Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 12 Nisan 2007
Mehmet Fırıncı ve Mehmet Kutlular ; Mehmet Emin Birinci'yi anlattı...indirmek ve dinlemek için tıklayınız

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

2007 kayıp yıl olmasın

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Bolat, 2007’nin seçimler sebebiyle siyasetin ön planda olacağı bir yıl olacağını belirterek, ‘’Ancak ekonomi için kayıp bir yıl olmamasını diliyorum” dedi.

Bolat, MÜSİAD’ın yeni genel merkez binasının hizmete girmesi dolayısıyla gerçekleştirilen basın resepsiyonunda yaptığı konuşmada, ekonominin 2007 yılında kritik bir süreçten geçtiğini söyledi. Ömer Bolat, 2007’nin seçimler sebebiyle siyasetin ön planda olacağı bir yıl olacağını belirterek, ‘’Ancak ekonomi için kayıp bir yıl olmamasını diliyorum’’ görüşünü aktardı. İstikrar ve gelişme sürecinin devam etmesinin önemini vurgulayan Bolat, Türkiye’nin kaybedecek zamanı olmadığını ifade etti. Bu yıl özellikle KOBİ’lerin desteklenmesinin büyük önem taşıdığını belirten Bolat, KOBİ’lerin istihdam, ihracat ve makine teçhizat konusunda teşvik edilmesinin önemine işaret etti. İthalattaki artışa da değinen Bolat, Hükümet’in özellikle Uzak Doğu’dan gerçekleştirilen ithalat konusunda tedbir alması gerektiğini söyledi.

İşletmelerin rekabetçi düzeye gelebilmeleri için yatırım ve üretim maliyetlerinin aşağıya çekilmesi gerektiğini vurgulayan Bolat, vasıflı iş gücü, mesleki eğitim ve sosyal güvenlik reformu konusunda da adımlar atılmasının önemine değindi.

Ekonominin yumuşak karnının cari açık olduğunu ve sağlıklı büyüme için cari açığın olmaması gerektiğini vurgulayan Bolat, istikrar programının artık görevini tamamladığını dile getirerek, şöyle devam etti: ‘’Genel seçimlerden sonra Türkiye’nin 2008 yılına yeni bir ekonomik programla girmesi büyük önem arz etmektedir. Biz inanıyoruz ki gelişmiş Türkiye, müreffeh bir toplum hedefimizi gerçekleştirmek için siyaset, iş dünyası ve medya alanında ortak paydayı hep birlikte sağlamak zorundayız.’’

Ömer Bolat, döviz kurlarına ilişkin bir soru üzerine, kurun bulunduğu seviyenin oldukça düşük olduğunu belirterek, MÜSİAD olarak bu seviyenin 1,55 dolaylarında olması gerektiğini düşündüklerini söyledi. Kurun çok yüksek olmasının da doğru olmayacağını ifade eden Bolat, özel sektörün döviz borçlarını hatırlattı.

“TBMM KENDİ İÇİNDEN

CUMHURBAŞKANINI SEÇECEKTİR"

“Türk iş dünyası, sivil toplum kuruluşları ve medyamız, Türkiye’nin istikrarsızlık girdabına kapılmaması için azami gayret sarf ediyorlar’’ diyen Bolat, şunları kaydetti: ‘’İnşallah TBMM kendi içinden Anayasanın koyduğu kurallar ve hükümler çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanını seçecektir. Önemli olan anayasal görev, yetki ve sorumluluklarını yerine getirebilecek dirayette, ülkemizi temsil edebilecek kapasitede, halkın değerleriyle barışık bir Cumhurbaşkanının Meclis tarafından seçilmesidir. MÜSİAD olarak TBMM’nin kararını saygıyla karşılayacağız.’’ Bolat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin bir soru üzerine, ‘’Binamızın açılışı sırasında sayın Başbakanla bu konuyu da görüştük. Başbakan Erdoğan’ın adaylığı söz konusu olursa, bu noktada Anayasaya, demokratik kurallara, hukuka göre bir engel olmadığını kendilerine ifade ettik. Sayın Başbakan, aday olup olmayacağı konusunda herhangi bir renk, herhangi bir mesaj vermedi. Zannediyorum adaylıkla alakalı son ana kadar bu konu istişareler yoluyla kendi aralarında tartışılmaya devam edecektir’’ şeklinde konuştu.

Ümit KIZILTEPE / İSTANBUL

12.04.2007


 

Reel faiz ve cari açık ekonominin yumuşak karnı

Nevşehir Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Arif Parmaksız, ‘’Reel faiz ve cari açık Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı’’ dedi.

Parmaksız, oda meclis toplantısında yaptığı konuşmada, 2006 yılının, üst üste büyümenin beşinci yılı olduğuna dikkati çekerek, ekonomik büyümenin, vergi gelirlerinde ciddi artış sağladığını söyledi. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun, elindeki varlıkları satarak en yüksek hasılat sağladığı yılın 2006 olduğunu ifade eden Parmaksız, faiz düşüşünden dolayı bütçeye binen yükün 2006 yılına kadar azaldığını, bu yıldan itibaren yeniden artış eğilimine girerek, 2008’de asıl faturayla karşılaşılacağını belirtti.

Seçimlerin yaklaştığı bir ortamda iktidarın faiz indirimine gidebileceğini kaydeden Parmaksız, bu durumun da yıl sonu enflasyon hedefinin gerçekleşme olasılığını zayıflatacağını savundu. Reel faizin bugün yaklaşık yüzde 15’ler düzeyinde olduğuna işaret eden Parmaksız, böyle bir faiz yapısıyla yatırım ve üretim yapmanın, rekabet edebilmenin güç olduğunu söyledi.

Türkiye’nin borcunun Gayri Safi Milli Hasılaya oranının geçmiş dönemlerden daha iyi bir noktaya geldiğini, ancak borçlanmanın halen sürdüğünü belirten Parmaksız, şöyle konuştu: ‘’Türkiye, halen borcu borçla ödemek durumunda. Bu anlamda reel faizlerin oldukça yüksek ve sıkıntılı olduğunu, Türkiye ekonomisinin yumuşak karnının reel faiz ve cari açık olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Özellikle ekonomide kırılganlıkların olduğunu tespit etmek durumundayız. Hem cari açık hem de reel faizlerin bu yapısı, sürdürülemez bir yapıdır. Bunun bu şekilde devam etmesi ister istemez önümüzdeki dönemlerde ekonomide, içte ve dışta olabilecek herhangi bir olumsuz gelişmeye etki edecektir.’’

/ NEVŞEHİR

12.04.2007


 

15 Nisan’da sabit telefon kullanmayacaklar

Tüketiciler Birliğinin girişimiyle 55 sivil toplum kuruluşu, Türk Telekomun yeni tarifesiyle şehir içi görüşme ve sabit ücretlere getirdiği zammı protesto etmek amacıyla 15 Nisan’da sabit telefonları kullanmama kampanyası başlattı.

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Bülent Demir, kampanyaya destek veren STK’ların temsilcileriyle düzenlediği basın toplantısında, 9 milyon sabit telefon kullanıcısının yeni tarifelerle ilgili olarak bilgilendirilmesi ve getirilen zamma ilişkin tepkilerin ilgililere iletilmesi için 22 Şubat tarihinde ‘’Telekazık’’ isimli bir kampanya başlattıklarını hatırlatarak, kampanya için www.telekazik.org sitesi ve 212 4780222 numaralı çağrı merkezi aracılığıyla imza toplandığını kaydetti.

Demir, kampanya kapsamında toplanan imzaların yanı sıra bir adım daha attıklarını kaydederek, ‘’Tüketicinin tüketimden gelen gücünü harekete geçirerek ortaya koyuyor ve bu amaçla 15 Nisan 2007 tarihinde bir gün süre ile sabit telefonlarımızı susturuyor ve Telekomun fişini pazara çıkarıyoruz’’ dedi.

Yeni Asya / İSTANBUL

12.04.2007


 

“Özelleştirme sonrası elektrik üretimi düştü”

Makine Mühendisleri Odası Başkanı Emin Koramaz, TEK’in özelleştirilmesinden sonra elektrik üretiminin düştüğünü söyledi.

Yaptığı yazılı açıklamada Koramaz, 20 yıldır uygulanan politikalarla Türkiye’nin elektriği en pahalı tüketen ülkelerden biri haline geldiğini hatırlatarak, pahalı enerjinin sanayi maliyetlerini artırdığını ve rekabet şansı düşük olan yerli üretimini güçsüz kıldığını sözlerine ekledi. TEK’in faaliyet gösterdiği 20 yıllık süre içerisinde elektrik enerjisi üretiminin 1970 yılına göre 7,2 kat artarken, özelleştirme ve serbestleştirme uygulamalarının yoğunlaştığı 1990’dan günümüze elektrik üretiminin ancak 2.8 oranında arttığına dikkat çeken Koramaz, bu durumun, enerjide kamu örgütlenmesi, kamu planlaması ve kamusal üretimin önemine işaret ettiğini belirtti.

/ ANKARA

12.04.2007


 

Balık fiyatları kırmızı eti solladı

Palamut ve hamsi sezonundan sonra balık fiyatları kırmızı et fiyatlarını geçince dar gelirli Karadenizlilerin sofrasına adeta balık girmez oldu.

Samsun’da barbunyanın kilosu 30 YTL, kalkanın kilosu 50 YTL’yi bulurken balıkçılar ‘’balık sattığımız halde kendimiz bile balık yiyemiyoruz’’ diyerek balık fiyatlarının yüksekliğinden şikayet etmeye başladılar. Samsun Balıkçılar Odası Başkanı Rasim Kademoğlu, bu yıl bilinçsiz ve aşırı avlanma sonucu hamsi sezonunun erken bittiğini söyledi. Palamut ve hamsi dışında Karadeniz’den çıkan diğer balıkları ‘’figüran balık’’ olarak nitelendiren Kademoğlu, Karadenizlilerin sofrasına, hamsi ve palamuttan sonra diğer balıkların yüksek fiyatları nedeniyle girmediğini ifade etti.

/ SAMSUN

12.04.2007


 

Algida dondurmayı geçen yılki fiyattan satacak

Algida Genel Müdürü Ahmet Coşar, dondurma fiyatlarını son 3 yılda fiyat arttırmadıklarını belirterek, bu yıl da geçen yılki fiyatlarla satacacaklarını söyledi.

Coşar, bu yıl 100 milyon litrenin üzerinde dondurma satmayı hedeflediklerini de bildirdi. Dondurma sezonunun açılışı ve 2007 hedeflerine ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Coşar, Unilever’in dünyada yüzde 17’lik pazar payı ile dondurmada ‘’bir numaralı firma’’ olduğunu ve Algida Türkiye’nin, 17 yılda katettiği yol ile Unilever dünyası içinde 5’inci dondurma operasyonu haline geldiğini vurguladı. 2006 yılında dondurma pazarının yüzde 30’luk büyümeyle 850 milyon dolara ulaştığını, yüzde 75’ini endüstriyel dondurmanın oluşturduğu pazarda yüzde 65’lik payları bulunduğunu kaydeden Coşar, pazarın önümüzdeki yıllarda daha da büyüyerek 1 milyar dolar civarına ulaşabileceğini söyledi. Türkiye’de 17 yıl önce kişi başına 0,3 litre olan dondurma tüketiminin günümüzde 1,6 litreye çıktığına işaret eden Coşar, geçen yıl yüzde 65’i ev dışı, yüzde 35’i ev içi olmak üzere 130 milyon litre dondurma tüketildiğini ve pazarın 150 milyon litreye yaklaştığını bildirdi.

Türkiye’de dondurma tüketiminin 3 yılda kişi başına yıllık en az 3 litreye çıkmasını öngördüklerini kaydeden Coşar, ‘’Algida olarak bu yıl 100 milyon litrenin üzerinde dondurma satmayı hedefliyoruz ‘’ dedi.

