Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 30 Nisan 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Gül: Adaylıktan çekilmem

11. Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, cumhurbaşkanı seçim sürecinin devam ettiğini ve adaylığının geri çekilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. “Bu bir gecede alınmış bir karar değil” diyen Gül, cumhurbaşkanı adaylığı kararının uzun yoklamalar ve görüş alışverişleri neticesinde ortaya çıktığını belirtti.

Dışişleri Bakanlığından ayrılışında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Gül, cumhurbaşkanı adaylığını geri çekmesinin söz konusu olup olmadığına ilişkin soru üzerine, “Bu süreç devam ediyor. Herhangi bir şekilde adaylığımın geri çekilmesi söz konusu değil” dedi.

“Bu bir gecede alınmış bir karar değil” diyen Gül, cumhurbaşkanı adaylığı kararının uzun yoklamalar ve görüş alış verişleri neticesinde ortaya çıktığını belirtti. Gül şöyle konuştu:

“Bu süreç devam ediyor. Anayasa Mahkemesinin kararını hep beraber beklememiz gerekiyor. Bu konuyla ilgili herhangi bir yorum yapmak, herhangi bir şekilde görüş ifade etmenin doğru olmadığı kanaatindeyim. Mahkeme en iyi şekilde değerlendirecektir ve doğru kararı muhakkak ki onlar verecektir.”

Abdullah Gül, ana muhalefet partisi CHP’nin Cumhurbaşkanı seçimini Anayasa Mahkemesine götürdüğüne işaret ederek, “Doğru olana Anayasa Mahkemesi karar verecektir, dolayısıyla onu saygıyla karşılamamız gerekiyor” dedi.

/ ANKARA

30.04.2007


 

Siyasete ve yargıya müdahale

Demokratik ortamda herkesin görüş, tercih ve tepkisini meşru zeminlerde dile getirme hakkı bulunduğu ifade edilirken, kişilerin ve kurumların kendi konumlarını ve sınırlarını aşarak müdahale anlamına gelecek tavır ve beyanlarda bulunmasının sürece gölge düşürdüğü belirtiiyor. Bu çerçevede özellikle Genelkurmay adına verilen son mesajın hem siyasete, hem de yargıya müdahale niteliği taşıdığı ve CHP’nin 367 başvurusunu değerlendirecek olan Anayasa Mahkemesini zora soktuğu kaydediliyor.

Kriz olursa seçim kaçınılmaz

Cumhurbaşkanı seçiminin ilk tur oylamasını takiben Genelkurmay’ın internetten yaptığı açıklamaya medya, sivil toplum ve siyasetten gelen eleştirilerin demokrasimizin geleceği açısından ümit verici olduğu vurgulanırken, anayasa ve hukuka aykırı biçimde çıkarılan 367 krizinin aşılması için Anayasa Mahkemesinin başvuruyu reddetmesi gerektiği ifade edilerek, buna rağmen mahkemenin başvuruyu kabul ve oylamayı iptali veya mâkul sürede sonuçlandırmaması halinde tek yolun seçime gitmek olduğu belirtiliyor.

30.04.2007


 

Çankaya seçimine gölge düşmesin

AB Dönem Başkanı Almanya, Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçiminin demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkesine uygun biçimde yapılabilmesi için siyasal alandaki tüm sorumluların üzerine düşeni yapması gerektiğini bildirdi.

AB Dönem Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili yaşanan gelişmelerin AB tarafından çok yakından izlendiği belirtilerek, ‘’Seçimlerin ve Anayasa Mahkemesi’nin dış baskılardan etkilenmemesinin çok önemli olduğu’’ vurgulandı.

Açıklamada, ‘’Siyasal alandaki tüm sorumluların, cumhurbaşkanlığı seçiminin anayasada öngörüldüğü biçimde demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkesine uygun olarak yapılması için üzerine düşeni yapmaları gerekmektedir’’ denildi.

/ BRÜKSEL

30.04.2007


 

Mahkeme raportörü bekliyor

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda, toplantı yeter sayısının 367’yi bulmadığı iddiasıyla açtığı dâvâda, raportörün hazırlığını tamamlaması halinde raporun Anayasa Mahkemesi üyelerine bugün dağıtılacağını bildirdi.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Kılıç, yaptığı açıklamada, raportörün başvuruyla ilgili raporunu tamamlaması halinde bugün üyelere dağıtılacağını, görüşmelere ne zaman başlanacağının belli olmadığını söyledi. Kılıç, Anayasa Mahkemesinin bugünkü ve 1 Mayıstaki Yüce Divan duruşmalarının hatırlatılıp, CHP’nin başvurusunun ne zaman gündeme alınacağının sorulması üzerine, konunun duruma uygun bir zamanda görüşülmeye başlanacağını belirtti.

Anayasa Mahkemesi Heyetinin, CHP’nin başvurusunda, yürürlüğün durdurulması ve iptal taleplerini birlikte incelemesi bekleniyor. Heyet, ihtiyaç duyarsa bugün TBMM’den seçimin ilk turuna ilişkin tutanakları isteyecek.

Anayasa Mahkemesi heyeti bugün sabah 10.00’da Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın’ın Yüce Divan’da yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın esas hakkındaki mütalâasını, müdahil avukatlarının da esas hakkındaki görüşlerini dinleyecek.

Heyet, yarın ve 2 Mayıs Çarşamba günlerinde de eski Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanları Cumhur Ersümer ile Zeki Çakan’ın yargılandıkları dâvâda, esas hakkındaki savunmaları dinleyecek.

/ ANKARA

30.04.2007


 

ANAP’tan ilk tepki istifası

Anavatan Partisi Mardin İl Başkanı Süleyman Çelik, istifa ederek partisinin cumhurbaşkanlığı seçimindeki tavrını Meclis’e girilmemesini sert ifadelerle eleştirdi.

Çelik, Anavatan Partisi’nin Meclis’teki oylamaya katılmayarak antidemokratik bir tavır içine girdiğini savundu. Bu konudaki görüş ve düşüncelerini genel merkeze ilettiklerini belirten Çelik, Abdullah Gül’e destek verilmese bile Meclis’e gidilmesi gerektiği konusunda görüş bildirdiklerini açıkladı. Çelik, Anavatan Partisi’nin CHP ile aynı tutum içinde olmasını eleştirdi. Çelik, Anavatan’lı vekillerin 2. tur oylamaya katılmaması durumunda sine-i millete giderek istifa etmelerinin daha doğru olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekledi.

/ MARDİN

30.04.2007


 

Ağar: Türkiye, demokrasi ile yola devam edecektir

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye’nin, demokrasi ile yoluna devam edeceğini söyledi. Ağar, kararlılıkla yollarına devam ettiklerini ifade ederek, ‘’Yufka yüreklilerle keskin engeller aşılmaz. Yolumuz doğrudur. İnançlı bir şekilde iktidara yürüyoruz’’ dedi.

Ağar, Atatürk Havalimanı’na gelişinde, VIP Salonu çıkışında bir grup partili tarafından sloganlarla karşılandı. Burada partililere seslenen Mehmet Ağar, kararlılıkla yollarına devam ettiklerini ifade ederek, ‘’Yufka yüreklilerle keskin engeller aşılmaz. Yolumuz doğrudur. İnançlı bir şekilde iktidara yürüyoruz’’ dedi.

Altından kalkamayacakları hiçbir zorluk bulunmadığını kaydeden Ağar, şöyle devam etti:

‘’Milletin geleceği, milletin varlığı bizim için her türlü siyasi çıkarın üzerindedir. Türkiye, demokrasi ile yola devam edecektir. Türkiye, siyasette milletin güçlü iradesi ile yola devam edecektir. Türkiye’yi, Türkiye’ye yakışır şekilde yönetecek bir iktidar önümüzdeki seçimde çıkacaktır. Önümüzdeki günler, miting meydanlarında milletle kucaklaşacağımız günler olacaktır.’’

/ İSTANBUL

30.04.2007


 

Şener: Meclis, yasal gerekliliklere göre hareket edecek

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili mevcut Anayasa’daki ve yasadaki hükümlere uymanın ve saygı duymanın herkesin görevi olduğunu belirterek, özellikle Parlamentonun, Anayasal ve yasal gerekliliklere göre hareket edeceğini bildirdi.

NTV’de soruları cevapladıran Şener, Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasının ardından hükümetin gerçekçi bir yaklaşımda bulunduğunu ifade ederek, herkesin makul olması, herkesin makul bir zeminde bir araya gelmesi gerektiğini kaydetti. Hükümetin, her şeyin hukuk düzeni, temel hassasiyetler içinde gerçekleşmesi için her türlü çabayı ortaya koyduğunu belirten Şener, buna rağmen bazı yerlerde Genelkurmay Başkanlığı bildirisindeki olayların ortaya çıkabileceğini, konuyla ilgili gerekli işlemlerin yapıldığını söyledi.

‘’Siyasetin işleyişiyle bağlantılı olarak yaptığımız değerledirmeleri önümüzdeki günlerde göreceğiz. Yani Nasıl bir süreç işliyor’’ diyen Şener, ‘’Anayasa Mahkemesi kararına mı atıfta bulunuyorsunuz?’’ sorusu üzerine, ‘’Evet’’ dedi. Şener, bir anlamda bunu ifade etmeye çalıştığını dile getirerek, şunları kaydetti:

‘’Bulunduğumuz nokta itibariyle Anayasa Mahkemesi kararını bekliyoruz. Hukukun genel ilkeleri ve Anayasanın 102. ve diğer maddeleri çerçevesinde, Anayasa’nın özüne, ruhuna, lafzına uygun bir sonuç ortaya çıkacağını düşünüyorum. Ama bulunduğumuz zemin, bir hukuk devletinin kurallarınına uygun olarak işleyeceğine göre, bu zemine güvenmemiz ve bu zeminin gereklilikleri çerçevesinde süreci devam ettirmemiz gerekir diye düşünüyorum. İkinci tur oylama için, milletvekilleri, siyasi parti grupları gerekli süreci zaten sürdüreceklerdir. Ama bu arada Anayasa Mahkemesi kararına göre de durumun nasıl devam edeceği belli olacaktır.’’

/ ANKARA

30.04.2007


 

Askerin siyasete müdahalesi kabul edilemez

Sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve siyasî partiler yaptığı ortak açıklamada, askerin siyasete müdahalesinin kabul edilemeyeceğini belirtildi.

TMMOB, İHD KESK, Hukukçular Derneği, Memur-Sen, RUHA-DER, DİSK, DTP; HAK-PAR ve EMEP’in destek verdiği ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Genelkurmay Başkanlığı’nca internet sitesinde yayınlanan ve ‘geceyarısı muhtıracılığı’ olarak nitelenebilecek açıklama, hukuk devletini ve demokratik ilkeleri hiçe sayan, yargısal ve siyasal işleyişe müdahale eden bir yaklaşımdır. Cumhurbaşkanlığı seçiminin Anayasa Mahkemesi’ne götürüldüğü bir ortamda Genelkurmay Başkanlığı adına açıklama yapılarak taraf olunduğunun ifade edilmesi yargı üzerinde baskı oluşturacaktır. Anayasada millet iradesinin temsil edildiği ve kullanıldığı organ olarak tanımlanan TBMM üzerinde baskı oluşturacak yaklaşımlar Türkiye’yi uluslar arası arenada da zayıf düşürecektir. Etnik kimliğe dayalı düşmanlıklar oluşturma anlayışı ise güvenlik politikaları açısından da kabul edilebilir olmaktan uzaktır. Bu tür açıklamalar Türkiye’nin iç barışı ve güvenliği açısından da ciddî bir risk içermektedir. Askerin siyasete müdahalesi kabul edilemez.”

Yeni Asya / ŞANLIURFA

30.04.2007


 

Din subaylığı olsaydı böyle olmazdı

ÖNDER, Genelkurmay’ın açıklamasında “dinin kutsal olduğu, ama sanki dinle alakalı çoğu ritüel veya etkinliğin çok tehlikeli olduğu varsayımı temel alındığı” belirtilerek, “bu farklı anlayışların giderilmesi için, bütün gelişmiş ülkelerin ordularında mevcut olan din subaylığının ordumuzda da aktif hale getirilmesi” istendi.

Genelkurmay açıklamasıyla ilgili olarak ÖNDER’den yapılan açıklamada, “din subaylığı” vurgusu yapıldı. Açıklamada, yaklaşık bir yıldır gündemde tutulan “din subaylığı” konusunun, Genelkurmay açıklamasıyla yeniden önem kazandığı belirtildi. Görüldüğü kadarıyla, Türkiye’nin bazı ücra köşelerinde, orduyu rahatsız eden ve irticai olarak nitelenen münferit olayların meydana geldiği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:

“Bu olaylar incelendiğinde, başı örtülü bazı kız çocuklarının katıldığı programlar milli bayramla ilintilenerek ve birkaç mevzii organizasyonlar çok tehlikeli gelişmeler olarak nitelendirilmiş, çok keskin düşman tarifleri yapılmıştır. Bizce problemin çözümü, daha önce yayınladığımız ve ilgili komutanlara da gönderdiğimiz ‘Dünya Ordularında Din Subaylığ’ raporunun satır aralarında bulunmaktadır. Dışarıdan veya sivil gözlerle bakıldığında çok önemli addedilmeyecek bazı dini tezahürler, nedense ordu tarafından çok tehlikeli ve derhal müdahale edilmesi gereken düşmanca tavırlar olarak değerlendirilmektir. Yapılan açıklamada dinin kutsal olduğu ama sanki dinle alakalı çoğu ritüel veya etkinliğin çok tehlikeli olduğu varsayımı temel alınmıştır.

Biz burada bir iletişim ve değerlendirme problemi olduğunu düşünüyoruz. Bazı önkabulleri ve laikliğin tehlikede olduğuna dair hassasiyeti de anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu farklı anlayışların giderilmesi için, bütün gelişmiş ülkelerin ordularında mevcut olan din subaylığının ordumuzda da aktif hale getirilmesi kanaatindeyiz. Sivillerle bu konularda yaşanan iletişim kopukluğu ve anlayış farklılığı, muvazzaf subaylar marifetiyle rahatlıkla giderilebilir. Bu uygulama bütün gelişmiş ülkelerde (Amerika, Avrupa’nın birçok ülkesi, Avustralya vb.) laikliğe bir sıkıntı getirmeden rahatlıkla uygulanabildiğine göre bizde de pekala uygulanabilir.

Biz bu ülkeye gerginlik ve düşmanlıklardan bir fayda gelmeyeceğini düşünüyoruz. Yavaş yavaş ayağa kalkmaya başlayan Türkiye’nin böyle kurumlar arası çatışmalarla yeniden tökezlemesini ve hatta yere serilmesini kesinlikle arzu etmiyoruz. Nasıl inanan ve dinini yaşayan insanlarımızın kendi kurumlarına bir düşmanlığı yoksa, ülkeye hizmet eden kurumlarımızın da insanlarımıza düşman muamelesi yapmamasını istiyoruz.

Normal olan orduların milletlerinin hizmetinde olmalarıdır. Toplumun çok önemli bir kesimini düşman ilan etmek o ülkeyi yaşanmaz hale getirir. Bundan da kimin karlı çıkacağını tarif etmeye gerek bile yoktur.”

Yeni Asya / İSTANBUL

30.04.2007


 

Darbe çare değil

Çağlayan mitinginde konuşan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Türkan Saylan, darbelerin çözüm getirmediğinin yaşayarak öğrenildiğni söyledi.

14 Nisan’da Ankara Tandoğan Meydanı’nda düzenlenen Cumhuriyet Mitingi’nin bir benzeri dün İstanbul Çağlayan Meydanı’nda düzenlendi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği başta olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşlarının Çağlayan Meydanı’nda düzenlediği ‘Cumhuriyet mitingi’ Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı gece yarısı açıklamasına destek sloganlarıyla başladı. Mitingde “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Hükümet istifa”, “Çankaya laiktir laik kalacak”, “Çankaya’ya imam istemiyoruz” sloganları atıldı. Mitingte konuşan ÇYDD Genel Başkanı Saylan, şunları söyledi: "Ülkemizde bölücülük, terör istemiyoruz. Şiddeti değil, barışı ve kardeşliği savunuyoruz. Bizler bütün bunların çözümünün darbeler olmadığını da yaşayarak kurbanlar vererek öğrendik." Miting nedeniyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kriz masası oluşturuldu. Polis de panzerlerin de desteğiyle çevrede çok yoğun güvenlik önlemleri aldı.

/ İSTANBUL

30.04.2007


 

MÜSİAD’tan istikrar çağrısı

Müstakil Sanayici ve işadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Kurulu siyasi ve ekonomik istikrar çağrısı yaptı.

MÜSİAD İstanbul’daki Genel Merkez binasında gerçekleştirilen 16. Olağan Genel Kurul toplantısı sonunda, Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat ve 28 Anadolu vilayetindeki şube başkanları tarafından imzalanan sonuç bildirisi yayınlandı. Bildiride siyasî partilere, Anayasal kuruluşlara, sivil toplum kuruluşlarına ve medyaya tarihî bir çağrıda bulunuldu. Sonuç bildirisinde özetle şu hususlar yer aldı:

“Ekonomide ve demokratikleşme sürecindeki kazanımlarımız tehlikeye düşürülmemeli.

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Anayasa hükümleri esastır. Seçim sürecinin adresi TBMM’dir. Millî iradenin temsil yeri olan TBMM’nin kararına sahip çıkılmalı ve siyaset ile ekonomideki istikrar süreci baltalanmamalıdır. Siyaset alanında doğabilecek kaos ortamının, ekonomideki hassas dengeleri bozabileceğini ve son beş yılın fedakârlıkları ile ekonomide, demokratikleşme ve AB’ye uyum sürecinde güçlükle elde edilen kazanımları tehlikeye düşürebileceğini hiç kimse unutmamalıdır. Böylesi olumsuz gelişmelere yol açanlar tarih önünde sorumlu olacaktır. Milletin vekâletini alarak TBMM’ye seçilen milletvekilleri ve siyasî partiler, millet iradesinin temsil yeri olan TBMM çalışmalarına katılmakla yükümlüdür.”

Yeni Asya / İSTANBUL

30.04.2007


 

İTO: Tartışmalar, tehlikeli bir gidişatın habercisi

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, “Türkiye’nin, ekonomisini istikrara kavuşturduğu, içeride ve dışarda itibarının yükseldiği bir sırada yaşadığımız cumhurbaşkanlığı tartışmaları, ülkemiz açısından son derece tehlikeli bir gidişatın habercisidir” dedi.

Yalçıntaş, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti’nin, bir asra yaklaşan Cumhuriyet ve demokrasi deneyimi ile fevkalâde kazanımları olan büyük bir ülke olduğunu belirterek, şunları ifade etti:

“Bu nazik durumun bir krize dönüşmemesi için herkes sağduyulu davranmak ve yükselen tansiyonu düşürmek durumundadır. Türkiye’nin bir krizin içine doğru çekilmesinin hesabını hiç kimse veremez. Türkiye bir hukuk devletidir ve hukukun üstünlüğüne inanmış bir ulusal yapıya sahiptir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri de anayasal çerçevede, hukuka ve hakkaniyete uygun şekilde cereyan etmelidir. Sıkıntılarımızı aşmanın her zaman bir tek yolu vardır; o da demokrasidir.”

Yalçıntaş, iş dünyasının temsilcileri olarak ortaya çıkan bu tatsız durumun bir an önce bertaraf edilerek, istikrar ortamının sürdürülmesi yolunda çaba sarf edilmesini beklediklerini kaydederek, bu sıkıntıların çok kısa sürede aşılacağına, Türkiye’nin gelişme ve refah yolculuğuna, birlik ve beraberlik içinde devam edeceğine inandıklarını bildirdi.

/ İSTANBUL

30.04.2007


 

ASKON: Ülkemizin istikrara ihtiyacı var

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, daha ileri gitme potansiyeli bulunan Türkiye’nin ihtiyacı olan şeyin, sağlıklı yürüyen bir sistem ve yükselen bir istikrar grafiği olduğunu belirtti.

Koca, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin adım adım handikaplarını yenmeye başladığını, girdaplardan kurtulma mücadelesinde az da olsa belirli bir mesafe aldığını ifade etti. Daha ileri gitme potansiyeli bulunan Türkiye’nin ihtiyacı olan şeyin, sağlıklı yürüyen bir sistem ve yükselen bir istikrar grafiği olduğunu belirten Koca, şunları kaydetti:

“Bunun için mevcut sistemde milletin menfaatlerine, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne ilişkin iyileştirmeler yapmak kutsal bir görevdir. Bu çerçevede yürüyen mekanizmalara son derece indi mülâhazalarla ve özel korku psikozlarıyla müdahale etmeye çalışmak ise milletten taraf olmak değil, tam aksine millete kötülük yapmak anlamına gelmektedir.

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin bütün mevzuat ve teamül kurallarına uygun olarak yürütüldüğü bir noktada, yüksek bir hırs ve hırçınlıkla bundan kriz üretme becerisi gösteren, gerek siyasî kurumların gerek siyaset dışı kurumların takınmış oldukları anti demokratik tavır, büyük bir talihsizlik olarak tarih kayıtlarına geçmiştir.’’

/ ANKARA

30.04.2007


 

Türkiye'nin AB üyeliği Avrupa'nın çıkarına

İngiltere’nin Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Geoff Hoon, “Türkiye’nin AB üyeliğinin Avrupa’nın çıkarına olduğunu” söyledi.

Hoon, Atina’da yayımlanan Kathimerini gazetesindeki demecinde, Türkiye’nin AB perspektifine de değindi. Türkiye’nin, “stratejik ve coğrafi özellikleri nedeniyle AB’ye tam üye olarak kabul edilmesinin Avrupa için önem taşıdığını” belirten Hoon, “Şüphesiz, Türkiye’nin tam üyelik perspektifinin devamını stratejik açıdan gerekli görüyoruz, ancak bu, Ankara’nın gerekli reformları gerçekleştirerek, AB’nin şartlarını kabul etmesi ve tüm yükümlülüklerini yerine getirmesini gerektirmektedir” dedi.

Türkiye’nin AB perspektifinin arzu edildiği kadar süratle ilerlemediğini ifade eden Hoon, “Geçen yıl bu konuda, başta Kıbrıs sorunu olmak üzere bazı önemli sorunlarla karşılaştık. Ancak Kıbrıs engelini aşabilirsek Türkiye’nin AB’ye girmesi hepimizin çıkarına olacaktır. Avrupa’nın büyük Müslüman komşu ülkesi Türkiye’nin Batı ve laiklik yolunda kalması Avrupa’nın çıkarınadır” diye konuştu.

