"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Perde kalkar ve Rablerini görürler

İbrahim Günay
11 Haziran 2023, Pazar
İnsanın dünya ve âhiret huzûru, Allah’a imanla mümkündür. İnsanın gerçek sevinci ve hakîkî mutluluğu, gayba imanla ve Allah sevgisi ile gerçekleşir. Gerçek lezzet ve hakîkî huzur, muhabbetullah ve marifetullahtadır.

İmanla Allah’ı tanıyan ve onu ibâdetle seven insan, cennette de mükâfat olarak Cemâlullah’a mazhar olacaktır. Bu dünyada, rızıkla Rezzâk’ını mânen gören mümin, cennette de perdesiz Rabbini görecektir. Bu dünyada, şükürle hayâtını hitama erdiren müslüman, cennette Hay olan Rabbine bakacaktır.

“Yüzler vardır o gün ışıl ışıl parlayacaktır. O müminler Rablerine bakacaklar ve Allah’ı göreceklerdir. Yüzler vardır, o gün elem ve kederden buruşacaktır.” (Kıyâme, 75/22-24)

Evet, insan dünyada yaşadığı hayata göre, cennette veya cehennemde karşılığını görecektir. Ölüm sonrasındaki en büyük tehlike, cehennem azabıdır. En büyük mutluluk ise cennet hayatı ve perdesiz Allah’a kavuşmaktır. Cennet ehli cennete girince Cenâb-ı Allah: “Siz bir şey istermisiniz ki, verdiğim nimetlerden fazlasını vereyim” diyecek.

Ehl-i cennet de: “Yâ Rab, Sen yüzümüzü ak etmedin mi? Bizi cennete koymadın mı? Bizi cehennem azâbından korumadın mı? Daha ne isteyelim diyecekler. Bunun üzerine, cennettekilerin gözlerindeki perde kalkacak. Artık Rablerini görecekler. Cennet ehline, Rablerini görmekten, onu müşâhededen daha sevgili bir şey olmayacaktır.”

Ehl-i cennetin en büyük nimeti budur. Rü’yetullah nimetidir. Rü’yet-i Cemâlullah’tır. “Dönüş O’na olacaktır. Varacağımız yer O’nun huzurudur.” (Mâide, 5/18)

“Yani, ticâret ve memuriyet için mühim vazîfelerle bu dâr-ı imtihan olan dünyâya gönderilen insanlar, ticâretlerini yapıp, vazîfelerini bitirip ve hizmetlerini itmam ettikten sonra (tamamladıktan sonra) yine onları gönderen Hâlık-ı Zülcelâle dönecekler ve Mevlâ-i Kerîmlerine kavuşacaklar. Yani, bu dâr-ı fâniden (geçici dünyâdan) gidip, dâr-ı bâkîde (ebedî cennet yurdunda) huzûr-u Kibriyâya müşerref olacaklar. Yani, esbab dağdağasından ve vesâitin karanlık perdelerinden kurtulup, Rabb-i Rahîmlerine, makarr-ı saltanât-ı ebedîsinde (ebedî kalınacak cennette) perdesiz kavuşacaklar. Doğrudan doğruya, herkes, kendi Hâlık ve Mâbûdu ve Rabbi ve Seyyidi ve Mâliki kim olduğunu bilecek ve bulacaklar.” (Mektûbât, s.222)

“Bir harf katipsiz, bir iğne ustasız olamaz.” Kâinat kitâbının cisimleşmiş harfleri de katipsiz olamaz. Bir ağacın yaprakları, o ağacın harfleri hükmündedir. Çizilen bir ağaç resmi, ressâmı gösterdiği gibi, dünyada yaratılmış ağaçlar da bir yaratıcıyı gösterir.

Eşyada, yerde ve gökte  mânen Allah’ın gücünü, kudretini ve Esmâ-i Hüsnânın tecellîlerini görenler de, cennette  Allah’ı göreceklerdir inşâallah.

Okunma Sayısı: 2613
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı