|
|
|
| |
En kötü imaj İsrail’in |
İsrail’in dünyada en olumsuz imaja sahip ülke olduğu ortaya çıktı.”National Brand Index” adlı araştırmada, İsrail, dünya kamuoyunun gözünde ülkelerin imajlarıyla ilgili listede sonuncu geldi. 35 ülkede 25.903 kişi arasında yapılan araştırma, İsrail’in diğer ülkeler arasında sonuncu gelmesinin yanı sıra araştırmanın yapıldığı her bir alanda diğer ülkelerle arasındaki farkın büyük olduğunu da gösterdi.
İsrail’in dünyada en olumsuz imaja sahip ülke olduğu ortaya çıktı. ‘’National Brand Index’’ adlı araştırmada, İsrail, dünya kamuoyunun gözünde ülkelerin imajlarıyla ilgili listede sonuncu geldi.
35 ülkede 25,903 kişi arasında yapılan araştırmada, yatırım ve göç, ihracat, kültür ve kültürel miras, halk, yönetim ve turizm alanlarında, insanların bu ülkeleri nasıl algıladıklarına bakıldı. GMI kuruluşu tarafından yapılan araştırma, İsrail’in diğer ülkeler arasında sonuncu gelmesinin yanı sıra araştırmanın yapıldığı her bir alanda diğer ülkelerle arasındaki farkın büyük olduğunu da gösterdi.
Araştırmada ayrıca, İsraillilerin dünyanın en az misafirperver halkı olarak görüldüğü de ortaya çıktı. Araştırmadan çıkan sürpriz sonuç ise İsrail’in yakın müttefiki olan ABD’de halkın, İsrail’i uluslar arası güvenlik ve barış alanlarında sadece Çin’den bir üst sıraya yerleştirmesi.
Araştırmayı kaleme alan Simon Anholt, ‘’İsrail markasının’’, bu endekste şimdiye kadar ölçülenler arasında en olumsuz imaja sahip olduğunu ve bu alanların tümünde listenin en altında yer aldığını söyledi.
Anholt, bir ülkenin politikasının, bir kişinin o ülke hakkındaki düşüncelerinin her unsurunu etkilediğini düşünüyor. Anholt, imajını daimi olarak değiştirmede başarılı olmak isteyen bir ülkenin, tavırlarını değiştirmesi gerektiğini vurguladı. Araştırma Arjantin, Avustralya, Belçika, Brezilya, Kanada, Çin, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Mısır, Estonya, Fransa, Almanya, Macaristan, Hindistan, Endonezya, İrlanda, İtalya, Japonya, Malezya, Meksika, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Rusya, Singapur, Güney Afrika, Güney Kore, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye, İngiltere ve ABD’de yapıldı.
|
|
/ ANKARA
26.11.2006
|
|
| |
Mossad ajanları da devrede |
Roma Katolik Kilisesinin ruhani lideri Papa 16. Benediktus, Türkiye seyahati sırasında yapacağı görüşme ve konuşmalarda, İngilizce, Fransızca ve İtalyancayı kullanacak. İkili görüşmelerde duruma göre bu dillerden birini kullanacak olan Papa’nın, muhtelif televizyonlarca canlı yayımlanacak konuşmalarının hangi dillerde yapılacağı da belirlendi.
AA muhabirinin Vatikan’daki kaynaklardan derlediği bilgilere göre, Papa 16. Benediktus, 28 Kasım Salı günü Diyanet İşleri Başkanlığını ziyareti sırasında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu ile birlikte TSİ 17.00 civarında basına hitaben yapacağı konuşmada İngilizceyi kullanacak.
Öte yandan Vatikan Basın Bürosunun Papa’nın Türkiye’de yapacağı konuşma metinlerinin Türkçe çevirilerini de hazırlamakta olduğu öğrenildi. Vatikan’ın, Türkçe tercümeleri denetim altında tutabilme amacıyla bu şekilde bir önleme başvurmuş olabileceği belirtiliyor.
Öte yandan Papa’nın ziyareti sırasında olağanüstü güvenlik önlemleri alınacak. İtalyan gazetelerinden La Repubblica, Papa’nın korumasını sağlamak amacıyla, İtalya ve Vatikan’ın güvenlik ve istihbarat elemanlarının yanı sıra İsrail’in gizli servisi MOSSAD elemanlarının da Türk güvenlik birimlerine destek vermek amacıyla Türkiye’ye geldiğini iddia etti. Habere göre, İtalya’nın askeri gizli servisi SİSMİ (Askeri İstihbarat ve Güvenlik Teşkilâtı) ile sivil istihbarat teşkilâtı SISDE’ye (Demokratik İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatı) bağlı çok sayıda ajan, Papa ziyareti sebebiyle Türkiye’ye ulaştı. Gazetede çıkan haberde, “Papa’yı İsviçreli Muhafızlar, Vatikan Jandarması, Türkiye’ye ulaşmış durumdaki çok sayıdaki SİSMİ ve SİSDE elemanları da koruyacak. Ülkenin genel güvenliğine katkı sağlamak amacıyla, MİT ile yıllardır sıkı bir ittifak içindeki MOSSAD gizli servisinin elemanları da ülkeye gelmiş durumda” denildi. Türk güvenlik birimlerinin, Papa 16. Benediktus’un ziyaret sırasında çelik yelek giymesinden yana olduğu belirtildi. La Repubblica, Papa’ya refakat edecek bazı kardinallere de çelik yelek giydirilmesinin ihtimal dahilinde olduğunu ileri sürdü. Corriere della Sera ise Papa’nın ziyareti sırasında Ankara, İzmir ve İstanbul hava sahalarının Türk F-16’ları tarafından hava trafiğine kapatılacağını yazdı. Haberde, “Keskin nişancılar kentlerdeki çatılara yerleştirilecek, güvenlik için 16 bin kişi seferber edilecek” denildi.
La Repubblica’daki haberde, İstanbul’daki emniyet birimlerinin, Papa 16. Benediktus’a suikast hazırlığındaki bir grup teröristi de “birkaç hafta önce” İstanbul’da tutukladığı da ileri sürülerek şöyle devam edildi: “Bundan birkaç hafta önce İstanbul polisi, ziyaret sırasında Papa’ya ve maiyetindekilere suikasta niyetlenen bir grup teröristi ortaya çıkararak tutukladı. Ancak örgütün Türklerden mi, yoksa başka ülkelerden gelen kişilerden mi olduğu konusunda bilgi verilmedi. her halükârda 16. Benediktus’un, ek güvenlik önlemi olarak kullanabileceği çelik yelek de hazır. Beş kardinal de çelik yelek giymek durumunda kalabilirler.”
|
|
/ VATİKAN
26.11.2006
|
|
| |
‘Türkiye’nin kökleri Hıristiyandır’ |
Roma Katolik Kilisesi’nin ruhani lideri Papa 16. Benediktus’un Türkiye ziyareti öncesinde Papalık Hristiyanlar arası Birlik Kurulu Başkanı Kardinal Walter Kasper, bu seyahatin zorluklar ve sıkıntılarla dolu olabileceğini ileri sürdü. La Repubblica, Kardinal Kasper’in, “Papa, Türkiye’nin Hristiyan kökenleri olduğunu da izah etmeli” dediğini de belirtti.
La Repubblica, 73 yaşındaki Alman Kardinal Kasper’in geçmişte verdiği bir beyanatta Türkiye için “tarihsel belleği arındırma gerekliliği”nden söz ettiği ve İslâm konusunda ise “Tek bir İslâm yok. Kur’ân muğlak bir kitap. İslâm, tek tip değil. İslâma elbette saygı gösterilmeli. Ama İslâm bugüne dek, sadece azınlık konumunda olduğu yerlerde hoşgörülü davrandı. Çoğunluk konumunda olduğu yerlerde ise din özgürlüğü tanımıyor. İslâm, farklı bir kültür” demiş olduğu hatırlatıldı.
|
|
/ ROMA
26.11.2006
|
|
| |
Meşal tıkanmadan İsrail’i sorumlu tuttu |
Hamas’ın siyasî büro şefi Halid Meşal, İsrail’i geçen Haziran ayında Filistinli militanlarca kaçırılan İsrail askerinin bu ülkeye iadesi karşılığında mahkûm değişimi konusunda ilerleme sağlamamakla suçladı.
Meşal, Kahire’de Filistin’de ulusal birlik hükümeti kurulması ve kaçırılan İsrail askeri Gilat Şalit ile ilgili krizlerde arabulucuk rolü oynayan Mısırlı yetkililerle yaptığı görüşmede, “Gilat Şalit’in İsrail’e verilmesi karşılığında mahkûm değişimiyle ilgili anlaşmanın ertelenmesinin nedeninin kendileri değil, karşı taraf (İsrail) olduğunu” söyledi.
Halid Meşal, ulusal birlik hükümetinin kurulması için yürütülen görüşmelerde de “iyi adımlar” atıldığını, ancak “daha fazla zamana” ihtiyaç duyulacağını kaydetti. Hamas, Gilat Şalit’in İsrail’e teslim edilmesi karşılığında İsrail’deki binden fazla Filistinli mahkûmun değişimini talep ediyor.
|
|
/ KAHİRE
26.11.2006
|
|
| |
‘İşkenceleri bizzat Rumsfeld emretti’ |
Irak’taki cezaevlerinin eski sorumlusu olan Amerikalı Albay Janis L. Karpinski, Irak’taki işkencelere eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in onay verdiğini iddia etti.
Rütbesi Tuğgenerallikten Albaylığa indirilen, Alman Cumhuriyetçi Avukatlar Birliği’nin Rumsfeld’e karşı açtığı dâvâda şahitlik yapacak olan Karpinski, İspanyol El Pais gazetesine verdiği demeçte, “cezaevlerinde olanların, bazı sorumluların görevlerini yapmamasından kaynaklandığını, bu nedenle Rumsfeld ve (Irak’taki koalisyon güçlerinin eski komutanı Ricardo) Sanchez gibilere karşı bildiği her şeyi anlatmak istediğini” söyledi.
Irak’ta işkencelerin yaşandığı Ebu Garip cezaevinden de sorumlu olan bayan Karpinski, “Bir daha tekrarlanmaması için sadece Amerikalılar değil tüm dünya neler olduğunu bilmeli. Bu yüzden bildiğim her şeyi anlatmaya devam edeceğim” dedi.
|
|
/ MADRİD
26.11.2006
|
|
| |
Peçeyle derse giren öğretmenin işine son |
İngiltere’de, çalıştığı okulu, peçesini çıkartmadığı için kendisini kızağa aldığı gerekçesiyle mahkemeye veren ve tazminat kazanan öğretmen Aishah Azmi’nin işine son verildi.
Dewsbury’deki Headfield adlı Anglikan kilisesine bağlı okulda çalışan Azmi’nin sözleşmesinin yenilenmediği ve işine son verildiği bildirildi. Geçen hafta okulda yapılan disiplin kurulu toplantısına peçeyle katılan ve derslere peçeli grime kararını bir kez daha savunan Azmi’nin bu kararlılığı üzerine işten çıkartıldığı belirtildi. Azmi’nin avukatları, okulun bu konudaki resmî yazısını beklediklerini, bu yazıyı aldıktan sonra yine hukuk yolunu izleyeceklerini söyledi.
|
|
/ LONDRA
26.11.2006
|
|
| |
HAMAS’tan üçüncü intifada tehdidi |
Hamas siyasî lideri Halid Meşal, Filistin sorununa siyasî bir çözüm bulunmaz ise 3. bir intifadayı başlatmakla tehdit etti.
Meşal, altı ay içinde 1967 sınırları içinde bir Filistin devletinin kurulacağı siyasî çözüm istedi. Mısır’ın başşehri Kahire’de gazetecilere konuşan Meşal, “Gerçek siyasî ufuklar için uluslar arası topluma 6 ay süre tanıyoruz. 1967 sınırları içinde bir Filistin devleti kurulması için tarihi bir fırsat var. Taleplerimiz karşılanmaz ise, Filistin halkı bütün siyasi dosyaları kapatacak ve 3. bir intifada başlatacak” dedi.
|
|
/ KAHİRE
26.11.2006
|
|
| |
‘Cemayel’in katilleri Suriye düşmanları’ |
Suriye Enformasyon Bakanı Muhsin Bilal, Lübnan Sanayi Bakanı Pier Cemayel’in İsrail ajanları tarafından öldürülmüş olmasının uzak bir ihtimal olmadığını söyledi.
Bir İspanyol gazetesine açıklama yapan Bilal, “Pier Cemayel’in suikastını gerçekleştirenler Suriye’nin düşmanlarıdır. Bunlar aynı zamanda Lübnan’ın ulusal birliğini istemeyen düşmanlardır. Bu suikastı gerçekleştiren güçler bundan önce Lübnan’ı altyapısını ve çocuklarını katleden güçlerdir.” dedi. Bilal, İspanyol Elperidico de Catalunya gazetesine verdiği demeçte Cemayel suikastının İsrail Mossad tarafından veya yabancı gizli örgütler tarafından yapılmasının uzak bir ihtimal olmadığı açıklamasında bulundu.
|
|
/ ŞAM
26.11.2006
|
|
|
|
