Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Teröre 7 ayda 91 şehit verdik

Dışişleri Bakanlığı Güvenlik İşleri Genel Müdürü Hayati Güven, terör örgütü PKK’nın bu yılın yedi ayında düzenlediği saldırılarda güvenlik güçlerinin 91 şehit verdiğini ve şehit sayısının, sadece Temmuz’da 25 olduğunu bildirdi.

Güven, Türk Polis Araştırmaları Enstitüsünün Washington’da düzenlediği terörle mücadele konferansında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, kuzey Irak’taki terör kamplarının kapatılmasını, PKK’nın elebaşılarının tutuklanarak iade edilmesini ve örgüte sağlanan lojistik desteğin kesilmesini istediğini vurguladı. PKK teröründeki artışı rakamlarla açıklayan Güven, terör örgütünün 2002’deki saldırılarında 6 güvenlik mensubunun şehit düştüğünü, bu rakamın 2003’te 21, 2004’te 73, 2005’te 97 ve bu yılın ilk yedi ayında 91 olduğunu söyledi. Sadece Temmuz ayında, 25 güvenlik mensubu şehit oldu.

Güven’in verdiği bilgiye göre, 2002’deki PKK saldırılarında 45 sivil hayatını kaybederken ve yaralanırken, bu rakam 2003’te 44’e, 2004’te 144’e, 2005’te 274’e ve bu yılın ilk yedi ayında 472’ye ulaştı. Terör örgütünün halen Türkiye’de yaklaşık 2 bin, kuzey Irak’ta da 3 bin-3 bin 500 militanı bulunduğunu anlatan Güven, PKK’nın elebaşılarının kuzey Irak’ta olduğunu ve örgütün teröristleri o bölgede silâh altına aldığını, onların beynini yıkadığını ve ardından Türkiye’ye gönderdiğini kaydetti.

Terör örgütünün kuzey Irak’ta tamamen serbestçe hareket ettiğini; silâh, mühimmat ve patlayıcıları kuzey Irak’taki karaborsadan temin ettiğini kaydeden Güven, Türkiye’nin, bu durumu ABD ve Irak hükümetlerine ilettiğini ifade ederek, “Ancak şimdiye kadar somut sonuçlar alındığını söylemek zor” dedi.

/ WASHINGTON

11.09.2006


 

“İngiltere’den terörist gibi kaçtım”

Konser vermek için Türkiye’ye gelen İngiliz Viyolonsel Virtüözü Raphael Wallfisch, Atatürk Havalimanında gazetecilerle konuşurken, ülkesi İngiltere’den “bir terörist gibi kaçtığını” ifade ederek, “İngiliz hükümeti son dönemlerde yaşanan terör olaylarından sonra kendi halkına da bir terörist gibi davranır oldu, artık bu durum İngiliz halkını bıktırdı” dedi.

Müslümanlar terörist gibi gösteriliyor

İngiltere Müslüman Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Abdülbari de Sunday Telegraph’a verdiği beyanatta bazı polislerin ve basının bir bölümünün Müslüman gençleri “terörist gibi gösterme”sini eleştirerek, “Bu yaklaşım halk tarafından da desteklenince, ortaya organize bir ayrımcılık çıkıyor ve birçok genci marjinal noktalara itiyor” diye konuştu.

11.09.2006


 

Aydınlar Ortadoğu’yu tartışıyor

İletişim Yayınları, herkese açık düzenli toplantılarını, bu ay Ortadoğu’yu tartışmaya ayırdı. 12-28 Eylül arasında gerçekleştirilecek altı toplantıda, birçok gazeteci, akademisyen ve aydın, Ortadoğu üzerine tartışacak.

“Bu karmaşık siyasal coğrafyada olup bitenleri anlamak, komşu olmaktan gelen bir merak ve kaygının ötesinde, insani ve siyasal bir sorumluluktur” diyen yayınevi, Ortadoğunun sadece yerel veya bölgesel çatışmaların mekânı değil, küresel çapta çıkarların kesiştiği bir bölge olduğuna dikkat çekti.

Yayınevinin Cağaloğlu’ndaki binasında gerçekleşecek toplantılarda;

12 Eylül’de “İsrail Sözlüğü” kitabının yazarı Selin Çağlayan ile Ahmet İnsel, kitap üzerinden komşu bölgenin ve yaşananların değerlendirmesini yapacaklar.

14 Eylül’de “Ortadoğu’da İyiler ve Kötüler” başlıklı toplantıda, Hizbullah, İsrail, Hamas, İran, Amerika Birleşik Devletleri ve diğerleri, Erhan Keleşoğlu, Mete Çubukçu ve İbrahim Mazlum tarafından değerlendirilecek.

19 Eylül’de “Türkiye İçin Ortadoğu Var mı? “ başlığı altında Türkiye’nin izlediği belirli bir Ortadoğu politikası olup olmadığı, Kenan Çamurcu, Gökhan Çetinsaya, Ömer Laçiner ve Güven Gürkan Özkan tarafından tartışılacak.

21 Eylül’de “Ortadoğu’da Maduniyet: Toplumsal Hareketler ve Siyaset” kitabı üzerinden Koray Çalışkan, Doğan Çetinkaya ve Erhan Keleşoğlu değerlendirmelerini sunacak.

26 Eylül’de “Savaşın Medya Cephesi-Medyanın Savaş Cephesi” başlıklı toplantıda Ömer Madra, Sefer Turan, Mustafa Alp Dağıstanlı ve Ünsal Çığ konuşacak.

28 Eylül’deki “İtham Ediyoruz!!!” başlıklı toplantıda ise, Taha Parla, Yıldırım Türker, Ayşe Gül Altınay, Koray Çalışkan ve Perihan Mağden yer alacak.

Bilgi için: 0-212-5162260

/ İSTANBUL

11.09.2006


 

Onlar hâlâ tarlada

İlköğretim birinci sınıflarda bugün, diğer sınıflar için 18 Eylül’de başlayacak yeni eğitim-öğretim yılı öncesinde tarım işçisi çocuklar yine tarlalarda, kavurucu sıcak altında pamuk topluyor. Yetkililer ise çocukların okula devam etmesi için aileleri ikna etmeye çalışırken okul kayıtlarını da tarlada yapıyor.

PAMUK KADAR BEYAZ GELECEK İÇİN

Milli Eğitim Bakanlığı ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) işbirliğiyle Çukurova’ya gelen tarım işçilerine yönelik olarak, 1 Ocak 2005’de “Pamuk kadar beyaz bir gelecek için” sloganıyla başlatılan proje kapsamında, görevliler, çocukların kayıtlarını pamuk tarlalarında yapıyor.

Kavurucu sıcak altında aileleriyle pamuk toplayan okul çocuklarının, pamuk hasadı bitip memleketlerine dönünceye kadar eğitimlerine çalıştıkları yerlere en yakın okullarda devam etmelerini sağlamak amacıyla tarlaları gezen görevliler, aileleri bu konuda ikna etmeye çalışıyor.

MİNİKLER BUGÜN OKULLU OLDU

Öte yandan, ilköğretim birinci sınıfa başlayacak öğrenciler de uyum sağlayabilmeleri amacıyla bugün okula başladılar. Önlük giymek zorunluluğunun olmadığı bir hafta boyunca 09.00-11.40 ve 14.00-16.40 saatleri arasında yarımşar gün okula gidecek öğrenciler okul davranış kuralları, arkadaşlarıyla iletişim gibi konularda bilgilendirilecek. Velilerin de katılabileceği uyum programında çocuklar için oyun faaliyetleri de olacak.

11.09.2006


 

Avrupalı parlamenterler Gaziantep'te toplanıyor

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Siyasi İşler Komisyonu toplantısı, 11-12 Eylül’de Gaziantep’te yapılacak.

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, yaptığı açıklamada, Gaziantep’in bölgesinin eğitim, kültür, finans, turizm, kongre ve diplomatik merkezi olma yolundaki hedefine emin adımlala ilerlediğini belirtti. Aslan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Siyasi İşler Komisyonu toplantısının 11-12 Eylül’de Gaziantep’te yapılacağını, bu toplantının Türkiye’de ilk kez düzenlendiğini ifade etti. Mehmet Aslan, şunları söyledi:

‘’Avrupa kıtasının barış ve bütünlüğünün en önemli simgelerinden biri olan AKPM Siyasi İşler Komisyonu toplantısının Gaziantep’te yapılması ilimiz açısından son derece önemli bir gelişme. Gaziantep, Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri arasında çok önemli bir köprü vazifesi görüyor. Oda olarak 10 yılı aşkın bir süredir gerek komşularımız gerekse de AB ile olan ilişkilerimizin geliştirilmesi anlamında çok önemli ilerlemeler kaydettik. Avrupa Konseyi üyesi Türkiye’nin, Konsey yanında Avrupa kıtasının barış ve bütünlüğünün simgelerinden bir diğeri olan AB’ne üyeliği bu Birliğe önemli bir katkı sağlayacaktır. Ülkemiz bu alanda kendine koyduğu hedef doğrultusunda önemli bir yol almıştır ve almaya devam edecektir.’’

/ GAZİANTEP

11.09.2006


 

İstanbul’da PKK operasyonu: 7 gözaltı

İstanbul’da 8 kişinin yaralandığı iki ayrı bombalı saldırı eylemine katıldıkları ileri sürülen terör örgütü PKK/Kongra-Gel üyesi 2 kişi ile bu kişilere yardım ve yataklık ettikleri öne sürülen 5 kişi yakalandı.

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünden yapılan açıklamada, İstihbarat Şube Müdürlüğü, MİT Bölge Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ile koordineli olarak PKK/KongraGel terör örgütüne yönelik operasyon düzenlendiği bildirildi. Açıklamada, örgütün yurt dışındaki kamplarında bomba eğitimi alarak “İstanbul’a sansasyonel eylem yapmak” amacıyla gönderildiği belirlenen 2 örgüt üyesinin tespit edilerek Bağcılar’da takibe alındığı, bir kamyonetle Esenyurt’a gelen Mehmet Z. ve Ramazan Ç’nin, kendilerini gözaltına almak isteyen polis memurlarına el bombası atıp silahlı çatışmaya girdiği kaydedildi. Polisin yaptığı çalışma sonucu Mehmet Z. ve Ramazan Ç. ile bu kişilerle irtibatlı oldukları öne sürülen 5 kişinin de yakalandığı ifade edilen açıklamada, bu kişilerin üzerlerinde ve gösterdikleri yerlerde yapılan aramalarda, çok miktarda silah,mühimmat, örgütsel yayın ve doküman ele geçirildiği belirtildi.

/ İSTANBUL

11.09.2006


 

‘Türkiye'nin AB'den başka seçeneği yok’

Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Avrupa Parlamentosu milletvekili Vural Öger, Türkiye’nin AB’den başka seçeneği olmadığını söyledi.

Öger, Almanya’nın Hamburg şehri yakınlarındaki Neuenfelde kasabasında SPD parti teşkilatı tarafından düzenlenen bir çocuk ve aile şenliğine katıldı. Şenlikte vatandaşlarla sohbet eden Öger, Türkiye-AB ilişkilerine de değinerek, ‘’Türkiye günümüzde tarihi bir fırsat yakalamıştır. Bu fırsatı iyi değerlendirerek duygusal politikalarla tehlikeye atmaması gerekir. Türkiye’nin AB’den başka seçeneği yoktur’’ diye konuştu. Almanya’dan yaşayan göçmen gençlerin eğitim sorunlarına daha fazla önem verilmesini isteyen Öger, uyum için önemli olduğu için 3 yaşından itibaren çocuklara kreş ve yuvaların ücretsiz olması gerektiğini kaydetti. Öger, göçmenlere, Alman vatandaşlığına daha fazla rağbet göstermeleri ve siyasette daha aktif olmaları çağrısında bulundu.

/ NEUENFELDE

11.09.2006


 

Babacan, IMF-Dünya Bankası toplantılarına katılacak

Singapur’da, 15-23 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası Grubunun Yıllık Guvernörler toplantılarında, Türkiye’yi, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan başkanlığındaki heyet temsil edecek.

Alınan bilgiye göre, Babacan, Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) yetkililerinin de yer alacağı Singapur’daki zirvede, çok sayıda toplantıya girerek ikili görüşmelerde bulunacak. Babacan, IMF’nin ve Dünya Bankasının küresel politikalarının belirlendiği Uluslararası Parasal ve Mali Komite ile Kalkınma Komitesi toplantılarına katılacak. Ali Babacan, Singapur’da, IMF Başkanı Rodrigo De Rato, Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz, uluslar arası ilişkilerden sorumlu ABD Hazine bakan yardımcısı Timothy D. Adams, Irak Maliye Bakanı Jabr Al-Zubaidy, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası Başkanı Raphael Alomar ile resmi görüşmelerde bulunacak. Merrill Lynch tarafından düzenlenen bir konferansın açılış konuşmasını yapacak olan Babacan, JP Morgan, Lehman Brothers, Morgan Stanley ve Credit Suisse tarafından tertip edilen Türkiye konulu yatırımcı konferanslarına katılacak. Babacan, temasları çerçevesinde, Uluslararası Finans Enstitüsü ve Bretton Woods Komitesi tarafından tertip edilen toplantılara da katılacak. Babacan, Singapur temasları sırasında 2009 Yılı IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantılarının İstanbul’da yapılması kararının ardından IMF ve Dünya Bankası Başkanları ile bir mutabakat zaptı da imzalayacak.

/ ANKARA -

11.09.2006


 

Devlet sivilleşmeye engel

Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarına yönelik yapılan bir araştırmada, STK’ların AB ile ilişkileri yetersiz gördükleri, devletin bir çok alanda hala etkin olmasından şikâyet ettikleri belirlendi. AB süreciyle birlikte demokratik alanda kısmen de olsa bazı iyileşmelerin meydana geldiğini ifade eden STK’lar bunun yetersiz olduğuna dikkat çekiyor.

Merkezi Ankara’da bulunan Sivil Toplum Geliştirme Merkezi (STGM) tarafından Haziran 2006 tarihinde STK’lara yönetilen “STK’lar olarak devletle ilişkilerinizde AB süreciyle birlikte ne gibi olumlu değişiklikler gözlüyorsunuz? Halen yaşanan sorunlar nedir?” şeklindeki soruya çeşitli cevaplar geldi.

Cevaplar olumlu ve sorunlu şeklinde iki bölümde toplanırken, sorunlu alanların fazlalığı dikkat çekti. Sorunlu alan olarak belirlenen görüşlerin en başında devletin hâlâ sivilleşmenin önündeki en büyük engel olduğu, bürokratik iktidarın muasır medeniyet kavramına ters düşmemek adına AB rüzgârına açıktan karşı çıkmadığı ancak bazen öfkesini kamufle edemediğine dikkat çekildi.

BÜROKRATİK DİRENÇ VAR

STK’ların devlet ile olan ilişkilerinde gördükleri sorunlu alanlardan bazıları şöyle:

•Devlet hala sivilleşmenin önündeki en büyük engel. “Sizin güvenliğiniz için” diyerek, ellerinde kameralarla toplantıları izlemek isteyen görevliler (polis) hala varlıklarını koruyor.

•Kamu görevlilerinin bilinci değişmedi. STK’lar olarak, devlet ile ilişkilerde yaşanan olumlu değişikliği tek kelimeye “zoraki nikâh” durumuna benzetebiliriz. Devlet kademelerinde çalışanların sabit görüşü ve gücü paylaşmak istememeleri ilişkilerde herhangi bir değişiklik meydana getirmiyor. Mevzuattaki değişikliklere inanmıyorlar, inanmadıklarını gizliyorlar; fakat statüsünün ve elindeki iktidar gücünün elinden kaymakta olduğunu gören bürokratik iktidar, muasır medeniyet kavramına ters düşmemek adına AB rüzgarına açıktan karşı çıkmıyor ancak kimi zaman öfkesini kamufle edemiyor.

•Kamu kurumları, STK’lar ile işbirliğine girmeyi sindiremiyor. Toplumla birlikte yönetmek yerine, toplumu yönetmeye alışmış bir bürokrasi, kamu yönetimi ile kurduğumuz her ilişkide karşımıza çıkıyor.

•Devlet teknik konularda STK’lar ile daha rahat işbirliğine giderken, sosyal konularda (insan hakları, kadın hakları, sosyal adalet vs. ) daha mesafeli duruyor.

•Devlet kendi eliyle STK’lar oluşturdu.. Bu nedenle STK’lar gerçekten sivil ve bağımsız çalışamıyorlar. Bağımsız bir çalışma olmadıkça güçlü bir STK’dan söz etmek zor.

•Resmî kurumlarda bürokratlar dernek kuruyorlar. Bunların bir bölümü AB hibelerinden yararlanmak için, bir bölümü de “sivillikse onu da biz yaparız” mantığı ile kuruluyor.

AB SÜRECİNİN OLUMLU KATKISI

Buna karşılık AB süreci ile birlikte kısmen de olsa bazı iyileşmelerin meydana geldiğini de belirten STK’lar olumlu gelişmeleri de şöyle sıraladı:

•AB uyum sürecinde Dernekler Yasası’nda yapılan değişikler, STK’lar ile devlet arasındaki ilişkilerin gelişmesinde ana etkenlerden biri oldu. Demokratik örgütlenme pozitif olarak gelişti.

•AB süreci Sivil Toplum Örgütleri üzerindeki antidemokratik uygulamaları azalttı. Devlet, sivil toplumu birkaç yıl öncesine kadar tehdit olarak algılardı. AB süreci bu yönelimleri tamamen ortadan kaldıramamakla birlikte eskiye göre büyük bir ilerleme kaydedildi.

•Dikkat çekici bir değişiklik ise dernekler masası konseptinin polisin elinden alınıp, Dernekler Müdürlüğü ile “sivil” bir yapıya kavuşturulması oldu.

•Kamu Kurumları ve STK’lar ortak çalışmalara başlayarak birbirini tanımaya başladı.

Kemal BENEK / ANKARA

11.09.2006


 

Darbeciler hesap versin

Ankara Sıhhıye meydanında düzenllenen ‘’12 Eylül Darbecileri Yargılansın’’ mitinginde, darbecilerden hesap sorulması istendi.

78’liler Derneği’nin organize ettiği mitinge DİSK, Sosyalist Demokrasi Partisi, ÖDP, DTP, EMEP, Halkın Kurtuluşu Partisi, TMMOB ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Mitinge katılmak üzere Ankara Tren Garı’nın önünde toplanan kalabalık, mitingin

yapılacağı Sıhhiye Meydanı’na yürüdü. Çevik kuvvet polisinin yoğun güvenlik önlemi aldığı yürüyüş öncesinde, trafiğe kapatılan Talatpaşa Bulvarı ve Atatürk Bulvarı’nın üzeriden yürüyüşe geçen gruptakiler, ellerinde ‘’12 Eylül askeri harekatı sırasında hayatını kaybeden kişilerin’’ fotoğraflarını taşıdılar. sloganlar atan eylemciler, miting alanına Abdi İpekçi Parkı yakınlarında kurulan kontrol noktasından üst aramaları yapıldıktan sonra alındı. Mitingde yapılan konuşmalarda darbecilerin halka hesap vermesi istendi.

/ ANKARA

11.09.2006


 

Erdoğan: Acılardan besleniyorlar

Bilecik’in Söğüt İlçesi’nde gerçekleştirilen ‘’725. Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Söğüt Şenlikleri’’ne katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, insanların acılarıyla beslenerek, umutlarıyla nemalanarak zaaflardan medet bekleyenlerin, önlerini kesemeyeceklerini söyledi.

Erdoğan, yürüyüş kortejinin ardından, eşi Emine Erdoğan ve bakanlarla birlikte Ertuğrul Gazi Türbesi’ni ziyaret etti. Erdoğan, türbe ziyaretinden törenin yapılacağı alana gelirken bir grup, ‘’Kahrolsun PKK, işbirlikçi AKP’’ gibi çeşitli sloganlar attılar. Erdoğan, bu sloganlara el sallayarak karşılık verdi. Törenin yapıldığı stadyumda çeşitli gruplar arasında kısa süreli gerginlikler yaşanırken, güvenlik güçleri olaylara müdahale etti. Bu arada Başbakan’ın korumalığını yapan yeğeni Ali Erdoğan’ın da yüzüne darbe aldığı görüldü. Başbakan Erdoğan, tören alanında yaptığı konuşmada, ‘’Bizim anlayışımızda acze yer yoktur. İhtilaf ve çatışma alanlarını derinleştirmek için çalışanlara zerre kadar prim vermedik, vermeyeceğiz. Israrla kardeşlik ve adalet zeminini güçlendirme gayreti içindeyiz. Metaneti, sabrı, iyi niyeti elden bırakmadık, bırakmayacağız ama ne yazık ki bunun farkına varamamış veya varmak istemeyenler de var’’ dedi. Erdoğan, ‘’Bu düşüncede, zihniyette olanlara şunu hatırlatalım’’ diyerek, şunları söyledi: ‘’Türk milleti bu tür gerginliklere prim vermemiştir, vermeyecek. Türk milleti, manevi değerlerimizi kendi tahakkümleri altına almak isteyenlere, onun istismarını yapmak isteyenlere de prim vermeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olan bir Türk evladını farklı yerlere yakıştıranlara Türk milleti prim vermeyecektir. Bu tür yakıştırmaları yapanlar önce kendilerini check etsinler, önce aynaya baksınlar, durumlarını görsünler.’’

İnsanların acılarıyla beslenerek, umutlarıyla nemalanarak zaaflardan medet bekleyenlerin, önlerini kesemeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: ‘’Çünkü bizim kardeşliğimiz sadece sözlerden ibaret bir kardeşlik değildir. Asırlardır kardeşiz, ebediyen kardeş kalacağız. Biz manevi değerlerden yoksun, zorla ya da tesadüfen bir araya gelmiş bir millet değiliz.’’ Alanda bulunan hiç kimseyi ayırt etmediğini belirten Başbakan Erdoğan, Şeyh Edebali’nin öğüdünü de okuyarak, ‘’Bu noktadan hareketle şahsıma olan tüm hakaretleri duymadım ve hakkımı helal ediyorum’’ dedi.

/ SÖĞÜT

11.09.2006


 

Düğün konvoyunda kaza: 1 ölü, 17 yaralı

Van’da, düğün konvoyundaki bir minibüsün devrilmesi sonucu ilk belirlemelere göre 1 kişi öldü, 17 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Gürpınar ilçesine gelin almaya giden düğün konvoyu içerisindeki sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 65 AB 752 plakalı minibüs, Edremit ilçesi Çiçekli beldesi yakınlarında devrildi. Kazada, ilk belirlemelere göre, 1 kadın öldü, 17 kişi yaralandı. Yaralılar, Van’daki hastanelere kaldırıldı.

/ VAN

11.09.2006


 

Türkiye, İsrail ile ilişkilerini gözden geçirmeli

Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Koray Çalışkan, Türkiye-İsrail ilişkilerini ve Lübnan’a asker gönderilmesiyle ilgili tartışmaları Yeni Asya’ya değerlendirdi. Hizbullah’ın silâhsızlandırılmak istediğini belirten Çalışkan, “BM üyesi bir ülke, başka bir BM üyesi ülkeyi işgal ediyor. BM Güvenlik Konseyinin aldığı kararın bir yere varamayacak olmasının nedeni, âdil bir ateşkes antlaşması ortaya koyamayışındandır” dedi.

Dr. Çalışkan, “Türkiye (Lübnan’da) bir kargaşa yaşanırsa askerlerini geri çekeceğini açıkladı. Geri çekmek, asker göndermekten daha büyük bir adımdır. Türkiye’nin asker göndermemesini istememin nedeni buydu. Türkiye Irak savaşına girmeyerek tarafsız ve güçlü bir ülke haline geldi. Türkiye İsrail’le içine girdiği askerî anlaşmaları yeniden düşünmeli ve en büyük müttefiki olan İsrail’le ilişkilerini radikal olarak gözden geçirmelidir” şeklinde konuştu.

RÖPORTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN

Hasan Hüseyin KEMAL

11.09.2006


 

Linç girişimleri korkutuyor

Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı M. Halit Çelik, hukuk devletinde suçlar ve cezalar belli olduğunu belirterek, toplumsal linçlerden endişe duyduklarını söyledi.

Hangi davranışın suç oluşturduğunun ve suçlunun tesbiti ile yargılama ve cezalandırma yetkisinin yargı mercilerinde olduğunun altına çizen Çelik, açıklamasında şunları kaydetti: “Suç işlediği iddia edilen kişi güvenlik güçleri tarafından yakalanarak yargı mercilerine teslim edilir, adil bir yargılama sonucu suçluluğu sabit görülürse yargı tarafından yasada yazılı cezaya çarptırılır. Bunun dışında bir uygulama kaos ve anarşi olup, hukuk devletinde olamaz.” İstanbul İsmailağa Camii’nde konuşmacıyı öldüren kişinin linç edilerek öldürülmesi olayının tehlikeli bir sürecin alışkanlığa dönüşme riskinin devam ettiğini gösterdiğini söyleyen Çelik, MAZLUMDER olarak şu çağrıda bulundu: “Halkımızı hukuk dışı davranışlardan uzak durmaya, linç girişim çağrılarına uymamaya, suç oluşturduğu düşünülen konularda yetkili mercileri harekete geçirmekle yetinmeye, yetkili mercileri ise artan linç girişimleri karşısında daha etkili yaptırımlar uygulayarak devamına meydan vermemeye çağırıyoruz” dedi.

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

11.09.2006


 

Gençler gazetecilik yolunda

YASEM tarafından Batıkent Kültür Merkezi Seminer Salonu’nda düzenlenen ve üç gün sürecek “20. Gazetecilik Semineri” başladı.

Seminerde, yazma motivasyonu, kariyer plânlaması, spor ve mizah, hikâye ve roman yazarlığı, şiir dünyası, gazetecilikte insan hakları, anlayarak hızlı okuma, araştırma teknikleri, gazetecilik mutfağı, tanıtım ve pazarlama, reklamcılık, röportaj yapma, öğrenme motivasyonu konuları işlenecek. Genç gazeteci adaylarına, yazma motivasyonu konusunda Kadir Aytar, kariyer plânlaması konusunda İsmail Benek, spor ve mizah konusunda Serdar Tiryaki, hikâye ve roman yazarlığı konusunda İslam Yaşar bilgi ve birikimlerini aktaracak. Şiir dünyası konusunda Hasan Tanrıverdi, gazetecilikte insan hakları konusunda ise Ayhan Bilgen’in ders vereceği seminer sonunda katılımcılara atölye çalışmalarından oluşan dergi ve sertifika sunulacak.

Yeni Asya / ANKARA

11.09.2006


 

Pazar halkı tepkili

Sarp sahil yolunun çalışmaları sürerken yarım kalan çalışmaların tamamlanmaması vatandaşların tepkilerine neden oluyor.

Tamamlanmayan yollardan olan Pazar sahil yolunun her geçen gün tehlike saçmaya devam ettiğini belirten halk, “İlgililer bir çok kez uyarılmasına rağmen yine çözüm bulunamıyor. Maddî hasar ve can kayıplarına yol açan Pazar giriş ve çıkışları iki gün önce meydana gelen ölümcül kazadan sonra daha da tehlikeli olmaya başladı” sözleriyle endişelerini dile getirdi. Pazar’ın Rize istikametinden girişinde yapılan kavşağın tamamlanmadan trafiğe açıldığını belirten çevre sakinleri, hiçbir uyarı levhasının bulunmayışının bu yeri adede “ölüm kavşağına” dönüştürdüğünü ifade etti. Pazar ilçesi çıkışındaki kavşağın yine aynı şekilde tamamlanmadan trafiğe açıldığına dikkat çeken vatandaşlar, “Bu iki yerde her an yeni kazaların meydana geleceğini görmek için kahin olmak gerekmez. Biz Bir kez daha ilgilileri uyarıyoruz, hayat bu kadar ucuz değil. Lütfen görevinizi layığı ile yapınız” dedi.

Abdullah UZUN / RİZE

11.09.2006


 

Deniz Fener'i Lübnan'ı aydınlatıyor

Lübnan ve Filistin için büyük bir yardım hareketi başlatan Deniz Feneri Derneği, 2. insanî yardım gemisini yola çıkarıyor. Gemide, 275 ve 300 kwa lık 2 adet jeneratör, 2000 kişilik prefabrik bir aş evi, gıda, sağlık ve giyim gibi acil ihtiyaçlardan oluşan 350 ton insanî yardım malzemesi yer alıyor. Yardımlar, Mersin limanından hareket ederek Lübnan’a ulaşacak.

Konu ile ilgili bir açıklama yapan Deniz Feneri Derneği Genel Sekreteri İbrahim Altan, “2. Yardım Gemisi’ndeki insanî yardım malzemelerinin tamamını Lübnan’da savaştan en fazla zarar gören ve binaların çoğu kullanılamaz durumda olan Hıyam Kasabası’na göndereceğiz. Hıyam’da, savaş sırasında evlerinden kaçan insanlar ateşkesle birlikte kasabalarına geri dönmeye başladı. Bu da beraberinde bir takım sorunlar getirdi. Bunların başında yemek, elektrik ve giyim sorunları geliyor. Deniz Feneri’nin 2. kez göndereceği yardım gemisiyle bu sorunlara çare olmayı amaçlıyoruz” dedi.

Deniz Feneri 2. Yardım Gemisi’nde yer alan prefabrik aşevi, bir öğünde 2000 kişiye sıcak yemek imkânı sağlayacak. Mutfağı ve servis alanı bulunan aşevi Hıyam Kasabası’na kurulacak.

Deniz Feneri Derneği’nin, 2. yardım gemisi ile birlikte; Lübnan’a gönderdiği insanî yardım malzemelerinin değeri 5.5 milyon doları bulacak. Bu, şimdiye kadar Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları tarafından Filistin ve Lübnan’a gönderilen yardımların en büyüğü olma özelliğini de taşıyor.

Nakledilecek yardım malzemeleri arasında, 250 ton su ve gıda (bebek maması, un, kuru bakliyat, zeytin, muhtelif konserve ve hazır yemek, süt tozu), 5. 000 battaniye, 5.000 bebek bezi, 5 ton temizlik malzemesi ve 500 bin YTL değerinde ilâç (antibiyotik, tansiyon, şeker ve kalp hastalıkları ilâçları, böbrek hastaları için sıvılar, serum ve pansuman malzemeleri) de bulunuyor.

Yeni Asya / İSTANBUL

11.09.2006


 

Zabıta 180. yaşını kutladı

Zabıta Teşkilâtı’nın 180. Kuruluş Yıldönümü Bahçelievler’de düzenlenen faaliyetle kutlandı.

Bahçelievler Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde gerçekleşen yemekli gecede teşkilâtının kuruluş yıl dönümünü Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu ile birlikte kutlayan zabıtalar, yemek sonrasında da canlı müzik eşliğinde şarkılar söyleyerek gönüllerince eğlendiler. Programda bir konuşma yapan Develioğlu, “Zabıta kardeşlerim belediyenin dışarıdaki yüzleri oluyor. Dışarıdaki olumsuzlukları en iyi şekilde olumlu hale getirmek noktasında çok maharetli bir şekilde çalışma yapması gerekiyor, o yüzden sizlere de fazla görev düşüyor, görevinizin bilincinde çalıştığınızı da biliyorum” dedi.

Yeni Asya / İSTANBUL

11.09.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004