Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Şam Kitap Fuarı, “Risâle-i Nur Günleri”ne dönüştü

23. Uluslararası Şam kitap fuarı 11 Ağustos Cumartesi günü sona erdi. 10 gün süren ve 21 ülkeden 427 yayınevinin katıldığı fuarı 1 milyona yakın ziyaretçinin gezdiği tahmin ediliyor. Bu seneki fuara Mısırdan Sözler Yayınevi de ilk kez kendi standıyla katıldı. Böylece Risâle-i Nurlar müstakil bir stantta sergilenme imkânı buldu.

Ortadoğu’nun en büyük kitap fuarlarından birisinde bulunmaktan son derece memnun olduklarını söyleyen Sözler Yayınevi yetkilileri Risâle-i Nur’a gösterilen ilginin her geçen gün katlanarak arttığını ifade ettiler. Fuar hakkında görüşlerini aldığımız yayınevi çalışanları şöyle konuştular:

“Üstad Hazretleri hakkında Arap radyo ve televizyonlarında çıkan çok sayıda yayın neticesi olsa gerek Bediüzzaman Said Nursî ismini duymayan kalmamış gibi. Üstadı bir şekilde duyan bu insanlar fuarda birden bire karşılarında Risâle-i Nurları bulunca kitaplar kapışıldı. Özellikle Üstadı daha iyi tanımak için Tarihçe-i Hayat en fazla alınan kitaplar arasında yer aldı.”

Bununla birlikte Üstadın Arapça yazdığı İşaratul İ’caz ve Mesnevî-i Nuriye eserleri de en çok rağbet gösterilen eserler arasında. Küçük kitaplardan ise en fazla “Hastalar Risâlesi”nin satıldığını söyleyen stant yetkilileri Iraklı bir gencin ise her küçük risâleden 10-15 adet arası alıp dağıtmak için Irak’a götüreceğini söylediğini belirttiler.

Diğer bir Iraklı genç ise Risâle-i Nurları okudukça imanının inkişaf ettiğini söyleyerek bir takım külliyat aldı.

Gençler hocalarından üstadı ve Risâle-i Nur’u duyduklarını söyleyerek kitaplara ilgi gösterdiler. Birçok öğretmenin ise bizzat öğrencileriyle gelip onlara kitapları tanıtmaları ve aldırmaları fuarın dikkat çekici özelliklerinden biriydi. Öyle ki, yayınevi yetkilileri tanıtım için çok çaba harcamadıklarını vurguladılar. Risâle-i Nurlarla alâkalı dağıtılan küçük broşürlerden ise her kim okuduysa geri dönüp birkaç kitap aldığına dikkat çektiler.

Fuara hanımların da ilgisi büyüktü. Bir hanımefendi Üstadın kendi âleminde en yüce şahşiyetlerden birisi olduğunu söyleyerek çocukları ve kendisi için kitap satın aldı.

Cami imamlarının ve Üniversite öğretim görevlileri ise Üstadı vasıflandırmak için çekinmeden; asrın müceddidi, en büyük İslâm âlimi gibi sıfatları kullandılar.

Kendi müşahedelerimize göre ise; Arap dünyası özellikle Üstadın hayatından, mücadelesinden, “Hakkın hatırı a’lidir” diyerek kimseye boyun eğmemesinden, şeriatın bütün hakikatlerine sıkı bağlılığından çok etkileniyorlar. Üstadı tasavvuf büyüğü zanneden bazıları ise eserlerdeki aklî ve mantıkî çıkarımları okudukça bu kanaatlerinden vazgeçiyorlar. Böylesine bir izah tarzı ve ilmin, böylesine bir şahsiyetle bir araya gelmesinin çok ender olduğunu söyleyerek bunun ancak “Bediüzzaman”a has olduğuna karar veriyorlar. İslâmî kitapları okumaya alışık olanlar, zor olarak gördükleri meselelerde bile Risâle-i Nurun suhuletli ve icazlı açıklamalarının takdire şayan olduğunu belirterek üslûbun farkına ve güzelliğine hayran oluyorlar.

İhsan Selim KURT

17.08.2007


 

Türk seyirci, Avrupa filmlerine ilgisiz

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Gürata, Türkiye’de Avrupa sinemasının izlenme oranının çok düşük olduğunu söyledi. Ankara Avrupa Birliği Bilgi Merkezince, ‘’Türkiye ve Avrupa Sineması: Güçlükler ve Fırsatlar’’ konulu konferansı düzenlendi.

Konferansta konuşan Doç. Dr. Ahmet Gürata, Türkiye’de 1992’de 8,3 milyona düşen sinema izleyici sayısının, 1996’dan itibaren sürekli artarak, geçen yıl 35 milyona ulaştığını kaydetti.

Türk filmi sayısının son yıllarda artması ile sinema salonlarının ‘’dönüşüm geçirmesi’’ gibi faktörlerin bu yükselişte etkili olduğunu belirten Gürata, ‘’Yine de çok yüksek bir rakam değil, Türkiye’de nüfusa oranla kişi başına yarım bilet düşüyor. Ayrıca salon başına düşen izleyici sayısı azaldı. Bunda, tabiî, salonların küçülmesinin de etkisi var’’ dedi.

17.08.2007


 

Anadolu rengârenk

Türkiye Bilimsel ve Kültürel Araştırma Merkezi (TÜBİKAM) tarafından hazırlanan ‘’Anadolu’nun Renkleri: Doğum, Düğün, Ölüm’’ adlı belgeselin çekimleri sürüyor.

TÜBİKAM’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, merkez tarafından hazırlanan ve yönetici Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından yürütülen belgeselin çekimleri için ekip, Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Güre Belediyesi’nce her yıl düzenlenen Sarıkız Şenlikleri’ne konuk olacak.

Çekimler, 20, 21 ve 22 Ağustos’ta Maltepe Üniversitesi öğretim görevlisi Hakan Aytekin başkanlığında, araştırma görevlisi Sezin Kıpçak, Hakan Kolsal, Tuğberk Özdemir, Emrah Kavrak ve Ali Şahin’den oluşan 6 kişilik ekip tarafından gerçekleştirilecek.

17.08.2007


 

Galata Fotoğrafları İstanbul Modern’de

“Köprü6: Galata Fotoğrafları’’ başlıklı sergi, 6 Eylül’de, İstanbul Modern Fotoğraf Galerisinde açılacak. İstanbul Modern Sanat Müzesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, sponsorluğunu Fortis’in üstlendiği, küratörlüğünü Engin Özendes’in yaptığı sergide; fotoğraf san’atçıları Ahmet Elhan, Murat Germen, Cemal Emden, Orhan Cem Çetin, Merih Akoğul ve Ömer Orhun’un, Galata Köprüsü ve çevresine odaklanan ve sergi için özel olarak hazırlanmış yeni çalışmaları, galeri içinde 6 ayrı odada yer alacak.

Sergide, kolaj çalışmaları, duvardan duvara uzanan geniş, panoramik görüntüler ve iç mekânlara odaklanan fotoğraf yerleştirmeleri de yer alacak.

Fotoğraf galerisinin girişindeki ilk odada ise, köprünün tarihini belgelemek amacıyla, Leonardo da Vinci’nin 1502 yılında Sultan II. Bayezıt’a yazdığı ve Haliç’in üzerine bir köprü yapmak istediğini belirttiği, orijinali Topkapı Sarayı Kütüphanesinde bulunan mektubun ve orijinali Paris’te Bibliotèque de L’Institut de France’da bulunan Leonardo’nun çizim defterindeki Galata Köprüsü için yaptığı tasarımın röprodüksiyonları bulunacak.

17.08.2007


 

Beyoğlu’nda yazlık sinema günleri

Beyoğlu Belediyesi bir dönem günlük hayatın ayrılmaz parçası olan yazlık sinemaları, yeniden hayata geçirecek. Beyoğlu Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, belediyenin, kuruluşunun 150. yıldönümü faaliyetleri çerçevesinde, Beyoğlu sakinlerini yıllar sonra tekrar yazlık sinemalarla buluşturacağı ifade edildi.

Beyoğlu Belediyesinin, her hafta yeni ve güncel filmlerin gösterildiği ‘’Yazlık Sinema Günleri’’ ile sadece sinemaseverlere yeni bir eğlence oluşturmayı değil, aynı zamanda yazlık sinema atmosferini yeniden yaşatmayı hedeflediği ifade etti.

17.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri