"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Bizi burada hapsettikleri için neler kazandığımızı bilselerdi...”

Mağdur Kürsüsü
05 Ekim 2017, Perşembe
*Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.

Bu hafta (...) Cezaevinde yeni bir uygulamaya geçildiğini öğrendik. Artık adi suçlularla Fetöden tutuklu olanların koğuşları karıştırıldı. Cezaevi savcısı bunun pilot uygulama olduğunu (...)’dan sonra tüm cezaevlerinde aynı uygulamanın yapılacağını söylüyor. (...) Bu bir yıllık süreçte zulümde hep başı çekti. Her yer, her hafta 45 dk kapalı görüş verirken (...) iki haftaya bir 15 dk verdi. 15 dk yakınlarımızı görebilmek için 8-10 saat yol gittik. Tabiîki gideriz, Allah sağlık ve imkân versin. Her yer en az 1 saat açık görüş verirken (...) yarım saat verdi. Üstelik yüzlerce tutuklu yakını salona alınmak için daha üst arama sırası bekliyorken tutukluları salona alıp süreyi başlattılar. Kıyafet vermek istediğimizde görüş süresini başlatıp “ağlayarak n’olur görüşe gireyim” diye yalvardığınızda “ya kıyafeti vereceksin ya görüşe gireceksin” dediler. 10 saat yolu 15 dk için çekmeye razı olmuşken kıyafet verme sırasında süre bittiği için görüşemeden ağlayarak geri döndüm. Allah biliyor ki ahirette dâvâcıyım o memurlardan. Şimdi ise zaten hayatı kitap okuma programlarında geçmiş insanları aynı koğuşta tutmak yeterince eziyet olmuyor diye adi suçlularla koğuşlarını birleştirdiler. Bizler bir yıldır olduğu gibi, bu olayın da hayır tarafını görmeye çalışıyoruz, Allah’ın izniyle. Zira adi suçtan hükümlülerle aynı koğuşta olmaktan “Onlara Kur’ân-ı Kerîm öğretme fırsatım oluyor” diye mutlu oluyorlar. Öyle değişik bir buluşma ki bu, birbirleriyle hiçbir ortamda muhatap olamayacak insanlar birbirlerini anlama fırsatı buldu belki de. Daha ikinci gün koğuşa adi suçlular için Elif ba cüzü siparişi verilmiş. “Sabah namazına beni de uyandırın olur mu?” diye tembihleyen olmuş. “Dünüm bile bugünümle aynı değil” diyen olmuş. Yakınına “Sanki cezaevinde değil de yatılı Kur’ân kursundayım artık” diyen olmuş. Bunlar tüyleri diken diken eden şeyler. Tabiî bir yanda da aileme “Fetöcü”lerle aynı koğuşta olduğumu söylemeye utanırım diyen hükümlüler de olmuş. Trajikomik... Belli ki zalimin zulmünün şeklini değiştirmiş olması yine çok güzel kapılar açacak. 

Bir tutuklunun şöyle bir lâfı olmuştu: “Bizi burada hapsettikleri için neler kazandığımızı bilselerdi bir dakika tutmazlardı...” Başımıza gelenlere hayır tarafından bakıp imtihanı kazanma gayretinde olmak bizlere düşen, lâkin koğuşların karıştırılmasıyla zulmün boyutunu arttırma peşinde oldukları gerçeği değişmiyor. 

Gezegende tek zulüm gören de biz değiliz maalesef. İslâm âlemi için acı kesintisiz devam ediyor. Müslümanların girdikleri bataktan çıkamıyor oluşları, hem İslâmı yaşamada hem de pozitif bilimlerde içler acısı halde olmalarıyla ilgili binlerce makale, kitap yazılmıştır zannediyorum. “Bu süreçte ne yapabiliriz?” sorusuna ise verecek somut cevabım yok. Zira kendi ülkemde kendi devletim ve milletim tarafından aç susuz bırakılmış, sivil ölüme terk edilmiş bir insanım. Haliyle elimden pek birşey gelmiyor. Tam da bu yüzden kitap okuma kampanyasını başlattım sosyal medyada. Elimizden sadece okumak ve duâ etmek geliyor çünkü. Her gün belli bir miktar Kur’ân-ı Kerîm, tefsirli meal ve kendi belirleyeceğimiz bir kitap daha okuyoruz. Her kesimden katılan var, Kur’ân ve meal yanında Peygamberler tarihi okuyan da var, nutuk okuyan da. Bu birlik ve beraberlik için o kadar önemli ki... Düşüncelerimiz ne kadar farklı olursa olsun aynı tabanda birleşebiliyor olmak gelecek adına ümit verici. Cezaevinde 10 ayda 80 kitap bitiren, ayda 3000 sayfa kitap okuyan, 3 güne bir Kur’ân hatmi yapan insanların yanında bizlerin de bu süreçte çok okumamız gerekiyor. 

Bu süreç Allah’ın bizi bir eğitime alma süreci gibi geliyor bana. Üniversitelerdeki kredili sistem gibi tabiri caizse. Kur’ân-ı Kerîm, meal, kitap okuma, oruç, tesbih, tefekkür kredilerini almazsak mezuniyet gecikiyor, eğitim süreci uzuyor. Bizler zamanı verimli geçirmiyorsak bu süreci uzatıyoruz belki de. Bu süreçten zihnen ve ruhen sağlam çıkmanın tek yolu kendimizi geliştirmek bence. Kendini yetiştirmek, gelecek güzel günlere hazırlık yapmak. Lâf olsun diye demiyorum, gerçekten çocuklarımıza insanları hangi dinden ya da görüşten olursa olsun sevmeyi öğretme zamanı. Başka düşüncelerle aramızdaki ayrılıkları değil ortak noktaları aramayı öğrenmek ve öğretmek. O zaman dünya daha yaşanılabilir bir yer olacak inşaallah.

Bir gün bu dünyada barış güvercinleri sembolik değil gerçekten uçacak, inanıyorum... Şimdi zeytin dallarını taşıyacak güvercinleri besleme zamanı...

Okunma Sayısı: 21437
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Güneş

    14.12.2017 17:20:39

    Bir konuda bilgi almak istiyorum Ardahan t tipi kapalı cezaevinde siyasi suçlular bulunuyor mu acaba bilgisi olan cevap verebilir mi

  • Ekrem

    6.10.2017 00:46:02

    Şunu soruyorum her kese adli mahkumla siyasi mahkûm arasında ne fark olması gerek cezaevinde yatanlar için işte farkı siyasî mahkumların savunucuları var adlî mahkûmun bır allahi birde ailesi

  • Ekrem

    6.10.2017 00:41:01

    Ben yıllarca ceza evinde yattım inanın orda herşey devlet tarafindan müdürün insafına bırakılmış düşünün ben hatay e tipi kapalı ceza evinde yatarken 1000 küsür mevcutu vardı ve bu insanların aileleri de hesaba katılırsa 5000 6000 bin kişi eder bu kisilerin hepsi müdürün keyfine çok şikayet ettik ama devlet gözünde mahkumsan 5 sınıf vatandaşsın ben diyorum allah düşürmesin mahkum aileleri bile ceza alıyor neden yakınını savunmaya çalışıyor diye ama torpilli insanlar her zaman rahat yani anlayacağınız torpil lazım simdi yayladağı t tipi ceza evinde insanları keyfi gardiyanların dövdüğü devlet tarafindan bilinmiyormu biliniyor ama göz yumuluyor buda insanlarımızın duyarsizligindan kaynaklaniyor ve suçlu insan herseyi hak eder gibi görüyorlar ama şu gerçek ki dünyada suç işlemeyen insan yoktur artık taktir allahın günü geldimi herkes allahtan hakkını alacak allah herkese hak ettiği verir çünki adaletin tek sahibi allahtır

  • Filiz

    5.10.2017 15:00:03

    Benim eşim bir yıldır cezaevinde kızımız yedi aylıkken girdi şuan 15 aylık ve babasını tanımıyor🙄

  • Fatih

    5.10.2017 12:12:26

    Allah hepsine dayanma gücü ve sabır versin, umum nurcuları muhafaza etsin, mazlumun sesini duyuran yeni asya dan da ebeden razı olsun

  • Muammer

    5.10.2017 11:47:34

    Zulüm devam etmez de inşallah.insanlara karışıp hizmet etmeyi yapıyorsunuz uzak kaldıydınız samimi candan hizmet böyle olur.kibirden uzak ihlasla samimi ve ciddi...

  • Serpil

    5.10.2017 07:02:22

    Allah razı olsun böyle güzel bir yazı yazdığınız için. Elbette bir gün devran dönecek masumlar hapisten çıkacak işte o gün bizim yanımızda olmayıp zalimin tarafını tercih edenlerin yerin dibine giresi gelecek...

  • Umutcan

    5.10.2017 04:27:21

    Mümini nereye koyarsan koy kardadır,kazandığını zannedenler geçici bir nefis tatmininden başka elinizde kalan hiçbirşey yok.Dünyayı da ahiretide kaybetmek ne acı birşey

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı