Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dizi Yazı

Mustafa GÖKMEN

Kayıp ve kaçağı daha az bürokrasi önler

Dünden devam

Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı, TS 825: Türkiye’de binalarda birim alanı veya hacmi ısıtmak için harcanan enerjinin Avrupa ülkelerine göre 2-3 kat daha fazla olması sebebiyle 1985 tarihli Binalarda Isı Yalıtımı Kurallarını belirleyen TS 825 Standardı, EİE raportörlüğünde diğer kurum ve kuruluşlar ile işbirliği yapılarak revize edilmiştir.

Yeni standart, 14 Haziran 2000 tarihinden itibaren zorunlu uygulamaya girmiştir. Böylece, yeni inşa edilecek binalarda bina zaafından olan yıllık ısı kayıplarının yarı yarıya azaltılması hedeflenmiştir. Bu maksatla “Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği”,

TS 825 Standardı revizyon çalışmasının tamamlanması üzerine, 1985 tarihli Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliğinin yeni standartla paralellik sağlayacak şekilde değiştirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmış ve yeni yönetmelik 8 Mayıs 2000 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak 14 Haziran 2000’den itibaren yürürlüğe girmiştir.

Konutlarda ve Ulaştırma Sektöründe Enerji Tüketimi Projesi de EİE’nin bir başka projesidir. Bu proje 1997 yılı sonlarında Devlet İstatistik Enstitüsü ve EİE işbirliği ile “Konutlarda ve Ulaştırma Sektöründe Enerji Tüketimi Projesi” konulu ülke çapında bir istatistik çalışması başlatılmıştır. Finansmanı DİE, EİE ve DPT’nin katkılarıyla karşılanan bu proje ile ülke çapında temsili örnekleme yapılarak coğrafî bölgeler bazında konutların yapısal özellikleri, yalıtım durumları, ısıtma sistemleri, yakıt ve elektrik olarak enerji tüketimlerinin analizleri gerçekleştirilmiştir. İstatistiksel değerlendirme DİE tarafından yapılarak sonuçları yayınlanmıştır.

Devlet elektrikte tasarrufun neresinde?

Diğer yandan önemli bir enerji tüketicisi durumunda olan devlet, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Enerji Tüketimlerini Azaltmak için” bir dizi tedbir almıştır. 11.11.1997 tarihli Başbakanlık “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Enerji Tüketimlerini Azaltmak için Alacakları Önlemler” genelgesi doğrultusunda, ülke genelinde Kamu Kurumları 1998 yılından itibaren her yıl Mayıs ayında binalarındaki enerji tüketimleri ile ilgili yıllık raporlar hazırlamakta ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığına göndermekte ve inceleme-değerlendirme çalışmaları EİE tarafından yapılmaktadır.

Okul ve Kamu Kurumlarına Yönelik Seminerler: Enerji tasarrufu konusunda öğrencilerinin bilinçlendirilmesi amacıyla seminerler düzenlenmekte, öğrenci ve öğretmenlere yönelik çeşitli dökümanlar sağlanmaktadır.

Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarına hizmet içi eğitim programları kapsamında enerji tasarrufu konulu seminerler verilmektedir.

Binalarda ve ulaştırmada enerji tasarrufuna yönelik çeşitli broşür ve kitapçıklar hazırlanarak, kamu kurumlarına, üniversitelere, belediyelere, valiliklere, enerji tasarrufu ile ilgili faaliyetlerde katılımcılara dağıtılmaktadır. Ulaştırma sektörüne yönelik istatistik çalışmaları 2001 yılı sonu itibarı ile tamamlanmış ve uluslararası kriterlere uygunluk açısından 4-5 yılda bir güncellenmesi gerekmektedir. Bütün bu çalışmalara rağmen bizlere yani vatandaşlara da enerji tasarrufu konusunda çok büyük iş düşmektedir. Devlet istediği kadar gerekli tedbirleri almaya çalışsın iş sonunda vatandaşta gelip düğümlenmektedir. Enerjide yaşanan sıkıntıların çözümü bir ölçüde vatandaşların tasarruf konusunda göstereceği hassasiyetlere bağlı. Ancak, tasarruf da artık bir yere kadar. Bugün insanlar elektrik enerjisi ile yaşamaya alışmış durumda. İnsanlara bu alışkanlıkları bir kenara bırak diyemeyeceğimize göre alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmemiz gerekiyor. İşte Avrupa’dan güzel bir örnek.

1 DERECELİK DÜŞÜŞLE YÜZDE 5’LİK TASARRUF

Oturma odası sıcaklığı için 20 derece yeterli olurken, 1 derecelik sıcaklık düşürme yüzde 5’lik yakıt tasarrufu sağlıyor. Yatak odası için uygun sıcaklığın ise 17 derece olduğu belirtiliyor. Isıtıcı veya radyatörlerin önüne eşya konması ise sıcak hava hareketini önlüyor. Bu da ısınmak için daha fazla enerji harcanması anlamına geliyor.

Güneş etkisini kaybettiği zaman ısının kaçmasını önlemek için perdelerin kapatılması tavsiye edilirken, kapalı ve uygun perdelerin, pencerelerden ısı kaybını yüzde 25 oranında önlediğine dikkat çekiliyor.

FLORESAN, TASARRUF KAYNAĞI:

Kompakt floresan lambalar, normal lambalardan 5 kat daha az enerji tüketiyor ve 10 kat daha uzun ömre sahipler. Enerji koruyucu lamba satın alarak da aydınlatma maliyeti yüzde 75 oranında azaltılabiliyor. Kullanılmayan odalarda lambaların kapatılması tasarruf için büyük önem arz ederken, kirli ve tozlu lambaların yüzde 25 daha fazla enerji tükettiği kaydediliyor.

FIRIN VE OCAKLAR:

Yiyeceklerin ısıtılması için mikro dalga fırın kullanımı, klasik fırına göre yüzde 66 daha az enerji tüketimi sağlıyor. Her kapak açılışında sıcaklığın 25-30 derece birden düşmesi sebebiyle yemek pişerken fırın kapağının gerekmediği sürece açılmaması tavsiye ediliyor. Kapaksız kapla yemek pişirilmesi ise 3 kat daha fazla enerji tüketimine sebep oluyor. (31/10/06, aa)

Bugün Doğu ve Güneydoğu’da elektrik faturalarının tahsil edilemediği iddiaları vardır. Hatta bir televizyon kanalında bu iddiaları destekleyen bir kara mizah örneği haber yayınlandı. Haberde köylü bir vatandaş ahırın tavanına kurduğu bir ısıtma düzeneğiyle kullandığı kaçak elektrik ile ahırını ısıtıyordu. Etkin bir denetim ile bu tür suistimallere fırsat verilmemeli.

Aslında bu konuda 2004 yılında yaşadığım bir örneği de sizlerle paylaşmak istiyorum. Güneşli’de kirada oturduğum evden bir başka eve taşınınca Yenibosna’daki elektrik idaresine gidip son borcumu ödedikten ve borcu yoktur kâğıdı aldıktan sonra aboneliğimin iptali için verdiğim dilekçeye 1 ay sonra bile cevap alamadım. İdareye gittiğimde dilekçemin kaybolduğu ifade edildi. Bunun üzerine ikinci defa bir dilekçe daha verdim. Bu dilekçem de kayboldu! Bunun üzerine üçüncü defa dilekçe verdim. Üçüncü dilekçemin de kaybolduğu ifade edilerek, bana “Kendi saatini sök getir” denildi. Ben bu birimdeki yetkili müdürler nezdinde şikâyet ve itirazımı yapınca dilekçem işleme konulup aboneliğim iptal edildi. Daha önce ödediğim depozitomu geri aldım. 2004 yılından bu yana nelerin değiştini bilemiyorum, ama bir kurum yaptığı işleri bu kadar ciddiye almaz ve bürokrasiye boğarsa kayıp ve kaçakların önüne nasıl geçilecek? En az bürokrasi ile etkin bir denetim elektrikte kayıp ve kaçakları en aza indirecek, ekonomimize de önemli bir katkı sağlaycaktır.

Fueloil kullanımına göre girdi maliyetlerini yüzde 40 düşüren doğalgaz sayesinde Adana Organize Sanayi Bölgesinde, ayda 1,5 milyon YTL tasarruf sağlandığı bildirildi. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (HSOSB) Müteşebbis Heyet Başkan Vekili Ümit Özgümüş, yaptığı açıklamada, 2006’nın başından beri bölgede doğal gaz dağıtımına başlandığını, 232 fabrikanın bulunduğu bölgede 40 fabrikanın doğal gaz kullandığını belirtti.

Özgümüş, halen 10 firmanın doğal gaza geçiş için altyapı çalışmalarını sürdürdüğünü ifade ederek, ‘’Şu anda 40 fabrikaya ayda 6,5 milyon metre küp doğalgaz veriyoruz. Bu, yıl sonuna kadar 8 milyon metre küpü bulacak. Altyapısını tamamlayıp başvuruda bulunan firmalara bir saatte doğalgaz verebiliyoruz’’ dedi.(23.10.2006, aa)

Avusturya’nın en tabiî kasabası: Güssing

Avusturya’daki Güssing kasabası, bütün enerji ihtiyacını tamamen su, güneş, rüzgâr, bitki gibi yenilenebilir kaynaklardan sağlayan dünyanın ilk yerleşim birimi.

Buğday dergisinin haberine göre Güssing kasabası, enerji ihtiyacını tamamen yenilenebilir kaynaklardan sağlaması bakımından dünyada bir ilk. Yenilenebilir enerjiler, petrol, gaz, kömür gibi fosil yakıtların aksine; su, güneş, rüzgâr, bitki gibi doğal kökenli sonsuz kaynaklardan oluşuyor. Avrupa yenilenebilir enerji kaynaklar merkezinin müdürü Reinhard Koch, “Kasaba, enerji bakımından tamamen özerk hale geldi” diyor.

“15 yıl öncesine kadar Güssing’te halk, iş bulmak için göç ediyordu. Bir şeyler yapmak gerekiyordu” diyen Koch, yetkililerin, yepyeni bir enerji planını hayata geçirmeyi o zaman kararlaştırdığını anlattı. Böylece ilk olarak 35 enerji üretim tesisi kuruldu. AB’nin desteklediği plan uyarınca, ilk tesisler organik maddelerin işlenmesi için kuruldu. Bitkisel ve hayvanî atıklar kullanılarak ısı, elektrik ve biyodizel üretildi.

AB yenilenebilir enerji kaynakları merkezi uzmanı Daniela Augustin de, ahşabın gaz haline getirilerek elektrik enerjisine dönüştürüldüğü santralın, dünyadaki tek örnek olduğunu belirtti. Santral, 2 megawatt elektrik ve 4,5 megawatt ısı temin ediyor. Bu da yıllık elektrik ve sıcak su ihtiyacının tamamı ile ısınma ihtiyacının bir kısmını karşılıyor. Bu yolla üretilen enerji, mazottan yüzde 30 daha ucuza geliyor.

Devam edecek

Mustafa GÖKMEN

21.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Dizi Yazı

  (20.12.2006) - Sihirli formül tasarruf

  (19.12.2006) - Enerji zamları çözüm mü?

  (10.12.2006) - Felâketten saadet doğuyor

  (09.12.2006) - Tsunamiyle tanıdığımız İslâm beldesi

  (08.12.2006) - Endonezya’nın en büyük camii Cakarta’da

  (07.12.2006) - Türkiye Açe’ye el uzattı

  (30.11.2006) - Burma’nın asalet simgesi: Suu Kyi

  (29.11.2006) - Bangladeş’ten bir figür: Teslime Nesrin

  (28.11.2006) - Arakanlı mülteciler ilgi bekliyor

  (27.11.2006) - Bangladeş, Hint kültürü etkisinde

 

 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004