Kültür-Sanat

Yazarlarımız Tüyap fuarını değerlendirdi

TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı tadı damakta kalan bir lezzetle tamamlandı.

Bir kitap fuarının ardından... Hafta sonu ziyaretçi akınına uğrayan fuarda, kitaplarını imzalayan yazarlar hayli ilgi gördü. Bazı popüler yazarların önünde uzun kuyruklar oluşurken, bazılarında ise daha mütevazı bir kalabalık hâkimdi. Pazar günü Yeni Asya Neşriyat standında da güzel bir hareketlilik vardı. Abdülkadir Menek, İslam Yaşar, Sami Cebeci ve Banu Yaşar okuyucularıyla buluştu. Yazarlar, fuarın son gününde TÜYAP’ı şöyle değerlendirdiler.

Banu Yaşar: Hayat, geriye

doğru başlıyor

Fuar gayet güzel. Geniş bir okuyucu kitlesi var. Yaş grubu olarak geniş bir spektrumu var okuyucuların. Ben de burada olmaktan memnunum. Duygu Keşifleri kitabımı daha çok gençler ve orta yaş grubu okuyucular tercih ediyor. Ama özellikle gazetedeki yazılarımı yaş grubu daha yukarılarda okuyucuların takip ettiğini öğreniyorum. O da beni çok mutlu ediyor. Çünkü insan o yaşta duygularının daha çok farkına varıyor. Hayat geriye doğru anlaşılıyor, ileriye doğru yaşanıyor. Kitabımız yakın zamanda 2. baskıya girecek. Okuyucuyla her zaman her ortamda bulunamıyorsunuz. İmza günlerinde ben okuyucuyla tanışmak açısından olumlu buluyorum.

Sami Cebeci: Kitap için gelenler

beni memnun etti

İlk kez böyle bir kitap fuarına katılıyorum. Buraya gelmeden önce biraz dolaştım. Bu kadar geniş bir alanda bu kadar yayınevinin bulunduğu bir zeminde Yeni Asya’nın bulunmasını iftiharla karşıladım. Binlerce insanın akın ederek fuara gelmesi beni çok mutlu etti. Ülkemizdeki insanların kitap okuma azlığından yakınan bir insan idim. Ama İstanbul’un en uzak köşelerinden biri olan Beylikdüzü’ne binlerce insanın gelmesi kitap satın alması beni çok memnun etti. Burada birçok görüşten yayınevi var. Kozmopolit bir yapı ortaya çıkıyor. Karma kültürün yayınevi manasında oluşmuş olması, bence bir zenginlik. Kesinlikle farklı düşünmemek lazım.

İslâm Yaşar: Alışveriş için gelmiyorlar...

Fuarda pek çok güzellik bir arada diyebiliriz. Zaten fuar güzellikler kaynağı, hazmettiriyor insanlara. Bunu peyderpey veriyor, bu tarafıyla iyi. Kitapların insanları çekmesi ayrı, insanların buraya gelirken bir bayram yeri gibi giyinerek gelmesi de ayrı bir güzellik. Bu, insanların kitaplara kendi dünyalarında verdikleri değeri gösteriyor. Bütün güzelliklerin mecra da Kur’ân, iman ve Allah sevgisi olduğuna göre, burada insanlar fiilen söyleseler de söylemeseler de sevgiyi her halle yaşıyorlar diyebiliriz. Bu fuarı da sevgiyle güzelliklerin kaynağı addediyor ve faydalı buluyorum. Buraya insanlar alışveriş için değil, kitap cezp ettiği için geliyorlar. Piyasaya yeni çıkan kitabım “Nur Talebeleri”. Kitapta 50 talebe var. 3 kuşağa yer verdik. Üstadın bizzat talebeliğini yapmış 1. kuşak, yine bizzat talebeliğini yapmış 2. kuşak ve Üstadı görmüş talimat almış 3. kuşak yer alıyor. Bir de nur talebesi olmakla ilgili bir değerlendirme var. Böylece Risâle-i Nuru talebe bazında anlatan bir kitap olduğunu düşünüyorum. İnsanlar oradan hizmet dersi alacaklardır diye tahmin ediyorum.

Abdülkadir Menek: Bediüzzaman’ın

İstanbul hayatı daha fazla incelenmeli

Kitap kültürün bilincin göstergesidir. Gelişmiş ülkelerde kitap okuma oranı çok yüksek. Bizim en büyük eksikliğimiz; kitap az basılıyor ve raflarda kalıyor. Belki medyatik bazı yazarların satışı fazla oluyor da diğer kitaplar çok satılmıyor. Bu da halktaki ilgisizliği gösteriyor. İnsanlar buraya Pazar gezisi gibi geliyorlar. TÜYAP kitap Fuarının ana temasının İstanbul’u yazmak olduğunu öğrendim. Ben de Bediüzzaman Hazretlerinin İstanbul Hayatını yazdığımdan, bu temalı fuara katılmaktan son derece memnunum. Önümüzdeki yıllarda Üstad ve İstanbul münasebetlerinin incelenmesi gerekiyor. Bediüzzaman Said Nursî’nin İstanbul’a özel bir ilgisi olduğunu görüyorum. İstanbul’a 7 sefer gelmiş yaklaşık 10 sene kadar burada kalmış. İstanbul hayatı bir destan. Ben hem yazarlara hem senaristlere, hem de sinemacılara Üstadın İstanbul hayatını ele almalarını tavsiye ediyorum. ZİYARETÇİLER NE DEDİ? FUAR ziyaretçilerinden Ahmet Kılıçkıran kitabın bir ihtiyaç olduğunu belirterek, yeni kitapları gördükçe okuma iştihanın arttığını söyledi. Bediüzzaman Hazretleriyle ilgili çıkan bütün kitapları takip ettiği ifade eden Kılıçkıran, Bediüzzaman’ın İstanbul hayatını anlatan kitabın oldukça ilgisini çektiğini bildirdi. İslam Yaşar’ın Asitane isimli kitabını alırken yakaladığımız bir diğer ziyaretçi Recep Dede idi. Okumanın bilinçli yapılması gerektiğini aktaran Dede, kitapların insana yön verdiğini kaydetti. Kitap fuarında çeşitli yazarlarla tanışma imkânı bulduğunu söyleyen Dede, bunun da kendisine mutluluk verdiğini bildirdi.

ELİF NUR KURTOĞLU/İSTANBUL

09.11.2010