17 Aralık 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali OKTAY

NURDAN DAMLALAR


A+ | A-

“Hz. Mevlânâ benim zamanımda gelseydi, Risâle-i Nur’u; ben onun zamanında gelseydim Mesnevî’yi yazardım. O zaman hizmet Mesnevî tarzındaydı, şimdi ise Risâle-i Nur tarzındadır.” (Son Şahitler, Cilt 4, s.150)

GÖNÜL TELİMİZİ TİTRETENLER

Mevlânâ Celâleddin-i Rumî

Bugün Afganistan sınırları içinde kalan Belh’te 1207 yılında doğdu. Ülkemizde Mevlânâ, İran’da Rumî ve Batı âleminde ise ‘Jalaluddin’ adıyla tanınır. Mevlânâ, efendimiz demektir. Rumî ise Anadolulu anlamına gelir. Babası Sultanu’l-Ulema ‘Bahaeddin Veled’ Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın dâveti üzerine Anadolu’ya gelir. Babasından ve gittikleri yerlerdeki en yüksek bilginlerden dersleri alan Mevlânâ, 1244’te Konya’ya gelen Şems-i Tebriz’den manevî lezzetleri tadar. Mesnevî-i Manevî, Divan-ı Kebir, Fihi-Mafih, Mektubat isimli eserleri kaleme aldı. 17 Aralık 1273 yılında Konya’da vefat etti. Onun ‘Düğün Gecem’ dediği Şeb-i Arus’da yani vefat günü olan 17 Aralık’ta dünyanın dört bir yanından sevenleri Konya’ya gelir. Hazreti Mevlânâ’ya 736. vefat yıl dönümünde rahmet ve niyaz ediyoruz.

Mevlevî ayini ve sema nasıl yapılır?

Mevlevîler sema adını verdikleri bir nev'î ibadet kimliği taşıyan, şekil ve anlam bütünlüğü içinde bir tören icra ederler. Ayin ismi verilen bu besteler, Selâm denilen dört kısımdan oluşur. Güfte (şiir) genellikle Mevlânâ’dan seçilir. Şiirleri Farsça olduğu için ayin güfteleri de Farsça’dır. En bilinen Mevlevî ayini şerifleri Dede Efendi’nin bestelediği Hüzzam ve Neva Ayini Şerif’leridir.

Ayin sırasında dönen yani sema eden dervişlere semazen, çalan ve okuyan kişilerin oturduğu yere mutrıb, mutrıbdaki müzisyenlere Mutrıb Heyeti, ney çalanlara neyzen, kudüm çalanlara kudümzen, ayin okuyanlara ayinhan, na’t okuyanlara na’t-han denilir. Mutrıb heyetinin başı Kudümzen başıdır. Neyzenlerin başı ise Neyzen başıdır. Sema törenine başlarken, önce na’t okunur. Na’t Hz. Peygamberi (asm) ve Cenâb-ı Hakk’ı yücelten kasidelerdir. Girişte yapılan ney taksiminin ardındanki her şeye can veren Nefes’i, Nafha-yı İlâhi’yi temsil eder. Yine aynı makamda (hüzzam, neva gibi) peşrev çalınır. Peşrev, icra edilecek olan sözlü eserlere geçmeden önce çalınan saz eserleridir. Peşrev çalınırken semazenler birbirlerine selâm vererek üç kez dairesel olarak yürüyüş yaparlar. Ardından sema ayininin selâm denilen bölümlerine başlanır. Toplam dört selâm vardır. Selâm denilen bölümler her biri farklı usûllerde olup mânâ olarak da anlamlar taşırlar. Birinci selâm, insanın bilgiye, hakikata doğarak Allah’ını ve kendi kulluğunu idrak etmesidir. İkinci selâm, insanın yaratılıştaki azameti müşahade ederek Allah’ın büyüklüğü ve kudreti karşısında hayranlık duymasıdır. Üçüncü selâm, insanın hayranlık duygularının aşka dönüşmesiyle aklın aşka kurban oluşudur. Tam teslimiyet ve vuslattır. Dördüncü selâm, semazenin manevî yolculuğunu mi'racını tamamlayıp kaderine razı olarak yaratılıştaki vazifesine kulluğuna dönüşüdür. Dördüncü selâm da okunduktan sonra son peşrev çalınır ve girişte olduğu gibi taksim yapılır. Kur’ân-ı Kerim’in okunmasının ardından post duası ile sema töreni sona erer. Semazen hırkasını çıkarmakla manen ebedî âleme hakikate doğar. Başındaki sikkesi nefsinin mezar taşı, üstündeki tennuresi nefsinin kefenidir. Kollarını çapraz bağlayarak görünüşte bir rakamını temsil ederek Allah’ın birliğini tasdik ederler. Semazenin kolları sema ederken açık, sağ eli duâ edercesine göklere sol eli yere dönüktür. Haktan aldığı ihsanı halka saçar. Sağdan sola kalbin etrafında dönerek bütün yaratılmışları kalbindeki sevgi ve aşkla kucaklar.

17.12.2009

E-Posta: alioktay@alioktay. net


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (10.12.2009) - Hollandalı bir Mevlânâ aşığı

  (02.12.2009) - Dede Efendi

  (18.11.2009) - Hani Çarşamba günü derse gidecektik, Şaban Ağabey?

  (04.11.2009) - Hafız ve Kasidehan Murat Necipoğlu yoğun bakımda, duânızı bekliyor

  (22.10.2009) - 27 Mayıs darbesi ve bir müzik adamının trajikomik hatırası...

  (08.10.2009) - Korsan yayın, internet ve kul hakkı üzerine gelen mesajlar...

  (01.10.2009) - Korsan yayın, internet ve kul hakkı

  (18.09.2009) - ELVEDA EY ŞEHRİ RAHMET, ELVEDA

  (28.08.2009) - Ramazan geldi hoş geldi...

  (19.08.2009) - Gönülden dile

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl