Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

İsrail'den kedi-fare oyunu

Gazze’deki elektrik dağıtım şirketine yakıt sevkiyatına imkân tanımak için Gazze Şeridi’yle bir geçiş noktasını açtığı bildirildi. Gazze’nin yüzde 25’inin elektriğini sağlayan elektrik şirketi, Nahal Oz geçişiyle yakıt sevkiyatının yeniden başlamasıyla dün öğleden sonra elektrik verebileceklerini açıkladı.

İsrail, Gazze geçişini güvenlik tehdidi gerekçesiyle kapatmıştı. İsrail ordu sözcüsü, günün büyük bölümünde Gazze geçişinin açık olacağını bildirdi ancak ayrıntısını vermediği güvenlik tehdidinin sürüp sürmediği konusunda açıklama yapmadı.

Gazze elektrik şirketi, yakıt rezervinin bitmesi üzerine Cuma gecesi yaklaşık 600 bin Filistinliyi etkileyen elektrik kesintisi başlatmıştı. Gazze’nin elektriğinin yüzde 75’i de geçici barış anlaşmaları uyarınca İsrail ve Mısır şirketlerinden sağlanıyor.

20.08.2007


 

İsveçli Robinson Allah’ın izinde

Geniş ormanlık alanları ve gür bir yeşilliğe dahip olan ve nüfusun az olduğu İsveç’te kalabalıklardan, medeniyetin koşturmacalarından bunalıp dağlara, ormanlara çıkanlara rastlanabiliyor.

Bengt isminde İsveçli eski bir akademisyen de bunlardan biri. İcveç’in “Robinson”u, dağ evinde sadece hayvanlarla beraber yaşamaktan çok mutlu olduğunu ve insanlardan görmediği samimiyeti hayvanlardan gördüğünü söylüyor. Bengt, bu “yalnızlıkta Yaratıcı’yı daha da rahat hissettiğini” söylüyor. Medeniyetin beşiği ülkelerden olan İsveç’te, şehirlerin gürültüsünden kaçıp dağlarda hayvanlarla yaşayan İsveçli “Robinson”lar var. Cihan’ın İsveç’in Kuzeyine yapılan uzun yolculuklar sonucunda izini bulduğu Bengt de bunlardan biri. Bengt, 25 farklı türden toplam 300 hayvanla birlikte yaşıyor. Bengt, “İnsanlarda görmediğim samimiyeti onlarda gördüm, yalansız onlar.” şeklinde konuşuyor. Yaklaşık 11 yıldır insanlardan uzakta yaşayan Bengt, bu hayatı seçmeden önce uzun yıllar bir üniversitede akademisyen olarak öğretim görevliliği yapmış. Başından hiç çıkarmadığı şapkası da madalyalar ve rozetlerle dolu. Bu rozetlerin sevdiği hayvanlarla ilgili derneklerin üyeliği ile ilgili ya da avcılık alanında aldığı ödüller olduğunu söylüyor.

Aslen Uppsalalı olan Bengt, bu şehre 30-40 km. uzaklıkta, insanlardan uzak bu orman evinde 11 yıldır yaşıyor. Yaşadığı o bölgede tek insan olan Bengt’in en büyük dostları ise beslediği 300 kadar hayvan.

“Benim için burası dünyanın merkezi, hayvanlarla olmak bana huzur ve mutluluk veriyor” diyen Beng, küçüklüğünden beri hayvanlara ve özellikle de kuşlara karşı ilgisinin olduğunu söylüyor.

/ STOCKHOLM

20.08.2007


 

Askerî rejim kalkmadıkça terör bitmez

Pakistan’ın eski başbakanlarından ve ana muhalefet konumundaki “Pakistan Halk Partisi” lideri Benazir Butto, Pakistan’da askeri rejim yönetimi sürdükçe, ülkenin kuzeybatısındaki aşiret bölgelerinde terörizm tehdidinin devam edeceğini söyledi.

Butto, CBC adlı Kanada televizyon kanalına yaptığı açıklamada, “sorunun kökeninin Pakistan hükümetinin aşiret bölgelerinde devlet otoritesini göstermekteki yetersizliğinde bulunduğunu” söyledi. Bu konuda bir isteksizliğin olduğunu düşündüğünü kaydeden Butto, uluslararası topluma, İslamabad’a demokratik bir rejimin geri gelmesine destek vermesi çağrısında bulundu. Butto, “sadece gerçek bir demokrasinin insanların sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayabileceğini ve insanları terörizmden uzakta tutabileceğini” söyledi.

Butto, “aşiret bölgelerindeki insanların yoksul olduğunu ve aşırı dinci militanların kendilerine yandaş toplamak için insanların bu yoksulluğunu kullandığını” ifade etti.

/ MONTREAL

20.08.2007


 

Kürtlerde Crocker şoku

Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi, ABD’nin Irak Büyükelçisi Ryan Crocker’ın Kerkük referandumunun zamanında yapılamayacağına yönelik açıklamasını “Bu Washington’un görüşü değil” diye nitelendirdi.

Kürt yönetiminin Başkanı Mesut Barzani’nin temsilcilerinden Kadir Aziz, Crocker’ın “Kerkük referandumu için belirlenen takvime pratik olarak uymanın zor olduğuna dair genel bir kanı var” şeklindeki açıklamasına tepki gösterdi. Aziz, Crocker’in açıklamalarının, “Irak anayasası ve halkının iradesine karşı olduğunu” öne sürerek, bu tür açıklamaların Washington hükümetinin resmî görüşü olduğuna inanmadıklarını söyledi.

PUKmedia’ya konuşan Mesut Barzani’nin 140. Maddeyi Uygulama Komisyonu’ndaki Özel Temsilcisi Kadir Aziz, Kerkük referandumunun zamanında yapılması gerektiğini dile getirerek, “Kürt siyasi liderliğinin bu konuda taviz vermesinin mümkün olmadığını” ifade etti. “Crocker’in açıklamaları, Irak anayasası ve halkının iradesine karşıdır” diyen Kadir Aziz, “Bu tür açıklamalar Washington hükümetinin resmi görüşü olduğuna inanmıyoruz. Crocker, daha önce de bu görüşünü Bölge Başkanlığı’na ve Kürt siyasi liderliğine iletmişti. Ancak buna şiddetle karşı çıkılmış ve 140.maddenin öngörülen sürede uygulanması gerektiğinin altı çizilmişti” diye ekledi.

ABD’nin 140. maddenin uygulanması konusundaki tutumunda geri adım attığını düşündüklerini kaydeden Aziz, “Amerika’nın bu tutumu, 140. maddenin uygulanmasına karşı olan bazı siyasi çevreler ve bölgesel baskıların bir sonucudur. Ancak Kürt halkının meşru hakları üzerine ABD’nin bazı siyasi çevre ve ülkeleri ikna etmek için böyle bir tutum sergilemesi kabul edilemez” diye konuştu.

Crocker’in açıklamalarının 140. maddenin uygulanması üzerine olumsuz etkisi olacağını söyleyen Kadir Aziz, “Crocker, 140. maddenin uygulanmasına destek vermese dahi bu tür açıklamalardan uzak durulmalıdır” dedi.

/ ERBİL

20.08.2007


 

Türkiye bakıyor, İran vuruyor

İran Devrim Muhafızları’nın, terör örgütü PKK’nın İran’daki kolu olan PJAK militanlarına karşı kuzey Irak’a sınırötesi operasyon düzenlemeye hazırlandığı iddia edildi.

Pukmedia sitesinde yer alan haberde teröristlerin mevzilendiği Kandil Dağı’nın birkaç gündür bombaladığı öne sürülen İran’ın, dağı kuşatmaya hazırlandığı iddia edildi. İnternet sitesinde yer alan haberde Haci Umran sınır hattına askerî sevkıyat yapan İran ordusunun, “her an sınırötesi operasyon düzenleyebileceği” ifade edildi.

Haberde uzun süredir bölgede PJAK ile İran ordusu arasında çatışma yaşandığı belirtilerek İran ordusunun dün girdiği çatışmalarda 40 kayıp verdiği iddia edildi. İran’ın Haci Umran sınır bölgesindeki hareketliliğinin sınır ötesi operasyona işaret olduğunu iddia eden Kürt güvenlik kaynakları, İran’ın sınırda ilk kez böylesi büyük bir güç konuşlandırıldığına tanık olduklarını belirtti.

Kandil dağı yakınlarında dün bir İran helikopterinin düşmesi sonucu 6 İran askeri hayatını yitirmişti.

/ ERBİL

20.08.2007


 

Müslüman Kardeşlere büyük gözaltı

Mısır’da muhalif Müslüman Kardeşler grubuna üye 40 kadar kişinin yargılanmasına başlandı. Sanıklar, kara para aklamak ve yasaklı bir kuruluşa mali destek vermekle suçlanıyor.

Mısır polisi de davanın başladığı gün yaptığı baskınlarda Müslüman Kardeşler üyesi 12 kişiyi daha gözaltına aldı. Son iki gün içinde gözaltına alınan örgüt mensubu kişilerin sayısı ise 28’e ulaştı.

Müslüman Kardeşler üyesi 40 kişinin davası, bugün askerî mahkemede görülmeye başlandı. Sanıkların çoğunu işadamları oluşturuyor. Sanıklar, yasaklı bir gruba mali destek vermekle suçlanıyor. Askerî mahkemenin ise bu suçtan dolayı idam cezası verme yetkisi bulunuyor.

Uluslararası Af örgütü gibi insan hakları grupları ise mahkemeye karşı çıkıyor ve sivillerin, askerî mahkemede yargılanmasını eleştiriyor. Örgüt, bu mahkemelerin “bağımsız ve siviller için tarafsız bir mahkeme olarak görülemeyeceğini” savunuyor. Sanıkları ise “rutin bir toplantı sırasında” tutuklandıklarını belirtiyor.

Bugünkü mahkeme, uluslararası çağrılara rağmen kapalı kapılar arkasında gerçekleşiyor. Mısır’da askerî mahkemelerin aldığı kararlar için temyiz başvurusu yapılamıyor. 1990’lı yıllarda gazeteciler bu mahkemelere katılabiliyordu; ancak Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in yaptığı değişiklikle duruşmalara sadece avukatların ve sanıkların bazı yakınları katılabiliyor.

Sanıklardan bazıları, çıkarıldıkları sivil mahkemede aklandıktan sonra Cumhurbaşkanı Mübarek’in emriyle askerî mahkemeye çıkarılmıştı.

Öte yandan Mısır polisi, Müslüman Kardeşler üyelerine yönelik baskınlarına devam ediyor. Polis, bugün Kahire’nin kuzeyindeki Nil Deltası’nda 12 kişiyi daha gözaltına aldı. Geçtiğimiz Cuma günü de 16 kişi gözaltına alınmıştı.

Son birkaç hafta içerisinde tutuklananların sayısının ise 100’ü geçtiği belirtiliyor. Tutuklananların büyük kısmı, örgütün “yaz kamplarından” toplanıyor. Mısır yönetimi bu kampların, “ülkenin dengesini bozduğunu” savunuyor.

/ KAHİRE

20.08.2007


 

İran’da 30 kişi rehin alındı

İran’ın güneydoğusunda eşkıyaların bir yolu keserek 30 kişiyi rehin aldıkları bildirildi.

İran’ın ISNA ajansında yer alan haberde eşkıyaların, yoldan geçen araçlara ateş de ettikleri belirtildi. İran polisinin de Sistan-Beluçistan eyaletindeki Çabahar kenti yakınında rehinelerin tutulduğu sanılan bölgeyi ablukaya aldığı kaydedildi. Sistan-Beluçistan eyaleti, polis ile uyuşturucu kaçakçılarının sık sık çatıştığı bölge olarak biliniyor. İran’ın resmî haber ajansı IRNA da daha önce iki kişinin rehin alındığını duyurmuş; ancak ayrıntılı ilgi vermemişti.

/ TAHRAN

20.08.2007


 

Suud el Faysal ameliyat oldu

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud el Faysal’ın, New York’ta boyun ameliyatı geçirdiği açıklandı.

Resmi Suudi haber ajansı, kraliyet ailesi El Suud’un, 1975’den bu yana dışişleri bakanlığını yürüten üyesi Prens Faysal’ın, cuma günkü boyun kemiği kireçlenmesi ameliyatının başarılı geçtiğini duyurdu.Ajans, Prensin nekahet döneminin ardından ülkeye döneceğini bildirdi. Kuveyt resmi ajansı da dün, Emir Şeyh Sabah El Ahmed El Sabah’ın dün ABD’de idrar yollarından ameliyat edildiğini duyurmuştu.

/ RİYAD

20.08.2007


 

Swoboda’dan Dostluk çemberi oluşturma çağrısı

Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda, AB’nin aralarında Türkiye, Ukrayna ve Moldova’nın da bulunduğu Güney Kafkasya ülkeleri ile bir dostluk çemberi oluşturması çağrısında bulundu.

ABHaber sitesinde yer alan habere göre Avusturya gazetesi Die Presse konuşan Swoboda şunları kaydetti: ‘’Avrupa Birliği Orta Asya’ya yoğunlaşmalı ve bir ‘dostluk çemberi’ oluşturmalı. Bu; Ukrayna, Moldavya, Türkiye, Güney Kafkasya ülkeleri (Gürcistan ve Azerbaycan gibi) ve Hazar Denizi çevresindeki Orta Asya ülkelerini içine alacak bir nev’î genişletilmiş bir ‘Karadeniz Birliği’ şeklinde olmalı. Yeni siyasî eksenin amacı, enerji temininin güvence altına alınması. Avusturyalı Avrupa Parlamentosu milletvekili ve dış politika uzmanı Hannes Swoboda (SP) ‘ Die Presse’ gazetesi ile yaptığı söyleşide bu konu üzerinde duruyor.

‘Böyle bir ‘Karadeniz Birliği’ gerçekçi bir hedef ve oldukça kısa vadede oluşturulabilir’ diyen Swoboda, Moskova’nın AB’nin kendi etki alanına girmesi karşısında muhtemelen göstereceği tereddütü yumuşatmak için de, Rusya’nın da birliğe katılmaya davet edilebileceğini belirtiyor.

Swoboda, AB’nin Orta Asya’da çaba harcamasının, en önemli dış politika meselelerinden biri olduğu görüşünde. Milletvekili, ‘Enerji kaynakları açısından zengin olan bu bölgenin Avrupa’ya bağlanmasına öncelik verilmesi gerekiyor’ diyor. Swoboda’ya göre, şimdiye kadar ekonomik ve siyasî açıdan yalnız Rusya’ya yönelmiş olan ülkelerde de için için başka ortaklara açılma arzusu filizleniyor. ‘Meselâ Kazakistan’da yalnız Rusya’ya bağımlı olmamak gerektiği kanısı giderek güçleniyor, dolayısıyla Avrupa’ya duyulan ilgi de artıyor’ diyor. Swoboda öte yandan AB’nin rakiplerine yetişebilmek için daha çok yol katetmesi gerektiğini itiraf ediyor. ABD’nin yanı sıra Çin de petrol ve doğalgaz açısından zengin olan bölgenin kapısını zorluyor. Ancak şimdilik bölgede ağırlığı tartışmasız olan tek ülke Rusya.”

/ VİYANA

20.08.2007


 

AB’nin 2008’de hedefi ayrımcılıkla mücadele

AB Komisyonu’nun İstihdam, Sosyal İşler ve Fırsat Eşitliğinden sorumlu üyesi Vladimir Spidla, Avrupa Komisyonu’nun 2008 yılında insanların iş hayatının dışında da cinsiyet, din, inanç gibi ayrımcılıklara tabi tutulmalarını önleyecek girişimlerde bulunacağını bildirdi.

Avrupa Parlamentosu’nun İtalyan kökenli Milletvekili Proinsias de Rossa, AB Komisyonu’na yönelttiği yazılı soru önergesinde, AB’de sakat kadınların ekonomik bağımsızlık da dahil kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmeleri konusunda ne gibi tedbirler alınacağını sordu. ABHaber sitesinin haberine göre AB Komisyonu üyesi Vladimir Spidla, soruya verdiği cevapta, AB Direktiflerinin sakatlara eşit muamele ve bu alanda ayrımcılıkla mücadele için çerçeve oluşturduğunu bildirdi. AB’de sakatlara yönelik istihdam ve meslek edindirmenin sakat insanların ekonomik özgürlüklerini kazanmalarına katkıda bulunduğunu belirten Spidla, “Bunun dışında AB Komisyonu, 2008 için Yıllık Politika Stratejisi’nde, ‘çalışma hayatı dışında cinsiyet, din, inanç, sakatlık, yaş ya da cinsel yönelim ayrımcılığıyla mücadele ve bunu engellemek için yeni girişimlerde bulunulması önerisinde bulunacaktır” dedi.

KADINLARA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ

AB Komisyonu’nun Adalet, Özgürlük ve Güvenlikten Sorumlu Üyesi Franco Frattini de, Avrupa Parlamentosu Üyesi Manolis Mavromatis’in kadınların karşılaştıkları, özellikle aile içinde yaşanan şiddete karşı alınacak tedbirler konusundaki yazılı soru önergesini cevaplarken kadınlara yönelik şiddete karşı mücadele etmeyi ciddiye aldıklarını belirtti. Franco Frattini şiddetin kadınların “Hayat, güven, haysiyet, vak’ar ve fiziksel-ruhsal bütünlüklerinin yaygın ve evrensel ihlali olduğunu kaydetti. Frattini, “Her bir Avrupa vatandaşına, özellikle de kadınlar ve çocuklara yönelik, her türlü şiddetin üstesinden gelmek, AB Komisyonu’nun önemli bir önceliğidir” dedi.

YOL HARİTASI 2006’DA BELİRLENDİ

AB Komisyonu’nun 2006’da kabul edilen kadın-erkek eşitliği yol haritasında şiddetin önlenmesini taahhüt ettiğini anlatan Frattini, bunun 2010’a kadar yapılacak çalışmaları içerdiğini bildirdi. Franco Frattini, yol haritasının AB’de cinsiyet eşitliği konusunda altı öncelik belirlediğini, bunlardan birinin cinsiyet kökenli şiddet ve kaçakçılığın ortadan kaldırılması olduğunu belirtti.

AB Komisyonu’nun kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi, insan kaçakçılığı ve çocukların cinsel amaçlı istismarı, çocuk pornografisinin önlenmesinde üye ülkeler içinde önemli başarılar sağladığını kaydeden Franco Frattini, AB’de kadınlara karşı işlenen suçlarla ilgili veri ve tanım birliğinin acilen sağlanması gerektiğini bildirdi. Franco Frattini, bunun karar alıcı konumdaki yönetimler için önemli olduğunu anlattı.

/ BRÜKSEL

20.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri