Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 30 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

Baş ağrısına uşşak, mide ağrısına rast

Müziğin insan psikolojisi ve eğitimle ilişkisi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Hakan Cevher, akıl ve ruh hastalıkları dahil birçok derde müzikle derman arandığını belirterek, Osmanlı İmparatorluğu’nun başarılarında da müziğin payı olduğunu ifade etti.

Ege Üniversitesi (EÜ) Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Müdürü Prof. Dr. Cevher, müziğin insanlık tarihi kadar eski olduğunu söyledi.

Şamanları hastalık ve birtakım problemlerinin psikolojik tedavisinde müziğin kullandığını belirten Cevher, o dönemdeki insanların gerek çıkardığı seslerle gerekse çaldığı çalgılarla başka insanların psikolojik dünyasına tesir etmeye çalıştığını söyledi.

Cevher, “Müziğin tesiri olmasaydı, Fatih’in İstanbul’u alması fevkalade güç olurdu. Osmanlı İmparatorluğu’nun başarılarının müziğe bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Mehter müziği, askerî müzik olarak düşman üzerinde olumsuz psikolojik etki yapıp Osmanlı’yı sonuca ulaştırmıştır” dedi.

Akıl dengesi bozuk hastaların, hattâ fizyolojik bozuklukları olanların müzikle tedavi edildiğini anlatan Prof. Dr. Cevher, “Musiki güçlü bir silahtır. İnsanları şehvani, içe dönük veya acılar içinde bir yapabilir. Hattâ müzik, insanın kendini kesmesine sebep olmuştur” şeklinde konuştu.

Müzikle ilgili kuram kitaplarında, makamların ten rengiyle de ayrı özellikler taşıdığının belirtildiğini ifade eden Hakan Cevher, “Esmerlere göre hangi, sarışınlara göre hagi makamların etkili olabileceği anlatılmaktadır. Günün saatleri ve hastalıkların türleri de makam seçimini gerektirir. Bu kitaplarda günün hangi saatlerinde hangi makamların dinleneceği, hangi hastalıklara hangi makamların iyi geleceği de gösterilmektedir” dedi.

Cevher, miğde ağrısına rast, baş ağrısına uşşak makamının önerildiğini söyledi.

Müziğin öğrenim değil, eğitimin bir vasıtası olarak kullanılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Cevher, “Bunun için öncelikle müzik eğitimcileri doğru eserleri seçmeli ve öz müziğimizi öğretmelidir. Öz değerlerimizden utandığımız sürece kendi müziğimizi öğrenemeyiz. Çocuklarımız önce öz değerlerini ve müziğini öğrenecek, sonra diğer müziklere geçecektir” diye konuştu.

Doğru müzik eğitimi verme görevinin öncelikle anne ve babanın, daha sonra eğitimcilerin olduğunu vurgulayan Cevher, “5 ile 11 yaş arasındaki ters motivasyon dediğimiz dönemde, çocuk maymun iştahlı değilse öğrenme yönüne sevk etmeliyiz. Onlara müziğin iyi bir vasıta olduğunu öğretmek gerekir” dedi.

Müziğin toplumlara fayda sağlayacak etkili bir araç olarak kullanılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Cevher, şunları söyledi: “İnsanların müzik cehaleti, piyasa ve ticaret şartları müziği algılanamaz hale getirebilir. Bu da derinliğe inme sabrını göstermeyen müziği oluşturur. Böylece ülkede müzik kalitesi yok olur.”

30.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Hoca bir gün Hollanda televizyonundayken...

  Baş ağrısına uşşak, mide ağrısına rast

  SİYAD’da “en iyi film” yarışı

  Zeyrek Sarnıcı restore ediliyor

  İZTO İzmir'in tarihine sahip çıkıyor

  Ürgüp Kongre Merkezi, 2007’de tamamlanacak

  “Nuh’un Gemisi” Sergisi açıldı


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004