/ ATİNA

30.04.2007


 

Köprü ve otoyol ücretleri düşürüldü

İstanbul Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden araç geçiş ücretleri yeniden düzenlendi. Yeni tarife dün saat 24.00’ten sonra uygulanmaya konuldu.

Buna göre, otomobil, motosiklet, (aks aralığı 3,20 metreden küçük kamyon, kamyonet ve minibüsler dahil) 3,75 YTL, aks aralığı 3,20 metreden büyük her türlü 2 akslı araçlar (kamyonet, pikap, jeep, ambulans ve cenaze arabası, küçük otobüs, büyük otobüs, kamyon) 3,75 YTL, 3 akslı her türlü otobüs, kamyon ve treyler (bir ilave akslı 1. ve 2. sınıflar) 9 YTL, 4 ve 5 akslı her türlü otobüs, kamyon ve treyler (iki ilave akslı 1. sınıflar), (bir ilave akslı 2. sınıflar) 25 YTL, 6 ve yukarı akslı römorklu kamyon ve treyler 30 YTL ödeyecek.

Karayolları Genel Müdürlüğü 17. Bölge Müdürlüğünce gece geçişine izin verilen az tehlikeli madde yüklü araçlar, dahil oldukları sınıflara bağlı olarak normal ücretin 1,2,3 no’lu sınıf için 10 katı, 4 ve 5 no’lu sınıf için 5 katı olmak üzere her iki yön için ücret ödeyecek.

Bu arada, otoyol geçiş ücretlerinde de yeni düzenleme yapıldı. Buna göre, birinci sınıftaki araçlar için en kısa güzergah 1,25 YTL, en uzun güzergah ise 11,50 YTL olarak belirlendi.

/ İSTANBUL

30.04.2007


 

Asgarî ücret revize edilmeli

Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından yapılan araştırmada, ‘’açlık sınırının’’ asgari ücretin yaklaşık 1.5, ‘’yoksulluk sınırının’’ da asgarî ücretin 5.5 katı olduğu belirtildi.

DİSK Birleşik Metal İş Sendikası Araştırma Dairesi tarafından yapılan araştırmada, ‘’açlık’’ ve ‘’yoksulluk sınırı’’ hesaplandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2003 Yılı Hanehalkı Tüketim Harcamaları kalıbı, TÜİK Madde Fiyatları, Hacettepe Üniversitesi Beslenme Kalıbı üzerinden yapıldığı ifade edilen araştırmada, 4 kişilik bir aile için “açlık sınırı’’ 602.49 YTL, ‘’yoksulluk sınırı’’ ise 2 bin 190 YTL olarak belirlendi. Araştırmada, bu tutarların, kirada oturan 4 kişilik bir ailenin herhangi bir yoksunluk hissetmeden yapması gereken harcamanın asgarî tutarını gösterdiği vurgulandı.

Araştırma ile ilgili yapılan değerlendirmede, şöyle denildi: “Türkiye sosyal politikalardan hızla uzaklaşmakta, yoksullukla mücadele bir hayırseverlik faaliyetine indirgenmektedir. Emekçiler bir yandan ücretlerindeki erime ile mücadele ederken, öte yandan kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesi sonucunda ikinci bir yoksullaştırıcı etki ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Türkiye, ucuz iş gücü ile övünür bir ülke haline getirilmek istenmektedir. Ucuz iş gücü, yaygın yoksulluk anlamına gelmektedir. Hükümet yoksullukla gerçekten mücadele etmek istiyorsa, öncelikle asgarî ücretin revize edilmesi içine harekete geçmeli, bu amaçla Asgari Ücret tespit Komisyonu demokratikleştirilerek derhal bir araya getirilmelidir.’’

/ ANKARA

30.04.2007


 

Diyanet İşleri Başkanlığı: İlâhî okuyanlar Kur’ân kursu öğrencileri

Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamada, yapılan incelemede Denizli İl Müftülüğü tarafından yapılan programın herhangi bir siyasi parti ile birlikte yapılmadığı, faaliyetteki piyeste rol alan ve ilahiler okuyan koronun başkanlığa bağlı yaz Kur’an kursunda öğrenim görmüş öğrenciler olduğunun anlaşıldığı ifade edildi.

Genelkurmay Başkanlığınca yapılan basın açıklamasında, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hizmet alanlarına giren bazı konulara doğrudan veya dolaylı atıflar yapılması üzerine, basında yer alan haber ve yorumlardan, ayrıca başkanlığa yöneltilen sorulardan hareketle, kamuoyunda herhangi bir yanlış anlaşılmaya meydan verilmemesi için açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu’’ kaydedildi.

