"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kayıp İsmet, 11 Kasım’da Köşk’e çıktı

M. Latif SALİHOĞLU
11 Kasım 2016, Cuma
GÜNÜN TARİHİ 11 Kasım 1938

Aylardır kayıplarda olan İsmet Paşa, M. Kemal’in ölmesiyle birdenbire ortaya çıktı ve hemen 11 Kasım (1938) günü Cumhurbaşkanı seçilerek Çankaya Köşkü’ne gönderildi. Adeta piyango gibi İnönü’ye bu makamı-mevkii kazandıranların başında Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Başbakan Celal Bayar, ordunun komuta kademesi, o günün iktidar borazanı medyası ve en son olarak da kukla adamların çoğunlukta olduğu Millet Meclisi gelir.

Resmî açıklama başka türlü yapılmakla beraber, M. Kemal’in öldüğü, en azından ondan “ümit kesildiği” kanaatiyle, milletvekilleri 9 Kasım günü Ankara’ya dâvet edilmişti. Meclis Başkanı A. Renda’nın imzasıyla da, bir gün sonrasına, yani 10 günü için Millet Meclisi olağanüstü toplantıya çağrıldı.

Nitekim, 10 Kasım sabahı itibariyle, ölüm haberini almayan kalmadı. Bu durumda, bütün siyasiler, M. Kemal’in yerine geçecek kişinin kim olacağını, yahut kimin olması gerektiğini konuşmaya başladı. Kulislerde ismi geçen şahıslar şunlardı: Başbakan Celal Bayar, Mareşal Fevzi Çakmak, Dahiliye Bakanı Şükrü Kaya, Hariciye Bakanı T. Rüştü Aras ve eski Başbakan İsmet İnönü.

Fakat, bu arada ne olduysa artık, yaklaşık bir sene kadar evvel (Ekim-Kasım 1937) iktidardan diskalifiye edilen, aktif siyasetten uzaklaştırılan, hatta öldürülme korkusuyla aylardır kendini gizlemek zorunda hisseden İsmet İnönü, birdenbire ortaya çıktı ve adaylığı konuşulan listenin de baş köşesine gelip oturdu.

* * *

Tesbit edebildiğimiz kadarıyla, ibrenin İsmet Paşa lehinde değişmesinde en tesirli rol alan kişi, aynı zamanda ordunun başında bulunan Mareşal Fevzi Çakmak’tır.

Hülâsaten denilebilir ki, bu konuda aktif şekilde devreye giren Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Cumhurbaşkanlığı seçimine bir bakıma “el koymuş” oldu. Onun bu el koymasını da, o günün şartları itibariyle, şüphesiz ancak “silâh zoru ve dayatma” ile izah etmek mümkün.

Esasen, Ordunun nabzını yoklayan Fevzi Paşa, Bayar'ın "Cumhurbaşkanı adayımız siz olun" teklifine rağmen, İsmet Paşa’dan yana tavır takınmayı tercih etti. 

Pek kuvvetli bir rivâyete göre, Başkomutan Çakmak, Millet Meclisi’ni askerî kordon altına aldı ve bütün mebusların oylarını İsmet Paşa’ya vermelerini istedi.

“Tek parti”nin tek adayı

11 Kasım 1938 sabahı, Meclis'te önce 323 milletvekiliyle toplanan CHP grubu 322 oyla İsmet İnönü'yü cumhurbaşkanı adayı seçti. 

Hemen ardından toplanan Meclis genel kurulunda, tek gündem maddesi olarak “cumhurbaşkanı seçimi”ne geçildi. Prof. Hikmet Bayur hariç, toplantıya katılan 348 milletvekilinin tamamı, tek aday olan İsmet İnönü'yü oybirliğiyle cumhurbaşkanı olarak seçti.

Sonraki gelişmeler 

İsmet Paşa, seçildiği tarihten birkaç ay sonra, kendisini Cumhurbaşkanlığı makamına taşıyan Celal Bayar'ı Başbakanlıktan uzaklaştırdı.

Keza, kendisine aynı iyiliği yapma günahını işleyen Fevzi Paşa’yı da (1944'te) ordunun başından uzaklaştırarak emekliye sevk etti. 

Bilindiği gibi, 1945t’e çok partili sisteme geçilmesi kararı alındı. Celal Bayar, yeni kurulan Demokrat Parti’nin başına geçti. Fevzi Paşa ise, 1948’de “milliyetçi-muhafazakâr” tandanslı Millet Partisi’nin fahrî başkanı oldu. (Resmî başkan Hikmet Bayur.)

Son bir not: Türkiye'de mütedeyyin-muhafazakâr kesimin, hakkında en çok yanıldığı kişi, hiç şüphe yok ki Mareşal Çakmak’tır. O, çeyrek asır müddetle işlenen bütün şerlere seyirci veya suskun kalmakla, esasen hem dindarları aldattı, hem de 1946 seçimlerinde CHP'ye karşı muhalefet bayrağını açan DP'nin Meclis’teki grubunu tam ortadan iki bölerek siyasî gücünü zaafa uğratmaya çalıştı. Neyse ki, 1950 seçimlerine 35 gün kala öldü gitti de, DP rahat bir nefes alarak seçimde zafer kazanmış oldu.

@salihoglulatif: Fevzi Çakmak ile Necmettin Erbakan, ikisi de aynı siyasî kulvarın aktörleri. M. Kemal ile bozuşan İsmet İnönü, 1938’de F. Çakmak sayesinde II. Cumhurreisi seçilirken, İ. İnönü ile bozuşan Ecevit de, 1974’te ilk kez Erbakan sayesinde Başbakan oldu.

Okunma Sayısı: 3842
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı