Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 25 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Gül, köşk yolunda

11. Cumhurbaşkanı seçimi için yapılan ikinci tur oylamada da adaylar seçilmek için gereken 367 sayısına ulaşamadı. Yapılan oylamada cumhurbaşkanlığı için en güçlü aday olan AKP Kayseri Milletvekili Abdullah Gül 337 oy alırken, MHP’nin adayı Sabahattin Çakmakoğlu’na 71, DSP’li Tayfun İçli’ye ise 14 oy çıktı. 446 milletvekilinin hazır bulunduğu oylamada 24 oy da boş çıktı

Cumhurbaşkanı seçiminin 2’inci turu dün yapıldı. TBMM Genel Kurulu, saat 15.00’te TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın toplantı yeter sayısını belirlemek üzere yaptığı yoklama ile açıldı. Toptan, milletvekillerine elektronik yoklama için 10 dakika süre verdi. Toptan, cumhurbaşkanı seçimi için yapılan elektronik oylamaya 398 milletvekilinin katıldığını, 50’ye yakın milletvekilinin yoklama pusulası gönderdiğini bildirerek, cumhurbaşkanı seçiminin 2. turunu başlattı. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras Salonda yerlerini alırken, CHP milletvekilleri ile Bağımsız Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Manisa Milletvekili Erdoğan Yetenç ve Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Genel Kurula gelmedi. Seçim çevrelerine göre adları okunan milletvekillerinin, Genel Kurul Salonundaki kabinlerin önünde sıraya girerek oy kullanacaklarını ifade eden Meclis Başkanı Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün bir toplantıya katılacaklarını belirterek, ilk oy kullanma hakkını onlara verdi. Milletvekilleri, illerine göre adları okunduktan sonra salonda kurulan kabinlerde oy kullandı. Oylama sırasında milletvekilleri birbirleriyle sohbet ederken, kadın milletvekillerinin beyaz ve açık renk giyinmeleri dikkat çekti. Oylarını kullanan bazı milletvekilleri ise Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün yanına giderek tokalaştı ve hayırlı olsun dileğinde bulundu. Cumhurbaşkanı seçiminde AKP Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, MHP Kayseri Milletvekili Sabahattin Çakmakoğlu ve DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli yarıştı. Yapılan oylamada cumhurbaşkanlığı için en güçlü aday olan AKP’li Gül 337 oy alırken, MHP’nin adayı Çakmakoğlu’na 71, DSP’li İçli’ye ise 14 oy çıktı. 446 milletvekilinin hazır bulunduğu oylamada 24 oy da boş çıktı. Genel Kurul’da 20 Ağustos Pazartesi günü yapılan ilk tur oylamada, AKP’li Gül 341, MHP’li Çakmakoğlu 70, DSP’li İçli ise 13 oy almıştı. 2’inci turda da adayların yeterli oyu (367) alamaması üzerine 11. cumhurbaşkanın belirlenmesi bir sonraki tura kaldı. 3’üncü tur oylama 28 Ağustos Salı günü yapılacak. Üçüncü turda salt çoğunluğun (276) oyunu alan aday, Türkiye Cumhuriyeti’nin 11’inci Cumhurbaşkanı seçilecek.

/ ANKARA

25.08.2007


 

Sel, büyük zarar verdi

Erzurum’un Narman ilçesinde meydana gelen selde, 7 köyde ve tarım arazilerinde hasar oluştu. Sel sebebiyle Erzurum-Pasinler kara yolunda 23. kilometreden itibaren ulaşım sağlanamadı. Bingöl’ün Solhan ilçesinde meydana gelen selde de 20 ev zarar gördü. Samsun’da gece başlayan ve sabah saatlerinde su taşkınlarına yol açan aşırı yağışı Vali Hasan Basri Güzeloğlu ‘doğal afet’ olarak değerlendirdi.

Ankara ve İstanbul başta olmak üzere özellikle batı illerinde halk yağmur beklentisi içinde iken, Samsun’da ve bazı doğu illerinde aşırı yağış görüldü. Sel ve su baskınlarına sebep olan yağışlarda can ve mal kaybı da yaşandı.

Samsun’da önceki gece başlayan ve sabah saatlerinde etkisini artıran aşırı yağış sonucu şehrin bir çok bölgesinde taşkınlar oluştu. Bazı mahallelerde sele dönüşen taşkınlarda çok sayıda ev ve iş yeri sular altında kaldı. Bir çok bölgede bozulan yollar sebebiyle araç trafiği akdı, elektrik ve telefon hatlarında arızalar meydana geldi. Taşkınlar sonucu ev ve iş yerlerinin yanı sıra çok sayıda araç da zarar gördü. Çatıdaki suları temizlemeye çalışan Sevgi Akgül’ün (26), yıldırımın isabet etmesi sonucu öldüğü şehirde kriz merkezi oluşturuldu ve çamur altında kalan yerler temizlenmeye başlandı.

Erzurum’un Narman ilçesinde meydana gelen selde, yedi köyde ve tarım arazilerinde hasar oluştu. Kışlaköy, Kilimli, Namıkçavuş, Göllü, Toygarlı, Yanıktaş ve Araköy’de bazı köprüler, kara yolları ve tarım arazileri zarar gördü. Erzurum-Pasinler karayolunun 23. kilometresinden itibaren ulaşımın sağlanamadığını da bildirildi.

Bingöl’ün Solhan ilçesinde meydana gelen selde ise yirmi ev zarar gördü. Bingöl Vali Vekili Vedat Yılmaz, bazı köy yollarında da hasar oluştuğunu, evleri zarar gören kişilerin geceyi akrabalarının yanlarında geçirdiklerini ifade ederek, ‘’Bayındırlık Müdürlüğüne bağlı ekiplerimiz, hasar tespit çalışmalarına başladılar. Evleri zarar gören vatandaşlarımız için Kızılay tarafından bölgeye 30 çadır ve çok sayıda yatak gönderildi” dedi. Yılmaz, Kızılay’ın gönderdiği seyyar mutfakta yemek yapılarak halka dağıtılacağını da bildirdi.

Başkale’de 1 kişi sele kapıldı

Van’ın Başkale ilçesinde meydana gelen selde bir kişi sulara kapılarak öldü. Van- Hakkari karayolu selden dolayı üç saat boyunca trafiğe kapalı kalırken Başkale ilçesine bağlı Mahmutabat köyünde ikamet eden German Y.(13) sel sularına kapılarak öldü. Y. nin cesedi köylüler tarafından köyün 30 kilometre uzağında bulundu.

/ SAMSUN - VAN

25.08.2007


 

Gül: Türkiye üzerine düşeni yapacak

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye’nin, Irak’ın bir an önce huzura kavuşması için üzerine düşenleri yapmaya devam edeceğini söyledi.

Gül, Irak Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı Tarık El Haşimi ile Dışişleri Bakanlığı Konutunda yapılan çalışma kahvaltısının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Irak’ın istikrara kavuşması, olayların durması, bölgede kendi halkı ve komşularıyla barışık bir ülkenin tekrar yerini alması için gayret sarf edildiğini söyledi.

“Bizim politikamız Irak’ın toprak bütünlüğünün ve siyasi birliği içinde huzurun sağlanmasıdır” diyen Gül, bunun temini yolunda tüm Iraklılarla yakın temas içinde olduklarını ifade etti. “Bütün Iraklılarla hiçbir ayrım yapmadan herkesle sık sık görüşüyoruz, görüş alışverişinde bulunuyoruz, birçok yardımlar yapıyoruz ve Irak’ın huzuruna katkı sağlamakta büyük gayret sarf ediyoruz” diyen Gül, Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin Ankara ziyaretini hatırlatarak, o ziyarette de bu konuların çok detaylı gündeme geldiğini belirtti. Haşimi’nin önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile geniş çerçevede görüşmelerde bulunduğunu ifade eden Gül, görüşmelere dün sabah da devam edildiğini söyledi.

Gül, ziyaretin, Irak’ta yaşanan hükümet bunalımına rastlamasının anlamlı olduğunu ifade ederek, “Irak’ın bir an önce huzura kavuşması için Türkiye üzerine düşenleri yapmaya devam edecektir” diye konuştu.

/ ANKARA

25.08.2007


 

Türkiye, sınır ötesi operasyon yapabilir

ABD’de 16 istihbarat kuruluşunun ortaklaşa hazırladığı Irak konulu “Ulusal İstihbarat Tahmini” raporunda, Türkiye’nin Irak’taki çıkarlarını korumak için muhtemelen çeşitli önlemler alacağı ve Türk ordusunun, terör örgütü PKK’ya karşı sınır ötesi operasyon düzenlemesi ihtimalinin sürdüğü iddia edildi.

Raporun kamuoyuna açıklanan özet bölümünde komşu ülkelere değinilirken, “Türkiye, Irak’ta algıladığı çıkarlarını korumak amacıyla muhtemelen çeşitli önlemlere başvuracak” denildi ve Türkiye’nin kuzey Irak’ta konuşlanmış teröristlere karşı sınır ötesi operasyon düzenlemesi “riskinin” devam ettiği kaydedildi. Bu noktada PKK kastedilerek, terör örgütünün bir başka ismi olan “Kürdistan Halk Kongresi” ifadesi kullanıldı. Raporda kuzey Iraklı Kürtlere değinilirken de, Kürt liderlerin, bulundukları bölgenin “özerkliğinin korunması üzerinde odaklandığı” ve temel konularda taviz vermeye isteksiz olduğu dile getirildi.

Bu konuda raporun kamuya açık bölümünde ayrıntıya girilmezken, Kerkük sorununun ve petrol meselesinin özellikle kastedildiği belirtiliyor.

Raporda önemli bir tesbit olarak, Irak’taki bazı askeri ilerlemelere karşın, siyasi uzlaşmanın sağlanamadığı ve Başbakan Nuri el-Maliki hükümetinin gelecek 6 ay-1 yıllık süredeki geleceğinin belirsiz olduğu vurgulanmıştı.

Öte yandan, Başkan George W. Bush’un partisi Cumhuriyetçilere mensup en önemli ve kıdemli isimlerden senatör John Warner, Irak’taki ABD askerlerinin Noel’den itibaren ülkeden geri çekilmeye başlamasını isteyerek, Bush’un politikasına ters düştü.

/ WASHINGTON

25.08.2007


 

Sezer’den Erdoğan'a veda

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a veda ziyaretinde bulundu. Başbakanlık Merkez Binasında gerçekleşen ziyaret, yaklaşık 25 dakika sürdü. Ziyarette, Erdoğan’ın Sezer’e günün anısına bir ‘’hatıra plaketi’’ sunduğu öğrenildi.

Cumhurbaşkanı Sezer, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’na gelişinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt tarafından askeri törenle karşılandı.

Onur Kıtası’nı selamlayan Cumhurbaşkanı Sezer, daha sonra Genelkurmay Şeref Defteri’ni imzaladı, buradan Orgeneral Büyükanıt’ın makamına geçti.

Cumhurbaşkanı Sezer’in, Orgeneral Büyükanıt’a gerçekleştirdiği veda ziyareti yaklaşık yarım saat sürdü.

Cumhurbaşkanı Sezer, karargahtan ayrılırken, Orgeneral Büyükanıt ile birlikte karargâh merdivenlerinin önünde basın mensuplarına görüntü verdiler.

Cumhurbaşkanı Sezer, daha sonra Orgeneral Büyükanıt tarafından askerî törenle uğurlandı.

SEZER, 7 YIL SONRA BAŞBAKANLIKTA

Sezer, Orgeneral Büyükanıt’a veda ziyaretinde bulunmasının ardından saat 11.15’de Başbakanlık Merkez Binası’na geldi. Başbakanlık Merkez Binası’na Cumhurbaşkanlığı forsunun bulunduğu resmî makam aracıyla gelen Sezer’i, merdivenlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan karşıladı. Sezer ve Erdoğan tokalaşırken basın mensuplarına görüntü verdiler. Ziyaret, yaklaşık 25 dakika sürdü. Ziyarette, Erdoğan’ın Sezer’e günün anısına bir ‘’hatıra plaketi’’ sunduğu öğrenildi. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sezer’i makam aracına kadar uğurladı. Cumhurbaşkanı Sezer, 14 Temmuz 2000 tarihinde de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e ‘’iade-i ziyarette bulunmak’’ amacıyla Başbakanlık Merkez Binası’na gelmişti.

/ ANKARA

25.08.2007


 

Halaçoğlu hakkında inceleme

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun Kayseri’de bir sempozyumda yaptığı konuşmayla ilgili inceleme başlattı.

Alınan bilgiye göre, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Halaçoğlu’nun yaptığı konuşmanın ses ve görüntü kayıtları, Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından incelemeye alındı. Bant çözümü ve basında yer alan haberlerle ilgili polis incelemesinin, dosya halinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderileceği öğrenildi.

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının, Yusuf Halaçoğlu’nun konuşmasıyla ilgili incelemesini sürdürdüğü, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Dernekleri Genel Merkezi, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Merkezi ve Alevi Bektaşi Federasyonu adına ortak hazırlanan suç duyurusuyla ilgili önceki gün verdiği ‘’yetkisizlik’’ kararının ise henüz Kayseri’ye ulaşmadığı belirtildi.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Merkezi ve Alevi Bektaşi Federasyonu adına ortak hazırlanan suç duyurusunda, Halaçoğlu’nun, Kayseri’de geleneksel Dadaloğlu Şenlikleri kapsamında düzenlenen sempozyumda ve basına yansıyan açıklamalarında, ‘’Pek çok Kürt dediğimiz

insan aslında Türkmen asıllıdır. Bugün Kürt olarak bilinen hatta hatta Alevi Kürt olarak bilinen insanlar maalesef Ermeni’den dönmedir’’ şeklinde sözler sarf ettiği iddiasıyla soruşturma açılması istenmişti.

/ KAYSERİ

25.08.2007


 

DSP’li Vural’dan Anadol’a sert eleştiri

Demokratik Sol Parti (DSP) Adana Milletvekili Mustafa Vural, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’un “DSP milletvekilleri bedava seçildi” sözlerini çok yakışıksız bir açıklama olarak değerlendirdi.

Vural, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’un tecrübeli bir siyasetçi olduğunu belirterek, “Bu tür açıklamayı nasıl yaptığına şaşırıyorum. Sayın Anadol’un bu açıklaması bizi üzdü. Bu açıklamalar bizim CHP ile ilişkilerimizi bozmaya yetmeyecektir” dedi.

Anadol’un açıklamasını sert şekilde eleştiren Vural, “Eğer bu gün sayın Anadol parlamentoda bir milletvekili, partisinin grup başkanı vekili ve kırmızı plakalı arabaya biniyorsa yatsın kalksın DSP’lilere dua etsin” diye konuştu.

CHP lideri Baykal’ın açıklamalarının hatırlatılması üzerine Vural, eleştirmenin hak olduğunu ve bunun normal dozunda olması durumunda sıkıntı olmayacağını ifade etti. Vural, hakarete varacak şekilde cümlelerin kullanılmasının ise normal bir durum olmadığını vurguladı.

/ ANKARA

25.08.2007


 

CHP, Gül’ün yemin törenine de katılmayacak

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, AKP Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda TBMM’de gerçekleştirilecek yemin törenine katılmayacaklarını söyledi.

Özyürek, TBMM Genel Kurulu’nda cumhurbaşkanı seçiminin 2. tur oylaması başlamadan önce, kuliste gazetecilerin, ‘’CHP’nin, yeni cumhurbaşkanının Meclis’teki yemin törenine katılıp katılmayacağı’’ konusundaki sorularını cevapladı. ‘’Gül’ün uzlaşmayla değil, dayatmayla aday gösterilmesini uygun bulmadıkları için oylamalara katılmama kararı aldıklarını’’ ifade eden CHP’li Özyürek, şunları kaydetti:

‘’Sayın Abdullah Gül, cumhurbaşkanı seçildiği takdirde kendisiyle ilişkilerimizi asgari düzeyde tutacağımızı daha önce açıkladık. Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilecek 29 Ekim Resepsiyonuna katılmayacağımızı söyledik. Bu durumda, seçilmesi halinde Meclis’teki yemin törenine katılmamız için de herhangi bir neden yok.’’

/ ANKARA

25.08.2007


 

Muhalifler, Baykal’ı mitingle istifaya çağıracak

CHP’nin 22 Temmuz’da aldığı sonuç, Genel Başkan Deniz Baykal muhaliflerini durdurmuyor. CHP’de Baykal’a karşı başlattığı “taban hareketi” ile adından söz ettiren işadamı Bülent Özülkü, 9 Eylül Pazar günü CHP Genel Merkezi önünde miting düzenleyecek.

Özülkü, yaptığı değerlendirme toplantısında CHP ve solun önüne duvar çeken CHP Genel Başkanı Baykal’ın bir an önce bu görevden ayrılması gerektiğini söyledi. Bülent Özülkü, CHP’nin Atatürk’ten bugüne kadar gittikçe eridiğini ve artık yöneticilerinin sosyal demokrat değil faşist bir anlayışla partiyi yönettiklerini kaydetti. Özülkü, “Tüm sosyal demokratları 9 Eylül Pazar günü Ankara’da toplanmaya dâvet ediyorum. O gün CHP’yi dünyaya açmak için biraraya gelelim. O gün genel merkezin karşısında çok güzel sosyal demokrasinin duvarını oluşturalım. Kim Baykal’ın karşısındaysa biz onun yanındayız.” dedi.

/ ADANA

25.08.2007


 

Bakanlar, memur maaş zammını görüştü

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Devlet Bakanı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, hükümetin memur maaş zamlarıyla ilgili teklifini ele almak üzere bir araya geldiler.

Alınan bilgiye göre, Başbakanlık Merkez Binası’nda yapılan toplantı yaklaşık 2 saat sürdü. Toplantıda, ilgili bürokratlar da hazır bulundular. Toplantıya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı.

Toplu görüşme sürecinde Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen, mali ve sosyal haklarla ilgili taleplerini Kamu İşveren Kurulu’na sunmuştu. Kamu İşveren Kurulu, Türkiye Kamu-Sen’in taleplerinin maliyetini 5,3, Memur-Sen’in taleplerinin maliyetini ise 10,6 milyar YTL olarak hesaplamıştı. Memur-Sen daha sonra yaptığı revizyonla teklifinin maliyetini 7 milyar YTL’ye çekmişti.

Hükümetin, toplu görüşmelerin 27 Ağustos Pazartesi günü yapılacak beşinci turunda, memur maaş zammına ilişkin ayırdığı kaynağı veya zam teklifini masaya getirmesi bekleniyor.

25.08.2007


 

Maraş’ta orta şiddette deprem

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde 4.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, dün sabah saat 05.53’te, merkez üssü Elbistan’a bağlı Gücük köyü olan 4.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yer kabuğunun 5 kilometre derinliğinde meydana geldiği bildirilen deprem anında kısa süreli panik yaşandı.

/ KAHRAMANMARAŞ

25.08.2007


 

Topbaş: Kaza ciddî ikaz

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ‘’Salih Reis 4’’ adlı deniz otobüsünün yük gemisine çarpmasının ‘’ciddî bir ikaz’’ olduğunu ve ‘’ucuz atlatıldığını’’ belirterek, ‘’Bu tip ihmalleri olanlarla, bu tip sıkıntıyı yaşatanlarla birlikte çalışamayız’’ dedi.

Kazayla ilgili savcılığın gerekli adlî soruşturmayı yürüttüğünü belirten Topbaş, ayrıca kurum içinde bir soruşturma çalışmasının yapılmasını istediklerini söyledi.

450 yolcu taşıyan deniz otobüsünün böyle bir kaza yapmasının çok üzüntü verici olduğunu ifade eden Topbaş, ‘’Burada bir takım ihmaller varsa mutlaka cezasını çekecektir ama istediğimiz şu: Özelikle deniz otobüsleri, feribotlar başta olmak üzere, toplu taşım aracını kullanan sürücülerin yolcularla temas etmemesi lâzım. Dikkat etmesi lâzım. Çünkü insanların güvenliği onlara emanet ediliyor” dedi. Topbaş, yapılması gerekenin, bu tür kazaların meydana gelmemesi için ön tedbirlerin alınması olduğunu vurguladı.

/ İSTANBUL

25.08.2007


 

Tır ile otomobil çarpıştı: 5 ölü

Niğde’de tır ile otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 5 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.

Adana’dan Ankara yönüne giden 33 F 5321 plakalı tır, E-90 karayolu Koçak köyü yakınlarında, karşı yönden gelen 34 US 350 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada otomobilde bulunan Rıdvan, Tuğba, Şefik, Fatmanur ve Semanur Karabulut olay yerinde öldü. Kazada yaralanan otomobil sürücüsü Erhan Karabulut ile aynı araçta bulunan Gurbet ve Kübra Karabulut, Pozantı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tır sürücüsü Ali Er gözaltına alındı.

/ NİĞDE

25.08.2007


 

Kaçak taşıyan bot battı: 3 ölü

İzmir’in Çeşme ilçesi açıklarında, içinde kaçakların bulunduğu lastik botun batması sonucu yabancı uyruklu 3 kişi boğuldu.

Alınan bilgiye göre, Çeşme ilçesi Karaabdullah Burnu açıklarında denizde lastik bir botun alabora olduğunu ihbarını alan Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığı ekipleri, bölgeye gitti. Sahil güvenlik ekiplerinin arama çalışması sonucu denizde 1 lastik bot ve 3 ceset bulundu. Karaya çıkarılan cesetlerin Ruanda, Moritanya ve Gambia uyruklu oldukları bildirildi. Yapılan araştırmada, yabancı uyrukluların Çeşme’den Yunanistan’a gitmek için botla açıldıklarının tespit edildiği ifade edildi. Denizde yapılan arama çalışmalarında, başka cesede rastlanmadığı öğrenildi.

/ İZMİR

25.08.2007


 

30 Ağustos için 30 bin bayrak

Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın 30 Ağustos Zafer Bayramı için 30 bin Türk Bayrağı yaptırıldı.

Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın internet sitesinde yer alan haberde, ‘’30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinde halkın coşkusunu arttırmak ve milli duyguları yüceltmek amacıyla’’ Vakıf tarafından 30 bin adet Türk bayrağı yaptırıldığı kaydedilerek, bayrakların halka dağıtılmak üzere, Garnizon Komutanlıklarına gönderildiği belirtildi.

/ ANKARA

25.08.2007


 

Başörtülü “first lady” sorunu çözer mi

AKDER Başkanı Refia Kızılhan, başörtülü ‘first lady’nin başörtülülerin sorunlarına bir çözüm olmadığını ve artık hükümetin başörtülülerin mağduriyetini görmezden gelme tutumundan ve ertelemekten vazgeçmesi gerektiğini ifade etti.

Reuters'in başörtüsü haberinin ardından, biz de Türkiye’de başörtülü çalışan kadınların mağduriyetleri ile ilgili sorularımızı Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği'ne (AKDER) yönelttik. AKDER adına sorularımızı derneğin Başkanı Dr. Refia Kızılhan cevapladı. Kızılhan “Başörtülü “first lady”nin kendilerine bir fayda sağlayacağını düşünmediklerini ve bunun bir zafer anlamına gelmeyeceğini ifade etti.

Önceki gün Reuters haber ajansı dünyada başörtülü kadınların durumlarıyla ilgili geniş çaplı bir haber yaptı. Bu haber Türk basınında da geniş yer buldu. Çoğu çevreler tarafından bu haber “Başörtülü Hayrünnisa Gül’ün de first lady olarak Köşk’e çıkacak olmasının, başörtüsünü dünya gündemine taşıdığı” şeklinde yorumlandı. Reuters, başörtüsü konusundaki haberinde İslâm ülkelerinde ve ABD’de tesettürlü kadınlar konusunu tartışmaya açtı. Türkiye’nin çalışan tesettürlü kadınlara en az müsamaha gösteren ülke olduğu belirtilen haberde, Suudi Arabistan’dan ABD’ye birçok ülkede başörtüsü ve peçe takanların kamusal alanda karşılaştıkları güçlükler ele alındı.

Haberde bazı ülkelerdeki başörtülülerin durumları şöyle aktarıldı:

BAE: Ülke genelinde kadınlar dinî inançları gereği peçe takıyor. Turistik Emirlik Dubai’de ise peçeli kadınların iş bulma şansı yok. Dubaili kadınlar iş hayatında şık bir elbise üzerine renkli türban takmayı tercih ediyor.

Suudi Arabistan: Kadınlar iş hayatı dahil her alanda peçe takıyor. Farklı giyim tarzına yasalar gereği anlayışla yaklaşılmıyor.

Kuveyt: Ülkede polisi, memuru ve ev hanımı bütün kadınlar genellikle peçe takıyor. Kadınların toplumsal hayattaki rolü artmış vaziyette.

Mısır: Peçe tartışma konusu. Kadınların büyük çoğunluğu peçe yerine sade başörtüsünü tercih ediyor. Bir öğrenci peçe takmasını yasaklayan okul yönetimine karşı açtığı dâvâyı kazandı.

Pakistan: Ülkede kadınlar genellik başörtüsü takıyor.

Endonezya: Kadınlar genellikle başörtüsü takıyor, peçelilere nadiren rastlanıyor.

ABD: Müslüman kadınlar dilediği gibi giyinmekte özgür. Başörtü takanına da, peçelisine de, mini eteklisine de rastlamak mümkün.

TÜRKİYE

Reuters Türkiye’yi inançlarına göre giyinenlerin en büyük güçlüklerle karşılaştığı ülke olarak gösterdi. Türkiye’de laik yasalar sebebiyle çalışan kadının başörtüsü takmasının bile başlı başına bir sorun olduğu yorumuna yer verildi. Başörtülü kadınların devlet sektöründe çalışmasının yasak olduğu, imajının zedelenmesini istemeyen özel sektörün de bu yasağa uyduğu ifade edildi. TESEV araştırmasına göre ülkedeki kadınların yüzde 60’ının başının örtülü olduğu ancak üniversitelerde örtünmenin yasak olduğu, bu sebeple bazı öğrencilerin peruk takmak zorunda kaldığı, birçok şirkette sadece temizlikçi kadınların başını örttüğüne dikkat çekildi. Türkiye’nin yüzde 27 ile OECD’de (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) çalışma hayatında kadının rolünün en düşük oranda olduğu üye ülke olduğu belirtildi.

AKDER SORULARIMIZI CEVAPLANDIRDI

Biz de başörtüsü yasağı ile mücadele eden ve kadın haklarını savunan AKDER’in Başkanı Dr. Refia Kızılhan'a görüşlerini sorduk.

Kızılhan, başörtüsünün Türkiyenin bir gerçeği olduğunu vurgulayarak, Türkiye’de inançları gereği başını örten oldukça fazla kadın olduğunu belirtti. Türkiye’deki laiklik anlayışının, bu kadınları hepsini mağdur ettiğini belirten Kızılhan “Doğal olarak bu durum da yabancıların konuyu anlamamasına sebep oluyor.” dedi.

YASAK KEYFÎ BİR UYGULAMA

Sorunun Anayasa’da öngörülen temel hak ve hürriyetler olmadığını belirten Kızılhan, “Sonuçta Anayasa’ya göre her Türk vatandaşı kamu hizmetinde bulunma hakkına sahiptir, memur olmak için öngörülen şartlardan hiçbir tanesi de başörtüsü kullanmamakla ilgili değildir. Aksine hizmete alınmada liyakatin eğitimin dışında kıyafetle ilgili kurallar konması Anayasa’ya aykırı ciddî bir ayrımcılık. Sonuçta başını örten memur, yırtmaçlı etek giyen sandalet tipi ayakkabı giyen memurla aynı şekilde 1982 Tarihli Kılık Kıyafet yönetmeliğini ihlâl ediyor. Her ikisine verilecek ceza da aslında sadece ve yalnızca uyarma, tekrarında kınama, buna karşın Türkiye uygulamasında keyfî bir ayrımcılıkla başörtülü kadınlar tamamen iş hayatından uzaklaştırılıyor. Keyfî ve tamamen insanların bu kuralı taraflı yorumlamasına ilişkin bir uygulamayı da izah etmek mümkün değil sonuçta” diyor.

AKP DE 28 ŞUBAT'I AŞAMADI

Eşlerinin çoğu başörtülü olan ve kabinenin tamamını teşkil eden AKP iktidarına rağmen bu konuda ülkede herhangi bir rahatlama yaşanmamasını ise 28 Şubat sürecinin etkisine bağlıyor Kızılhan ve şunları söylüyor: “Özellikle 28 Şubat süreci sonrası çok yoğunlaşan başörtüsü yasağının değişik hükümetlere rağmen devam etmesi bu anormalliği kaldırmıyor maalesef, sonuçta yüz binlerce insanın hayatını olumsuz etkileyen bir hak ihlâli var ve milletvekilleri ve cumhurbaşkanlarının eşlerinin kıyafeti ne olursa olsun bu hak ihlâlinin ortadan kalkması gerekiyor.”

DİNDAR ERKEKLERİN İMTİHANI

Türkiye’de artan dindar sermayedarın varlığına rağmen devlette iş bulamayan başörtülülerin özel sektörde de mağdur edilmesini ise şöyle açıklıyor AKDER başkanı: “Özel sektör her zaman için olaya arz talep dengesi olarak bakıyor, ücret takdirinde elemanın yaptığı iş değil, elemanın kabul edebileceği en az ücret düşünülüyor, başörtülü kadınların iş bulması çok daha zor olduğundan, nasılsa başka bir yerde iş bulamaz düşüncesiyle olabildiğinde düşük ücret takdir ediyorlar. Dindarların sahip olduğu sermayenin artmasının maalesef bu keyfî yararlanmaya bir etkisi yok, aksine dindar işverenler “imajlarının zedeleneceği düşüncesiyle” maalesef örtülü eleman tercih etmiyorlar. Aslında bu süreçte sadece dinin gereği olarak başını örten kadınlar imtihan olmuyor, onları desteklemeyen erkekler de imtihan oluyor. Onların bu konuda çok başarılı karneleri olduğunu söylemek mümkün değil.”

HÜKÜMET SORUNU GÖRMEZDEN GELMESİN

Başörtülü bir hanımın Çankaya köşküne “first lady” olarak çıkmasının kendilerine bir avantaj sağlayıp sağlamayacağı yönündeki sorumuza ise “bunun bir zafer olmayacağı ve pek bir faydasını beklemedikleri” şeklinde cevap alıyoruz. Kızılhan: “Bizim için önemli olan insanların haklarını ayrımcılığa uğramaksızın kullanmaları, okumak isteyen öğrencinin de kısıtlanmaması, bir kadının başörtüsü nedeniyle eşinin herhangi bir konumdan uzaklaştırılmamasıdır... Başörtülü first lady bir zafer değil, ancak eğer biz Türkiye olarak sırf eşi başörtülü olduğu için bir kişiyi başbakan ya da cumhurbaşkanı seçmeseydik asıl ülkemiz açısından en utanç verici yenilgi gerçekleşecekti. Zira o zaman demokrasi, insan hakları gibi kavramların hiç birinin somut anlamı olmadığı ortaya çıkacaktı.” diyor ve yeni dönemde hükümetten ve cumhurbaşkanından beklentilerini şöyle sıralıyor: “Bizim yeni dönem hükümetten ve muhalefetten en büyük beklentimiz, bu derece fazla insanı etkileyen yasak karşısında görmezden gelme tutumlarından vazgeçmeleri. Sonuçta bir sorunu görmezden gelerek sorunu ortadan kaldıramazsınız, zaman geçerek sorunun kendiliğinden geçmesini bekleyemezsiniz, eğer insanlar yetki vermişlerse herkesin özgürce hakkını kullanabilmesini sağlamak onların en temel görevidir. Nasıl hükümetin işkenceyi önleme yükümlülüğü varsa, ‘ben önce diğer işleri halledeceğim belki bu zamanla kendiliğinden çözülür belki işkence yapanla mutabakat yaparız’ diyemiyorsa, başörtüsü yasağının bir an önce çözülmesi gereken keyfî bir hak ihlâli olduğu unutmamalıdır. Bu sadece hükümetin değil, hepimizin bireysel sorumluluğudur.”

Umut YAVUZ

25.08.2007


 

Su zengini değiliz

WWW - Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Dr. Filiz Demirayak, kişi başına düşen yıllık bin 430 metreküplük kullanılabilir su miktarıyla Türkiye’nin sanıldığı gibi su zengini bir ülke olmadığını belirterek, “2050 ya da 2100 yılında, Türkiye’nin çok ciddî bir su kriziyle mücadele etmesinin kaçınılmaz olduğu görülmektedir” dedi.

Küresel iklim değişikliğinin gittikçe artan etkilerine bakıldığında kuraklığın ülkemizde daha büyük boyutlara ulaşacağının tahmin edildiğini dile getiren Demirayak, Türkiye’nin, sanıldığı gibi su zengini bir ülke olmadığını, 2030 yılında nüfusu 100 milyona ulaştığında, kişi başına düşen bin 100 metreküp kullanılabilir su miktarıyla, su sıkıntısı çeken bir ülke durumuna geleceğini vurguladı.

Demirayak, “Türkiye’nin acilen kuraklık yönetim planı ile kısa-orta-uzun dönem tedbirler ve uyum sürecini belirlemesi elzemdir’’ şeklinde konuştu.

/ MUĞLA

25.08.2007


 

Ankara’da su sıkıntısı 2 müdür yardımcısını görevinden etti

Ankara’daki su sıkıntısının ardından ASKİ’de iki genel müdür yardımcısı görevden alındı.

