Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Risâle-i Nur Rusya’nın gündeminde

Rusya’da Risâle-i Nur tartışılıyor. Nezavisimaya gazetesi, önceki gün yayınladığı ekinde yasak kararına tam sayfa ayırdı. Kitapların yasaklanmasını savunanlara karşı Tataristan Başkanlık danışmanı Rafael Hekimov, “Nursî’nin kitapları Rusya’nın ne güvenliğini, ne de toprak bütünlüğünü tehdit ediyor” dedi.

ekimov, eserlerde başka dinler ya da devletler aleyhinde de herhangi bir ifadenin yer almadığına dikkat çekerken, Carnegie Vakfı uzmanlarından Aleksey Malaşenko, “Herhangi bir tehdit oluşturduklarını düşünmüyorum” diye konuştu. Moskova Belediye Meclisi Etnik İlişkiler Komisyonu üyesi Georgiy Engelgard ise yasak kararını savundu.

08.06.2007


 

IRAK VE TÜRKİYE KOMŞU ÜLKE

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack, sınırda Türk ordusunun hareketliliği ile ilgili olarak ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in sözlerini hatırlattı ve ‘’Gates, Irak’a girmenin kimsenin çıkarına olmayacağını söyledi’’ dedi. Sözcü, Türkiye ve Irak’ın komşu olduğunu ve bunun değişmeyeceğini hatırlatarak, “Ve biz, Irak’a askerî bir müdahalenin her iki devletin de çıkarına olacağını düşünmüyoruz’’ diye konuştu.

PKK, YENİ BİR PROBLEM DEĞİL

PKK’nın çok eskiden beri kuzey Irak’tan Türkiye’ye saldırılar düzenlediğini ve son zamanda ortaya çıkmış yeni bir problem olmadığını kaydeden McCormack, ‘’Biz bunu çok ciddiye alıyoruz’’ dedi ve bu çerçevede de, PKK ile mücadelede özel temsilci olarak Joseph Ralston’ın atandığını hatırlattı. McCormack, ‘’Bizim inandığımız, PKK tehdidine çözüm ararken yapılması gereken, diyalog, işbirliği ve eylemdir. Türk ordusunun Irak’a girmesi değildir’’ dedi.

08.06.2007


 

Erdoğan: Olağanüstü hal olmaz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şırnak, Siirt ve Hakkari’de bazı bölgelerin geçici güvenlik bölgesi ilân edilmesiyle ilgili olarak, “Önümüzdeki günlerde kapsamın genişletilmesi bekleniyor mu?” sorusuna karşılık, “Yani olağanüstü hal gibi filan alamazsınız. Öyle bir şey söz konusu değil” dedi.

Kanal 24 Televizyonunun canlı yayınına katılan Başbakan Erdoğan, çeşitli konulardaki soruları cevapladı. Başbakan Erdoğan, son günlerdeki terör olayları ve sınır ötesi harekete ilişkin tartışmalarla ilgili bir soru üzerine, sınır ötesi harekatın gerek yazılı ve gerek görsel basında sürekli olarak gündemde tutulmasını, doğru bulmadığını ifade ederek şunları söyledi:

‘’Türkiye eğer bir sınır ötesi operasyon yapacaksa, böyle bir şey düşünüyorsa, bunu davul zurna ile yapmaz. Bunun sorumluları, ilgilileri kararını verir. Kaldı ki sınır ötesi bir harekâtla ilgili Parlamento kararı da gerekmektedir, bütün bunların adımları buna göre atılır. Bizler, gerek Türk Silahlı Kuvvetleri gerekse emniyet teşkilâtımızla, bu noktada içli dışlı bir dayanışma halinde bu süreci yakından takip ediyoruz, sıcak bir şekilde takip ediyoruz ve atılabilecek adımların hepsi atılıyor.’’

“BİZİM MUHATABIMIZ IRAK HÜKÜMETİ”

Erdoğan, ‘’bu konuda devlette görüş ayrılığı olduğu iddialarının ortalıkta dolaşmaya başladığının’’ belirtilmesi üzerine şöyle konuştu:

‘’Bu konuda Genelkurmayımızla aramızda herhangi böyle bir tartışma, ayrışma söz konusu değil. Biz her zaman güvenlik güçlerimize, şunu söyledik, şunu söylüyoruz; nedir ihtiyacınız? Bize düşen bu noktada ne varsa bunu söyleyin. Herhangi bir eksik var mı? Sınır ötesiyle alakalı olarak bir adım atılacaksa, biz bunun, öncelikli olarak güvenlik güçlerimizle müzakeresini yaparız, böyle bir şey gerektiği anda da bunu Parlamento’ya taşırız. Tabii bu lafla olan şeyler değil, bunların bir prosedürü var, o prosedür içinde bunlar yürütülür.”

Erdoğan, Kuzey Irak’taki terör örgütü ile mücadele konusunda ‘’Bizim muhatabımız oradaki Kürt liderler değildir, Irak’ın Merkezi Hükümetidir. Ben Merkezi Hükümetin Cumhurbaşkanıyla da Başbakanıyla da görüştüm. Bunun dışındaki bir kabile reisi ile ben görüşemem. Görüşmesi gereken olursa onlara ‘git görüş’ de deriz, bunu da yaparız ben görüşemem, Barzani veya bir başkası... Ama ben bir Talabani’yle Cumhurbaşkanı olduğu için görüştüm, Maliki ile görüştüm, bundan sonra da görüşürüm’’ dedi.

Başbakan Erdoğan, ‘’Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Şırnak, Siirt ve Hakkari’de bazı bölgeler geçici güvenlik bölgesi ilan edildi, bu ne anlama gelir?’’ sorusu üzerine, şunları kaydetti:

‘’Bu konuda güvenlik güçlerimiz, özellikle bu hassas bölgede, bir askeri hareketlilik alanı olarak bunu ilan etmiştir. Bir defa rutin olarak her sene yapılmakta olan zaten bir çalışma vardır. Ama şu anda mevcut hassasiyetler göz önüne alınarak, güvenlik güçlerimiz bu hareketi yapmıştır, kendilerine de zaten bu konuda bizzat, bizim de vermiş olduğumuz yetkiler vardır. Bu yetkileri kullanmaktadırlar.’’

‘’Önümüzdeki günlerde kapsamın genişletilmesi bekleniyor mu?’’ sorusuna da Erdoğan, ‘’Yani olağanüstü hal gibi filan alamazsınız. Öyle bir şey söz konusu değil. Ama orada güvenlik güçlerimiz, bu hareket alanı içerisinde tabii bazı bölgelerde yoğunlaşma yapabilir, bunu araç gereciyle vesairesiyle yapabilir. Yani yığma yapabilir, bunların hepsi ülkemiz, halkımız içindir. Özellikle bu son Tunceli’deki gelişme ister istemez böyle bir yoğunlaşmayı gerektirebilir, bunun detaylarına girmeye gerek yok’’ cebaını verdi.

/ ANKARA

08.06.2007


 

ADD ‘sert çözüm’ istedi

Atatürkçü Düşünce Derneği’nden yapılan açıklamada, Atatürkçü Düşünce Derneği’nden yapılan açıklamada, “Büyük Türk Ulusunu karşılarına alabilecek cesareti bulabilen ve etkisini sürdüren bu cinayet şebekelerine, Ulu Önder Atatürk zamanında olduğu gibi, ivedilikle kesin ve bitirici bir yanıt verilmesi konusunda tüm ilgilileri sorumluluklarının gerektirdiği davranışa davet ediyoruz” denildi.

Yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘’Emperyalist güçlerin ve onların yardakçılarının Türkiye Cumhuriyetini yok etmek amacıyla yıllardan beri kurgulayıp uyguladıkları hain politikaların kaçınılmaz bir ürünü olan ayrılıkçı terör hareketi, hain odaklardan da destek bularak, ülkemizde derin yaralar açmaya ve can almaya devam etmektedir. Kurumlar arası yetersiz eşgüdümün yarattığı ortamda, büyük Türk Ulusunu karşılarına alabilecek cesareti bulabilen ve etkisini sürdüren bu cinayet şebekelerine, Ulu Önder Atatürk zamanında olduğu gibi, ivedilikle kesin ve bitirici bir yanıt verilmesi konusunda tüm ilgilileri sorumluluklarının gerektirdiği davranışa davet ediyoruz. Şehitlerimize tanrıdan rahmet, kederli ailelerine ve tüm ulusumuza başsağlığı diliyoruz.’’

/ ANKARA

08.06.2007


 

Karakol basıldı, medya eğlendi

Tunceli’nin Pülümür İlçesi Kaymakamı Alper Balcı, jandarma karakoluna düzenlenen saldırının ardından medya kuruluşlarının olaya gerekli duyarlılığı göstermediğini ifade ederek, ‘’Olay akşamı televizyonlarda müzik eğlence programları devam etti’’ dedi.

Kaymakam Balcı, yaptığı açıklamada, Kocatepe Karakolu’na düzenlenen saldırıda 7 şehit verildiğini, 7 askerin de yaralandığını hatırlatarak, ‘’Artık toplum olarak bu gibi olaylara çok daha duyarlı yaklaşmalıyız’’ diye konuştu.

İlçede bu yıl yapılması planlanan Pülümür Bal Şenlikleri ile Hasangazi Mantar Şenlikleri’nin iptal edildiğini söyleyen Balcı, ‘’7 şehidimiz varken biz bu şenlikleri yapamazdık. Büyük bir katılımın olmasını bekliyorduk, ancak şenlikleri iptal etmek zorundaydık’’ dedi.

Pülümür’ün en büyük sorununun işsizlik olduğuna dikkati çeken Balcı, şunları söyledi:

‘’Avrupa Birliği fonlarından faydalanmak için 10 milyon avroluk proje hazırladık. Artık terörün kökünü bu bölgelerimizden kazımamız lâzım. İlçemizin yüzde 70’i işsiz. İnanıyoruz ki buralarda ekonominin, kalkınmanın konuşulması gerekir. Başta Pülümürlüler olmak üzere bütün vatandaşlarımızı teröre karşı tepki göstermeye çağırıyorum.’’

Pülümür’de, terör örgütü PKK elemanlarınca Kocatepe Karakolu’na yapılan ve 7 askerin şehit olduğu saldırıda kullanılan araçta yüklü miktarda patlayıcı bulunmuş, araç sahibi Mehmet Çalışkan sevk edildiği mahkemece tutuklanmıştı.

/ TUNCELİ

08.06.2007


 

Merkez sağda işbirliği trafiği

Demokrat Partili (DP) yetkilerİ, sağdaki ittifak arayışları ile ilgili belirli bir noktaya gelindiğini bugün iki parti lideri tarfından ortak bir açıklamanın yapılabileceğini duyurdu.

DP milletvekili adayları Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün ve eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura DP-ANAVATAN ittifakı için dün iki kez ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu’yu evinde ziyaret etti. Mumcu’nun Ümitköy’deki evinde gerçekleşen ilk görüşme, saat 10.00’da başladı ve yaklaşık 1 saat 15 dakika sürdü. Görüşmeye, ANAVATAN Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş da katıldı.

Aygün, evden ayrılırken, gazetecilerin, ‘’Umut var mı?’’ sorusu üzerine ‘’İyi olacak. Onun için geldik’’ açıklamasında bulundu

İkinci görüşmesi ise saat 12.40’ta başladı ve yaklaşık 1.5 saat sürdü. Görüşmenin ardından herhangi bir açıklama yapılmazken, DP yetkiler, sağdaki ittifak arayışları ile ilgili belirli bir noktaya gelindiğini bugün iki parti lideri tarfından ortak bir açıklamanın yapılabileceğini duyurdu.

ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, DP milletvekili adayları ile yaptığı iki görüşmenin ardından, aralarında Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, MKYK üyeleri Mahmut Koçak ve Turan Tüysüz’ün de bulunduğu parti kurmaylarıyla biraraya geldi. ANAVATAN Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) da, saat 16.00’da Mumcu’nun başkanlığında toplanarak, DP ile seçim işbirliği çalışmaları değerlendirildi.

DP’NİN MİTİNG TAKVİMİ BİR HAFTA ERTELENDİ

Bu arada DP ile ANAVATAN yöneticileri arasında yapılan görüşmeler doğrultusunda bugün Kütahya’dan başlatılması planlanan mitingler bir hafta ertelendi. DP’nin Kütahya, Tekirdağ, Hatay, Kocaeli ve Aydın’da yapılması planlanan beş miting programının önümüzdeki hafta gerçekleştirileceği öğrenildi.

/ ANKARA

08.06.2007


 

Hukuk devletini savunalım

İnsan Hakları Derneği (İHD), Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununun sivil toplum örgütlerinin, hukukçuların ve aydınların bütün itirazlarına karşın, bir oldu bittiye getirilerek kabul edildiğini, ülkeyi gerilim ortamına getirecek söz konusu düzenlemenin cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmesi istendi.

İHD tarafından yapılan açıklamada, 1934 yılında yürürlüğe giren Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nun 2002 yılında AB hukukuna uyum çerçevesinde yapılan değişiklikle demokratik ve sivil haklar adına olumlu sayılabilecek yönde değiştirildiğine dikkat çekilirken, 2004 sonrasında Susurluk Kazası öncesini hatırlatan olayların sırf “güvenlik ekseninde” değerlendirildiği ve uyum yasalarından beş yıl sonra, kaşıkla verilenlerin kepçeyle alınmaya başladığı ifade edildi.

Polis ve jandarmanın yetkilerinin meşrû ve sivil haklar aleyhine genişletilmesinin, Türkiye’yi hukuk ve huzur ülkesi haline değil, bir polis devleti ve gerilim ülkesi konumuna sokacağının vurgulandığı açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

“Polisin bir yurttaşı, herhangi bir gerekçe göstermeden kimliğini ispata zorlaması, üzerini araması, durdurma adı altına fiilen gözaltına alması, suçu önleme gerekçesiyle evini basması, kaçtığı gerekçesiyle silâhla vurma hakkına sahip olması, mahkeme kararı olmaksızın aramalar yapması, hiçbir şüphe belirtmeden parmak izini alması insan haklarına aykırı olduğu kadar, başta Anayasa ve Ceza Muhakemeleri Kanunu ve yürürlükteki diğer özel kanunlar ile de çelişki halindedir.

Aynı zamanda yargı organını devre dışı bırakarak, yürütmeye geniş yetkiler tanıyan bu düzenleme kuvvetler ayrılığı ve dengesini açıkça bozmaktadır. Tabiî olarak bu durum rejimin demokratik yönünü zayıflatacaktır. Kaldı ki, önceki uygulamalarda polisin sahip olduğu geniş yetkilerin ülkede huzuru ve güvenliği sağlamaya yetmediği ispatlanmıştır.

Şiddetin ve diğer insan hakları ihlâllerinin hukuk düzenince korunması düşünülemez. Tam aksine hukuk düzeni bu tür fiilleri önlemek için bugün olduğundan daha fazla kudrete ve isteğe sahip olmalıdır; tabi kendi temel amacına ve tarihî misyonuna ihanet etmeden... Sorun, otoriter yetkilerin demokratik haklar aleyhine genişletilmesiyle çözülemez.”

Açıklamada Cumhurbaşkanı Sezer’in kanunu TBMM’ye iade etmesi istendi.

Kemal BENEK / ANKARA

08.06.2007


 

Toprak suya doydu

Kış ve bahar ayları boyunca yağmura hasret kalan tarım arazilerinin, son yağışlarla birlikte büyük ölçüde suya doyduğu bildirildi.

Bursa Ziraat Odası Başkanı Fuat Sarı, yaptığı açıklamada, bu yıl neredeyse hiç yağmur yağmadığını belirterek, bu çerçevede tarım arazilerinin kuraklıktan etkilendiğini söyledi.

Bugüne kadar az miktarda yağan yağmurun çiftçiye bir yararı olmadığına işaret eden Sarı, son 3 gündür etkili olan yağışların ise önemli bir ihtiyacı giderdiğini, toprakların büyük ölçüde suya doyduğunu bildirdi.

Sarı, yağışların sulama ihtiyacını bir süreliğine ortadan kaldırdığını belirterek, ‘’Yağışların, sebze rekoltesini olumlu etkilemesini bekliyoruz. Yağışlar, özellikle mısır üreticisini mutlu etti’’ dedi.

Bu arada İstanbul’da dün aniden bastıran yağmur bir yandan İstanbullu’nun kuraklık korkusuna su serperken, diğer yandan da sabah saatlerinde işlerine gitmek üzere evlerinden çıkan vatandaşlara sıkıntılı saatler yaşattı. Özellikle Anadolu yakasında etkisini gösteren sağanak yağış sebebiyle işlerine gitmek için yola çıkan vatandaşlar araçlarında mahsur kaldı. Yağış birçok yağışı da beraberinde getirdi. TEM Otoyolu Otocenter mevkiinde bir kamyon viyadükten aşağı uçtu, kamyon sürücüsü yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. TEM Otoyolu havalimanı yol ayrımında ise kontrolden çıkan TIR, yol kenarındaki trafik levhasının direğine çarparak devrildi. TIR’ın içinde bulunan 2 kişiden biri hayatını kaybetti. Sağanak yağış sebebiyle Paşabahçe Devlet Hastahanesi’nin bodrum katı ile Beykoz’da 2, Maltepe’de 15, Kadıköy’de 4, Ümraniye’de de 3 olmak üzere toplam 24 ev ve iş yerini su bastı. Su tahliye çalışmaları, İSKİ ve itfaiye ekiplerince yapıldı.

İZMİR DE YAĞMURA DOYDU

İzmir Meteoroloji Bölge Müdürü Ekrem Alaçam, Orta Akdeniz’den gelen alçak basınç sisteminin etkisiyle başlayan gök gürültülü sağanak yağmurla birlikte metrekareye 0.1 kilogram yağış düştüğünü belirtti.

“Ölçümlere göre, Dikili’de 62.8 kilogram, Bergama 22.8 kilogram ve Çiğli’de 5 kilogram yağış düştü. Bugün kıyı Ege’de yağışlar etkisini kaybedecek. Afyon ve Uşak civarındaysa sağanak yağış devam edecek. Hafta sonu Ege’de yağış beklemiyor. Hava sıcaklıkları da mevsim normallerinde seyretmesi bekleniyor. Alaçam, Ege Bölgesi’nde Haziran ayı uzun yıllar yağış ortalamasının 8 kilogram olduğunu da sözlerine ekledi.

/ BURSA

08.06.2007


 

Karagöz ve Hacivat AB’yi anlatıyor

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Avrupa Birliği Yerel Bilgi Bürosunca başlatılan proje kapsamında, Trabzon Çamlık Çocuk Yuvasında bir grup öğrenciye, ‘’Karagöz ve Hacivat’’ gölge oyunu ile Avrupa Birliği (AB) anlatıldı.

Trabzon TSO AB Yerel Bilgi Bürosu Koordinatörü Yücel Yıldırım Odabaşı, faaliyet öncesi yaptığı açıklamada, ‘’Karagöz’ün Avrupa Rüyası’’ adlı oyunla AB’yi çocuklara tanıtmayı amaçladıklarını söyledi.

Odabaşı, 9 Mayıs’ın AB Günü olarak kutlandığını hatırlatarak, ‘’Trabzon Devlet Tiyatrosu oyuncusu Kadri Özcan’ın sunduğu geleneksel gölge oyunu kahramanları Hacivat ve Karagöz aracılığı ile AB-Türkiye ilişkileri çerçevesinde ortak kültürel değerlerin tanıtımını hedefliyoruz’’ dedi.

Hedef kitlelerinin öğrenciler olduğunu ifade eden Odabaşı, gösterinin Gümüşhane, Bayburt, Artvin, Rize ve Giresun’da da sahnelendiğini belirterek, Doğu Karadeniz’deki bütün öğrencileri bu kültürle buluşturduklarını kaydetti.

Oyunu sunan Kadri Özcan ise öğrencilere geleneksel gölge oyunu hakkında bilgi verdi.

Oyunda, rüyasında Hacivat’ın mahallesinin AB’ye alındığını gören Karagöz’ün gelişmeden rahatsız olması, Karagöz’ün mahalle sakinlerine AB’ye girebilmek için çeki düzen vermeye kalkışması, esprili bir dille anlatıldı.

/ TRABZON

08.06.2007


 

İzinlere seçim düzenlemesi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sandık kurullarında başkan ve üye olarak görev yapabilecek nitelikteki kamu personelinin yıllık izinlerinin planlanmasında seçim tarihinin dikkate alınmasını istedi.

Erdoğan, 22 Temmuzda yapılacak milletvekili genel seçim ile ilgili bir genelge yayımladı.

Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan genelgede, Yüksek Seçim Kurulu’nun hazırladığı seçim takviminin uygulamaya konulduğu hatırlatıldı. Anayasanın 79. maddesinde öngörülen; ‘’Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü’’ ilkesine yaraşır bir şekilde gerçekleştirilebilmesini teminen, Yüksek Seçim Kurulu ile il ve ilçe seçim kurullarının bu kapsamdaki çalışmalarına diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca da her türlü desteğin verilmesinin önem taşıdığı vurgulanan genelgede, şöyle devam edildi:

‘’Sandık kurulları, daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan personelden destek alınması suretiyle oluşturulacaktır. Sandık kurulunda görev verilecek personelin tecrübeli, eğitim düzeyi yüksek ve ihtiyacı karşılayacak sayıda olması, seçimin sağlıklı ve düzenli olarak yürütülmesinin başta gelen şartlarından birisidir. Seçimin yukarıda belirtilen ilke doğrultusunda başarıyla gerçekleştirilerek millet iradesinin sandığa sağlıklı olarak yansımasına imkan tanınması amacıyla sandık kurullarında başkan ve üye olarak görev yapabilecek nitelikteki kamu personelinin yıllık izinlerinin planlanmasında seçim tarihinin dikkate alınması zorunlu görülmektedir. Bu itibarla, il ve ilçe seçim kurulları ile koordinasyon içerisinde, kamu personelini de mağdur etmeyecek şekilde gereken tedbirlerin ivedilikle alınmasını önemle rica ederim.’’

/ ANKARA

08.06.2007


 

İş dünyası sınır ötesi operasyona karşı

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Bolat, Kuzey Irak’a operasyon düzenlenmeden önce konunun siyasi, askeri, dış politika ve insani boyutlarının çok iyi düşünülmesi gerektiğini belirtti.

Bolat, Kuzey Irak’a operasyon senaryolarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, öncelikle vatan topraklarındaki teröristlerin temizlenmesi gerektiğini kaydederek, bu konuda güvenlik kuvvetlerine güvendiklerini söyledi. Kuzey Irak’a operasyonun sadece askeri bir operasyon olmayacağını ifade eden Bolat, bunun aynı zamanda uluslararası ve komşuluk ilişkilerini de ilgilendiren bir mesele olduğu görüşünü aktardı. Bolat, hükümetin bu konuda gerekenleri yaptığını ifade ederek, şöyle devam etti:

‘’Dolayısıyla böyle bir operasyon düzenlenmeden önce konunun siyasi, askeri, dış politika ve insani boyutları çok iyi düşünülmeli. Öncelikle kendi sınırlarımızı çok iyi korumamız, kendi topraklarımız üzerindeki terörist yuvalarını ve terörist unsurlarını temizlememiz lazım.’’

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük de söz konusu bir harekatın ekonomiye etkilerine ilişkin olarak, ‘’Kuzey Irak’a yapılacak harekat çok farklı bir olgu. Bunun ekonomiye yansımalarını düşünmekten ziyade çok farklı bir platformda yorumlamak lazım. Bir anlamda bizim ihtisasımızın dışında bir konu’’ değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Hazim Sesli de sadece Türkiye’deki iş adamlarının değil, dünyadaki kurum ve kişilerin Türkiye ekonomisinin geleceğine güvendiğini kaydederek, ‘’Son 2-3 ayda yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçimi, genel seçimlerdeki dalgalanmalar ve sınır ötesi harekatın konuşulması ekonomide dalgalanmalara neden olacaktır. Ama bunun krize doğru yöneleceğini zannetmiyorum’’ dedi.

/ İSTANBUL

08.06.2007


 

Güney Kıbrıs’taki Türk evleri yıkılıyor

Kıbrıs Rum kesiminde, 1974 veya öncesinde Kıbrıslı Türklerin terk etmek zorunda kaldığı taştan yapılmış evlerin yıkıldığı, taşlarının da inşaatlarda kullanılmak üzere satıldığı bildirildi.

Politis gazetesinin haberinde, “Terk edilmiş Kıbrıslı Türk köylerinde taş üstünde taş kalmadı” ifadesi kullanıldı. Bu işin çete tarafından sistematik şekilde yapıldığını duyuran gazete, Kıbrıslı Türk evlerinin taşlarının, bazı durumlarda tanesi 1,5 Kıbrıs Lirasından (KL) satıldığını, köşe taşlarının ise 10 KL’ye (yaklaşık 30 YTL) kadar alıcı bulduğunu yazdı.

Bu durumun hem Rum polisinin, hem de “Kıbrıs Türk Malları Vasiliği”nin bilgisi dahilinde olmasına karşın, alınan önlemlerin yetersiz kaldığı kaydedilen haberde, “Asprogremo” barajı yanındaki “Finika” (Finike), “Euretu” (Dereboyu), “Sarama” (Kuşluca), “Androliku” (Gündoğdu), “Fasli” (Faslı) köyleri ile diğer birçok Türk köyünün “tam anlamıyla yağmalandığı ve taş üstünde taş kalmadığı” bildirildi.

/ LEFKOŞA

08.06.2007


 

AB ile müzakereler sürmeli

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Bölgeler Meclis Başkanı Yavuz Mildon, Avrupa Birliği ile müzakerelerin sürmesi gerektiğini belirtti.

Mildon, Gelibolu’da düzenlediği basın toplantısında, uzun yıllardır büyük çabalar harcanan ve yatırımlar yapılan Avrupa Birliğine (AB) üyelik sürecinin, geniş bir coğrafyaya ve karmaşık bir yapıya sahip olan Türkiye için, 5 milyon nüfusa sahip Bulgaristan kadar sade ve kolay olmayacağını söyledi.

Türkiye’nin istenilen taahhütlerin büyük kısmını yerine getirdiğini ifade eden Mildon, Türkiye’nin bu reformları gerçekleştirmesinin AB ülkeleri için örnek teşkil ettiğini belirtti.

Özellikle yerel yönetimler konusunda gerçekleştirdiği reformların, Türkiye’yi bu konuda karnesi en iyi olan ülkeler arasına yerleştirdiğini vurgulayan Mildon, ‘’Bu reform, AB’nin yanı sıra Avrupa Konseyi’ne olan taahhütlerimiz yönünden de çok olumlu. (Yerinden Yönetim) prensibinin Türkiye’nin taraf olduğu (Yerel Yönetimler Özerlik Şartı) çerçevesinde, uygulanmasıyla, yerel yönetimlerimiz demokratik bir yapıya kavuştu’’ dedi.

Mildon ayrıca, AB üyesi olan birçok ülkenin, müzakereler süresince çektiği sıkıntıların unutulmaması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

‘’Yaklaşık bir hafta önce 29-30 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin yıllık genel kurulu için Strasburg’da bulundum. 47 ülkenin üye olduğu meclisin bu önemli toplantısında ülkemizi ve bölgemizi ilgilendiren birçok konu ele alındı. Başkanlığını yürütmekte olduğum Bölgeler Meclisi’nde bölge ve vilayetlerin hukuki durumunu düzenleyecek uluslararası bir antlaşmanın hazırlanması için bir rapor sunuldu.

Ekim 2007’de İspanya’nın Valencia şehrinde toplanacak (Yerel Yönetimlerden Sorumlu Bakanlar Zirvesi)’nde ele alınacak bu rapor, ilgili antlaşmaya taraftar olan ve olmayan ülkelerin yapacağı müzakerelere sahne olacaktır.’’

/ GELİBOLU

08.06.2007


 

Türkiye’nin tanıtım eksikliği var

İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosu Andre Brohy, ‘’AB yolunda Türkiye’nin tanıtım eksikliği, Avrupa kamuoyunda olumsuz düşüncelere sebep oluyor’’ dedi.

Başkonsolos Brohy, Edirne Valisi Nusret Miroğlu’nu makamında ziyaret etti.

İsviçre’nin AB ile yakın ilişkiler kurmasına rağmen AB’ye üye olmadığını, İsviçre halkının AB üyeliğine sıcak bakmadığını ifade eden Brohy, şunları kaydetti:

‘’İsviçre halkı, Türk halkı gibi AB üyeliğine sıcak bakmıyor. Yine de ilişkilerimiz AB’ye üye ülkelerle iyi durumda. Ticaretimizin büyük bir bölümünü onlarla gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin Avrupa kamuoyunda büyük bir tanıtım eksikliği var. AB yolunda Türkiye’nin tanıtım eksikliği, Avrupa kamuoyunda olumsuz düşüncelere neden oluyor.’’

Gazetecilerin Irak’ın kuzeyinde yaşanan durumun İsviçre hükümetince nasıl yorumlandığı sorusu üzerine Brohy, bunun Türkiye’nin güvenlik sorunu olduğunu kaydederek, ‘’Türkiye ve Irak arasındaki bu olayın barışçıl yollardan çözülmesini istiyoruz’’ dedi.

Edirne Valisi Miroğlu da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Brohy’e lale motifli tablo hediye etti.

/ EDİRNE

08.06.2007


 

Erdoğan, listedışı kalan vekillerle biraraya gelecek

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçimlere katılmayacak olan AKP milletvekilleriyle partinin yeni genel merkezinde biraraya gelecek.

Alınan bilgiye göre, AKP’nin yeni genel merkezi, 13 Haziran Çarşamba günü düzenlenecek törenle, Başbakan Erdoğan tarafından hizmete açılacak. Aday tanıtım toplantısının da yapılacağı açılışa, bütün AKP milletvekilleri dâvet edildi.

Erdoğan, 22 Temmuz seçimlerine katılmayacak milletvekilleriyle, 14 Haziran Perşembe günü yeni genel merkezde biraraya gelecek. Bu toplantıya, kendi isteğiyle aday olmayan milletvekillerinin yanı sıra listeye alınmayan milletvekilleri de çağrıldı.

/ ANKARA

08.06.2007


 

3 kanun yürürlükte

Üç kanun Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

5674 sayılı “Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’’, 5675 sayılı ‘’Büyükşehir Belediyesi Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu ve Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’ ve 5679 sayılı “Belediye Gelirleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’’, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi.

/ ANKARA

08.06.2007


 

Yabancıların çalışmasına kısmî iade

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5665 sayılı “Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’’u TBMM’ye kısmen iade etti.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, Sezer, yasanın 7. ve 8. maddelerinin bir kez daha görüşülmesini istedi. Cumhurbaşkanı Sezer, iade gerekçesinde, düzenlemenin, yabancı uyruklu kişilerin Türkiye sınırları içinde çalıştırılmasında, Türk uyruklu olanlara göre ayrıcalıklı kurallar getirdiğini belirtti. Sezer, düzenlemenin Anayasa’nın, 49 ve 16. maddeleri hükümlerin ters oduğunu savundu.

/ ANKARA

08.06.2007


 

Anafartalar’da ölü sayısı 7’ye çıktı

Anafartalar Çarşısı’nda meydana gelen patlamada yaralanarak hastanede tedavi altına alınan Selahattin Deniz adlı kişi de hayatını kaybetti.

İbni Sina Hastanesi Reanimasyon Servisi’nde tedavi gören Deniz, dün sabah hayatını kaybetti. Ulus’taki Anafartalar Çarşısı’nda Güven Akkuş adlı teröristin 22 Mayıs 2007’de üzerinde bulunan patlayıcıları patlatması sonucu 6 kişi vefat etmişti. Selahattin Deniz’in de ölmesi ile saldırı sonucu ölenlerin sayısı 7’ye yükseldi.

/ ANKARA

08.06.2007


 

Kürtçe dâvetiyeye soruşturma

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında, 7. Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali açılışı için Türkçe ve Kürtçe hazırladığı davetiye sebebiyle soruşturma başlatıldı.

Edinilen bilgiye göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 24 Mayıs 2007 tarihinde Belediye Başkanı Baydemir tarafından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak’a gönderilen ve üzerinde Türkçe ve Kürtçe ‘’Demokrasi ve sanat için festival’’ yazılı açılış kokteyli davetiyesi sebebiyle soruşturma başlattı. Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında İçişleri Bakanlığına yazı göndererek Baydemir’in ifadesinin alınması için izin talebinde bulundu. İçişleri Bakanlığı, soruşturmaya izin verirse Baydemir konuyla ilgili olarak savcılıkta ifade verecek.

Bu arada Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, İçişleri Bakanlığının izniyle Belediye Başkanı Baydemir hakkında 2006 yılında yapılan 6. Kültür ve Sanat Festivalinde üzerinde, Türkçe ve Kürtçe ‘’Gökkuşağı renginde buluşalım’’ yazılı davetiye nedeniyle başlattığı soruşturmayı tamamlayarak dava açtı. Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Baydemir’in 3 yıl 6 ay hapsi isteniyor.

/ DİYARBAKIR

08.06.2007


 

Terör dünyayı ilgilendiriyor

Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, bir ülkedeki terörizmin, yalnızca o ülkeyi değil, bütün dünya ülkelerini ilgilendirdiğini söyledi.

İstanbul’da 14-16 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek 2. İstanbul Demokrasi ve Küresel Güvenlik Konferansı’nın tanıtım toplantısı, önceki gün akşam yapıldı. Toplantıda konuşan Köksal, iletişim çağında bulunulduğunu belirterek, konferansın amacına ulaşabilmesi için basın mensuplarından gerekli desteği vermelerini istedi. Köksal, 21. yüzyılda iç güvenliğin dış güvenlikten daha da öne çıktığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

‘’Terörizm, tüm dünyayı ilgilendiren önemli problemlerden biri. Dünyada, son 2 yıldaki olaylara baktığımızda terörizm çok önemli boyutlara ulaşıyor. Bir ülkedeki terörizm sadece o ülkeyi değil, tüm dünya ülkelerini ilgilendiriyor. Üretiminden, ihracatından, ekonomik bağlarından tutunuz, her şeyiyle ilgilendiriyor. Tek başına bir ülkenin mücadele edebileceği veya ‘ben bu işte yokum’ diyebileceği bir konu değil. Bu artık son yılların en önemli konusu ve nitekim ülkeler de bu konuda pek çok işbirliği içine giriyor.’’

Konferansta, ‘’Demokrasi ve Polislik Kavramlarına Karşılaştırmalı Bakış’’, ‘’Terörizm: Küresel Bir Problem’’, ‘’Güvenlik Örgütlerinde Güncel Konular’’, ‘’Suç Kavramı Üzerinde Yeni Yaklaşımlar’’ ve ‘’Yirmibirinci Yüzyılda Demokrasi ve Yeni Yönetim Yaklaşımları’’ gibi temalar ele alınacak.

/ İSTANBUL

08.06.2007


 

Çocuklar terörizme karşı

Rusya’da düzenlenen ve 42 ülkeden 2 bin çocuğun çeşitli san’at dallarında katıldığı ‘’Dünya Çocukları Terörizme Karşı’’ adlı festivalde Türkiye’yi 9 Türk öğrenci temsil etti.

Anadolu Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve merkezi Rusya’da bulunan Spivakov Vakfı Türkiye Temsilcisi Amine Aygistova, yaptığı açıklamada, Rusya Dışişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Moskova Belediyesi ile Spivakov Vakfı iş birliğiyle 27 Mayıs-7 Haziranda düzenlenen festivale 42 ülkeden 6-17 yaşında 2 bin çocuğun dâvet edildiğini söyledi.

Festivale Türkiye’den 14 yaşındaki piyanist Sami Ferhatkaya Karamenderes, ressamlar Cihat Aydın, Sinem Tekin ile Anadolu Folklor Turizm ve Dayanışma Vakfının katıldığını ifade eden Aygistova, ülkeyi temsil eden 9 öğrencinin klasik müzik konseri verdiğini, halk oyunu gösterisi sunduğunu kaydetti. Aygistova, yaklaşık bir hafta süren feastivali BM, UNESCO ve Jeunesses Musicales Internationalın desteklediğini bildirdi.

/ ESKİŞEHİR

08.06.2007


 

Olimpiyat 3.'sü Yeni Asya’da

Beşinci Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’nda Şiir ve Dilbilgisi dallarında 3. olan Mozambik’li Inrareque Khalau, Bizim Radyo’daydı. Tuğba Akbey İnan’ın sunduğu Mavi Dünya adlı programa konuk olan Inrareque, yayın sonrasında Yeni Asya Gazetesi Genel Koordinatörü Yakup Erdoğan’ı ziyaret etti.

Uluslararası Dil Öğretim Derneği tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’na katılan Inrareque Khalau, Türkçe Öğretmeni Sinan Güven ve tertip heyeti görevlilerinden oluşan misafir heyeti gazetemiz Genel Koordinatörü Yakup Erdoğan’la görüştü. Bizim Radyo’nun Mavi Dünya programına katıldıktan sonra Erdoğan’ı ziyaret eden heyetten Mozambik’li öğrenci Inrareque Khalau, Türkiye’ye ikinci kez geldiğini ve burada olmaktan çok mutlu olduğunu söyledi.

Naciye KAYNAK / İSTANBUL

08.06.2007


 

‘Türkler misafirperver’

Türkçeyi kolay bulduğunu ve altı ayda konuşabilir hale geldiğini belirten Khalau, Türkleri de ‘Misafirperver, kibar insanlar’ olarak tarif etti.

Khalau, yüz ülkeden gelen 500 yabancı öğrenci arasında, Şiir ve Dilbilgisi dallarında 3. seçildiği Beşinci Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’nda okul müdürleri Asım Akın Işık’ın “Şanlı Gelecek” adı şiirini okuduğunu da belirtti. Gazetemiz Genel Koordinatörü Yakup Erdoğan’da misafir heyete Yeni Asya Medya Grubu hakkında bilgi verdi. Erdoğan, Uluslararası Türkçe Olimpiyatlarını düzenleyenleri ve yarışmada gösterdiği başarıdan dolayı Inrareque Khalau’yu da tebrik etti.

08.06.2007


 

Sanayileşmenin faturası çevreye

Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, teknolojinin gelişmesi ve ülkelerin sanayileşmesinin çevre sorunlarını da beraberinde getirdiğini belirterek, sürdürülebilir kalkınma anlayışının toplumun bütün kesimlerine benimsetilmesi gerektiğini söyledi.

5 Haziran Dünya Çevre Günü faaliyetleri kapsamında düzenlenen Deniz Temiz Kampanyası, yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Mersin Balıkçı Barınağı’ndan kalkan vapur ile sahilde tur atılarak, denizde görülen çöpler toplandı ve balıkçılara ait teknelerde açılan pankartlarla denizlerin temiz tutulmasına dair çevre mesajları verildi.

Daha sonra bir konuşma yapan Vali Hüseyin Aksoy, ülkeler sanayileştikçe ve geliştikçe çevreyle ilgili sorunların da ortaya çıktığını belirterek, “Teknolojinin gelişmesi ve ülkelerin sanayileşmesi, beraberinde birçok sorunu getiriyor. Sürdürülebilir kalkınma anlayışı oldukça önemli ve bunu gerçekleştiremediğimiz takdirde çevreyi tahrip etmiş olacağız. Bu bilincin, toplumun her kesiminde var olması gerekiyor” dedi.

/ MERSİN

08.06.2007


 

Tuz Gölü kurtarılacak

Su seviyesi giderek azalan ve sadece atık sularla beslenen Tuz Gölü’nü kurtarmak için çalışmalara hız verildi. Türkiye’nin tuz ihtiyacının yüzde 50’sinden fazlasını sağlayan Tuz Gölü’nü kurtarmak için yapılan çalışmalarda sona geliniyor.

Konya İl Çevre ve Orman Müdürü Nuri Kunt, Tuz Gölü’nün sahip olduğu biyolojik çeşitlilik değerleri bakımından Türkiye ve dünyadaki sayılı yerlerden birisi olduğunu belirtti. Göl havzasındaki kirlenmenin önlenmesi için Tuz Gölü Entegre Çevre Projesi hazırlandığını da dile getiren Nuri Kunt, “Bu proje kapsamında Tuz Gölü’nün çevre belediyelerce, özellikle Konya şehrinin evsel ve endüstriyel atık sularla kirlenmesine mani olmak için, Konya Kanalizasyon Sistemi Bağlantılı Arıtma Tesisi projesi hazırlanmıştır. Ayrıca, arıtma tesisleri faaliyetine başlanabilmesi için şehir kanalizasyonu toplayan kuşaklama sistemi projeleri hazırlanmıştır” şeklinde konuştu.

/ KONYA

08.06.2007


 

Ceviz kadar dolu yağdı

Afyonkarahisar’ın Evciler ilçesinde dün akşam yarım saat süren dolu yağışı, özellikle ekili arazilere zarar verdi. Evciler ilçesi ve civar köylerde dolu yağışı sonrası arpa, domates, patlıcan, kabak ve benzeri ürün tarlalarında yüzde 80’e varan zarar oluştu.

Dolu yağışı sonrası tarlalarda inceleme yapan Kaymakam Cemal Demiryürek, özellikle Evciler ilçe merkezi ve bazı köylerde ürünlerde yüzde 80’e varan hasar meydana geldiğini söyledi. Kaymakam Demiryürek, tarım müdürlüğü ekibinin gerekli tetkiki yaptıktan sonra vatandaşın zararının net tesbit edileceğini belirterek “Ona göre yasal işlem devam edecek. vatandaşlarımızı mağdur etmemek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz” dedi.

/ AFYONKARAHİSAR

08.06.2007


 

Körlük tarihe karışabilir

İngiliz bilim insanları, körlüğün tedavisi için kök hücre tedavisi uygulamayı ve 5 yıl içinde ilk hastaların yeniden görmesini sağlamayı planlıyorlar.

Londra Üniversitesi tarafından başlatılan ve Londra projesi adı verilen araştırma, hasar gören retina tabakasının, insan embriyonunun kök hücrelerinden elde edilen hücrelerle onarılmasını öngörüyor. Uzmanlar bu yöntemin 45 dakikalık basit bir cerrahi teknikle basit bir hale geleceğini savunuyorlar.

/ ANKARA

08.06.2007


 

Konuşan kâğıt icat edildi

İsveçli bilim insanları, konuşan kâğıt icat ettiler. Mid Sweden Üniversitesinden araştırmacıların geliştirdiği kâğıttan yapılan bilbordlar, kullanıcı dokunduğunda önceden kaydedilen sesleri dinletiyor.

Temasa hassas iletken mürekkep kullanılan dijital kâğıt prototipinin üzerinde baskılı durumda hoparlörleri de bulunuyor.

/ ANKARA

08.06.2007


 

Farelere ‘şefkatli kapan’

Adana’da bir endüstri meslek lisesinin öğrencilerinin geliştirdiği ‘’elektronik fare kapanı’’ fareleri zarar vermeden yakalıyor.

Akkapı Endüstri Meslek Lisesi Müdürü Süleyman Filazi, Millî Eğitim Bakanlığının ‘’proje tabanlı beceri yarışması’’ için proje üretme çalışmaları sırasında ortaya çıkardıkları ‘’elektronik fare kapanı’’ fikrinin, okulun elektronik bölümü şefi Adem Avcı ve 11. sınıf öğrencileri tarafından hayata geçirildiğini söyledi.

Avcı, fare yemi yemek için kutu şeklindeki kapana girdiğinde, otomatik açılıp kapanan kapılarda kullanılan hareket algılayıcısının fareyi algılayarak, girişteki kapağı kapattığını ve fareyi kutuya hapsettiğini söyledi. Avcı, kapanlarının en önemli özelliğinin, fareyi zehir ya da mekanik kapan kullanmadan ve zarar vermeden yakalaması olduğunu belirtti.

/ ADANA

08.06.2007


 

Sınav öncesi sakin olun

Yaklaşan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ve OKS öncesinde uzmanlar öğrenci ve ailelerini uyardı. Sınav sürecinde yaşanacak stres ve heyecanın vücutta meydana getireceği aşırı ritm bozukluğunun ani ölümlere sebep olabileceği ifade edildi.

Stres ve heyecanın öğrencilerde kalp krizine sebep olmadığını belirten İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardioloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cihangir Uyan, sınav stresinin hormonların salınmasını tetiklediğini söyledi.

Uyar, şunları söyledi: “Öğrencilerde stresin ilk sıkıntılı etkisi nabzı artırması. Nabız 100’ün üzerine çıktığı zaman çocuğun çarpıntı hissetmesi ve sınav esnasında rahat soru çözememesi kendisini rahat hissedememesine neden oluyor. Bunun yanında ikinci bir risk ise eğer bu hormonların salınmasını sağladığınız zaman doğuştan ileti yollarınızda bir değişiklik mevcut ise o zaman nabzın 160 ile 200’lere çıkmasına bağlı olarak farklı çarpıntı atakları ortaya çıkıyor. İşte öğrenci sınavda strese girip ya da sınav öncesi veya sınav sabahı böyle bir strese girip bu çarpıntıyı tetiklediği zaman nabzın 200’lere çıkması çocuğun sınava girmesini engeller. Çünkü nabız arttığı zaman başlangıçta tansiyon yükselirken uzun süreli çarpıntılarda tansiyon düşer. Buna bağlı olarak çocukta halsizlik, baş dönmesi, yerinden kalkamama gibi sıkıntılar ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bu çocuk bir kere sınava giremez. Sınavda böyle bir çarpıntı meydana geldiğinde ise soruları çözemediği gibi sınavı bırakmak zorunda kalır.”

Öğrencilerin sınav öncesinde sakin olmalarını isteyen Prof. Dr. Uyar, aile ve öğretmenlerin çocuklara destek olmalarını istedi. Uyar, “Bu olmazsa olmaz bir sınav değil. Bunda olmazsa öbür sınavda olur. Çocuk ne kadar sakin olursa sınavda o kadar başarılı olacak. Vücudun fizyolojik çalışması da o kadar iyi olacak. Dolayısıyla sonuç güzel olacak. Bunu başaramadığım zaman sonuç kötü olacak” uyarısında bulundu.

ÇOCUĞA BASKI STRESİ ARTTIRIR

Aşırı stres ve heyecanın ileriki yaşlarda kalp krizlerine sebep olduğunu dile getiren Uyar, bununla birlikte, “Damarlarınızda problem, darlık, kalp kapaklarında bir bozukluğa ya da kalp yetmezliği mevcutsa nabzı ve tansiyonu artırıp kalp krizine neden olabilir. Öğrencilerde kalp krizine neden olmaz. Ritm bozukluğuna neden olup buna bağlı ani ölümlere neden olabilir. 19 ile 20’li yaşlarda çok sık rastlamıyoruz. Küçük yaşlarda sigaraya başlamış bir kişi olacak. 20 yaşlarında stand taktığımız, bypass yaptığımız hastalarımız var” açıklamasında bulundu.

Velilere de tavsiyelerde bulunan Kardioloji Anabilim Dalı Başkanı, “Veliler çocuklara baskı yapmasın. Çocuk heyecana girip bu saydığımız sorunlara neden olabilir. Çocuk başarılı olamaz. Onun için anne ve baba çocuklara hiçbir zaman baskı yapmasın. Çocuğun kapasitesi, zekâ yüzdesi ne ise o ölçüde o oranda başarılı olacak” diye konuştu.

/ BOLU

08.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004