Algida’nın fiyat politikasına da değinen Coşar, fiyat artışı yerine büyüyerek kâr hedeflediklerini dile getirerek, ‘’Algida, son 3 yılda fiyat artışı yapmadı. Bu yıl da geçen yılki fiyatlarla satacağız. Açgözlü değiliz. Büyümeyle gelen sinerjiye inanıyoruz’’ dedi.

Yeni Asya / İSTANBUL

12.04.2007


 

Çimento fiyatlarında indirim

Kayseri’de çimento fiyatlarında indirim yapıldı. 50 kilo ağırlığındaki 1 torba çimento 7,5 YTL’den 7 YTL’ye düştü.

Kayseri’de üretim yapan Çimsa, daha önce fabrika çıkış fiyatı 108 YTL olan torbalanmış çimentonun tonunu (KDV hariç) 102 YTL’ye indirdi.

Yapılan indirimden sonra perakende 7.50 YTL’den satılan 1 torba çimento 7 YTL oldu.

/ KAYSERİ

12.04.2007


 

İki büyük proje

İstanbul’un üçüncü fuar merkezi ile 500 yat kapasiteli marina projesi Pendik’te hayata geçiriliyor. Projelerle birlikte 5 bin kişiye iş imkânı oluşacak.

Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya, yaptığı açıklamada, Pendik’in diğer ilçeler arasında parmakla sayılabilecek üstün niteliklere sahip bir kent olduğunu belirtti.

Başkan Erol Kaya, Anadolu yakasının ilk, İstanbul’un üçüncü fuar merkezi ve İstanbul’un üçüncü yat limanı ile beraber yaklaşık 5 bin kişiye iş imkânı doğacağı müjdesini vererek şöyle devam etti: “Nisan 2007’de fuar merkezi inşaatına başlanacak. 600 yataklı otel, 3 bin kişilik kongre sarayı, açık ve kapalı otoparklar, restoranlar, kapalı çarşı tarzında dükkânlar ve fuarcılık alanından oluşan fuar merkezi, yap-işlet-devret modeli ile yapılacak ve belediye, hiçbir şekilde harcama yapmayacaktır. 2008 yılı içinde hizmete sunulacak projeyle 3 bin 500 kişiye istihdam sağlanacak.”

Kaya, marina projesiyle ilgili şu bilgileri verdi: “İstanbul’un 3. yat limanı olacak marina da ‘yap işlet devret’ modeli ile yapılacak. Marina pojesinin, Pendik mendireğinin olduğu yerde yapılması ve 2008 yılının başlarında faaliyete geçmesi planlanmaktadır. Projeyle, ilçe ticareti büyük bir hareketliliğe kavuşacaktır. Marinanın 50 milyon dolara mal olması bekleniyor. Belediyeye, yıllık 1.5 milyon YTL kira geliri getirecek. Marinayla bin 500 kişi iş sahibi olacak.”

Yeni Asya / İSTANBUL

12.04.2007


 

Turizmciler umutlu

TUI Türkiye Danışmanı Hüseyin Baraner, 2007 turizm sezonunun, turizmcilere geçen yıl yaşanan sıkıntıları unutturacağını bildirdi.

Baraner, yaptığı açıklamada, özellikle Benelüks ülkelerinde ciddi bir turist artışı yaşandığını ifade ederek, Almanya’da da satışların olumlu seyrettiğini kaydetti.

Türkiye’nin kaliteli hizmet ve otelde rakiplerinden ileri olduğunu ifade eden Baraner, ‘’Bu hizmeti ve oteli başka ülkede bulamayacağını bilen Avrupalı aileler Türkiye’ye büyük ilgi gösteriyor’’ diye konuştu.

Geçen yıla oranla turist sayısında yüzde 8 artış beklediklerini anlatan Baraner, Rusya pazarından da olumlu sinyaller aldıklarına işaret ederek, 2006 yılında düşüşe geçen Avrupa pazarının yükselmesinden sevinç duyduklarını anlattı.

/ ANKARA

12.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004