|
|
|
| |
İsrail’den Rusya’ya Suriye baskısı |
İsrail Başbakan Yardımcısı Şimon Peres, Suriye’ye silah teminini engellemek amacıyla Moskova’ya baskı yapılması gerektiğini söyledi. Peres İsrail radyosuna yaptığı açıklamada, Rusya’nın olası silah satışının Suriye’yi savaşmak konusunda cesaretlendirdiğini belirtti.
Peres, “Suriye barış girişimleri ile silah sağlanmasının teşvik ettiği savaş düşüncesi arasında gidip geliyor” dedi.
BM’nin, Suriye’den Hizbullah’a silah transferinin farkında olduğunu ifade eden Peres, İsrail’in, Suriye’yi silâhla desteklememesi için Moskova’ya baskı yapması gerektiğini söyledi. Eski dışişleri bakanı, Likud partisi milletvekili Silvan Şalom da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i, Rusya’yı Sovyet dönemine geri götürmeye çalışmakla suçlamış, Putin’in ateşle oynadığını belirtmişti. Haaretz gazetesi, Suriye’nin Rusya’dan binlerce adet ileri teknoloji tanksavar füzesi alımı konusundaki birkaç yüz milyon değerindeki anlaşmanın imzalanmak üzere olduğunu yazmıştı.
|
|
/ KUDÜS
03.03.2007
|
|
| |
Irak’tan Suriye’ye sataşma |
Irak’ın BM büyükelçisi Hamid El Bayati, Suriye’nin, teröristlerin Irak’a sızmasını engellemek için daha fazla çaba sarf edebileceğini söyledi. Bayati, New York Üniversitesi Küresel İşler Merkezinde yaptığı konuşmada, konunun, Irak’ta 10 Martta yapılacak komşu ülkeler toplantısının gündeminde yer alacağını kaydetti.
Suriye hükümetinin Irak’ta güvenlik durumunun iyileştirilmesinde önemli rol oynayabileceğini ifade eden Bayati, “Çoğu terörist, özellikle de intihar saldırganları Suriye sınırından giriyor’’ dedi. BM büyükelçiliğine geçen yıl Nisan ayında atanan Bayati, Irak’ta çok farklı ülkelerden tedhişçi teröristler olduğu ifadesini de kullandı.
Bayati, AP ajansına yaptığı açıklamada da Suriyelilerin, Irak sınırını daha iyi kontrol etmek için gece görüşlü kameralar dahil izleme teçhizatlarına ihtiyacı olduğunu söylediğini, başlangıçta ABD’den bu tür teçhizat istediklerini ve Amerikalıların da vermemesi üzerine sınırlarını koruyamadıklarını ileri sürdüklerini kaydetti. Irak’ta 10 Martta yapılması planlanan komşu ülkeler toplantısına, Irak’ın komşularının yanı sıra BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa), Arap Birliği ve İslâm Konferansı Teşkilâtı’nın katılması öngörülüyor.
|
|
/ NEW YORK
03.03.2007
|
|
| |
Sadr semtine Amerikan üssü |
Irak’ın başşehri Bağdat’ta çoğunluğu Şiî iki milyondan fazla kişinin yaşadığı Sadr semtinde Irak ve Amerikan güçlerinin koordinasyon merkezi adıyla bir üs kurulmasına yerel yetkililerin onay verdiği bildirildi.
Semtteki Belediye Başkanı Şeyh Rahim El Daracı, “Ordu ve polisle Amerikan kuvvetlerinin faaliyetleri için bir koordinasyon merkezi kurulacak ve 13 Marttan itibaren faaliyete geçecek” dedi. Radikal Şiî lider Mukteda Sadr’a yakınlığıyla tanınan El Daracı, Irak’taki çok uluslu gücün komutan yardımcısı İngiliz General Graeme Lamb ile toplantı yaptıklarını ve Bağdat için öngörülen güvenlik planının başka ayrıntılarını da görüştüklerini söyledi. Sadr’a bağlı Mehdi Ordusu Sadr semtinin kontrolünü elinde bulunduruyor. El Daracı, faaliyetlerini kınadığı Irak ordusu özel kuvvetleri “Tümen 36”nın Amerikan askerîdanışmanlarıyla birlikte Sadr semtinde silâhlı grup liderlerini yakalamak için sık sık müdahalede bulunmasından yakındı. El Daracı, bu konuyla ilgili olarak, “Birçok kez ‘suç tümeni’nin yasa dışı baskınlarını şikâyet ettik, ama boşuna. Eylemleri hakkında soruşturma açılmadığı sürece, artık ne onlarla, ne de Amerikan kuvvetleriyle işbirliği yapmak istiyoruz” dedi.
|
|
/ BAĞDAT
03.03.2007
|
|
| |
‘Dedelerimiz soykırımcı olarak anılabilir’ |
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ömer Turan, New York’ta düzenlenen ‘’1915 Olayları’’ konulu konferansta, Türklerin dedeleri soykırım yapmış bir millet olarak anılma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu söyledi.
Türkiye Başkonsolosluğu tarafından Manhattan’da bulunan Türkevinde düzenlenen konferansta konuşan Turan, sözde Ermeni soykırımının ABD Temsilciler Meclisinde kabul edilmesi yönünde yoğun bir çaba sarf edildiği bugünlerde, 1915 yılında yaşanan tehcir olayını belgelerden yola çıkarak anlattı. ‘’Türkler, dedeleri soykırım yapmış bir millet olarak anılma tehlikesiyle karşı karşıya. Böyle bir zilleti neden kabul edelim?’’ diyen Turan, Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde ‘’Hristiyan Türkler’’ olarak tanımlanacak kadar Türkleştiklerini ve Türkçeyi Ermeniceden daha çok kullandıklarını ifade etti. Prof. Dr. Turan, milliyetçilik çağı olarak tanımlanan 19. yüzyıla gelindiğinde Ermenilerin otonomi kazanma davası güttüklerini belirtti. Ermenilerin en yoğun yaşadığı bölge olan Doğu Anadolu’da bile hiçbir şehirde toplam nüfusun yüzde 40’ını geçmediğine dikkati çeken Turan, bunun sebebinin Ermenilerin kendilerini emniyette hissettikleri için bir araya toplanmak yerine İmparatorluğun her yerine dağılmaları olduğunu söyledi. Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla ‘’bekledikleri özgürlük fırsatının geldiğini’’ düşünen Ermenilerin itilaf devletleriyle görüşerek ve onlara yardım teklif ederek kendilerine bir yer talep ettiklerini kaydeden Turan, 20 Nisan 1915’te Ermenilerce özel kabul edilen bir şehir olan Van’da Ermeni Devletinin kurulduğunun ilan edildiğini anlattı. Bu olay üzerine, Osmanlı İmparatorluğunun 24 Nisanda Ermenilerin ileri gelenlerini tutuklama kararı aldığını ve tutuklananların büyük bölümünün Ankara civarına sürgüne gönderildiğini belirten Turan, bugünün Ermenilerce sözde soykırım günü olarak kabul edildiğini kaydetti.
Turan, Ermeni Devletinin ömrünün iki ay sürdüğünü ve şehrin anahtarının şehre giren Rus askerlerine verildiğini ifade etti. Osmanlı İmparatorluğu’nun sadece savaş bölgesindeki Gregoryan Ermenileri ülke içinde savaş olmayan yerlere nakletme kararı aldığını anlatan Turan, bu karar doğrultusunda 500 bin Ermeni’nin bugünkü Suriye ve kuzey Irak’a gönderildiğini, 400 bininin ise Rus ordusunu takiben Kafkasya’ya çekildiğini kaydetti.
|
|
/ NEW YORK
03.03.2007
|
|
| |
Kaide’den intikam eylemi |
Irak’ta El Kaide’ye bağlı silahlı gruplar, Irak polisinin tecavüzüne uğradığı iddia edilen Sünni kadının intikamını almak için İçişleri Bakanlığı’nda görevli 18 kişinin kaçırıldığını duyurdu.
İnternet üzerinden yapılan açıklamada, “Allah’ın yardımıyla, Irak’taki İslâm Devleti, bu münafıkların yaptıklarına cevaben, Diyala’da İçişleri Bakanlığı’nın 18 personelini tutuklamayı başarmıştır” denildi. Açıklamada ayrıca, tecavüz olayına karışan polislerin 24 saat içinde kendilerine teslim edilmemesi halinde, internet sayfasında fotoğrafları yayınlanan rehinelerin öldürüleceği tehdidinde bulunuldu. Bu arada, Irak’ta başşehir Bağdat’ın kuzeyindeki Diyala vilayetinde acil mukabele gücünden 14 polisin kayıp olduğu bildirildi. Diyala’daki bir polis kaynağı, aralarında bir üst rütbeli subayın da bulunduğu polislerin, Bakuba’daki üslerinden ayrıldıktan sonra ortadan kaybolduklarını belirtti. İçişleri Bakanlığı sözcüsü Tuğgeneral Abdülkerim Halef ise sivil kıyafetli 10 polisin, Bağdat’ın kuzeydoğusunda bulunan Halis köyündeki evlerine giderken kaçırıldığını söyledi.
Sözcü, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını kaydetti. Örgüt, kamu çalışanlarını, Şiî polislerin Sünnî bir kadına tecavüz ettiği yolunda, geçen ay ortaya atılan suçlamalara karşılık kaçırdığını duyurmuştu.
|
|
/ DUBAİ
03.03.2007
|
|
| |
Cheney: Irak rahatsız ediyor |
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, “Irak, rahatsız eden bir gerçek” ifadesini kullandı. Başşehir Washington’da açıklamalarda bulunan Cheney, kendisinden önceki başkan yardımcısı Al Gore’un küresel ısınmayla ilgili “Uygunsuz Gerçek” adlı belgesinin ismine atıfta bulundu ve “Irak’ın teröre karşı savaşın belirleyici cephesi” haline geldiğini söyledi.
Cheney, “Hoşumuza gitsin gitmesin, teröre karşı savaşta karşı karşıya kaldığımız düşmanın Irak’ı bu savaşın ana cephesi haline getirdiğini hatırlatmakta fayda var” dedi. Demokrat muhaliflere de kızan Cheney, Demokratların “el kol hareketleri” yapmaya son vermesini isteyerek, “Ünlü bir sözü kullanacak olursak, bu, rahatsız eden bir gerçek: Bin Ladin’e göre Bağdat’ta bir zafer ABD’nin zaferi olacaktır” dedi. Cheney, Irak’a yeni birlik gönderilmesine karşı çıkan Demokratlara hitaben, “Irak’ta kaybetmek ise ABD’nin hezimeti olacaktır” ifadesini kullandı.
|
|
/ WASHINGTON
03.03.2007
|
|
| |
Tayland’da Müslüman asker çatışması |
Tayland’ın güneyinde güvenlik güçleriyle Müslüman militanlar arasında çıkan çatışmada 8 militan öldürüldü.
Güvenlik güçlerinden yapılan açıklamada, yarım saat kadar süren çatışmada 8 militanın öldürüldüğü ve askerlerden can kaybı olmadığı belirtildi. Çatışmanın, ülkenin güneyinde 18 Şubatta 9 kişinin öldüğü, 44 kişinin yaralandığı olaydan sonra meydana gelen en ciddi olay olduğu yorumu yapılıyor.
Tayland’ın güneyini etkileyen ayrılıkçı şiddet, 2004’ten beri 2 bin kişinin hayatına mal oldu. Ülkede Eylül ayında yapılan askerî darbeden sonra durumun daha da kötüleştiği ifade ediliyor.
|
|
/ NARATHIWAT
03.03.2007
|
|
| |
İran’a yeni yaptırımlar yolda |
Nükleer çalışmalarından vazgeçmediği gerekçesiyle İran’a yeni yaptırımlar uygulanması konusunun ele alındığı BM’deki görüşmelerde ilerleme sağlandığı bildirildi.
Amerikalı üst düzeydeki bir yetkili, BM’nin 5 daimî üyesi ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin ile Almanya arasında dün yapılan telekonferansta, birçok anlaşmazlığı giderme yolunda ileri adım atıldığını söyledi. Daimi üye ülkeler ile Almanya büyükelçilerinin Güvenlik Konseyinin ilgili karar taslağına yakın bir zamanda şekil vermeye başlayacaklarının ümit edildiğini belirten yetkili, tarafların yarın tekrar görüşeceklerini ifade etti.
|
|
/ WASHINGTON
03.03.2007
|
|
|
|
