Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 30 Nisan 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Demokrasi için sandık başına

Türkiye 28 Şubat benzeri bir sürece sokulmak isteniyor.

Aslında oyunun aktörleri bile aynı. Perde önündekilerin sadece isimleri farklı.

Yine muhafazakar bir iktidar bir yanda, Genelkurmay diğer yanda.

(...)

1960 darbesinin üzerinden 47 yıl geçmiş, Türkiye AB’nin eşiğine gelmişken yaşanan bu olaylar gerçekten acı verici, üzücü.

Laiklik elbette bu toplumun olmazsa olmaz temel direklerinden biridir.

Ama demokrasi de öyledir.

Türkiye laiklik ve demokrasiyi bir arada yaşatmayı başardığı için bu coğrafyada bir yıldız gibi parlamış, model ülke haline gelebilmiştir.

Bugün laikliği koruma adı altında bu modelin demokrasi ayağına kurşun sıkılmıştır.

Kim ne derse desin, bugün itibariyle “özürlü bir demokrasimiz” vardır.

Ancak demokrasi, uğruna mücadele edildiği zaman anlamlı ve değerlidir.

Tepeden inmiş bir demokrasi, bağışlanmış haklarla sağlıklı bir toplum düzeni oluşturamayız.

Onun için “gün demokrasiye sahip çıkma günüdür.”

Görüşü ne olursa olsun, ister sağda ister solda olsun, demokrasiyi, Cumhuriyet’in temel değerlerini kabul etmiş, içine sindirmiş tüm siyasi partilerin bu ortak paydada birleşmesi tarihi bir görevdir.

Siyaset, siyasi rakiplere karşı yapılan bir mücadeleyse, siyasetçiye düşman gözüyle bakanların bu mücadelede yeri olmaması gerekir.

Çünkü düşman imha edilir.

Demokraside ise rakip geçilir, fikri çürütülür ama rakibe saygı duyulur. Çünkü demokrasi ancak karşıt fikirlerin özgürce yarışabildiği bir ortamda var olabilir.

Silahın konuştuğu ortamda, silahın devreye girdiği anda fikir sahipleri sesini yükseltemez.

Böyle bir ortamda elbette iktidara düşen ağır sorumluluklar vardır.

Ancak muhalefete düşen görevler de vardır.

Muhalefetin tek dayanağı halk olmalı, ordunun gölgesinde veya vesayetinde siyaset yapıyor görüntüsü vermemelidir.

Bugün önümüzdeki tablo açıktır.

Böyle bir durumda Meclis’in sağlıklı bir biçimde işletilmesi, siyasetin kendi mecrasında yoluna devam etmesi şansı çok düşüktür.

Yapılacak ilk iş Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili kararının ardından derhal çözümü halkta aramaktır.

Demokrasinin yakalandığı bu hastalığın çaresi sandıktadır.

Hem mevcut iktidarın her icraatına karşı çıkmak, hem de hiçbir şey olmamış gibi yola devam etmeyi istemek, demokrasiye en büyük ihanettir.

Halkın sağduyusu Türkiye’nin bu badireden de sağlıkla çıkmasını sağlayacaktır.

Siz bu halka güvenin ve kararına saygı duyun yeter.

Sabah, 29.4.2007

Ergun BABAHAN

30.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Görev demokrasiyi kurtarmak

  Demokrasiye muhtıra...

  Demokrasi için sandık başına

  Tehlikenin farkında mısınız? Saatler 27 yıl geri alındı bile

  Demokrasi tek yol

  Hayır!


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004