha fazla çocuk yapmak istediğini ifade etti. Hayatta büyük fırsatlar elde edeceği bir konumda bulunduğunu, ancak daha fazla çocuk sahibi olmayı tercih edebileceğini anlatan Kidman, oyunculuktan başka şeyler de yapmak istediğini belirtti. Kidman’ın Nashville’de yaşadığı şarkıcı eşi Keith Urban’dan 4 aylık Sunday Rose adlı bir kızı, Tom Cruise ile yaptığı ilk evililiği sırasında evlat edindiği iki çocuğu bulunuyor. Sidney / aa

21.11.2008


 

Trafik cezalarına 366 milyon YTL

Malİye Bakanı Kemal Unakıtan, CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, 1 Ocak- 20 Ağustos 2008 tarihleri arasındaki dönemde kesilen trafik para cezalarına ilişkin soru önergesini cevaplandırdı.

Unakıtan, bu yılın 1 Ocak-20 Ağustos döneminde 4 milyon 330 bin 479 adet makbuz karşılığı 512 milyon 313 bin 802 YTL trafik cezası kesildiğini, bu cezalardan 366 milyon 704 bin 477 YTL’sinin tahsil edildiğini bildirdi. Unakıtan, aynı tarihleri kapsayan 2007 döneminde ise 3 milyon 932 bin 801 makbuz karşılığında 439 milyon 189 bin 624 YTL ceza kesildiğini, bu cezaların tahsil edilen miktarının 341 milyon 469 bin 821 YTL olduğunu kaydetti. Söz konusu trafik para cezalarının vergi dairelerine intikal eden tutanak ve tahsilatları içerdiğini belirten Unakıtan, polis ve PTT tarafından tahsil edilden cezaların bunlar arasında bulunmadığını belirtti.

21.11.2008


 

İDARÎ PARA CEZALARI

Malİye Bakanı Unakıtan, Türkiye genelinde 2007 yılına ilişkin belirtilen dönemde toplam 88 milyon 853 bin 55 YTL, 2008 yılına ilişkin dönemde ise toplam 134 mil-yon 833 bin 701 YTL’lik Karayolları Trafik Kanunu kapsamında idarî para cezası kesildiğini kaydetti. Unakıtan, Mersin’de 2008’in 8 ayında kesilen 15 milyon 587 bin 55 YTL’lik trafik cezasından 11 milyon 958 bin 436 YTL’sinin tahsil edildiğini belirtti.

21.11.2008


 

İstanbul’da yollar kana bulandı: 2 ölü

İstanbul’un Eyüp, Avcılar ve Bağcılar ilçelerinde meydana gelen trafik kazalarında 2 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.

Topkapı yönüne ilerleyen Erdal Bozbey’in (48) kullandığı 34 FFV 64 plâkalı otomobil, Haliç Köprüsü’nün Eyüp çıkışında aşırı hız yüzünden kontrolden çıkarak önünde giden ve gıda malzemesi yüklü olan 54 RA 484 plâkalı kamyona çarptı. Kaza sonucu aracında sıkışan Bozbey, itfaiye ve sağlık ekiplerinin yaklaşık bir saat süren çabaları sonucu kurtarıldı. Kurtarma çalışması sırasında sağlık görevlilerinin serum ve boyunluk taktığı Bozbey, ambulansla kaldırıldığı İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde vefat etti. Olay yerinden kaçan kamyon sürücüsü ise polislerce gözaltına alındı. Bağcılar’daki trafik kazasında ise galerici Serhat Özgen’in (28) kullandığı 34 LDH 29 plâkalı otomobil, TEM Otoyolu Mahmutbey mevkiinde kontrolden çıkarak yolun sağındaki çim alana girdi. Takla atarak yaklaşık 30 metre sürüklenen otomobilden dışarı fırlayan Özgen, olay yerinde vefat etti. Hafif yaralanan aynı araçtaki Hamza Genç ise hastaneye kaldırıldı. Serhat Özgen’in cesedi, polisin incelemesinin ardından Adlî Tıp Kurumu’na götürüldü. Bu arada Remzi Güneş idaresindeki 34 YM 9501 plâkalı otomobil, E-5 Karayolu Avcılar Haramidere mevkisinde aşırı hız dolayısıyla yolun sağındaki bariyerlere çarparak takla attı. Kazada, Güneş ile aynı araçta bulunan Tarkan Güneş (29) ve kimliği belirlenemeyen bir kadın yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

21.11.2008


 

Her 100 bin kişiye, 973 suç düşüyor

İnterpol verilerine göre Türkiye’de her 100 bin kişiye düşen suç sayısı 973. İstanbul’da bu oran bin 80 iken Ankara’da 777.

Avrupa’nın en güvenli ülkeleri arasına giren Türkiye, suç aydınlatma oranları bakımından da Avrupa’nın önde gelen birkaç ülkesinden biri. Türkiye’de bir yıl içinde ele geçirilen uyuşturucu miktarı, bütün Avrupa ülkelerinde ele geçirilen uyuşturucu miktarından daha fazla. Uluslar arası bir standart olan 100 bin kişiye düşen suç sayısı bakımından Türkiye birçok Avrupa ülkesinden daha iyi duruma geldi. İnterpol verilerine göre her 100 bin kişiye düşen suç sayısı Almanya’da 7 bin 747, Polonya’da 3 bin 616, Kanada’da 8 bin 512 iken; bu sayı Türkiye’de 973. Metropol şehirlerin suç düzeyine göre ise her 100 bin kişiye Berlin’de 15 bin 29 ve Viyana’da 13 bin 853 suç düşerken, bu sayı İstanbul’da bin 80, Ankara’da 777 ve İzmir’de 652. İnterpol verilerine göre suç aydınlatma oranlarında Türkiye yüzde 61.71 oranı ile AB ülkeleri dahil birçok ülkeden daha iyi düzeyde. cihan

21.11.2008


 

Şehir içinde de serbest alo dönemi

Sabİt telekomünikasyon hizmetleri işletmecileri, telefon şebekesi üzerinden iller arası ve uluslar arası telefon hizmetlerinin yanı sıra il içi telefon hizmeti de verebilecek.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun, “Telekomünikasyon Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği” Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğin sabit telekomünikasyon hizmetlerini kapsayan ekinin yürütmesi, daha önce Danıştay 13. Dairesi’nin kararıyla durdurulmuştu. Yönetmelik ekinde yapılan yeni düzenlemeye göre, sabit telefon hizmeti, sınırlama olmaksızın sabit karasal telefon şebekesi üzerinden kullanıcılara temel ve katma değerli telefon hizmetlerinin sunulmasını kapsayacak. Ankara / aa

21.11.2008


 

İstanbul’da elektrik kesintisi

Üsküdar’da bir trafo merkezinde yapılacak bakım ve onarım çalışması sebebiyle yarın bazı sokaklarda elektrik kesintisi uygulanacak. AYEDAŞ yapılan yazılı açıklamada, Üsküdar İşletme Müdürlüğü’ne bağlı bir trafo merkezinde bakım ve onarım çalışması yapılacağı bildirildi. Açıklamada, bu sebeple yarın 09.30-17.00 saatleri arasında Acıbadem Caddesi, Doğancı, Akçaağaç, Raufpaşa Hanı, Ahududu, Palmiye, Pırnallı, Menekşe sokaklar ile Ata İlköğretim Okulu, Acıbadem Caddesi üzerindeki 204, 216, 161 ve 183 numaradaki abonelere elektrik verilemeyeceği belirtildi. İstanbul / aa

21.11.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır