Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 15 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

İşsizlik gençleri vuruyor

ATO’nun Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden yararlanarak hazırladığı rapora göre, işsizlik en çok gençleri vuruyor. Türkiye’de 15 yaş üstü nüfusun dörtte birini 15-24 yaş arasındaki genç nüfus oluşturuyor. 2006 yılında gençlerde işsizlik oranı, 25 yaş üzerindekilerin 10,8 puan üstünde gerçekleşti.

İş gücü istatistiklerinin periyodik olarak yayınlanmaya başlandığı 1989 yılından 2006 yılı sonuna kadar 3 milyonun üzerinde genç iş gücü piyasası dışına çıktı. 1989 yılında gençlerde yüzde 16,6 olan işsizlik oranı, 2006 yılı sonunda yüzde 18,7’ye ulaştı.

Okullaşma oranlarının yükselmesi ve eğitim süresinin uzaması, iş gücü dışı nüfusun öğrenciler nedeniyle artmasını gerektirse de, artış bunun çok daha fazla üzerinde gerçekleşti. İş gücü dışına çıkan 3 milyon gencin 1,7 milyonunu öğrenciler oluşturdu.

2002 yılından bu yana ekonomide yaşanan büyüme işsizlik oranlarını azaltmadığı gibi, genç işsizlik oranlarında da bir iyileşme oluşturmadı. 1989-2001 yılları arasında en yüksek genç işsizliği yüzde 17,7 ile 1993 yılında yaşandı. 1994 yılındaki krize rağmen genç işsizlik oranı 1994 yılında yüzde 16,1’e geriledi. Daha sonraki yıllarda da düşmeye devam etti ve 2000 yılında yüzde 13,1 ile en düşük seviyesine ulaştı.

1989-2001 döneminde genç işsizlik oranı, 25 yaş ve üzerindekilerin işsizlik oranından 10,4 puan daha yüksek seyrederken, bu fark 2002-2006 döneminde daha da arttı ve genç işsizlerin işsizlik oranı, 25 yaş ve üzerindekilerin işsizlik oranının 11,5 puan üzerine çıktı. Bu artış 25 yaş üzerindekilerin işsizlik oranlarındaki artışa rağmen gerçekleşti.

İş bulmada yaşadıkları zorluklar gençleri iş piyasasından soğuttu. Özellikle 2004 yılından sonra gençlerin umutsuzlukları her yıl daha da arttı. 2004 yılından itibaren çalışmak istediği halde iş bulamayacağı korkusu ile iş aramayan, dolayısıyla işsiz sayılmayan ‘’tampon genç’’ sayısında büyük bir patlama yaşandı. 2002 yılında her 100 genç işsize 13 iş aramayan genç düşerken, 2006 yılında 83 genç düşmeye başladı. Mevsimlik çalışanlar da eklendiğinde bu sayı 95’e ulaştı. Diğer bir ifadeyle, 2006 yılı sonunda bir işsiz gence bir de ‘’tampon genç’’ karşılık geldi.

Okumuş işsiz gençler

Rapora göre, Türkiye’de işsizlik gerçekliğini, yüksek okul ve fakülte mezunları daha acı bir biçimde yaşıyor. Toplam 47 bin öğrencinin ‘’sıfır çektiği’’ ÖSS sınavlarında yüzleri gülen başarılı öğrencileri de mezuniyet sonrası işsizlik sorunu bekliyor. Yüksek okul ve fakülte mezunu gençlerde, 1989-2001 döneminde ortalama yüzde 30,8 olan işsizlik oranı 4,3 puan daha yükselerek 2002-2006 döneminde yüzde 35,1’e çıktı.

Eğitim seviyesinin yükselmesiyle birlikte genç işsizler içindeki yüksek okul ve fakülte mezunlarının oranı da artıyor. Düşük eğitimli gençler, daha düşük ücretlere ve kayıt dışılığa razı oluyor. Bu da lise altı eğitimlilerin işsizlik oranının diğerlerinden daha düşük olmasına yol açıyor. Buna rağmen, lise altı eğitimli gençler de 2002 yılından sonra kendini daha yoğun hissettiren işsizlik sorunundan kurtulamadı.1989-2001 döneminde ortalama yüzde 11,5 olan lise altı eğitimli genç işsizlik oranı, 2002-2006 döneminde yüzde 14,9’a yükseldi.

/ ANKARA

15.07.2007


 

Unakıtan: Özelleştirilmeyen yer kalmayacak

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri dahil özelleştirilmedik yer bırakmayacağını söyledi.

AKP’nin milletvekili adaylarının tanıtımı için memleketi Edirne’ye giden Kemal Unakıtan, iktidarları öncesinde bütün kurumların hortumlandığını ve zarar ettiğini öne sürdü. Maliye Bakanı, birçok yeri özelleştirerek hortumcuların önünü kestiğini belirtti.

Devletin işlettiği kurumların, siyasilerin çiftliği haline geldiğini iddia eden Unakıtan, “Bu yerleri sattım. Şimdi bu çiftliklerin hepsini özelleştiriyorum. Artık kimse buralardan yiyemeyecek. Onların eline hiçbir şey bırakmayacağım. Hepsini özelleştireceğim. Bunların içinde Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri dahil tüm otoyollar var” şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın kendisini Eskişehir’den aday gösterdiğini söyleyen Unakıtan, futbolcu Sergen Yalçın’ın Eskişehirspor’a transfer edilmesiyle ilgili eleştirilere de cevap verdi. Unakıtan, kimsenin devletin parasıyla sporcu alamayacağını, bunun kendisini yıpratmak için yapılan bir komplo olduğunu söyledi.

/ EDİRNE

15.07.2007


 

Karpuz üreticisi sezonu buruk kapatıyor

Türkiye’nin önemli karpuz üretim merkezlerinden Çukurova’da, sezon başında yüksek fiyatı ile kazandıran karpuz, aşırı sıcakların verdiği zarar ve hasat sonunda düşen fiyatı ile üreticisini üzdü. Karpuz fiyatları sezon sonunda 10 YKr’ye kadar düşerken, çoğu üretici ise maliyetini karşılamayacağı gerekçesi ile ürününü tarlada bıraktı.

Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, Çukurova’da bu yıl yaklaşık 150 bin dekar alanda karpuz ekimi yapıldığını ancak çoğu üreticinin sezonun sonundaki iklim şartları ve fiyat dengesizliği sebebiyle zarar ettiğini söyledi.

Çukurova’nın, Türkiye’nin toplam karpuz üretiminin yaklaşık 4’de birini karşıladığını ifade eden Barut, ‘’Çukurova karpuzu, gerek meyve iriliği gerek aroması ve gerekse tadıyla aranan bir tür, ancak iyi başlayan hasadın sonu beklendiği gibi olmadı’’ dedi.

Turfanda karpuz hasadının başladığı Mayıs ayında kilo fiyatının 30-35 YKr’ye kadar satıldığını anlatan Barut, sezonun tamamlandığı son günlerde ise zarar görmemiş en kaliteli karpuzun tarlada 10 YKr’ye bile alıcı bulamadığını söyledi.

/ ADANA

15.07.2007


 

Sütteki fiyat artışı zarar verir

SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan, süt fiyatlarında meydana gelen ölçüsüz fiyat artışlarının hem üreticiye, hem de tüketiciye zarar vereceği konusunda uyardı.

