Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Mart 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kariyer

Vuslat günü

Aşağı yukarı her yıl, 23 Mart’ın bulunduğu haftada, son asrın büyük mütefekkiri, dâvâ ve aksiyon adamı Bediüzzaman Said Nursî için faaliyetler yapılır. Yalnız bizim ülkemizde değil, diğer ülkelerde de milyonları etkileyen ve değiştiren bu muhabbet fedaisi insan için ne yapılırsa yine de azdır.

Ama bu yılın faaliyetlerden dikkatimi ve ilgimi çeken, ana konular arasında Bediüzzaman’ın sevgisine vurgu yapılmasıdır. Ölüm yıl dönümünde sevginin ne işi var diyebiliriz belki ya da böyle bir şey kimsenin aklına gelmiş olmayabilir. Ben öyle düşünmüyorum işte.

Onun ölüm anı, bütün hayatı boyunca beslediği karşılıksız sevginin vuslat, zirve anıdır. Sevginin zor yamaç ve sarp yerlerden geçerek düzlüğe, bolluğa ve rahatlığa erdiği andır aslında ölüm anı. Bunun için bu hafta, onun ölüm yıldönümünden daha çok, sevgi günü olarak kutlanması daha anlamlıdır.

Gerçekten zor günler yaşadı Bediüzzaman; ama bunca işkence ve eziyetlere rağmen, kendisine yapılanların hepsini helâl etmesi, sevgiyi nasıl karşılık beklemeden kullandığının en büyük belgesidir. Psikologlar, gerçek sevginin karşılıksız olma özelliğine vurgu yaparlar. Bir beklenti içinde olan sevgiye sevgi denilemez.

İşte Bediüzzaman’ın bütün hayatı, karşılıksız sevginin seksen iki yıllık hikâyesidir. İnsan, düşmanının kendine uyguladığı zulümleri nasıl bir çırpıda affedebilir? Bunu sağlayan gerçek sevgiden başka bir şey olamaz. Bediüzzaman, yaptığı iman hizmetinin ruhlardaki tesirini görünce, kendisine çektiren zalimlerin hepsine hakkını bir çırpıda helal ediyor. Bunu yaparken cenneti de düşünmüş değil; cehennemden kurtulma telaşını da taşımış değil. Zirve sevgi olan Allah sevgisi ona her şeyi unutturmuştur. Bu öyle basit kelimelerle ifade edilen bir duygu ve bir hal değil. Yaşanır ancak bu. Bediüzzaman bu sevgiyi bizzat yaşadı, zirve bir örnek olarak hayatını da ortaya koydu.

Elbette her ölüm yıldönümü onun için bir vuslat günü olarak anılmalı. Bu yıl faaliyetlerin sevgi etrafında yapılması ne kadar yakışık aldı. Hiç şüphesiz böylesi bir karar, bir geniş istişarenin ürünü olsa gerek. Bediüzzaman’ın vuslat yıldönümünde “sevgi” ya da “muhabbet” tam tamına yakıştı. Bize düşen böylesi bir danışma bilincini alkışlamaktır.

Sevgi ya da muhabbet, varlık âleminin yaratılma sebebidir. Varsa sevgi insanın bir anlamı olabilir; sevgi yoksa belki de insan en vahşi yaratıktan da daha vahşi bir görünüme bürünür; dünya da vahşilerin yaşadığı bir ortam olur. Kendisi de gün yüzü göremez, çevresine de gün yüzü yaşatmaz.

Bediüzzaman, son asrın hiç şüphesiz muhabbet sembolü insanıdır. Onun bu yönüyle daha çok tanınmamış olması, sanırım dünyada en büyük dava olan iman dâvâsının korkusuz fedaisi olmasındandır. Yoksa onun gösterdiği şefkat ve sevgi, yakın tarihimizde ve günümüzde görmek mümkün değil. Onu büyük ve çekici yapan ve eserlerinin milyonlar tarafından özümsenerek okunmasının sırrı, gösterdiği şefkat ve sevgiden başka bir şey değil.

Bediüzzaman’ı bu sevgi gününde rahmetle anıyor, onun gösterdiği sevginin bir kırıntısına bile muhtaç olduğumuzun bilinci içinde, sevgi pınarlarından bol bol ve kana kana içebilmenin duâsını yapıyoruz.

[email protected]

Hüseyin KARA

24.03.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Başlıklar

  Gordion düğümünü çözmek

  İki bir, on bir edince

  Vuslat günü

  Karar kasları güçlü olan liderdir

  YASEM Eğitim Ve Kültür Fuarında


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004