Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 12 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Şehitler uğurlandı

Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde PKK tarafından karayoluna döşenen mayının patlatılması sonucu şehit olan 2 subay ve bir erin cenazeleri memleketlerinde toprağa verildi.

Şırnak’taki mayınlı saldırıda şehit olan Piyade Yarbay Melih Gülova’nın Türk Bayrağı’na sarılı tabutu, askerler tarfından Manisa Devlet Hastanesi morgundan alınarak, cenaze namazının kılınacağı Hatuniye Camisi’ne getirildi. Çok sayıda vatandaş, cenaze cami avlusuna getirilirken ‘’Kahrolsun PKK’’, ‘’Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez’’ sloganları atarak alkışlarla cenazeyi karşıladı. Törene TBMM Başkanı Bülent Arınç ve eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün yanı sıra, çok sayıda askeri yetkili ve binlerce vatandaş katıldı. Törene katılmak üzere alana gelen askerleri alkışlayan kalabalık, alana giren TBMM Başkanı Arınç’a tepki gösterdi. Kalabalık bir süre de hükümet aleyhine sloganlar attı.

Şehit yarbayın Celal Bayar Üniversitesinde yardımcı doçent olan eşi Asena Gülova’nın ayakta güçlükle durabildiği ve gözyaşlarına engel olamadığı görüldü. Şehit yarbayın fotoğrafına sarılan akrabaları da gözyaşlarını tutamadı.

Hatuniye Camisi’nde öğlen namazını müteakiben Manisa Müftüsü Namık Hisar tarafından kıldırılan cenaze namazının ardından askerler tarafından omuzlara alınan Şehit Yarbay Gülova’nın naaşı, top arabasına konuldu. Naaşın caminin önünden konvoy eşliğinde tören kıtasıyla hareketi sırasında, yol kenarında ve evlerinin balkonlarında bulunan çok sayıda vatandaş, alkışlarla tabuta çiçekler attı. Şehit yarbayın naaşı konvoy eşliğinde Manisa Alaybey Şehitliği’ne götürülerek burada toprağa verildi.

Şehit Binbaşı Ramazan Armutçuoğlu’nun cenazesi için Ankara Kocatepe Camii’nde yapılan törene ise Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, CHP lideri Deniz Baykal, Anayasa Mahkeme Başkanı Tülay Tuğcu, Başbakan Yardımcıları Mehmet Ali Şahin, çok sayıda bakan katıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan ise İstanbul’da Yatırım Danışma Konseyi toplantısında olduğu için cenaze törenine katılamadı. Cumhurbaşkanı Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve kuvvet komutanları camiye girişlerinde alkışlanırken, bakanlar bir süre protesto edildi. Şehit Binbaşı Armutçuoğlu’nun cenazesi, daha sonra Cebeci Askeri Şehitliği’ne götürülerek, toprağa verildi.

Bu arada, Kore Gazisi emekli Piyade Albay Cihan Kumbasar’ın cenazesi de Şehit Binbaşı Armutçuoğlu’nun cenazesiyle birlikte kaldırıldı.

Şehit er Hasan Güreşen’in cenazesi için de İstanbul Levent Camii’nde tören düzenlendi. Babası Nuri Güreşen “Tek çocuğum vardı, kaybettim, vatan sağolsun. Ülkemizde herkese yetecek kadar ekmek de var su var. Biz 1071’den beri iç içe girdik, Laz, Abaza, Çerkez, Gürcü, Türk, Kürt biz kaynaştık. Hep birlikte birleşelim de bu ülkenin başına geçelim. Artık kanlar akmasın. Anaların yüreği yanmasın” açıklamasını yaptı.

/ MANİSA - ANKARA - İSTANBUL

12.06.2007


 

Özgürlükler kısıtlanmasın

Artan terör olayları bahane edilerek hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasından endişe duyan çevreler, terörün panzehirinin demokrasi olduğu görüşünde birleşiyorlar. Partisinin terör sorunuyla ilgili görüşleri hakkında bilgi veren DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, güvenlik politikalarının özgürlükleri kısıtlamamasını istedi. Ağar, Türkiye’nin, sorunlarını başka ülkelere havale ederek PKK terörünün önüne geçemeyeceği görüşünü de dile getirdi. Genelkurmayın gece yarısı açıklamalarını eleştiren ve bunlara son verilmesini isteyen gazeteci-yazar Tarhan Erdem de bu bildirilerin memleketin hayrına olmadığını söyledi.

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, güvenlik politikalarının özgürlükleri kısıtlamamasını istedi.

Ağar, önceki gece Habertürk’te yayınlanan Basın Kulübü’nde, merkez sağda birleşme ve seçime yönelik değerlendirmeler yaptı. Ağar, “Genelkurmay’ın 27 Nisan tarihli bildirisinin yayınlanacağını daha önceden haber almış mıydınız?” sorusu üzerine bildirinin yayınlanacağından kesinlikle haberdar olmadığını belirterek, daha önceden böyle bir duyum kendilerine ulaşmış olsaydı demokrasiden yana tercih kullanacaklarını söyledi. Ağar, “Böyle bir durumda TBMM’de cumhurbaşkanı oylamasına katılırdık” dedi.

AKP İLE KOALİSYON YAPMAYACAĞIZ

Sağ partilere sol kökenli siyasetçilerin transferleri için “Bizim ithalata ihtiyacımız yok” diyen Ağar, yakın zamana kadar “Gerekirse AKPile koalisyon yaparız” diye düşündüğünü, ancak artık böyle düşünmediğini de söyledi. Ağar, görüşünün niye değiştiğini şöyle anlattı:

“Son bir kaç ayda kendilerinden başka kimseye yaşam hakkı vermeyen demokrasi anlayışları nedeniyle, bizi siyasetin dışına itme çabaları nedeniyle artık AK Parti ile koalisyon yapamayız. Kararımız budur.”