Süt üretiminin artan sütlü ürünler talebine yetmemesi sebebiyle ham süt fiyatlarında ölçüsüz fiyat artışları meydana geldiğini belirten Bahçıvan şunları kaydetti: “Süt ihalesinde oluşan fiyat litre başına 48-49 kuruştan, 54-55 kuruşa çıktı. Bazı bölgelerde, süt yetersizliği nedeniyle 60-70 kuruşluk fiyatlarla karşı karşıyayız. Dünyada örneği olmayan neredeyse 50 centlik fiyatlar sözkonusu. Ham süt fiyatlarındaki bu artış, kısa vadede üreticinin lehine gibi görünse de, maliyet baskısı sebebiyle hem sanayiciye, hem tüketiciye ve sonucunda da yine üreticiye zarar verecek. Ölçüsüz fiyat artışları her zaman geri tepmiştir. Kaybeden hayvancılık sektörü ve Türkiye olacaktır. Türkiye’nin hayvan varlığının kaliteli ve yeterli olduğunu söyleyenler, bunu yeniden düşünmeliler.”

Yeni Asya / İSTANBUL

15.07.2007


 

DB’den istihdama 367 milyon avro kredi

Bakanlar Kurulu, Dünya Bankası ile imzalanan, istihdamı arttırmaya yönelik kredi andlaşmasını onayladı.

Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yer alan Bakanlar Kurulu kararı uyarınca, uygulanmakta olan ekonomi programı kapsamında, yatırım ortamı, işgücü piyasası, kredi ve sermaye piyasaları ile bilgi ve teknoloji kullanımı alanlarında uygulanacak reformların desteklenmesi amacıyla, Türkiye Cumhuriyeti ile Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (Dünya Bankası) arasında 29 Haziran 2007 tarihinde imzalanan 367 milyon 300 bin avro tutarındaki krediye dair ilişik Anlaşma ve eki mektubunun, imza tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı.

/ ANKARA

15.07.2007


 

Petrol 77 doları geçti

Petrolün varil fiyatı 77 doların üstüne çıktı. Brent türü Kuzey Denizi ham petrolünün varil fiyatı, 96 sent yükselerek, son 11 ayın en yüksek düzeyi olan 77,36 dolardan işlem gördü.

Petrol fiyatları, son iki haftada, 6 dolardan fazla artış gösterdi. Öte yandan Uluslararası Enerji Ajansı, küresel petrol talebinin, gelecek yıl, bu yıldan daha fazla olacağını bildirdi.

/ SİNGAPUR

15.07.2007


 

Trakya’da barajların yüzde 53’ü dolu

Trakya’da 8 barajda doluluk oranının yüzde 53,29 olduğu bildirildi.

DSİ 11. Bölge Müdürlüğü yetkililerinin verdiği bilgiye göre, toplam 584,60 milyon metreküp depolama hacmine sahip Süloğlu, Altınyazı, Kadıköy, Yeni Karpuzlu, Sultanköy, Kayalıköy, Kırklareli ve Karaidemir barajlarında 311,54 milyon metreküp su bulunuyor. Barajlarda, geçen yılın aynı döneminde ise bu rakamın 458,02 milyon metreküp olduğu bildirildi.

/ EDİRNE

15.07.2007


 

Büyükşehir’in biyodizel atağı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, atık çamurlarından yararlanarak “biyodizel yakıt” üretme projesinde son aşamalara geldi.

Atık çamura ekilen yağ bitkilerinde kanolada yüzde 52, aspirde ise yüzde 64 verim artışı sağlandı. Bu deneme, İzmir Körfezi’nde her gün oluşan 600 ton çamurun, kanola ve aspir gibi yağ bitkilerinin yetiştirilmesinde gübre olarak kullanılmasına ve bu bitkilerden elde edilen yağın, çevre dostu ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olan biyodizele dönüştürülmesine imkân sağlıyor. Bitkiler makineden geçirilerek bir bölümünden yağ bir bölümünden de küspe elde edildi. Bu yağ da, kimyasal karışımlarla birlikte farklı bir prosesten geçirilerek biyodizel üretildi. Belediyelerin toplu taşıma sistemlerini oluşturan kara ve deniz araçlarında biyodizel katkılı yakıt kullanılması, hem çevresel hem de ekonomik açısından avantaj sağlayacak.

Bülent ERTEKİN / İZMİR

15.07.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004