Alınan bilgiye göre, Ankara’daki su sıkıntısının ardından, ASKİ Genel Müdür Yardımcıları Bülent Torun ile Zülfikar Altay’ın görevine son verildi. İki bürokratın görevden alınmasının sebebi olarak, ‘’Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e, barajlardaki su seviyesi konusunda yanlış bilgi vermeleri’’ gösterildi. Bu arada, Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Arif Yılmaz ve Necip Avcı ile Fen İşleri Daire Başkanı İrfan Kaya da ‘’görevlerini iyi yerine getiremedikleri’’ işten el çektirildi.

/ ANKARA

25.08.2007


 

Erdal İnönü, zatürre oldu

Prof. Dr. Erdal İnönü’nün, zatürre teşhisiyle hastanede tedavi altında bulunduğu bildirildi.

Alınan bilgiye göre, yüksek ateş şikâyetiyle Metropolitan Florence Nightingale Hastanesine başvuran İnönü’ye, zatürre teşhisi konuldu. Hastane yetkilileri, uygun antibiyotik tedavisiyle ateşi kontrol altına alınan Prof. Dr. Erdal İnönü’nün, bir süre daha hastanede kalacağını bildirdi.

/ İSTANBUL

25.08.2007


 

Edirne’de siyah poşet yasak

Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, belediye Encümen kararı ile özellikle semt pazarları ve marketlerde kullanılan ve “kara tehlike” olarak adlandırılan siyah poşet kullanımını yasakladıklarını söyledi.

Atık maddelerden yapılan ve ucuz olduğu için seyyar satıcılar tarafından alınarak sebze ve meyve satışı sırasında kullanılan siyah poşetlerin içeriğinde kanser yapıcı maddeler bulunduğunu hatırlatan Sedefçi, “Bu konudaki uyarıları dikkate alarak siyah poşet kullanımını yasakladık. Bugünden itibaren kimse siyah poşet kullanamayacak” dedi. Encümen kararıyla uygulamaya başladıkları siyah poşet yasağını Esnaf Odaları Birliği ve Pazarcılar Odası’na da resmî yazıyla bildireceklerini söyleyen Sedefçi, konuyla ilgili denetimleri olacağını da belirtti.

/ EDİRNE

25.08.2007


 

Merzifon susuzluğa çözüm buldu

Merzifon Belediyesi, sondaj açma çalışmalarında istenilen oranda su buldu.

Belediye Başkanı M. Kadri Aydınlı, “Yüzümüz gülüyor, şükürler olsun ki Merzifon’umuzun su ihtiyacının karşılanabilmesi için yaptığımız sondaj çalışmaları başarılı sonuçlar verdi. Açtığımız sondaj kuyusunun derinliği 112 m’dir. 70 m derinliğe pompa indirerek yaklaşık 30 lt/saniyelik su sağlanmıştır. Bu, dakikada 2 ton su demektir” dedi.

/ AMASYA

25.08.2007


 

Ormanlar için kritik hafta

Muğla Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın, önümüzdeki bir haftanın orman yangınları açısından çok kritik geçeceğini bildirdi. Bu yıl Aydın’da orman yangınlarından çok ziraat alanı yangınlarıyla mücadele ettiklerini belirten İbrahim Aydın, çıkan 51 orman yangınında ise toplam 135 hektar alanın zarar gördüğünü ifade etti.

Mevsim geçişlerinde orman yangını sayısının artığına dikkat çeken Aydın, ‘’Önümüzdeki bir hafta orman yangınları açısından çok kritik geçecek. Sıcaklık değerleri 40 derecenin üzerinde, nem ise yüzde 20’nin altında olacak. Buna İç Anadolu Bölgesi’nde sıcaklık değerlerinin düşmesiyle oluşacak rüzgarı da eklersek, çıkacak küçük bir yangın çok çabuk yayılabilir” dedi.

Vatandaşların herhangi bir orman yangınında Alo 177 Orman Yangın İhbar Hattı’nı aramalarını çağrısında bulunan Aydın, yanan yerler imara açılması ihtimaliyle ilgili olarak da, “Biz daha önceki yıllarda yanan orman alanlarımız gibi buraları da yıl içinde ağaçlandıracağız. Hiç bir zaman yanan orman alanlarımızın 2B olması ya da imara açılması söz konusu değil’’ diye konuştu.

BİR KOVA SU DA SİZDEN

Ormancılığı Geliştirme ve Orman Yangınları İle Mücadele Hizmetlerini Destekleme Vakfı (OGEMVAK) Genel Müdürü Arif Saraçoğlu da, ‘’Bir Kova Su Da Sizden’’ kampanyalarının beklenen ilgiyi göremediğini bildirdi. Orman yangınlarını söndürmedeki başarının yangına ilk müdahaleyle doğru orantılı olduğuna dikkat çeken Saraçoğlu, bunu başarmak için yangında kullanılan su ve söndürme aracının, yangın mahalline yakın olması gerektiğini söyledi. Kendilerinin de bu amaçla, ‘’Bir Ateş, Geleceğinizi Karartmasın (Bir Kova Su Da Sizden)’’ kampanyası başlattıklarını hatırlatan Saraçoğlu, “Vakfın internet sitesi ile 27 orman bölge müdürlüğü vasıtasıyla mahalli basında duyuruldu, 36 ilin ticaret ve sanayi odaları kampanyanın varlığından haberdar edildi, il müftülüklerine yazı yazarak, Cuma hutbelerinde bu kampanyanın duyurulmasını istedik. Ancak üzülerek söylüyorum ki bize bir dönüş olmadı’’ dedi. Saraçoğlu, kampanyayla ilgili detaylı bilgiye de, OGEMVAK’ın resmi internet sitesi, www.ogemvak.org.tr’den ulaşılabileceğini bildirdi.

/ AYDIN

25.08.2007


 

Yuvasız çocuklar ailelerine dönüyor

Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumunun 2005 yılında başlattığı “Aileye Dönüş ve Aile Yanında Destek’’ projesi kapsamında 4 bin 570 çocuk ailesi ile birlikte yaşamaya başladı.

Çocukların en iyi bakılabileceği yerlerin ebeveynlerinin yanıdır olduğu anlayışıyla başlatılan ‘’Aileye Dönüş ve Aile Yanında Destek’’ projesi devam ediyor. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’nun (SHÇEK) 2005 yılında başlattığı projesi kapsamında 4 bin 570 çocuk ailesi ile birlikte yaşamaya başladı.

Projenin, muhtaçlık sebebi ile korunma kararı alınarak SHÇEK’in hizmetlerinden yararlanmak isteyen çocukların korunması, bakımı ve yetiştirilmelerine yönelik hizmetlerin mümkün olduğu ölçüde çocukların kendi ortamlarında verilmesini amaçladığını belirten SHÇEK yetkilileri, proje kapsamında, ailelere çocuk başına 325 YTL destek sağlandığını bildirdi.

/ ANKARA

25.08.2007


 

Kansere karşı, günde 10-15 dakika güneş

İngiliz araştırmacılar, kansere karşı koruma sağlayan D vitaminin vücut güneşe maruz kaldığında oluştuğunu hatırlattı. Daily Mail’in internet sitesindeki habere göre araştırmacılar, “İngilizler güneş altında birazcık daha fazla zaman geçirirlerse, ülkedeki meme ve kolon kanseri vakalarının yılda 30 bin kadar azalabileceğini” belirtti.

Araştırmacılar, başta güneşin az göründüğü Kuzey Avrupa ülkeleri olmak üzere dünya çapında yılda 600 bin kanser vakasından D vitamini eksikliğinin sorumlu olabileceğini düşünüyor.

15 ülkede kış aylarında kandaki D vitamini seviyesini gösteren araştırmalarla hava durumunu gösteren uydu verileri değerlendirilerek yapılan bu son araştırmada, D vitamini seviyesinin düşüklüğüyle meme ve kolon kanserleri arasında bağlantı bulundu.

Nutrition Reviews’da yayınlanan araştırmada, D vitamini seviyesini azami düzeye çıkarmak için günde 10-15 dakika güneşte kalınması tavsiye edildi.

D vitaminin çalışma mekanizması kısmen çözülebildi, ancak bu vitaminin kanser hücrelerinin büyüme hızını yavaşlattığı biliniyor.

/ ANKARA

25.08.2007


 

Tiryakiler, çocuklarını da tehlikeye atıyor

çerisinde binlerce zehirli madde bulunan sigaranın sebep olduğu akciğer kanseri hakkında açıklamada bulunan Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Görgüner, hastalığa yakalanan ebeveynlerin çocuklarının risk altında olduğuna dikkat çekerek, özellikle sigara içilmemesi konusunda uyarılarda bulundu.

Dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon insanın akciğer kanserinden hayatını kaybettiği açıklandı. Türkiye’de son yıllarda sigara kullanımının artmasına paralel olarak akciğer kanseri sayısında da artışlar yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Metin Görgüner, insanların sigara içerken gelecekte torunlarını risk altına atabileceklerini söyledi. Sigara tiryakiliği sonrası akciğer kanserine yakalanan hastaların çocukları ve birinci dereceden akrabalarının da risk altında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Görgüner, “Sigara tiryakiliği nedeniyle kanser olan hastaların çocuklarının ilerleyen yıllarda sigara içtikleri takdirde kanser olma riski daha fazla. Bu hastalıktan korunmada sigarayı bırakmak şart. Çok fazla sigara içen 40 yaş üstü erkek ve kadının özellikle birinci dereceden akrabalarında akciğer kanseri olan var ise risk altındadırlar. Ancak akciğer kanseri olan hastaların çocuklarının sigara içmemesini öneriyoruz. Akciğer kanserinin teşhisi kolay ancak önemli olan erken tanı. Böyle olunca daha kolay tedavi edilebilir” dedi.

/ ERZURUM

25.08.2007


 

Eşek sırtında yardım

Kısa adı ÇETKODER olan Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Mustafa Göktaş, eşek sırtında köylere tıbbi malzeme yardımı dağıttı.

Toplumsal kalkınma, mutabakat, bilinçlenme adına köylere tıbbî malzeme dağıtımı çalışmasını yürüten ÇETKODER, Edirne’den Kars’a, Bursa’dan Hatay’a kadar 48 ilin köylerinde yardım çalışması başlattı. Yöre halkının kullanımına sunulması amacıyla muhtarlıklara tıbbi malzeme yardımı yapan ÇETKODER, yirmi bir ayrı ekiple bu çalışmayı yürütüyor.

Derneğin kendi imkânları ile temin ettiği tıbbî malzemelerin (sargı bezi, yara bandı, flaster, gazlı bez, gebelik testi, Batikon, Aspirin, pamuk) dağıtımına katılan ÇETKODER Genel Başkanı Mustafa Göktaş da, köyün taşlı yollarını eşek sırtında aştı. Köy halkı ise Göktaş’a şükranlarını dile getirmek için kendisine kuzu hediye etti.

Mustafa KALE / MERSİN

25.08.2007


 

İzmarit, mezarlığı yaktı

Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine Ayvalı köyü mezarlığında yangın çıktı. Vefat eden köy sakinlerinden Mehmet Y.’nin cenazesini defneden köylüler mezarlıktan ayrıldıktan iki saat sonra yangın çıktı.

Cenaze defin işlemleri sırasında sigara içen bir kişinin attığı izmaritten çıktığı tahmin edilen yangında mezarlıkta bulunan ağaçlar tamamen yandı. Tavşanlı Belediyesi’ne ait itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yaklaşık yarım saat süren çalışma sonrası yangın söndürüldü.

/ KÜTAHYA

25.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri