"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sefih medeniyet, insanların fıtrat ayarları ile oynamıştır

Fatma Nur DOĞAN
21 Mart 2015, Cumartesi
Şanlıurfa’da 12 Mart 2015 Perşembe tarihinde kalpler Efendimiz (asm) için buluştu. Bediüzzaman’ın “Tevhid-i imanî, elbette tevhid-i kulübu ister” sözü Urfa’da yani Üstadın son nefesini verdiği bu güzel Peygamberler şehrinde adeta hayat buldu.

Yeni Asya (Bediüzzaman) Vakfı, El Birliği Derneği, Genç Bakış Derneği, Gülru Hizmet Merkezi, Halidiye Derneği, Haliliye Derneği, Norşin Derneği, İbrahimiyye Derneği gibi bir çok dinî derneğin bir araya gelerek oluşturduğu bu programda güzel ve renkli bir ittifak sağlandı. Belki ırklar, soylar, meslekler, meşrepler, tarikler farklıydı, ama aynı olan bir çok birlik bağları vardı. Bediüzzaman’ın ehl-i imanı uhuvvete ve muhabbete dâvet ettiği 22. Mektup’ta, “Hâlıkınız bir Malikiniz bir, Ma’budunuz bir, Razıkınız bir; bir, bir bine kadar bir, bir. Hem, Peygamberiniz bir, dininiz bir, kıbleniz bir; bir, bir, yüze kadar bir, bir. Sonra, köyünüz bir, devletiniz bir, memleketiniz bir; ona kadar bir, bir. Bu kadar “bir, bir”ler vahdet ve tevhidi, vifak ve ittifakı, muhabbet ve uhuvveti iktiza ettiği ve kâinatı ve küreleri birbirine bağlayacak manevî zincirler bulundukları...” diye ifade edilmiştir. İşte bu programda adeta bu manevî zincirler konu alındı ve hayata geçirildi. Elbetteki bu kadar bir birler dostça ve samimane birleşmeyi beraberinde getirdi. Bir çok cemaatin hanım temsilcilerinin bir araya gelerek tek yürek halinde Efendimizi (asm) anmak için istişare meclisleri oluşturmaları gerçekten tebriğe şayandı. Onun dertlisi olmuş bir ümmet olduğunu; belki Efendimizin de (asm) teşrif ettiği bu buluşmalarda sunuldu. Meşverete oturduğunuzda karşınızda siması farklı, ama Efendimizin (asm) halkasında beraber oturduğunuz diğer bir kardeşinizle buluştuğunuz duygusuna kapılıyorsunuz. Şanlıurfa’da, Bediüzzaman’ın tabiri ile şefkat kahramanları olan hanımlar gerçekleştirdikleri bu istişarelerle “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâdır.” cümlesinin bir mümessili oldular. Verilen “hakikatte aramızda bir ayrılık gayrılık yok sadece bu ittifakı istemeyenlerin uydurma yaygaraları var.” mesaji bütün ehl-i imana ders olacak nitelikteydi. Tarikler ayrıydı, ama Allah’a ve peygambere giden tarik aynıydı. Toplam 11 konuşmacı manevî zincirimiz olan Hz. Muhammed (asm) hakkındaki duygularını paylaştı. Muhteva olarak Efendimizin (asm) ahlâkından, mu’cizelerinden, Hz. Fatıma’ya bakışından, kadınlara çocuklara muamelelerinde; bütün insanlığa örnek teşkil eden davranışlarından ve insanlığa verdiği mesajlarından bahsedildi. Yeni Asya Vakfı’nı temsil eden Yasemin Yaşar ise konuşmasında gündemi de meşgul eden kadına, aileye ve kız çocuklarına bakıştan ve sefih medeniyetin kadını getirdiği haletten bahsetti. Konuşmasına, “Bu anlamlı birliktelik inşaallah âlem-i İslâmın intibahının bir mayası olacaktır” diye başlayan Yasemin Yaşar, bu gün sosyal bir problemimiz olan kadınların cinayet vak’aları, kadına yapılan gizli tuzaklar ve ailenin ciddî anlamda tahrif olması karşısında bu gün beşer aciz kalmıştır” diye önemli bir konu olan kadının konumuna dikkat çekti. Akıllara ise Bediüzzaman’ın 24. Lem’a olan Tesettür Risalesinde kadınlara yönelik olan, “Bu sene inzivada iken ve hayat-ı içtimaîyeden çekildiğim halde bazı Nurcu kardeşlerimin ve hemşirelerimin hatırı için dünyaya baktım. Benimle görüşen ekseri dostlardan kendi ailevî hayatlarından şekvalar işittim. ‘Eyvah’ dedim. İnsanın hususan Müslümanın tahassüngâhı ve bir nev’î cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır. Bu damı bozulmaya başlamış dedim. Sebebini aradım. Bildim ki: Nasıl İslâmiyetin hayat-ı içtimaiyesine dolayısıyla din-i İslâma zarar vermek için bir iki komitenin tesirli bir surette perde altında çalıştığını hissettim. Ve bildim ki: bu millet-i İslâma dehşetli darbe, o cihetten geliyor” ifadeleri geldi. Konuşmaların bitiminde bir bayanın eşinden boşanma kararı ve nafaka durumu hakkında konuşmacılardan birine soru yönelttiğine şahit olunca bu zararın ve dehşetli darbenin ne derece ciddî tahrif oluşturduğunu ve Yasemin Yaşar’ın ihtiyaca binaen konuşturulduğu zihinde bağdaşıyordu. Tabiîki “deva yine Kur’ân’dadır” diyerek, Bediüzzaman’ın şu sözlerinden ümitvar olduk: “Ben de siz hemşehrilerime ve gençlerimiz olan manevî evlâtlarıma kat’iyen beyan ediyorum ki: Kadınların saadet-i uhreviyesi gibi saadet-i dünyeviyeleri de ve fıtratlarındaki ulvî seciyeleri de bozulmamaktan kurtulmanın çare-i yegânesi, daire-i İslâmiyedeki terbiye-i diniyeden başka yoktur!..” 

Yasemin Yaşar konuşmasına “medeniyet ailenin mayasını bozmuştur. Bu sefih medeniyet insanların fıtrat ayarları ile oynamıştır. Ve bu medeniyet kadını mebzul bir meta haline getirmiştir. Bir toplumun kalitesi o toplumda bulunan kadınların, annelerin ve kız çocuklarının kalitesinin göstergesidir” diye devam etti. Biz de bu hususta ehl-i dalâletin, demek ki bunu fark edip bu kaliteye de el uzattığını gördük. 

“Peygamberin eğitiminden geçmiş fedakâr bir kadın, ömür boyu sevilmeye ve saygıya lâyıktır.” diye devam ettiği sözlerinde Yasemin Yaşar, Bediüzzaman Hazetlerinin Lemaat’ta belirttiği ve bugün beşerin aciz kaldığı problemlerin çözüm önerisine gösterdiği model olarak: “Kadınlar yuvalarına dönmelidir, kadının rahatı evidir, kadının hürmeti oradadır, kadının haşmeti ahlâkıdır, kadının güzelliği onun günahsızlığıdır, kadının zineti güzelliğidir, kadının eğlencesi evlâdıdır ve kadının kemâlâtı şefkatidir.” özet cümleleri ile tanıttı. Konuşmasını, “Müslüman aile modeli Sünnet-i Seniyyeyi hayatına hayat yapan mutlu aile modelidir” ifadeleri ile bitirdi. 

Program “grup vuslat” hanım ilâhi grubunun ilâhileri ile devam etti ve Arapça Veda Hutbesi’nin okunması ile son buldu.

AA

Okunma Sayısı: 2059
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı