"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mücessem bir rahmet: Anne sütü

Aziz ÖZKAN
21 Temmuz 2015, Salı
​Bir annenin yavrusunu sevdiği gibi evlatta anneyi sevebilir mi acaba? Hiç zannetmiyoruz. Atalarımız ne güzel söylemiş: “Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar.”

Açlığından dolayı ağlayan yavrusunu bağrına basan ananın aldığı hazzı ve mutluluğa şahit olmuşsunuzdur.

Anne sütü haricinde bir süt,  eğer yeni doğmuş bebeğe verilecekse biraz su katılır. Çünkü yeni doğmuş bebek koyu sütü hazmedemez. Anne sütü, bebeğin hazmedebileceği kıvamdadır.

Kanguru doğum yaptığında sulu sütle yavrusunu besler. Yavrusu daha sütten kesilmeden ikinci yavrusu doğar. Kangurunun birinci memesinden ilk doğan yavruya su oranı düşük süt çıkarken, sonra doğan yavru için diğer memeden su oranı yüksek süt akar. Yeni doğan insanın da beslenmesi için Rabbimiz memeler musluğundan sulu süt gönderir. Bütün yaratılmış mahlûkat böyle nazeninâne beslenir. Hususan insan bir damla sudan, bir çiğnem etten halden hale çevrilerek yaratılır. Anne karnında kordon bağı ile beslenir. Dünyaya gelince emrine amade iki tane süt musluğu ile iki tanede her dediğini yapacak insan bulur.

Ana olunca, mahlukatın merhameti şekil değiştiriyor. Vahşi bir hayvandaki sivri dişler, yavrusuna dokunduğunda, ne kesiyor, ne incitiyor. Yırtıcı bir pençe, şefkat eline dönüşüyor. Küçük bir kedicik, aslan kesiliyor yavrusunu müdafaa ederken. Gözünü kırpmadan meydan okuyor, kendinden kat kat büyük hasımlarına. Cesaret, merhametin omuzlarında yükseliyor.

Merhamet, annelerin kalbinde taht kuruyor. Gece yarısının tatlı uykusu, bir anne için tatlı bir uyanışa dönüşüyor bir bebek ağlamasıyla. Sonra merhamet, mücessem bir rahmete dönüşüyor, bembeyaz süt oluyor.

Cenab-ı Hak rahmeti yaratmış ve yüzde birini yeryüzüne indirmiş. O yüzdendir ki canavarlar dahi yavrusunu şefkatle besler.

Allah korusun bir yangın çıksa çocuğu alevler içinde kalan bir anne hiç düşünmeden kendini alevlere atar. Peki, neden atar?  Yüzde birlik rahmetten dolayı

Yüzde birlik rahmet, yavrusu için insanı ateşe atabiliyorsa, yüzde doksan dokuz rahmetin sahibinden nasıl ümit kesilir?

Günahkâr bir şair ölüm döşeğinde Rabbine şöyle niyaz etmiş: 

“ Ol kadar çok ki günahım haddini fehm eylemem/Rahmetiyin deryası ondan çoktur gam yemem” 

Yine çok günahkâr bir zat ağır hasta iken yanına bir yakını ziyarete geliyor. Yakını ona diyor ki ; “ömrün hep günah deryasında geçti hiç bu hallerini düşünmedin mi? Allah huzurunda ne cevap vereceksin?” Hasta olan zat yakınına diyor ki:

“Allah u Teala cennete veya cehenneme girme işini benim günahlarımı bilen anneme bıraksa, annem acaba hakkımda ne hüküm verir. Cennete mi yoksa cehennemin alevleri içine mi koyar?”  Yakını; “elbette ki annen seni cehenneme atmaz” deyince,  hasta  adam; “Rabbim annemden daha şefkatli ve merhametlidir. Beni hiç ateşlere atar mı?”diye cevap verir.

Yavrusu için kendini feda eden annelere iyi davranmalıyız. Ayet-i kerimede buyrulduğu gibi onlara öf bile dememek lâzım. Rabbim cenneti onların ayakları altına sermiş. Ne mutlu o evlâda ki, hayatta iken annesinin kıymetini anlar. Onları razı eder ki dünyada şah iken ahirette geda olmasın.

Okunma Sayısı: 2253
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı