Bütün bu zulüm ve savaşların, silâh seslerinin arasından. Dünyevî geçici lezzetlerde  boğulanların feryatları arasından sesin duyulur usûlca Üstadım. Biri seni okur, birileri sesin olur Üstadım. Haykırırlar dünyaya avazları çıktığı kadar, herşeye rağmen. Hutbe-i Şamiye’den Münâzarât’a, Muhakemat’tan Sünûhat’a, Sözler, Lem’alar ve Mektubat’a uzanan, çizdiğin o müstakim çizgide sesin oluruz hep birlikte, sen oluruz Üstadım. Ortadoğuda ve bütün dünyada çalışan İslâm karşıtlarına inat.
Hayat-ı maneviyesini idamdan kurtarmak ve maddî hayatın lezzet ve saadetini tatmak isteyen 70’e yakın kardeşimiz ile birlikte, Ankara Asyayla Sosyal Tesislerinde Risale-i Nur’u okumak ve yazmak methüsenasına kadir olmak için, Üstadımızın sesi olmak için toplandık, Ankara ve bütün Türkiyenin dört bir cenahından gelen kardeşlerimiz ile birlikte.
Madem Kur’ân-ı Mu’cizülbeyan’ın i’caz-ı manevisinden fışkıran ve bir nur’u İlâhî olan Risale-i Nur önümüzdedir. Madem imanı kazanmak ve imanla bu dünyadan dar-ı saadet-i bakiye gidebilmek insanların her meselesinden üstün ve en büyük dâvâsıdır. Ve madem Risale-i Nur Kur’ân’ın feyziyle, hakaik-ı imaniyeyi ders verip, yüz binlerle onu okuyup yazanların kat’i şahadetiyle ve birçok ayat-ı Kur’âniye ve ehadis-i Muhammediye (asm) kudsî beyanatı ve takdirane tavsiyeleriyle Risale-i Nur o dâvâyı kazandırıyor. Elbette ve elbette, bizler  hakikatperverler olarak ona koşacağız, onu okuyacağız, bütün dünyaya onu haykıracağız, onu okuyarak teselli ve ferah bulmaya çalışacağız.
İşte bu sebeple toplandık Ayaş’da okumak için. Takdir ve tahsine çokca lâyık Risale-i Nurları okuduk, okuduk. Okudukça ruhumuzdaki iştiyak yükseldi. Çünkü insanın en kıymetli ve üstüne titrediği malı onun ruhudur. Ruhlarımızı zâyi olmaktan ve fenâdan ve başıboşluktan muhafaza etmek için Risale-i Nurlar’a teslim ettik hep birlikte. Risale-i Nur tam bir tamirat görevi görerek ruhlarımızı arındırıyor, dünyevî kirlerden, gürültülerden, seslerden temizliyordu bizleri. Okumalıyız, daima okumalıyız bu yüzden. Korkmalıyız okumamaktan. Çünkü nurlu âlemlere okumakla geçebiliriz, okumakla Üstadımızın sesi olabilir, onun seneler evvel bugün yaşadığımız sıkıntılara işaret ettiğini ve çözümünü yazdığını bütün dünyaya ve insanlığa duyurabiliriz. Belki de en çok bu yüzden okumalıyız. İnsanlığa, gençliğe hak ve hakikati öğretmek, bu asrın Müslümanlarını ve

bütün insanları koyu fikir karanlığından kurtarmak için. Bütün bunlar gösteriyor ki Nur Talebelerine çok büyük görevler düşüyor. Bizlerin tembellik yapmak gibi bir lüksümüz olmadığını gösteriyor. “Bu senede evde okuruz, sınavlarımız var, tatil yapacağız, şimdi kim bir ay şehirden uzak o dağlarda kitap okuyacak” gibi sudan bahanelere sığınmaya, hem de böyle bir zamanda okumaktan kaçmaya hiç hakkımız yoktur.
Bütün zorluklara rağmen, nefsin bütün oyunlarına direnip gelen ağabey ve kardeşlerimiz ile okuduk. Bir aydan daha kısa bir sürede bütün Risale-i Nur Külliyatının anlayarak okunmasının mümkün olabileceğini Geyve Külliyat Bitirme programındaki liseli kardeşlerimiz gibi tasdik ettik elhamdülillah.
Bir kez daha bizlerin ve bizler gibi binlerce fertlerin imanlarının kurtulmasına vesile olan Âlim-i Küll ve Müellif-i Muhterem Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerine vücudumuzun zerrelerinin, zerrat-ı kâinatla darbı adedince selâm ve rahmet olsun. Seneye yine aynı zaman ve yerde Üstadımızı sevenlerle tanışmak ve küffara karşı Üstadımızın sesi olmak için her yaştan ağabey ve kardeşlerimizi programımıza dâvet ediyoruz. Programı organize eden, düzenleyen, iştirak eden vakıf ağabeylerimize de bir kez daha teşekkür ederiz. Cenâb-ı Hak her daim Kâmillerle beraber Üstadımız Bediüzzaman Hazretlerinin sesi olmayı cümlemize nasip etsin. Âmin.. Duâ ile…