"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur ile okumak

Remziye ÇELİK
15 Kasım 2015, Pazar 13:22
Okumak kavramı okul okumak, kitap, dergi, gazete v.b yazılı bir metin okumak gibi anlamlara gelmektedir.

Ben de Risale-i Nurla tanışana kadar okumayı bunlardan ibaret sanırdım. Allah’ın kelâmı olan yüce kitabımızdaki İlk emir ‘‘Yaradan Rabbinin adıyla oku!’ ne demek istiyor diye soruyorum kendime. Peygamberim (asm) okuma bilmiyordu ki okumayı bilmeden nasıl okuyabilirdi? Okumaktan kasıt sadece Kur’ân okumak mıydı acaba? Okumak, ama neyi, nasıl okumak diye düşünürken.

Risale-i Nur Kur’ân’dan süzülen bir tefsir olduğundan cevap veriyor: “İsm-i Hakemin tecelli-i azamı şu kâinatı öyle bir kitap hükmüne getirmiş ki, her sayfasında yüzer kitap yazılmış ve her satırında yüzer sayfa derc edilmiş ve her kelimesinde yüzer satır mevcuttur ve her harfinde yüzer kelime var ve her noktasında kitabın muhtasar bir fihristeciği bulunur bir tarza getirmiştir. O kitabın sayfaları, satırları, ta noktalarına kadar yüzer cihette Nakkaşını, Kâtibini öyle vuzuhla gösteriyor ki, o kâinatın müşahedesi, kendi vücudundan yüzer derece daha ziyade Kâtibinin vücudunu ve vahdetini ispat eder. Çünkü bir harf kendi vücudunu bir harf kadar ifade ettiği halde, kâtibini bir satır kadar ifade ediyor” diyor.

Risale-i Nur'dan aldığım cevap karşısında hayretler içinde kalıyorum. Ve sonra soruyorum kendime, meğer ben okuma bilmiyormuşum. Risale-i Nur kâinata okunması gereken bir kitap nazarıyla bakıyormuş, hem de ne kitap, ama her sayfasında yüzer kitap yazılırmış, her satırında yüzer sayfa ve hakeza… Daha önce hiç böyle bakmamıştım. Kâinata bu bakış açısıyla bakmak ancak Kur’ân’ın tefsiri olan Risale-i Nur’da varmış. Kâinatta ki her şeyin zerreden şemse kadar her şeyin Rabbimden gelen ve okunması gereken mektuplar olduğunu fark ettim. Hem de ne mektup ama… Okumaya yeni başlamış bir çocuğun sevinci gibi bir sevinç kaplıyor içimi harfleri öğreniyorum, heceliyorum bir an önce okumak istiyorum. Artık kâinat gözümde bambaşka manalar alıyor ve kâinatta ki her şey okunmayı bekliyor. Okumayı sökmek istiyorum. Okudukça okumak…

Kâinatta ki hiçbir şeyin başıboş olmadığını, her şeyin bir Yaratıcın emri dairesinde işler gördüğünü ve hiçbir şeyin vazifesiz olmadığını… Okudukça açılıyor her bir sayfa bir kitap oluyor. Sayfalardaki her şey Yaratıcısını bildiriyor. O’nun varlığının birliğinin delilleri oluyor. Esma ve sıfatlarının ayrı ayrı tecellilerini bildiriyor, görmeyen gözlere okutturuyor. Hepsini göremesem de okuyamasam da Risale-i Nur susmuyor üzülme diyor: “Bazen bir saat tefekkür bin yıl ibadettir” diyor. Ve yine yüzüm de bir tebessüm beliriyor. Hiç pes etmeden okumaya devam diyorum. Zübeyir Ağabeyin sözünü duyar gibi oluyorum “Şimdi oku kabir de okuyamazsın’”dediğini. Hiç pes etmeden, sıkılmadan, yorulmadan, okumaya devam diyorum. 

Tefekküre şayan bu kâinat kitabını okumak ve Risale-i Nur’la okumak ayrı bir lezzet veriyor. “Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku”! Kendime bakıyorum okunması gereken bir sayfa da benmişim meğer. İnsan kâinatın fihristesiymiş diyor Risale-i Nur. Ben yine hayretler içinde okunması gereken daha ne çok şey varmış diyorum. Şunu anlıyorum ki bu okumak hiç bitmeyecek, kâinat var oldukça benim ömrüm yettikçe bu okuma devam edecek. Okuyacağım her an her fırsatta okumaya çalışacağım. Kâinatı, kendimi Risale-i Nurla okuyacağım. Son nefesime kadar...

Okunma Sayısı: 4374
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı