Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Şeytan ayrıntıda gizlidir

Kıbrıs’ta çözümü Rus ve Türk mafyası engelliyorsa, politikacıların vatansever nutukları akılsızlık şaheseri olmaktan öteye gidemez.

Gazete okur musunuz?

Hangilerini? Nasıl okursunuz?

Bunları bilmiyorum.

Eğer gerçekten şeytan ayrıntıda gizliyse, ben onu geçen günkü star’ın on birinci sayfasındaki haberin içinde geçen bir cümlede buldum.

Cümle, tüm sayfayı kapsayan Rumlar kıskaçta manşetinin altındaydı ve şöyleydi:

BM Genel Sekreteri Kofi Annan Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün görev süresinin altı ay daha uzatılması için hazırladığı rapora ‘izolasyonların kalkması’ yönünde bir hüküm koydu. Annan bu sayede Rum etkisindeki Rusya’nın iki yıldır koyduğu vetoyu aşmayı amaçladı. Çünkü rapor bütün olarak birlikte oylanacak ve veto edilirse adada tampon görevi gören Barış Gücü 15 aralıktan itibaren üç ay içinde adadan ayrılacak.

Bu cümle, uluslararası arenada lehimize dönen havayı anlatmakla kalmıyor, Kıbrıs’ın Korsan Ada olmaktan da çıkarılacağını müjdeliyordu.

***

Nasıl mı, bakın şöyle:

Biliyorsunuz KKTC’yi bizden başka kimse tanımıyor. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni de Türkiye’den başka tanımayan yok.

Bu, KKTC’nin uluslararası meşruiyetinin bulunmadığını, evrensel hukuk kurallarının denetiminde bulunmadığını da anlatmakta.

Bundan dolayı Korsan Ada diyorum.

Ama sadece bundan dolayı değil, kimsenin dillendirmediği karanlık faaliyetlerde üs olarak kullanıldığı için de.

Üstelik orada mafya organize çalışmakta.

Rus vetosunu yakın plana alıp bir inceleyelim.

***

Düz mantık, Ruslar’ı Rumlar’la ortodoks dünyasının dayanışması içinde sanır. Halbuki iş o kadar basit olmayabilir.

Çünkü Kıbrıs’ta çözüm engellendikçe, Korsan Ada’dan rant sağlayanlar el ovuşturuyor.

İddialara göre, rant sağlayanlar arasında karışık ve karanlık işler için Güney’i mesken tutmuş Rus mafyası da var.

Geçmişte bir eski dışişleri bakanı, Rus yönetimine bu çevrelerin etki yaptığını ve böylece çözümü engelleyerek tezgáhlarını sürdürdüklerini söylemişti.

Hem de KKTC’deki uzantılarıyla birlikte.

***

Kıbrıs diye bir ada başlıklı kitabımı açtım...

1992 yılında yazdığım yazıyı yeniden okudum.

Size özetleyeyim:

11 mayıs 1992 yılında KKTC’de VİP salonuna bir iktidar milletvekili tarafından sokulan üç yolcunun valizinde yedi kilo eroin bulunur.

Milletvekili tutuklanır ama eroini taşıyan kadın ne hikmetse bir otelde göz altında tutulurken sırra kadem basar. Oysa ilk ifadelerinde inanılmaz şeyler anlatmıştır.

Ne var ki uyuşturucu taşıyıcısı sanık kadın ortadan kaybolunca mahkeme davayla ilgili olarak takipsizlik kararı verir. Milletvekili de kurtulur.

Bunların kimlikleri, beyanları, hepsi dosyalarda var.

Nedense, Ada’da hiç kimse bu olayın üzerine gitmedi.

Belki de çözümsüzlük konusuna bu açıdan da bakmak gerekirdi.

***

Annan’ın son girişimi kabul görürse, çözümü kolaylaştıracağı gibi Rus ve KKTC mafyasının işbirliğine de büyük bir darbe vuracak.

Ayrıntıdaki şeytan dediğim işte bu: Ruslar’ın çözüme karşı garip direncinin gerçek nedeniyle ilgili iddia.

Eğer Kıbrıs’ta çözümü Rus ve Türk mafyası elbirliğiyle engelliyorlarsa, bizim politikacıların o vatansever nutukları birer akılsızlık şaheseri olmaktan öteye gidemez.

Bunu anlamak için o iddiaları bir araştırmak gerekmez mi?

Yok mu bunları araştıracak bir vatansever?

Star, 20.12.2006

Mehmet ALTAN

21.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Atatürk ne de (me)mişti?

  Şeytan ayrıntıda gizlidir

  Hayırseverlik

  AB kararı ve sonrası


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004