*Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.
Gazeteniz bizim gibi mağdurlara sahip çıktığı için sizlere teşekkür ederiz. Rabbim sizin gibilerin sayısını artırsın.
Ben (...) İlinde ikamet ediyorum. Eşim bilişim uzmanı. 25.07.2016 tarihinde bir iş için Emniyet Müdürlüğüne gittiğinde “hakkında gözaltı kararı var” diyerek gözaltına aldılar. 3 gün sonra da tutuklama kararı verildi. 7 ay süresince 4 duruşmaya girdi. 09.02.2017 tarihinde adli kontrol şartı ile tahliye ettiler. Pazartesi ve Cuma günleri imza atmaya başladı. Bir gün hastalandı. O telaşla Cuma imzasını atmayı unuttu. Ertesi sabah apar topar imza attığı şube müdürlüğüne gitti. Durumu oradaki polis memuruna anlattı. Polis memuru hiçbir problem olmayacağını, ihtar yazısı geleceğini, ama ikinci kez tekrarlanırsa sıkıntı olacağını söyledi. Bunu öğrenince rahatladık. Bu olaydan sonra 3 ay daha Pazartesi ve Cuma günleri düzenli olarak imzasına devam etti. Fakat bu süre içerisinde kaçırdığımız o imza için hiçbir yazı, bilgi elimize ulaşmadı.
15.06.2017 tarihinde 5.duruşmamız için adliye yollarını tuttuk. Eşim tahliye olduktan bu yana 4 ay boyunca iddia edilen suçlar için 200 sayfalık araştırma belgesi ve resmi evraklarla hakim karşısına çıktı. Biz adli kontrolümüzün de kalkacağını beklerken Savcı bu araştırmalar ve isteklerin dosyaya hiçbir katkısı bulunmayacak diye “REDDİNE” karar verdi. O kadar evrakın içinde “1 gün imzaya gitmedi” yazısını bularak tutuklanmasına talep etti. Hakim de onayladı.
Hiçbir somut gerekçe göstermeden eşimi tutukladılar. Bizim gibi binlerce insan mağdur oldu. Yapılan hukuksuzluk ve bu zulüm nereye kadar devam eder bilemiyorum. En kötüsüde adaletin olduğu yerde adaletsizliği görmek daha acı maalesef.
11 yaşındaki kızım ve 8 yaşındaki oğlumla yapayalnız hayata tutunmaya çalışıyoruz. Mümin kardeşlerimizin duyarsızlığı bizi çok üzüyor. Hakimler, savcılar, baskı yaparak bu kararı verdirenler de dahil herkes de biliyor ki bizden kimseye zarar gelmez. Rabbim hepimizin yâr ve yardımcısı olsun. Duaların kabul olduğu Ramazan ayındayız. Rabbimizden bizim gibi aylardır ateş düşen evlere bu mübarek günler hürmetine bayram sevinci getirmesini diliyoruz.
15 Temmuz’da şehitlerimizin ateşi düştü yüreğimize, sonrasında da eşim gibi masum insanların hapse düşmelerinin ateşi düştü. Rabbimiz kardeşliğimizi bozmasın. Suçlular cezalandırılsın. Masumlar serbest bırakılsın. Bu bayram hepimizin bayramı olsun. Eskiden dua ederdik devletimiz, milletimiz ve insanlık için. Böyle mağduriyetlerden sonra kalbimiz ve dilimiz bedduaya kayar oldu. Herkesin çocukları, anne babası ile beraberken bizim evlatlarımız haksız yere ana babalarından ayrı yaşıyorlar. Evlatlarım ve benim durumumda olanların evlatları, sevdikleri aklıma gelince bazen kalbim ve dilim bedduaya gidiyor.
Artık bu zulüm daha fazla sürmesin. Biz affetmeye hazırız. Yeter ki devletimiz, milletimiz selamete çıksın. Eski günlerdeki gibi kardeşçe yaşayalım. Biz kendi evlatlarımızın gözyaşlarını görünce bize bu zulmü yapanlar, çocukları, sevdikleri aklımıza geliyor. İnanıyoruz ki bize bu zulüm yapanlar dünyada da, ahirette de bunun hesabını veremeyecekler. Bizim eşlerimiz suçsuz yere hapse girdiler, onlar suçlu olarak girecek. Biz ve evlatlarımız ağladı, ağlıyor ama onların eşleri, evlatları, sevdikleri bizden daha çok ağlayacak. Çünkü onlar haklı yere hapse girmiş olacak. Kendilerini düşünmüyorlarsa bile eşlerini ve evlatlarını düşünerek masumları serbest bıraksınlar. Allah bizim ve evlatlarımızın çektiği acıları kimseye çektirmesin. Hepimiz bu vatanın evlatlarıyız. Masumlara zulmedenler bir gün hapse düştüklerinde biz onların, eşleri, çocukları, sevdiklerinin çektikleri acı yüzünden üzüleceğiz. Her geçen gün kardeşliğimiz darbe alıyor. Affedelim ki affedilelim. Masumları serbest bırakalım. Bu bayram hepimiz için bayram olsun.