Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 05 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Türkiye ziyareti gerilimi bitirdi

Papalık Hıristiyanlarası Birliği Özendirme Kurulu Başkanı Kardinal Walter Kasper, Papa’nın Türkiye’deyken yaptığı jestlerle, 12 Eylül’deki Regensburg konuşması neticesinde İslâm dünyası ile Vatikan ilişkilerinde yaşanan gerilimli dönemin artık geride bırakılmış olmasını sağladığını söyledi.

Roma Katolik Kilisesi’nin ruhani lideri Papa 16. Benediktus’un Türkiye ziyaretinin yankıları sürüyor. Papalık Hristiyanlarası Birliği Özendirme Kurulu Başkanı Kardinal Walter Kasper, geziye ilişkin yaptığı değerlendirmede, Papa’nın Türkiye’deyken yaptığı jestlerle, 12 Eylül’deki Regensburg konuşması neticesinde İslâm dünyası ile Vatikan ilişkilerinde yaşanan gerilimli dönemin de artık geride bırakılmış olmasını sağladığını söyledi.

Kardinal Kasper, İtalyan devlet televizyonu Rai-1’de yayımlanan demecinde, Vatikan’ın bir devlet olarak Türkiye’nin AB üyeliği konusunda lehte veya aleyhte bir tavır takınamayacağını hatırlatarak, “Vatikan’ın bu konudaki tavrı hep aynıdır. Bizim siyasî meselelerde bir tavrımız olamaz. Ama Papa, Avrupa’ya yakınlaşmayı amaçlayan yürüyüşün devam etmesine sevinir” dedi. Kardinal Kasper, Papa’nın Türkiye’deyken yaptığı jestlerle, 12 Eylül’deki Regensburg konuşması neticesinde İslâm dünyası ile Vatikan ilişkilerinde yaşanan gerilimli dönemin de artık geride bırakılmış olmasını sağladığını savundu. Kasper, “Regensburg sonrası dönem artık kapanmıştır. Türkiye ziyareti, iyi niyetli tüm insanların Papa’nın diyalog istediğini idrak etmelerini sağlamıştır. Ziyaret, Müslümanların çoğunluğunun iyi niyetliler ve ılımlılardan oluştuğunun anlaşılmasını da sağladı. Dolayısıyla Müslümanlar bir tehlike değildirler. Onlarla işbirliği yapmamız mümkündür” diye konuştu. Kardinal Kasper, Hristiyanlık’taki bazı değerlerin Müslümanlarda da bulunduğunu, ama aradaki farklılıkların da asla göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkati çekti. Papa 16. Benediktus’un Türkiye ziyareti sırasında yaptığı jestlerde de bu kurala riayet etmiş olduğunu belirten Kasper, “Oruç ve duâ, Müslümanların yoğun biçimde yaşadığı değerler arasındadır. Hristiyanlar da onları bu sebeple taktir etmektedirler. Papa Türkleri sevmektedir, Müslümanları sevmektedir” dedi.

Kasper, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Diyalog, saygı ve güveni gerektirir ama, aradaki farklılıklar da unutulmamalıdır. Papa, bu farklılıkları unutmamış olmakla birlikte, Türk halkına ve Müslümanlık inancına yönelik takdir ve sevgisini göstermek istemiştir”.

/ VATİKAN

05.12.2006


 

Litvinenko Müslüman mı öldü?

İngiltere’de zehirlenerek ölen eski Rus ajan Aleksandr Litvinenko’nun, ölmeden önce İslâm dinine göre defnedilmek istediği bildirildi. Litvinenko’nun babası Valter Litvinenko, oğlunun ölüm döşeğinde, kollarındayken kendisinden bu yönde talepte bulunduğunu açıkladı.

Kommersant gazetesine bayanat veren Valter Litvinenko, “Bana ‘İslâm dinine uygun şekilde defnedilmek istiyorum’ dedi. Ben de ona ‘Tamam oğlum. İstediğin gibi yapacağız. Ailemizde hep bir Müslüman vardı. Mühim olan Tanrı’ya inanmak. Tanrı birdir’ dedim” diye konuştu.

Acılı baba, oğlunun ölümünden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i suçlarken, oğul Litvinenko da ölmeden önce yazdığı mektupta ölümünden Putin’in sorumlu olacağını ifade etmişti. Valter Litvinenko, Rus gizli servis görevlilerinin Putin’in emriyle oğlunu zehirlediğini iddia ederken, Rusya ise, eski ajanın ölümüyle ilgisi olmadığını belirtiyor.

Diğer taraftan, Rusya’daki Komsomolskoye Pravda gazetesi de Çeçen direnişçilere ait bir internet sitesini kaynak göstererek Litvinenko’nun son zamanlarda İslâm dinini kabul ettiğini öne sürmüş ve Litvinenko can çekişirken bir kişinin başucunda oturarak Yasin Sûresi’ni okuduğunu ve kendisinin Müslüman mezarlığında toprağa verilmeyi vasiyet ettiğini kaydetmişti.

Litvinenko, zehirlendiği sırada Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin’in sıkı muhaliflerinden; Rus gazeteci Anna Politkovskaya’nın cinayetini araştırıyordu. Eski ajan, Putin’in bilhassa Çeçenistan politikası olmak üzere icraatlarına eleştirileriyle tanınıyordu.

DIANA DA MÜSLÜMAN MI ÖLDÜ?

Bu arada, Prens Charles’in eşi ve Galler Prensesi olan Diana’nın sırdaşı ve Özel Kalem Müdürü Paul Boril yeni yazdığı kitabında Dianha’nın ölmeden önce İslâma tutkun olduğunu ve bu şekilde öldüğünü yazdı. Yeni kitabında Diana’nın muradının Beyaz Saray’a çıkmak olduğunu ve Kissinger ve Hillary’nin kendisini bu yönde yüreklendirdiklerini belirtti. Bilindiği gibi, Diana ölmeden önce Pakistan ve Mısır’ı ziyaret etmiş ve önce kalp cerrahı Pakistanlı Hasenat Han’a aşık olmuş ardından da onu kıskandırmak için İmad Fayid’le gönül ilişkisini girmiş ama sonunda İmad’la bağlarını kopmaz hale getirmişti ve ikili Paris’te bir seyanatta iken trafik kazası geçirerek hayatlarını kaybetmişlerdi.

Litvinenko soruşturması Rusya’ya uzandı

Öte yandan Eski Rus istihbaratçı Aleksandır Litvinenko’nun Londra’daki bir restoranda zehirlenerek öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten İngiliz polisi, bilgi avı için Rusya’ya gidiyor.

Rusya’nın Londra Büyükelçiliği, İngiliz polis teşkilâtı Scotland Yard’ın uzmanlarına, soruşturmanın kapsamını genişletebilmeleri amacıyla vize verildiğini açıkladı. Scotland Yard açıklamasında da 9 uzmanın, ölümünden önce Litvinenko ile görüşenlerden bilgi alınması amacıyla Moskova’ya gideceği belirtildi.

/ MOSKOVA

05.12.2006


 

KKTC’de muhalefetten mecliste “şok” eylem

KKTC’de Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) koalisyon hükümetinin oluşumunu protesto eden, Eylül ayından bu yana Cumhuriyet Meclisi Genel Kurul çalışmalarına katılmayan ana muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile Demokrat Parti (DP), Meclis Genel Kurulunda eylem yaptı.

Bir süredir “şok” eylem yapacağını açıklayan, ancak yer ve zaman belirtmeyen iki partinin milletvekilleri, UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ve DP Genel Başkanı Serdar Denktaş ile birlikte, meclis toplantı halindeyken, Meclis Genel Kurul salonundaki konuk locasında toplandı. UBP ve DP milletvekilleri, Genel Kurulu alkışlar ve düdüklerle protesto etti. Bu sırada, UBP ve DP milletvekilleri ile CTP ve ÖRP milletvekilleri arasında tartışma çıktı. Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, UBP ve DP milletvekillerinin protestoları arasında iki yasayı onaylayarak çalışmalarını tamamladı. Muhalefet milletvekillerinin salonu terk etmelerinin ardından söz alan KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, genel kurulun iki önemli yasa geçirdiğini belirterek, hiçbir “provokasyon” girişiminin meclis çalışmalarını aksatamayacağını söyledi.

/ LEFKOŞA

05.12.2006


 

Türkiye’ye karşı Chirac-Merkel ekseni

İngiltere’de yayımlanan günlük ekonomi ve siyaset gazetesi Financial Times, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda ittifaka girdiğini yazdı.

Almanya ve Fransa’nın, yarın Türkiye’nin üyeliği konusunda daha zorlu taleplerde bulunmaya hazırlandığını öne süren gazete, bu durumun da AB zirvesi öncesinde Ankara ile AB arasındaki uçurumu derinleştirebileceğini savundu. Chirac’ın, Merkel’in Türkiye’ye liman ve havaalanlarını Rumlara açması konusunda 18 ay mühlet verilmesi önerisini desteklemeye hazırlandığını iddia eden gazete, böyle bir mühletin Avrupa Komisyonu tavsiyeleri arasında yer almadığına dikkat çekti. Gazete, Fransa ve Almanya’nın Türkiye üzerinde baskı kurmak için böyle bir mühletin zorunlu olduğuna inandığını yazdı. Ayrıca Fransa’da Chirac’a yakın çevrelerin, Fransa ve Almanya’nın Türkiye konusunda aynı görüşte olduğuna dikkat çektiğini de yazan gazete, Portekiz, Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimi gibi Türkiye’nin üyeliğine kuşkulu bakan üyelerin Fransız-Alman ekseninde birleşmesi tehlikesinin bulunduğunu savundu. İngiltere ve İskandinav ülkelerinin ise Türkiye’ye mühlet verilmesine sıcak bakmadığını kaydeden Financial Times, Brüksel’deki yetkililerin ise Fransa ile Almanya’nın başlatmaya çalıştığı hareketi eleştirdiğini yazdı. The Times gazetesinde çıkan, AB’nin geleceğiyle ilgili bir makalede ise Almanya’nın AB dönem başkanlığı konusu analiz edildi. Makalede, Almanya’nın dönem başkanlığı sırasında büyümenin AB Anayasası konusunun önüne konulması gerektiği belirtilerek, dönem başkanlığının önündeki en büyük sorunlardan birini Türkiye’nin üyeliğiyle ilgili güçlüklerin oluşturduğu ifade edildi. Avrupa Komisyonunun Türkiye ile müzakerelerde 8 başlığın askıya alınması yolundaki tavsiyesine işaret edilen makalede, “Türkiye’nin başına gelen ‘tren kazasının’ Almanya için çok kötü bir döneme denk geldiği” yorumu yapıldı. “Aslında müzakerelerin yavaş da olsa yolunda gideceği ve Berlin’in bu konuda küçük müdahalelerde bulunmasının yeteceği umuluyordu” denilen makalede, “ancak bugün gelinen noktada Almanya’daki koalisyonun siyasi sorumluluk üstlenmek durumunda kalacağı” belirtildi.

/ LONDRA

05.12.2006


 

Annan: Irak'taki durum iç savaştan beter

BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Irak’taki durumun “iç savaştan daha kötü” olduğunu belirtti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Saddam Hüseyin döneminde şartların daha iyi olduğunu söyleyen Iraklılara da hak verdi

Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği görevinden bu yılsonunda ayrılacak olan Kofi Annan Irak’ın “iç savaşın pençesinde olduğunu” söyledi.

Kofi Annan, Irak’taki durumun iç savaş olarak nitelenip nitelenemeyeceği sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Irak’taki şiddete, dökülen kana ve öfkenin boyutuna, ayrıca rakip güçlerin birbirlerine karşı ne kadar husumet içinde olduğuna bakınca şunu söylemek mümkün. Birkaç yıl önce Lübnan ve diğer bölgelerdeki çatışmaları iç savaş olarak nitelemiştik. Irak’taki durum bunlardan daha da kötü.”

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Saddam Hüseyin döneminde şartların daha iyi olduğunu söyleyen Iraklılara da hak verdi. “Sıradan Iraklıların hayatlarına bakınca bence haklılar. Onlardan biri olsaydım ben de aynı kıyaslamayı yapardım. Zalim bir diktatör baştaydı. Ama sokağa çıkabiliyorlardı, çocuklar okullarına gidip geliyor, anneler babalar “Evlâdımı bir daha görebilecek miyim?” diye endişe etmiyorlardı. Şimdiki Irak hükümeti şiddeti kontrol altına alamadı. Her toplumun asgarî güvenliğe ihtiyacı var. Güvenlik sağlanmadan hiçbir şey düzelmez.”

/ NEWYORK

05.12.2006


 

Türkiye-İran ilişkilerinde yeni dönem

İran’ın önde gelen muhafazakâr gazetelerinden Keyhan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Tahran ziyaretinin Türkiye-İran ilişkilerinde “yeni bir dönem başlattığı” yorumunu yaptı.

İran basını, Başbakan Erdoğan’ın dünkü Tahran ziyaretine büyük yer ayırdı. Farsça yayımlanan muhafazakâr Keyhan gazetesi, manşetine taşıdığı haberde, “Türkiye-İran ilişkilerinde yeni dönem” başlığını kullandı ve ziyaretin Orta Doğu’daki kritik dönemde yapıldığına dikkat çekti. Ziyaretin üst düzey bir heyetle yapılmasının önemli olduğu vurgulanan haberde, Türkiye’nin İran’ın en istikrarlı komşusu olduğu kaydedildi.

İran’ın en çok satılan gazetesi Hemşehri, dini lider Ayetullah Ali Hamaney’in “Türkiye ile ilişkileri geliştirmek İran’ın her zamanki siyasetidir” başlığını kullandı. Cumhur-i İslâmî gazetesi de iki ülke yetkililerinin, Irak hükümetinin desteklenmesi ve bu ülkenin toprak bütünlüğüne vurgu yaptığına dikkat çekti. İngilizce yayımlanan Tehran Times gazetesi de ziyaretin iki ülke ilişkilerini geliştirilmesi için önemli bir adım olduğunu kaydetti.

/ TAHRAN

05.12.2006


 

Bush, Chavez’e yine kazandırdı

Venezuela’da yapılan devlet başkanlığı seçimini Devlet Başkanı Hugo Chavez kazandı.

Ulusal Seçim Konseyi Başkanı Tibisay Lucena, oyların yüzde 78’inin sayıldığını belirterek, seçimi oyların yüzde 61,35’ini alan Chavez’in kazandığını açıkladı. Resmî açıklamaya göre, 18 adayın katıldığı seçimde 52 yaşındaki Chavez’in en büyük rakibi olarak görülen sosyal demokrat Manuel Rosales (53) oyların yüzde 39,38’ini aldı.

/ CARACAS

05.12.2006


 

Annan raporuyla ilgili değerlendirmeler abartılı

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Kıbrıs’taki BM Barış Gücünün (UNFICYP) görev süresinin uzatılmasıyla ilgili olarak Güvenlik Konseyine sunduğu rapora ilişkin basında çıkan değerlendirmelerin abartılı olduğunu söyledi.

Erçakıca, Türk Ajansı-Kıbrıs’a (TAK) yaptığı açıklamada, raporla ilgili olarak Kıbrıs Türk basınına yansıyan değerlendirmesinin abartılı olduğunu ifade etti ve “Raporda, ‘Annan’ın çözümsüzlükten her iki tarafı da sorumlu tuttuğu’ şeklinde bir ifade yoktur. Haber başlıklarına çıkan bu ifadenin raporda yer aldığına rastlamadık. Genel Sekreter’in bazı ifadelerini böyle yorumlamak abartılı olur” dedi.

/ LEFKOŞA

05.12.2006


 

10 Amerikan askeri öldürüldü

ABD ordusundan yapılan açıklamada, hafta sonunda Irak genelinde toplam 10 Amerikan askerinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Son olarak ülkenin kuzeyinde yol kenarına döşenen patlayıcı maddelerin infilak etmesi sonucu 3 ABD askerinin öldüğü, 2 askerin de yaralandığı belirtildi. Önceki gün yapılan açıklamada hafta sonundaki ölü sayısı 7 olarak duyurulmuştu. Son olayla birlikte Irak’ın işgal tarihi olan 2003 Mart’tan bu yana öldürülen ABD’li asker sayısı 2 bin 894’e yükselmiş oldu.

/ BAĞDAT

05.12.2006


 

‘İngiliz siyaseti Müslümanları radikalleştiriyor’

İngiltere’de hükümetin 7 Temmuz saldırılarından sonra benimsediği politikaların, Müslümanları aşırı uçlara ittiği belirtildi.

Demos adlı düşünce kuruluşu tarafından hazırlanan raporda, bu politikaların Müslümanları silâhlı şiddet içeren akımların kucağına ittiğine işaret edilerek, “Maalesef bu politikaların sonucu, aşırı uçları izole etmek yerine, Müslümanlarla toplumun geri kalan bölümü arasında uçurumlar oluşturmak olmuştur” denildi.

/ LONDRA

05.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004