İTHAL ADAY ELEŞTİRİSİ

Sağ partilere sol kökenli siyasetçilerin transferlerini değerlendiren Mehmet Ağar, “Bizim ithalata ihtiyacımız yok. Aslında tüm partiler birbirine benzer gibi gözüküyor ancak benzemiyor. Biz, öz malıyla, dümdüz kırılmayan bir çizgiyle yürüyerek yolumuza devam ediyoruz. Bizim oradan buradan bir şey almaya, milletin karşısında oradan buradan bir şeyler alarak milletin gözünde eksiklerini itiraf etmeye ihtiyacımız yok. Bizim için siyaset insanların imanla yürüttükleri bir mücadeledir” diye konuştu.

TERÖR SORUNU BAŞKA

ÜLKELERE HAVALE EDİLEMEZ

Partisinin terör sorunuyla ilgili görüşleri hakkında bilgi veren DP lideri Ağar, güvenlik politikalarının özgürlükleri kısıtlamamasını istedi. Türkiye’nin, sorunlarını başka ülkelere havale ederek PKK terörünün önüne geçemeyeceği görüşünü dile getirdi. Ağar, “Türkiye, Talabani-Barzani ekseninde bir operasyon yapamaz, terör sorunu Türkiye’nin kendi sorunudur. Türkiye’de birlikteliği beraber yaşama iradesini sağlayan ama eline silah almış kim olursa olsun onu da etkisiz hale getiren bir hükümete ihtiyacı vardır” dedi.

/ İSTANBUL

12.06.2007


 

Erdoğan: Terörün üstesinden geleceğiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’İnşallah askerimiz, polisimiz, devletimiz, milletimizle el ele terörün üstesinden geleceğiz. Bu hain elleri evelallah er veya geç kıracağız’’ dedi.

Erdoğan, İstanbul’a geldikten sonra Üsküdar’daki konutunun önünde, kendisini sloganlar ve sevgi gösterileriyle karşılayan yaklaşık 150 kişilik gruba hitap etti. Şırnak’ta 3 askerin şehit olduğu terörist saldırıya işaret eden Başbakan Erdoğan, şehitlere Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı diledi. Erdoğan, ‘’İnşallah askerimiz, polisimiz, devletimiz, milletimizle el ele terörün üstesinden geleceğiz. Bu hain elleri evelallah er veya geç kıracağız’’ diye konuştu.

“Güçlü demokrasi, güçlü ekonominin teminatıdır”

Başbakan Erdoğan, Swissotel’de düzenlenen Türkiye Yatırım Danışma Konseyi’nin 4. toplantısının açılışında yaptığı konuşmada ise, yapısal reformlar sonucunda Türkiye ekonomisinin son 4,5 yılda geçmişi ile mukayese edilemeyecek önemli başarılara imza attığını söyledi Erdoğan,“Bize göre, güçlü bir demokrasi, güçlü bir ülkenin ve güçlü bir ekonominin en önemli teminatıdır. Hükümetimizi kurduğumuz günden itibaren ekonomik gelişmeyle demokratik gelişmenin paralel yürümesine özen göstermemiz ülkemiz için büyük kazanımlar elde etmemizi sağlamıştır” diye konuştu.

/ İSTANBUL

12.06.2007


 

Rehn: Müzakereleri sürdürmeliyiz

AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, “Türkiye ile müzakerelerin sürdürülmesi gerektiğini” söyledi. Rehn, Alman Focus dergisine yaptığı açıklamada, “Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlanması konusunda AB ülkelerinin oybirliğiyle karar verdiklerini” hatırlatarak, “bir üye ülkenin bu süreci durdurmak için girişimde bulunabileceğini, ancak o zaman da bunun siyasi sorumluluğunu taşımak zorunda olduğunu” belirtti.

Rehn, “Bizim pozisyonumuz açık: Türkiye ile müzakereleri sürdürmeliyiz. Türkiye, AB kriterlerini yerine getirmek için yoğun çaba harcıyor. Ancak daha önünde taşlı bir yol var” dedi.

Rehn, “Türkiye’nin AB üyesi Kıbrıs’ı (Rum kesimi) tanıyacağı konusunda neden ümidiniz var” şeklindeki bir soruya karşılık da “Bende, bunun yakın zamanda gerçekleşeceği gibi bir ümit gördüyseniz, bu yanlış. Şu sıralar Türkiye’de bu konuda hiçbir ilerleme olmadığını söylemek zorundayım” diye konuştu.

“AB’nin, Türkiye ile daha önce 8 başlığı kapatma kararı alıp, neden daha sonra 3 başlığı açtığının” sorulması üzerine Rehn, “Türkiye, Kıbrıs’tan (Rum kesimi) gelen uçak ve gemilere limanlarını açmadığı için bu güçlü bir sinyaldi. Diğer yandan Türkiye ile müzakere sürecini sürdürmek istiyoruz, bilinçli olarak düşük bir düzeyde. Ankara daha hızlı bir tempo istiyorsa Kıbrıs sorununda harekete geçmeli” ifadesini kullandı.

“Türkiye’ye yapılan AB yardımlarının Türkiye’nin tutumundan dolayı gelecekte kesilip kesilmeyeceğinin” sorulması üzerine de Rehn, “Hayır. Ekonomik yardım anlamlı. Biz bu parayı, Avrupa’nın değerlerini korumak istediğimiz yerlerde kullanıyoruz. Örneğin hukuk sistemini Avrupa standartlarına getirmek için” diye konuştu.

Rehn, “Türkiye’nin üyeliğinin AB’yi zorlayıp zorlamayacağı” şeklindeki bir soruya karşılık da “Avrupa’nın entegrasyon konusunda sağlam bir geçmişi vardır. Türkiye tabii ki, büyük bir lokma. Üyelikten önce kurumsal reformlara ve yeni bir mali plana ihtiyacımız var” dedi. SARKOZY’NİN ÖNCELİĞİ AVRUPA ANAYASASI Dergide, Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili olarak yayınlanan bir yazıda da “Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin, Türkiye’nin Avrupa’da yeri olmadığı şeklindeki açıklamalarıyla AB içinde Türkiye’nin AB üyeliğine karşı yeni bir muhalefet başlattığı” belirtildi. “Sarkozy’nin bir danışmanının, Fransa Cumhurbaşkanının 21 Haziranda yapılacak AB zirvesinde şimdilik Türkiye ile 3 başlığın daha açılmasını veto etmeyeceği ve önceliği Avrupa anayasası taslağına vereceğini, Türkiye konusunun Aralık ayındaki AB zirvesinde gündeme geleceğini söylediği” ifade edildi. “Türk hükümetinin ise AB üyeliği konusunda direttiği ve AB’nin sadece Fransa’dan oluşmadığı şeklinde açıklamalar yaptığı” kaydedildi.

/ BERLİN

12.06.2007


 

YSK’dan 165 adaya veto

Yüksek Seçim Kurulu başvuruları inceledi ve 33’ü bağımsız, 132’si siyasi partilerden gösterilen 165 aday adayının “aday olamayacağı” kararı verdi.

Partiler, veto edilenlerin yerine yeni isimler bildirecek. YSK seçime girecek 14 siyasi partinin adayları ile bağımsız adayları inceledi, siyasi partilerden 132 adayın, milletvekili adayı olamayacağına karar verdi. Yüzlerce bağımsız adaydan veto edilenlerin sayısı ise 33 oldu.

/ ANKARA

12.06.2007


 

Seçimlere toplam 7535 aday katılacak

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıkladığı geçici aday listelerine göre 22 Temmuz’da yapılacak milletvekili genel seçimlerine toplam 7 bin 535 aday katılacak.

Seçime katılacak 14 siyasî parti, 85 seçim çevresinde 6 bin 771 kişiyi aday gösterdi. 3 Kasım 2002 seçimlerine 190 aday bağımsız olarak girerken, bu sayı 22 Temmuz’daki seçimlerde DTP’nin bağımsız aday gösterme kararı almasından sonra arttı. 764 bağımsız aday, TBMM’ye girmek için yarışacak.

70 milletvekili çıkaran İstanbul, 157 aday ile Türkiye genelinde en fazla bağımsız adayın seçime katılacağı il oldu. Ankara ve İzmir’de ise 40’ar aday, bağımsız olarak seçime girecek. TBMM’ye 10 milletvekili gönderecek Diyarbakır’da ise 36 kişi, listelerde bağımsız aday olarak yer aldı. İstanbul’da geçen seçimlerde 25, Ankara’da 10, İzmir’de 3, Diyarbakır’da ise yalnızca 5 kişi bağımsız aday olmuştu. Aralarında parti genel başkanlarının da bulunduğu bazı adaylar, 22 Temmuz’da bağımsız aday olarak yarışacak.

/ ANKARA

12.06.2007


 

Ağar, programını iptal etti

DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın Manisa programının kulak rahatsızlığı nedeniyle iptal edildiği bildirildi.

DP Manisa İl Başkanı Rıfat Emin Uygur, “Genel Başkanımız Şehit Yarbay Melih Gülova’nın cenaze törenine katılacaktı. Ancak dün gece kulağındaki rahatsızlık nüksedince, doktoru birkaç gün uçağa binmesini yasaklamış” dedi. Ağar’ın önceki gece İstanbul’da katıldığı program sonrasında rahatsızlığı nedeniyle Ankara’ya karayoluyla döndüğünü ifade eden Uygur, bu sebeple Manisa programının iptal edildiğni söyledi.

/ MANİSA

12.06.2007


 

Erbakan: Bu seçimler Çanakkale Savaşından önemli

Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, Türkiye’nin tarihî bir noktada olduğunu ifade ederek, ‘’22 Temmuz seçimleri bu sebepten dolayı Çanakkale Savaşı kadar, hatta ondan daha önemlidir’’ dedi.

Saadet Partisi’nin Ankara milletvekili adayları, Ankara İl Teşkilâtının Anatolia Gösteri Merkezi’nde düzenlediği törenle tanıtıldı. İstiklâl Marşı’nın okunmasının ardından milletvekili adayları Ankara İl Başkanı Seyfullah Şahin tarafından tek tek sahneye davet edilerek tanıtıldı.

Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, burada yaptığı konuşmada, 1996 yılında Saadet Partisi’nin de içinde yer aldığı 54. hükümetin bugüne benzer şartlarda işbaşına geldiğini ifade ederek, 54. hükümetin Türkiye’de herkese refah sağladığını ve milletin yüzünü güldürdüğünü söyledi.

Kendilerinden sonra işbaşına gelen hükümetlerin Türkiye’yi IMF’ye teslim ettiklerini ileri süren Erbakan, IMF’nin de ‘’Türkiye işsiz kalsın, aç kalsın, borca esir olsun ve dininden uzaklaştırılsın’’ diye “Hayim Nahum’’ planı uyguladığını öne sürdü.

Türkiye’nin bugünkü millî gelirinin 400 milyar dolarının faiz ödemelerine gittiğini belirten Erbakan, ‘’Üç sene sonra millî gelirin hepsi faizleri ödemeye yetmeyecektir. Çıkmaz bir sokağa girilmiştir, bu böyle gitmez. Diğer yandan manevi tahribat dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Şu AKP döneminde evlâdına Kur’ân okutan babaya hapis cezası kanunu çıkartıldı. ‘Zina suç değildir’ diye kanun çıkartıldı. Bunun adı manevî felâkettir, tahribattır. Yok olmaya götürülüyoruz’’ dedi.

/ ANKARA

12.06.2007


 

Tülay Tuğcu emekli oluyor

Anayasa Mahkemesi’nin 46 yıllık tarihinde ilk kadın başkan olan Tülay Tuğcu, bugün yaş haddinden emekliye ayrılacak.

Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na 25 Temmuz 2005’te seçilen Tuğcu, o tarihten bu yana görevini sürdürüyor. Tülay Tuğcu’nun yaş haddinden emekliye ayrılmasının ardından belirlenecek bir günde Anayasa Mahkemesi Başkanlığı için seçim yapılacak. Tuğcu, Danıştay kontenjanından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildiği için Danıştay’da Anayasa Mahkemesi asıl üyeliği için yapılacak seçim ile üç aday belirlenecek. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu üç adaydan birini Anayasa Mahkemesi asıl üyeliğine seçecek.

Anayasa Mahkemesi Başkanı, yüksek mahkemenin 11 asıl üyesi arasından seçiliyor. Başkan adaylığı için resmî başvuru yapılmıyor. Asıl üyelerden başkanlığı düşünenler, diğer üyelere şifahen adaylığını bildiriyor. Gizli oylamayla yapılan seçimde üye sayısının salt çoğunluğu olan 6 üyenin oyunu alan aday, Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak seçilmiş oluyor.

Anayasa Mahkemesi Başkanı 4 yıl için seçiliyor. Ancak, seçilen başkanlar, yaş haddi geldiğinde bu süreyi tamamlamadan emekliye ayrılıyor.

/ ANKARA

12.06.2007


 

Yıldırım isabet eden er şehit oldu

Gümüşhane’de arazi taraması yapan askerlerin bulunduğu alana yıldırım isabet etmesi sonucu bir er şehit oldu.

Edinilen bilgiye göre, Torul ilçesinde arazi taraması yapan askerlerin bulunduğu alana yıldırım isabet etmesi sonucu Jandarma Komando Er Lokman Kılıç (22) şehit oldu. Erzurum’un Oltu ilçesi nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenilen Kılıç için bugün Gümüşhane’de tören düzenleneceği belirtildi.

/ GÜMÜŞHANE

12.06.2007


 

Al Gore Türkiye’de

Eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, WWF-Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı ve Garanti Bankası’nın davetlisi olarak Türkiye’ye geldi.

Türk Hava Yolları’nın (THY) tarifeli uçağıyla Şikago’dan İstanbul’a gelen Al Gore ve eşi Tipper, Atatürk Havalimanı VIP Salonu’nda yaklaşık bir saat dinlendikten sonra alandan ayrıldı.Al Gore, ‘’Küresel iklim değişikliği’’ konusunda bugün Çırağan Sarayı’nda bir konferans verecek.

/ İSTANBUL

12.06.2007


 

Fabrikada patlama 4 işçi öldü

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki tül fabrikasında gaz sıkışması sonucu meydana gelen patlamada, 4 işçi hayatını kaybetti.

Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan, yaptığı açıklamada, ilçeye bağlı Vakıflar köyü yakınındaki tül fabrikasında, buhar kazanlarının olduğu bölümde meydana gelen patlama sonucu 4 işçinin öldüğünü söyledi. İtfaiye ekiplerinin müdahale ettiği yangın uzun uğraşlar sonucu kontrol altına alındı.

/ TEKİRDAĞ

12.06.2007


 

Karadeniz’de sel uyarısı

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bugün ve yarın etkili olması beklenen sağanak yağışlar sebebiyle vatandaşların sel, heyelan ve su baskınlarına karşı dikkatli olmaları istendi.

Devlet Meteoroloji İşleri Trabzon Bölge Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde dün öğleden sonra başlayan ve bugün de etkili olması beklenen sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlara karşı halkın ve ilgililerin tedbirli olması istendi. Trabzon, Rize ve Artvin illerinde bugün etkili olması beklenen yağışların, bölgenin coğrafi özellikleri ve toprak yapısı dolayısıyla heyelan, sel ve su baskınlarına sebep olabileceğine dikkat çekilerek vatandaşların ve ilgililerin bu konularda gerekli tedbirleri almaları istendi.

/ TRABZON

12.06.2007


 

Konya'da dolu yağdı

Konya’nın Karatay ilçesine bağlı Beşağıl köyünde, yaklaşık 15 dakika etkili olan dolu nedeniyle 117 bin dekar ekili arazinin zarar gördüğü bildirildi.

Edinilen bilgiye göre, 15 dakika süren dolu yağışı, Konya’nın merkez Karatay ilçesine bağlı Beşağıl köyünde büyük çapta maddî zarara neden oldu. Dolu sebebiyle, bazı ev ve araçların camları kırıldı.

Köy muhtarı Mahmut Yetişir, zaman zaman irileşen dolu tanelerinin toplam 117 bin dekar ekili araziye zarar verdiğini söyledi. Durumu hemen Karatay Kaymakamı, Jandarma Bölük Komutanı ve Tarım İl Müdürlüğüne bildirdiklerini ifade eden Yetişir, ‘’Köyümüzde hasar tespit çalışması yapılmasını istedik. Arazilerimizde kaldıracak ürün kalmadı. Devletimizin bize yardımcı olmasını istiyoruz, köylümüz mağdur oldu’’ dedi. Karatay Kaymakamı Hakan Güvençer başkanlığındaki heyetin, hasar tespit çalışmaları için bugün bölgeye gideceği öğrenildi.

/ KONYA

12.06.2007


 

Mera azalması göçü tetikliyor

Türkiye’nin son 60 yılda mera varlığının önemli oranda azaldığı, kuraklığa ve hor kullanmaya bağlı meraların azalmasının, sadece hayvancılığa zarar vermediği, tarım topraklarını da rüzgar erozyonuna açık hâle getirdiği belirtildi.

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Konya, Karaman, Burdur, Isparta ve Antalya Mera Islah Amenajman Projeleri Değerlendirme Koordinatörü Prof. Dr. Mevlüt Mülayim, yaptığı açıklamada, hayvancılıkta girdilerin yüzde 70’ini yemin oluşturduğunu hatırlattı.

Mülayim, bu sebeple meraların hayvancılığın gelişmesi için vazgeçilmez olduğunu ancak, Türkiye’de meraların gerekli bakımlarının yapılmaması, korunmaması ve hor kullanılması gibi sebeplerle hızla küçüldüğünü dile getirdi.

Prof. Dr. Mülayim, ‘’1940 yılında 44 milyon hektar olan mera alanı son istatistiklere göre 13 milyon hektara düşmüştür. Meraların bu oranda azalması, hayvancılığımızın doğru meracılık yapan ülkelere göre daha pahalıya üretim yaptığı, rekabet şansımızın da o oranda azaldığı anlamına geliyor’’ dedi.

Bilim adamlarının, Türkiye’de son 150 yılın en sıcak yılının yaşanmasını beklediğini ifade eden Mülayim, şunları kaydetti: ‘’Küresel ısınmaya bağlı yağışların azalması, meracılık açısından da Konya bölgesini özellikle etkiliyor. Çünkü, Türkiye’de en az yağış alan Karapınar, Konya sınırları içeresindedir. Bu yıl yağış azlığı nedeniyle

Konya’dan Niğde Bor’a ve Aksaray’a kadar otlar tamamen sararmış durumda. Bu durum, bölgede hayvancılık yapanların ürünlerini daha pahalıya mal edeceklerini gösteriyor. Benim sorumlu olduğum illerdeki meralarda bu yıl genel olarak otlanma yeterli değil, ancak bu oran Konya’da en az düzeyde.’’

Mülayim, kuraklığa ve hor kullanmaya bağlı olarak meraların azalmasının, sadece hayvancılığa zarar vermediğini, tarım topraklarını rüzgâr erozyonuna da açık hale getirdiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zaten meralarımız hep orta malı görülmüş, sahip çıkan olmamış. Az yağışa ve hor kullanmaya bağlı meralarda otların cılızlaşması, toprağı rüzgâr erozyonuyla karşı karşıya bırakıyor. Rüzgâr toprağı bir yerden bir başka yere savuruyor, böyle yeterli hayvan yemi elde edemiyoruz. Yani tarla alanlarını erozyon teslim alıyor. Bunun sonucunda sosyal sorunlar ortaya çıkıyor. Yani hayvanını besleyemediği için karnını da doyuramayan kırsal kesim insanı şehre geliyor ve kentlerin oransız büyümesine sebep olabiliyor. Yani ülkenin en önemli sorunlarından biri olan köyden kente göçte, meraların azalmasının payı büyük.’’

Meraların, bol miktarda mera ıslâh makinesi üretip çiftçiyi bilinçlendirerek güçlendirilmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Mülayim, bunun için sanayilerin, meralara 4 ve daha fazla bitkiyi aynı anda ekebilen mibzerler üretmesi gerektiğini anlattı.

Mülayim, ayrıca, Konya başta olmak üzere pek çok yerde, kök sıklığı fazla olduğu için gelişemeyen meraların havalandırılmasını sağlayacak tarımsal ekipmanların da bulunmadığını belirtti.

Son yıllarda yaşanan kuraklığın zaten zayıf olan meraları, çok daha fazla etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Mülayim, ‘’Çünkü meralarımız şu an kendilerini koruyacak durumda değil. Zayıf meraların güçlendirilmesi ve verimli hale getirilebilmesi için Mera Yönetim Birlikleri kurulmalıdır. Birlikler, otlatma takvimine uyulması, yasak dönemde meraya hayvan alınmaması, meranın her yerinin eşit şekilde otlatılması, kısa çayırlıklı meralarda sığır ve at otlatılmaması gibi kuralları sıkı şekilde denetlemelidir’’ diye konuştu.

/ KONYA

12.06.2007


 

Hasta haklarında AB’ye uyum

Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında hastalara verilen haklar da Avrupa Birliği’ne (AB) uyumlu hale getirildi.

Bakanlık, hazırladığı yeni Hasta Hakları Yönergesi ile hastalara AB müktesebatına uygun haklar getirdi. İlk etapta 60 hastanede başlatılan uygulama 81 ile yaygınlaştırıldı. 100’den fazla yatağı bulunan hastanelerde uygulanacak olan Hasta Hakları Birimleri, başta özürlüler, çocuklar ve yaşlılar olmak üzere tüm hastaların danışmanlığını ve savunuculuğunu yapıyor. Hasta haklarını ihlâl eden sağlık çalışanlarına ağır cezalar getirildi.

/ ANKARA

12.06.2007


 

Namaz karşıtı haberler üzüntü verici

Bir lisede namaz kılarken görüntülenen öğrencilerle ilgili haberleri değerlendiren eski manken Yaşar Alptekin “Çocuklar öyle güzel bir aşkla namaz kılarken o insanları anlamayıp, o aşka karşı çıkanlar, onu yakalayamayan insanlar. İnşaallah Rabbim onlara da o aşkı verir” dedi.

Ben üç senedir gençlere sohbetlere gidiyorum. Onların işi çok zor. Güzel, ilim sahibi ağabeylerimizden çok güzel şeyler öğreniyorlar ama dışarı çıktıklarında başka bir ortam, caddelerde, parklarda başka bir gençlik var. İkilem yaşıyorlar.

RÖPORTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN

Naciye KAYNAK

12.06.2007


 

Bakırköy’de hayat normale döndü

Bakırköy’de önceki patlamanın meydana geldiği ve 14 kişinin hafif yaralandığı Ebuzziya Caddesi’nde hayat normale döndü.

Sabah saatlerinde kepenk açan esnaf, dükkanlarının önündeki cam kırıklarını temizledi. Patlama sebebiyle bütün camları kırılan esnaflar, yeni cam taktırmak için camcılara sipariş verdi. Olayın meydana geldiği Rodi Mağazası’nın çalışanları, mağazalarına Türk bayrağı astı. Terörü lânetleyen esnaf, “Caddede aynı yerde daha önce de patlama meydana gelmişti. Bunun için burada kalıcı önlemlerin alınması lâzım. İnsan yoğunluğuna neden olan oturma bankları ve çalılık ağaçların kaldırılması lâzım” dedi. Patlama sırasında olay yerine çok yakın olduğunu belirten bir vatandaş, “Bunların amacı ne?, Ne yapmak istiyorlar? Yaralananlar da bizden, camları kırılan esnaf da bizden. Bombayı koyanları lânetliyorum” diye konuştu.

/ İSTANBUL

12.06.2007


 

5 hektar kızıl çam zarar gördü

Osmaniye’nin Sumbas ilçesinde çıkan yangında yaklaşık 5 hektar kızıl çam orman alanı zarar gördü.

Alınan bilgiye göre, Sumbas’a bağlı Akdam köyü Işıklar mevkisinde orman yangını çıktı. Yangına ilk müdahaleyi Kadirli Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri yaptı. Yangın, Adana Orman Bölge Müdürlüğünden helikopter takviyesi ve 25 personelin çalışması sonucu söndürüldü.

Yetkililer, yangında yaklaşık 5 hektar kızıl çam orman alanının zarar gördüğünü söylediler. Anız yakılmasının yol açtığı tahmin edilen yangının çıkış nedeni belirlenmeye çalışılıyor.

/ SUMBAS

12.06.2007


 

Anız yangınları için kritik aylar

Hububat hasadının yapıldığı Haziran ve Temmuz ayları, biyolojik yapısını bozarak toprağı verimsizleştiren, çevre kirliliğine ve kimi zaman ormanlara da zarar veren anız yangınları açısından kritik dönemi oluşturuyor.

Ekipler, şehirdeki görevlerinin yanı sıra, biyolojik dengeyi bozduğu gibi çevre kirliliğine sebep olan anız yangınları ile mücadele etmek zorunda kalıyor.

Alınan bilgilere göre, Çukurova’da önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da hububat hasadı ile başlayan anız yangınları, çok sayıda sorunu beraberinde getiriyor. Yakılması suç olmasına karşın çiftçilerin, tarlalarını ikinci ürüne hazırlamak amacıyla sürüm maliyetini gerekçe göstererek anızları ateşe vermesi, ülke genelinde olduğu gibi Çukurova’da da tarımın önlenemeyen sorunları arasında yer alıyor.

/ ADANA

12.06.2007


 

www.suyumuzakimsahipcikacak.com

İSKİ ve Kazançlı İstanbul Marketleri KİM‘in ortaklaşa yürüttükleri bu kampanyada www.suyumuzakimsahipcikacak.com adlı siteyi de hayata geçirerek bilgi almak isteyen vatandaşlar anında kendi mesajlarını ve teklifleri okuyabilecekler.

Küresel ısınma, dünyanın karşı karşıya kaldığı ciddî bir tehdit olarak gösteriliyor. Kuraklık ise küresel ısınmanın en büyük etkilerinden biri olarak çıkıyor karşımıza.

Dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi Türkiye’de de kuraklık, su kaynaklarının hızla azalmasına yol açıyor. Öyle ki, UNICEF’in araştırmasına göre ülkemiz, su sıkıntısı olan ülkeler kategorisinde yer alıyor. Ülkemizde ise yıllık kişi başına düşen su miktarı 1430 metreküp ile su fakiri ülkeler arasında yer almaktayız. Su tüketiminde tasarrufa yönlendiren kampanyaların en büyüğü, Kazançlı İstanbul Marketleri “KİM” tarafından başlatıldı. KİM Marketler, İSKİ ile ortak yürüteceği kampanya ile “suyumuza sahip çıkacak”.

TASARRUFLU KULLANIN, KAZANIN!

Su tüketiminde tasarruf bilincini yerleştirmeyi amaçlayan Kazançlı İstanbul Marketleri KİM kampanyası ile su israfının önüne geçilirken, mağazalarını ziyaret eden bütün müşterilerine “SU KULLANMA KILAVUZU” dağıtacak.

WWW.SUYUMUZAKİM

SAHİPCİKACAK.COM

İSKİ ve Kazançlı İstanbul Marketleri KİM‘in ortaklaşa yürüttükleri bu kampanyada www.suyumuzakimsahipcikacak.com adlı siteyi de hayata geçirerek bilgi almak isteyen vatandaşlar anında kendi mesajlarını ve teklifleri okuyabilecekler. Su kampanyasına destek veren herkesin buluştuğu siteyi de hayata geçirerek kampanyanın yaygınlaşması sağlanacak. www.kimgrup.com.tr ve www.iski.gov.tr den de vatandaşlar bilgilenmek amaçlı sitelere girerek bilgi alabilecekler. [email protected] ve [email protected] den de mesajlarını desteklerini yazıp gönderilebilir.

KİM ve İSKİ’nin ortak yürüteceği kampanyaya nasıl katılacaksınız?

Normal konut abonesi olanlar 200704 dönemine ait, İSKİ’den gelen su faturayı, “kimcard”la birlikte en yakın Kazançlı İstanbul Marketleri KİM’e getirerek kayıt yaptırabilir. Faturanızın değerine bakılmaksızın, “kimcard”ınıza 10 Puan yüklenecek. Ve siz su tasarrufuna başlayacaksınız. Takip eden dönemlerde, (200705-200706-200707) gelen her İSKİ faturanızı yine “kimcard”ınızla birlikte ‘KİM’e getirerek kayıtı yaptırın. Ve her kaydınız için, fatura değerinize bakılmaksızın puan) yüklenecek.

KİM MÜŞTERİLERİNİ HEDİYELER BEKLİYOR

Kazançlı İstanbul Marketleri KİM ve İSKİ’nin ortaklaşa yürüttükleri, 31 Aralık 2007 tarihinde son bulacak. “Suyumuza ‘KİM’ Sahip Çıkacak” adlı kampanyaya katılan müşterilerin, daha önce kayıt ettirdikleri tüm dönem faturaları değerlendirilerek, sıralamaya göre, en fazla su tasarrufu sağlayan ilk 1.000 konut abonelerine 1.000 adet duş başlığı verilecek. w.kimgrup.com.tr)

Yeni Asya / İSTANBUL

12.06.2007


 

“Gül kokla, ömrün uzasın”

Gülbirlik Danışmanı Prof. Dr. Ayten Altıntaş, gül kokusunun beyin ve bellek gücünü arttırarak insan ömrünü uzattığını ileri sürdü.

Gülbirlik Genel Müdürü Bolat Tamer, Gülbirlik Danışmanı Prof. Dr. Ayten Altıntaş tarafından hazırlanan ve gülle ilgili her türlü bilginin yer aldığı ‘’Gül-Gül Suyu-Tarihte, Tedavide ve Gelenekteki Yeri’’ adlı kitabın basıldığını söyledi. Tamer, ilk etapta bin adet basılan kitabın toplam 10 bin adet basılacağını kaydetti. Prof. Dr. Ayten Altıntaş da kitabında gül ve gül suyunun tarihteki önemini ve tedavideki rolünü anlattığını söyledi. Prof. Dr. Altınbaş, gül koklamanın bile insan ömrünü uzattığını savundu.

/ ISPARTA

12.06.2007


 

Halk eğitim eğitiyor

MEB Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürü Esat Sağcan, Halk eğitim merkezleriyle 10 binlerce kişiye ulaştıklarını belirterek, geçen yıl Türkiye genelinde 1 milyon 674 bin kişiye halk eğitim merkezlerinde eğitim verildiğini bildirdi.

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü ile Projeler Koordinasyon Merkezi Başkanlığınca düzenlenen ve Türkiye’de yaygın eğitim sisteminin sorunları ve çözüm önerilerinin tartışılacağı sempozyum, Başkent Öğretmenevi Konferans salonunda başladı.

Sempozyumun açılışında konuşan Esat Sağcan, eğitim sisteminin yaygın ve örgün eğitim olmak üzere iki ana bölümü olduğunu hatırlatarak, yaygın eğitim konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Sağcan, ‘’Adı ister kurs, hizmet içi eğitim, hayat boyu öğrenme, bireysel öğrenme olsun, ister halk eğitim merkezleri olsun, yaygın eğitim insanların her yerde her zaman uygulayabilecekleri bir eğitim modelidir’’ diye konuştu.

Halk eğitim merkezleriyle 10 binlerce kişiye ulaştıklarını anlatan Sağcan, geçen yıl Türkiye genelinde 1 milyon 674 bin kişiye halk eğitim merkezlerinde eğitim verildiğini dile getirdi. AB ülkelerinde hayat boyu öğrenme yaşının 25 ile 65 yaş arasında olduğunu belirten Sağcan, göstergeler ve ölçütler farklı olduğu için yaygın eğitimin başarısı konusunda AB ülkeleri ile yapılan kıyaslamanın sağlıklı sonuçlar ortaya koymadığını kaydetti.

Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Mehmet Temel, değişimin yaygın eğitimi zorunlu kıldığını ifade ederek, ‘’Değişimin külfetine katlanmazsak, değişmemenin bedelini ödemek zorunda kalırız’’ dedi.

Müsteşar Vekili Mehmet Temel, dünyada çok hızlı bir değişim ve gelişim sürecinin yaşandığını, bu hızın bireyi ve sosyal hayatı yakından etkilediğini söyledi. Yaşanan değişimlerin, bireyin ve toplumun eğitim ihtiyacının ortaya çıkmasına sebep olduğunu belirten Temel, eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasıyla toplumların niteliği ve hayat kalitesi ile ekonomiye katkının da artacağına işaret etti. Sempozyumla Türkiye’de yaygın eğitim sisteminin geldiği son noktanın tartışılacak. Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun birinci oturumuna geçildi.

/ ANKARA

12.06.2007


 

Kalaşnikof ağa takıldı

Sakarya’nın Karasu ilçesinde, balık avı için dereye atılan ağa kalaşnikof marka otomatik tüfek takıldı.

Alınan bilgiye göre, Kuyumculu köyü Maden Deresi mevkisinde balık avlamak için dereye ağ atan Adem Turan, bir süre sonra sudan çıkardığı ağa kalaşnikof otomatik tüfek takıldığını gördü. Jandarmanın yaptığı incelemede, ağa takılan otomatik tüfeğin şarjöründe 3 mermi bulunduğu belirlendi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi.

/ SAKARYA

12.06.2007


 

Köylüler şenlikte buluştu

Korkuteli İlçesi’ne bağlı Avdan Köyü’nde bu yıl 3.düzenlenen yayla şenliği, renkli görüntülere sahne oldu.

Avdan Köyü Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Derneği ve köy muhtarlığı tarafından düzenlenen şenlik, yıllar önce Avdan Köyü’nden ayrılan köylülerin buluşmasını ve bütünleşmesini sağladı. Dernek tarafından hazırlanan ve yeşil alanda gerçekleştirilen şenlikte hasret gideren köylüler, miniklerin güreşlerini izlerken, san’atçı Sincanlı Filiz’in söylediği birbirinden hareketli parçalarla coşkulu anlar yaşadı.

Korkuteli ve Antalya bölgesinden çok sayıda protokol mensubunun katıldığı organizasyonun ilgi görmesinden memnuniyet duyduklarını ifade eden Avdan Köyü Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Şaban Düdükcü, bu yıl 3. düzenlenen şenliğin geleneksel hale getirileceğini belirtti.

/ ANTALYA

12.06.2007


 

Sağlıklı annelik, 18-35 yaş arası

Kadın Doğum uzmanı Operatör Doktor Hasan Alkalın, anne adaylarının özellikle 18 yaşından önce ve 35 yaşından sonra gebelikten korunmasını ve sık doğum yapmanın tehlikeli olduğunu söyledi.

Artvin’de Eğitim Bir-Sen Kadınlar Kolu Başkanı Ayşegül Yetim tarafından organize edilen “Kadın Hastalıkları, rahim kanseri” konulu bilgilendirme toplantısı Halk Eğitim Merkezi salonunda yapıldı.

Toplantıda Kadın Doğum uzmanı Operatör Doktor Hasan Alkalın, kadın hastalıkları ile ilgili bilgiler verdi. Annelere uyarı ve tavsiyelerde bulunan Dr. Alkalın, anne adaylarının kendilerini hazır hissetmeden gebe kalmamasını hatırlattı. Erken yaşta gebe kalmanın da tehlikeli olabileceğini anlatan Dr. Alkalın, anne adaylarının özellikle 18 yaşından önce ve 35 yaşından sonra gebelikten korunmasını ve sık doğum yapmanın tehlikeli olduğunu hatırlattı.

Dr. Alkalın “Düşük yapan kadınlar içinde, yaş faktörünün etkisinin yanı sıra annenin taşıdığı bir takım hastalıklar vardır. Herpes, brusella, hipertroid diyabet, bazı kalp damar ve böbrek hastalıkları da düşüğe neden olan hastalıklar arasında sayılabilir. Gebelikte gelen her kanama düşük belirtisi değildir. Anne adayının yaşadığı psikolojik gerginlikler düşüğe neden olabilir. Düşüğe sebep olan bir başka etken de sigara ve uyuşturucu maddelerdir” dedi.

Anne sütü gibisi yok

Anne sütünün bebekler için en ideal besin maddesi olduğuna da dikkat çeken Dr. Alkalın, anne sütü alan bebeklerde karın ağrısı ve kabızlığın daha az görüldüğünü belirtti. Alkalın, doğumlardan sonra gelen sarı sütün (ağız sütü) bebeği hastalıklardan koruduğunu, ayrıca bebekle anne arasında özel sevgi bağı kurulmasını sağladığını, anne sütünün ayrıca zekâ gelişimini olumlu yönde etkilediğini ve ileride gelişebilecek alerjik hastalıklarına karşı koruyucu olduğunu ifade etti.

Alkalın, daha sonra şu bilgileri verdi: “En erken düşük 12 haftadan önce, en geç düşük ise 12-20 haftalar arasındadır. Kendiliğinden gerçekleştirilen düşük, bebek yaşarken veya bebeğin ölümünden sonra 1-3 hafta içinde olur. Kendiliğinden düşüğün görülme oranı yüzde 15-40 arasındadır. Bunların yüzde 75’inin 16 haftadan önce, yüzde 62’sinin 12 haftadan önce görüldüğü belirtiliyor. Annenin yaşı 33’ün üstünde, babanın 53’ün üstünde ise düşük riski daha büyüktür. Yaş faktörünün yanı sıra düşüğe neden olan annenin taşıdığı bir takım hastalıklar vardır.”

/ ARTVİN

12.06.2007


 

“Stres” erkekleri uyutuyor

Stres ve psikolojik sorunlar kadınların önemli bölümünde uykusuzluğa sebep olurken erkeklerde bunun tam tersi durumun söz konusu olduğu bildirildi.

Kadınların stres ya da psikolojik sorunları olduğunda daha çok uykusuzluk çektikleri, ancak erkeklerin önemli bir bölümünün uykuyu “sorunlardan kaçış” olarak gördükleri vurgulanırken, uzmanlar “Normalin üzerinde uyuyan bir erkeğin psikolojik durumu irdelenmelidir” diyor.

/ ADANA

12.06.2007


 

Türk Kızılay’ı, 139 yaşında

Kızılay Keban Şube Başkanı Mustafa Deniz, Kızılay’ın yurtiçinde, yurt dışında, savaşta ve barışta, felâkete uğrayan insanların yardımına koşmakta olduğunu belirterek, ihtiyaç duyulan sağlık ve sosyal yardım hizmeti, karşılık beklemeksizin yerine getirdiğini söyledi.

Türk Kızılay’ının kuruluşunun 139. yılı sebebiyle bir açıklama yapan Şube Başkanı Mustafa Deniz, Kızılay’ın 11 Haziran 1868 tarihinden bugüne bütün dünyadaki felâketlerde, tabiî afetlerde, insanlığa hizmette profesyonel çalışmalarına devam ettiklerini belirtti.

/ ELAZIĞ

12.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004