Açıklamada, adı geçen ile bağlı Tavas ilçesi Nikfer Beldesindeki etkinlik ise Kutlu Doğum çerçevesinde yapılan bir program olmadığı, yıl boyu il müftülüğü tarafından belli bir program dahilinde yapılan kadın ve aileye yönelik aydınlatma faaliyetlerinden birisi olduğu belirtildi. Yetişkin kadınlara yönelik olarak yapılan aydınlatma programının önce bir düğün salonunda gerçekleştirilmesi planlandığı, ancak salonun ancak bu sanonun yetersitz kalması üzerine alternatif bir salon da olmaması nedeniyle program ilköğretim okulu müdürünün bilgisi dahilinde okul toplantı salonunda yapıldığı, Bu konuda mahallince başlatılan incelemenin devam ettiği kaydedildi. Ankara’daki Kur’an yarışması teşebbüsü ile Şanlıurfa’daki etkinliğin başkanlığın başlattığı ve koordine ettiği bu yılki Kutlu Doğum faaliyeti ile uzaktan ve yakından hiçbir ilgisi bulunmadığı vurgulandı.

/ ANKARA

30.04.2007


 

“Sen de kendine bir kardeş seç”

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Yüksekokulu öğrencileri, ‘’Sen de Kendine Bir Kardeş Seç’’ kampanyası çerçevesinde, haftanın bir gününü yuvadaki çocuklarla geçiriyor.

ÇOMÜ Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Günhan Erdem, yaptığı açıklamada, yüksekokulda öğrenim gören öğrencilerinin Çanakkale Hüseyin Özcan Çocuk Yuvası’nda kalan çocuklardan birer kardeş edindiklerini bildirdi.

Yüksekokulda öğrenim gören öğrencilerden gelen istek üzerine böyle bir kampanya başlattıklarını belirten Prof. Dr. Erdem, her öğrencinin haftada bir gün yuvada çocuklarla oyun oynayıp, ihtiyaçlarını giderdiğini söyledi. Prof. Dr. Erdem, yuvada kalan yaklaşık 40 çocuğun kendileriyle ilgilenilmesinin onları çok mutlu ettiğini ve kendilerine güven verdiğini ifade ederek, şöyle konuştu: “Yurt Müdürü Akın Eski ile yaptığımız görüşmede, bize bu tarz kampanyaların kısa süreli olmasının yurtta kalan çocuklar üzerinde olumsuz etki oluşturduğunu, çocukların zaten içinde bulunduğu terk edilmişlik duygusuna kısa süreli ilgilerde ikinci bir terk edilmişlik duygusunun yüklendiğini söyledi. Bu nedenle öğrencilerle düzenlediğimiz bu kampanyayı 2 yıl boyunca devam ettireceğiz. Başarılı olursak bunu bir projeyle daha ileriye taşıyacağız.’’

Tüm üniversite öğrencilerine bu tarz etkinlikler düzenlemeleri için çağrıda bulunan Prof. Dr. Erdem, öğrencilerin haftada 2-3 saatlerini kimsesiz, sevgiye, bakıma ve ilgiye muhtaç çocuklarla geçirmelerinin onlara hiçbir şey kaybettirmeyeceğini kaydetti.

/ ÇANAKKALE

30.04.2007


 

Hafızlar icazet aldı

Samsun Bafra İlçe Müftülüğü’ne bağlı Büyükcami Merkez Kur’ân Kursu’nda hafızlık eğitimini tamamlayan 9 öğrenciye diplomaları düzenlenen törenle verildi.

Büyükcami’de düzenlenen Hafızlık İcazet Merasimi, Kurs Yöneticisi Mehmet Şenel’in açılış konuşması ve Kur’an- ı Kerim’i güzel okumada Türkiye 1.si, dünya 5.si olan Çorum İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yaşar Kurt’un Kur’ân tilâvetiyle başladı. Sultan Ahmet Camii İmam Hatibi Emrullah Hatipoğlu, Samsun Müftüsü Osman Şahin ve Bafra Müftüsü Dursun Ali Şeker ile çok sayıda vatandaşın katıldığı program okunan ilâhî ve kasidelerle devam etti.

Program icazet alan öğrencilere diplomalarının ve çeşitli hediyelerin verilmesi ile sona erdi.

/ SAMSUN

30.04.2007


 

Mardin şehidine ağladı

Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde terör örgütü PKK tarafından şehit edilen Şeyhmus Öncül adlı asker, memleketi Mardin’de toprağa verildi.

Şehidin annesi Nesime Öncül, oğlunun intikamını almak için askere gitmek istediğini söyledi. Tezkeresine 5 ay kala katıldığı bir operasyonda terör örgütü tarafından şehit edilen Er Şeyhmus Öncül, Mardin Fuat Yağcı Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Yeniyol’daki aile mezarlığında toprağa verildi. Cenaze törenine Vali Mehmet Kılıçlar, Belediye Başkanı Metin Pamukçu, 70. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Fahir Kır, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, bazı siyasî parti il başkanları ile 5 bin kişi katıldı. Evinin önünde son defa oğlunun cenazesine sarılan anne Nesime Öncül, oğlunun kanını yerde bırakmamak için 9 çocuğunu feda etmeye ve kendisine izin verildiği takdirde askere gitmeye hazır olduğunu söyledi. Nesime Öncül, oğlunun tabutuna sarılarak, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye slogan attı.

/ MARDİN

30.04.2007


 

Keşmirden, İzmit’e üniversite teşekkürü

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, yaşadığı deprem sonrası büyük yara alan Pakistan’ın Keşmir Eyaleti’nde yaptırdığı üniversiteyi tamamladı. Keşmir Eyaleti Başbakanı Serdar Atik Ahmed Han, üniversitenin kuruluşunda görev yapan heyetle Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’na minnet ve teşekkür mesajı gönderdi.

MODERN KAMPUS

Pakistan’da 8 Ekim 2005 tarihinde yaşanan deprem sonrası hayat felç olurken, bu ülkeye ilk yardıma koşanlardan biri, aynı acıyı bir süre önce yaşayan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi oldu. Büyükşehir Belediyesi, deprem sırasında binası yıkılan AJK Üniversitesi Muzafferabad Kampusu’nu yeniden inşa etti. Toplam 25 dönümlük arazi üzerine 6 bin metrekarelik kapalı alanı bulunan kampus binası, çelik konstrüksiyondan imal edildi.

KARAOSMANOĞLU’NA MEKTUP

Keşmir Eyalet Başbakan’ı, çalışmalarını tamamlayıp, Türkiye’ye dönen heyetle birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’na teşekkür mektubu ve plaket gönderdi. Başbakan Ahmed Han mektubunda, “Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin hızlı, fedakârlık dolu ve cömert desteğine teşekkür ederim. Üniversitemizi yeniden inşa ettiğiniz için size minnettarız. Halkım ve ülkem adına size ve halkınıza bu deneyimdeki yardımları için çok teşekkür ederim” mesajı gönderdi. Gültekin Görüm başkanlığındaki heyet, mektupla birlikte Başbakan’ın gönderdiği plaketi Başkan Karaosmanoğlu’na verdi.

Yeni Asya / KOCAELİ

30.04.2007


 

Güvercinler yarıştı

Güvercin meraklıları Adıyaman’da düzenlenen Masa Güvercinleri Güzellik Yarışması’nda buluştu. Yarışma sonrası açık arttırmayla satışa çıkartılan güvercinler 8 bin YTL’ye kadar alıcı buldu.

Adıyaman Belediyesi ve Adıyaman Masa Güvercinleri Derneği tarafından düzenlenen Masa Güvercinleri Güzellik Yarışması Adıyaman’da gerçekleştirildi. Belediye Düğün Salonunda gerçekleştirilen yarışmaya 60 ilden kuşseverler katıldı. Yaklaşık bin 100 güvercinin görücüye çıktığı yarışmada güvercinler kureng, miski, abalı miski, mavi, arap ve göğ çakır kategorilerinde mücadele etti.

Yarışma sonrası dereceye giren bazı güvercinler açık arttırmayla satışa çıkartıldı. Adana Kuş Sevenler Derneği Başkanı Sefa Tokyürek’in yönettiği açık arttırmada miski kategorisinde birinci olan güvercin 8 bin YTL’ye satıldı.

/ ADIYAMAN

30.04.2007


 

Adana’da Kur’ân coşkusu

Anadolu Gençlik Derneği tarafından düzenlenen Kutlu Doğum ve Asrı Saadet gecesine katılarak Kur’ân okuyan Kur’ân Okuma Dünya Birincisi Güney Afrikalı Abdurrahman Sadien programı izlemeye gelenlerin kalbini fethetti.

Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu’nda düzenlenen program Konya Büyükşehir Belediyesi mehteran takımının konseri ile başladı. Daha sonra programa katılan Abdurrahman Sadien okuduğu Kur’ân-ı Kerim tilâveti ile seyirciden büyük alkış aldı. Programı izlemeye gelen 10 bine yakın seyircinin kalbini fetheden Sadien Kur’ân-ı Kerim tilâvetini 3 ayrı makamda okudu.

/ ADANA

30.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004