Benim gibi mağdurların sesi soluğu olduğunuz için minnettarlığımı arz ediyorum.  35 yaşındayım, (...) ilçesine bağlı küçük bir köyünde doğdum. İlk ve orta öğrenimimi bu köyde tamamladıktan sonra sınavlara girip sağlık meslek lisesini kazandım. (...) Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Radyoloji Bölümü’nden 2003 yılında mezun oldum. 2009 yılına kadar özel sektörde çalıştım. 2009 yılı Mart ayında devlet memuru olarak, 70.2 KPSS puanı ile atandım. Yıllardır atanmak ve mesleğimi insan gibi yapabilmek için uğraş verdim. Köylü bir çiftçinin çocuğu olarak yokluk içinde, çok zor şartlarda ve evimden, ailemden orta okuldan sonra başlamak üzere uzun yıllar ayrı kalarak, bunu yapabildim. 

15 Temmuz 2016 tarihinde darbe girişimi ve kanlı terör eyleminden sonra kamu görevlilerine yönelik çıkarılan KHK’lar ile görevden ihraç etmeler başlamıştı. Bu kapsamda ben de 675 sayılı KHK ile görevimden ihraç edildim. Hakkımda hiçbir yargı kararı olmamasına rağmen terör örgütü üyesi olarak damgalandım. İnsan içine çıkamaz hale geldim. İşsiz kaldım, geçim sıkıntısı çekmeye mahkûm edildim. Atfedilen KHK kararında ise FETÖ/PDY’den bahsedilmektedir. Ne adı geçen ne de başka bir isimdeki herhangi bir terör örgütü ile hiçbir bağlantım yoktur. Terörün her türlüsünü ise en sert dille lânetliyorum. Görevden uzaklaştırılma aşamasında ise üyesi olduğum sendikanın OHAL kararnamesi ile kapatılmış olduğunu, açığa alınma işlemimin de bu sebeple olabileceğini basından öğrenmiş bulunmaktayım. Üyesi olduğum sendika bakanlık onaylı ve başbakanlık olurlu yasal bir sendikaydı. 

Lise hayatımda okulumuzda sayılı öğrenciye İl sağlık müdürlüğünce verilen başarı belgesini almaya hak kazanan öğrencilerden biri de bendim. Daima gelenek ve ananelerimize bağlı kalmaya, kötü ahlâk ve alışkanlıklardan uzak durmaya, güzel ahlâka sahip olmaya ve topluma faydalı bir birey olmaya çalıştım ve hayatımı bu şekilde yaşadım. Adı ne olursa olsun hiçbir terör örgütünü ve hiçbir cunta hareketini desteklemedim, onaylamadım, hayatım boyunca devletimin ve kanunlarının yanında yer aldım, bundan sonra da buna devam edeceğim. 15 Temmuz 2016 gecesi ülkemizde yaşanan menfur saldırıları, vatanını ve milletini seven her Türk vatandaşı gibi endişe ve üzüntü ile karşıladım. Devletimize, milletimize ve demokrasimize yapılacak herhangi bir hain saldırıyı desteklemem mümkün değildir. Bugüne kadar hakkımda örgüt üyeliği ve benzer suçlamalar ile herhangi bir şikâyette bulunulmamıştır. Bahsi geçen suçlamalarla alâkalı daha önce hakkımda açılmış bir disiplin soruşturması ya da ceza kovuşturması mevcut değildir. 3 kişilik çekirdek ailemle, memleketimden ve aile büyüklerimden uzakta zaten zor olan hayatım karşılaştığım bu durumdan dolayı daha da zorlaştı. Fakat adalete olan inancımı hiçbir zaman yitirmedim. 

Haksızlığa uğramış insanların sesi soluğu olan sizlerden de yaşadığım mağduriyetin sona ermesi için yardımlarınızı istirham ediyor, şimdiden minnettarlığımı ve sonsuz teşekkürlerimi arz ediyorum. Saygılarımla.