Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 03 Temmuz 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Beşiktaş Deniz Müzesi

Denizciliğin kalbi Beşiktaş, bugün yine denizcilik tarihinin en önemli eserlerini göğsünde saklıyor. Tarihî kayıklar koleksiyonu tamamen orijinal parçalardan oluşuyor. Deniz tarihini, denizcilikte kullanılan objeleri ve deniz kültürünü ziyaretçilerine aktaran müzede, gemi modelleri, sancaklar, Aivazovsky, Hüsnü Tenküz gibi ünlü ressamların tabloları bulunuyor.

Osmanlı donanması, 16. Yüzyıldan 19. yüzyılın ortalarına kadar her yıl bahar aylarında Beşiktaş Limanı’ndan sefere çıkardı. Dev cüsseli kalyonlar, kadırgalar sefer öncesi limana demirleyip birkaç gün kaldıktan sonra törenlerle uğurlanırdı. Osmanlı denizciliğinde bir gelenek haline gelen bu törenler, Beşiktaş’ın deniz tarihinde ayrıcalıklı bir yere sahip olmasını sağlamıştı. 16. yüzyılda Barbaros Hayrettin Paşa, Beşiktaş Deresi ağzında cami ve medrese yaptırdı. Ölümünden sonra da Mimar Sinan tarafından Beşiktaş Meydanı’na klasik Osmanlı mimarisine uygun olarak inşa edilen türbeye defnedildi. Bu büyük Türk denizcisine duyulan saygı denizcilerle Beşiktaş arasında bir gönül bağının kurulmasını sağladı. Bu yüzden Türkiye’nin ilk ve tek Deniz Müzesi’nin 1961’den beri Beşiktaş’ta varlığını sürdürmesi denizcilik tarihi açısından büyük anlam taşıyor.

İLK ASKERî MÜZE

Deniz Müzesi, 1897 yılında, Bahriye Nazırı Büyük Amiral Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa’nın emri ile Kd. Yüzbaşı Süleyman Nutki tarafından Tersane-i Amire’de (bugünkü Taşkızak Tersanesi) Bahriye Müze ve Kütüphane İdaresi ismi ile kuruldu. 1934 yılında Deniz Müzesi adını alan mekân aynı zamanda Türkiye’nin ilk askerî müzesi olma özelliğini taşıyor. Savaş sebebiyle İstanbul’dan Anadolu’nun değişik yerlerine taşınan orijinal eserler, 1948’den itibaren Dolmabahçe Camii ve yanındaki binalarda ziyaretçilere açıldı. Son olarak 1961 yılında müze, Beşiktaş’taki İskele Meydanı’nda, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa’nın anıtı ve türbesi yanında, bugünkü bulunduğu yere taşındı. Kayıklar Galerisi bölümü ise 1970 yılında izleyiciye açıldı. Dolmabahçe, Topkapı, Beylerbeyi, Çırağan ve Üsküdar sarayları ile sahildeki kasırlardan getirilen eşsiz tarihî kayıklar burada teşhire sunuldu.

SALTANAT KAYIKLARI

Tarihî kayıklar koleksiyonu tamamen orijinal parçalardan oluşuyor. Sultan IV. Mehmed devrinden itibaren Osmanlı sultanlarının yakın sularda kullandıkları 24 çifte kürekli teknenin genişliği 5 metre 70 cm, uzunluğu ise 40 metre. Kadırganın köşk bölümü sedef, bağa, fildişi süslemeler, gümüş levhalar ve değerli taşlarla bezeli.

‘UZAKLAR’DA MÜZEDE

Deniz tarihini, denizcilikte kullanılan objeleri ve deniz kültürünü ziyaretçilerine aktaran müzede, gemi modelleri, sancaklar, Aivazovsky, Hüsnü Tenküz gibi ünlü ressamların tabloları bulunuyor. Bunların yanı sıra Yavuz Sultan Selim’in, Mısır’ın fethinde kullandığı toplardan biri, Alman UB-46 Denizaltısı’nın denizden çıkarılan bir bölümü ve büyük denizcilerin büstleri bahçe bölümünde yer alan önemli eserlerden. Bahçenin devamında Osman-Zuhal Atasoy çiftinin dünya turuna çıktığı ‘Uzaklar’ teknesi için camdan yapılmış özel bir bölme var. Atasoy çifti 24 Ağustos 1992’de Ege’deki Sığacık Limanı’ndan demir alarak batı rotası ile yolculuğa başladılar. Yolculuk sırasında Deniz adlı bir kızları da olan çift dört yıl, on ay, altı gün boyunca gezerek 30’dan fazla ülkeyi ziyaret ettiler. Şu an Deniz Müzesi’nde bulunan Uzaklar, orijinal gövdesiyle gittiği ülkeleri anlatmak için ziyaretçilerini bekliyor.

MÜZE DOKTORLARI

Müzedeki tüm eserlerin orijinal olması çok etkileyici bir durum. Müzede çalışan özel restoratörler bu parçaları sürekli bakımdan geçiriyor. Müzecilik ve tarihî objelerin restorasyonu konusunda özel eğitim alan restoratörler haritaların eksik parçalarını onarıyor, tarihî kayıkların yıpranan boyalarını eserin özgünlüğünü bozmadan yeniden elden geçiriyorlar. Sürekli yeni parçaların eklenmesiyle müzenin şu an içinde bulunduğu binalar yetersiz kalıyor. Bu sebeple Deniz Müzesi mekânını yenilemeye hazırlanıyor. 2005 yılında açılan proje yarışmasında birinci olan eserin hayata geçirilmesi için hazırlıklar başlamış durumda. Müze yetkilileri en kısa zamanda yeni projeyi hayata geçireceklerini belirtiyorlar. Yeni proje çerçevesinde gökyüzündeki takım yıldızlarını bire bir anlatan bir gökyüzü simülatörü yapılması planlanıyor. Buna ek olarak, özellikle küçük ziyaretçilerin çok ilgisini çekecek üç boyutlu bir gemi kullanma simülatörü de yolda. Bu aletle kullanıcılar istedikleri gemiyi seçip onu kumanda edebilecek.

Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa’dan günümüze Türk Deniz mirasının en önemli örnekleri Deniz Müzesi’nde sergileniyor. Bu eserleri inceleyip bir an için Barbaros’un ‘seferden dönüşünü’ hayal etmemek mümkün değil. Dinleyin, top seslerini siz de duyuyor musunuz?

(Skylife, Temmuz 2006)

03.07.2006


 

Müzeler belediyelere devredilecek

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, müzelerin belediyelere devrine yönelik tasarının TBMM’ye sunulduğunu bildirdi.

Koç, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Mamak Belediyesince düzenlenen ‘’2. Türk Halk Müziği Festivali’’nin açılış törenine katıldı. Törenden önce gazetecilerin sorularını cevaplayan Koç, müzelerin belediyelere devrine ilişkin soru üzerine, ‘’Biz tasarıyı hazırladık Meclise sunduk. Meclis gereğini yapacak’’ dedi.

Bakan Koç, açılışta yaptığı konuşmada da festivalin, millî kültürün asli unsurlarından biri olan müzik kültürünün ve Türk halk müziğinin canlanmasına katkı sağladığını söyledi. Atilla Koç, ‘’Festivalde seslendirilen eserler, piyasalardaki yozlaşmanın farkına varmamızı sağladı’’ diye konuştu.

/ ANKARA

03.07.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004