***
Fakültemin mescidindeyim. -Rabbim cümlesinin ibadetlerini kabul buyursun-
En görünür noktaya bu müthiş, bu ihlâs dolu not asılmış: “Risale-i Nur sohbetlerimize katılmak ister misiniz?”
Bayılırım ben böylesi zekâya…
***
Meleklerin yüzüne nur serptiği.
Hangi akıl küpü, hangi “Sahabe meşrep” delikanlı astı acaba bu notu buraya?
İçimde gerçek anlamda “bahar” yeli esiyor.
Malûmunuz; üniversitelerin ilk yarı yılına “güz yarı yılı”.
İkinci yarı yılına ise “Bahar yarı yılı” denilir…
Öyle bir bahar sıcaklığı yayılıyor mescitten ruh âlemime, içten ve de dıştan sarıyor bütün dünyamı…
***
Risale-i Nur sohbetlerine katılmak isteyenler için mescid duvarındaki bu nota bir de “Aşağıdaki telefon ve adres şöyle şöyledir...” diyerek, sohbete dâvet edenin adres ve telefonu yazılmış…
Tamamen imtihan beyinli!
Vize, final, test dışında bir şey düşünmeyen gençler nerede?
Gerçek final...
Yani gerçek son olan imtihan sırrını ve imtihanın bittiğini belirten ölümü unutmadan ahiretine çalışan bu gençler nerede?
Üniversitede bence bu! İki kanatlı gençler yetiştiren kurum.
***
Manevî bir hizmet yarışı bu.
Bulup kutladım bu notu yazan zekâ dolu kardeşimi.
Bu fikirde olan bütün nur yüzlü gençlere derim ki:
Bahar yarı yılınız, bahar kadar güzel olsun…
Ebedî baharı kazanmak cümlemize nasip olsun….
Daha ne diyebilirim ki!
Nasıl duâ edebilirim ki!